X

Sağlıklı yemek alışkanlıkları yaratabilecek süper kahraman adımları

Yemek konusu insan hayatında sadece kilo ve görüntüyle alakalı gibi gözükse de aslında durum sadece bundan ibaret değil.

Sağlıklı beslenmek, doğru malzemeleri seçmek, sıvı tüketmek, belirli saatlerde yemek, günlük enerjinizi ve psikolojinizi etkileyen şeylerdir.

Eğer beslenme konusunda belirli bir programınız olursa bu konuda zorlanmak yerine hayatınızı çok daha kolaylaştıracak adımlar atabilirsiniz.

İşte beslenme konusunda sizi süper kahraman yapacak adımlar:
  • Yeni yiyecekler deneyin.

Kendi yiyecek repertuarınızı sınırlamayın, başkalarından duyduklarınızla yola çıkmayın. Belki de uzun zamandır denemediğiniz şeyler hoşunuza gidecektir ve sağlıklı yiyecek alternatifleriniz artacaktır.

  • Yemeğinize dikkat gösterin.

Hayatımızın her alanında olduğu gibi yemek alanında da farkındalık büyük önem taşıyor. Yemek yerken daha çok farkında olmaya çalışın. Yemeğin tadına, dokusuna ve çiğnerken farkına varın. Acele etmeyin. Bunları yaparken televizyonun ya da bilgisayarın karşısında olmayın.

  • Daha yavaş yiyin.

Bir ısırık daha almadan mutlaka bir es verin. Yemek yerken mutlaka ihtiyacınız kadarını tükettiğinizden emin olun. Unutmayın ki doyduğunuzu ancak 20 dakika sonra anlayabiliyorsunuz.

  • Stresli yemenin başka yollarını bulun.

Stresliyken yemek yemek normal yediğiniz zamanlara göre vücudunuza daha farklı etkilerde bulunuyor. Stresli zamanlarda buzdolabınızın karşısına geçmek yerine mutlaka farklı aktiviteler koyun, maniküre gitmek, spor yapmak gibi…

İlginizi çekebilir: Duygusal olarak yemek yeme alışkanlığınızla baş etmenin yolları

  • Etiketleri okuyun.

Yediğiniz şeylerin üzerinde her ne zaman kalorisiz ya da diyet yazsa da, şeker yerine kullanılan birçok kimyasal madde size zarar verebilir. Bu nedenle şekerden kesilen ürünler başta olmak üzere mutlaka etiketi okuyun.

  • Daha fazla evde pişirin.

Yemeği tanımanın en iyi yolu onu kesinlikle kendinizin yapmasından geçer. Böylece malzemeleri kendiniz seçebilir, pişirme derecenizi ayarlayarak vitaminlerini koruyabilir, yağ ve tuz oranını kontrol edebilirsiniz.

  • Bir rutin geliştirin.

Böyle rutinlerin sonrasında yorgun olsanız hissetseniz artık kendi yemeğinizi ve atıştırmalıklarınızı otomatik olarak hazırlar duruma geleceksiniz.

  • Mutfağınızı tanıyın.

Her türlü abur cuburu kendinizden uzaklaştırın. Tezgahın üzerinde sağlıklı meyvelerin durduğu bir kase yapın. Buzdolabınızdakiler sizin seçiminiz olsun.

  • Yemek günlüğü tutun.

Gün içinde ağzınıza attığınız küçük atıştırmalıkların farkına dahi varmıyoruz. Yemek günlüğü tutmak hem bunları fark ettirecek hem de size olduğunca disipline sokacaktır.

İlginizi çekebilir: Sevgili günlük: Sizi yemek günlüğü tutmaya ikna etmek üzereyiz!

  • Kendinizi asla açlığa alıştırmayın.

Hepimiz bunun nasıl gittiğini biliyoruz, belirli bir noktadan sonra ya lahmacuna ya da kurabiyelere sarabiliyoruz. Bu nedenle siz siz olun açlık oyunları başlamadan kendinize sağlıklı atıştırma rutinini alıştırın.

  • Porsiyonlamayı öğrenin.

“Ne de olsa kepekli makarna” diyerek bir çanak dolusu makarnayı yemeyin örneğin. Onun yerine ölçü kaplarını kullanın.

  • Daha küçük tabaklar kullanın.

Bu da aynı öneme sahip kurallardan bir tanesi. Tabağınızı hatta çatal ve bıçağınızı küçültmek hem az hem yavaş yemenizi sağlayacak (chop-stickler de buna bir çözüm!)

  • Sebzeleri önce yiyin.

Bir masaya oturduğunuzda, hazır tabağınızda ya da açık büfede, kısacası nerede olursanız olun, sebzeleri önce yiyin. Hem karnınızı bastıracak hem de ilk adımınız sağlıklı olduktan sonra farkındalıklı yemeye devam edeceksiniz.

  • Daha çok su için.

Suyla ilgili bu güne kadar duyduğunuz her şey gerçek! Hem suya çok ihtiyacımız var hem de organlarımızı temizlemek, hastalıklardan korunmak, şeker krizlerini bastırmak başta olmak üzere suyun bizim üzerimizdeki emeği çoktur. Bu nedenle günde 2-3 litre suyu sevgiyle içmeye çalışın.

  • Kalan yemekleri atmayın.

Tek kişilik bile yemek yapsanız mutlaka birkaç porsiyon fazladan yapın ki hem elinizde sağlıklı yemek bulunsun hem de bunları buzluğa atabilin.

İlginizi çekebilir: Artan yemeklerinizi atmayın: Küllerinden doğan tarifler 

 

Kaynak:

self.com

health.com

Uplifers: Kaliteli ve mutlu yaşam koçunuz!

Kıyafetlerinize özen gösteren teknoloji: Siemens iQ500 ile tanışın

Evde zamanımızın büyük bir kısmı, farkında olmasak da rutin işlere gidiyor. Pek çoğumuz için bu rutinde en çok vakit alan işlerden biri de şüphesiz ki çamaşır yıkamak ve kurutmak. Çamaşırlar için uygun programı seçmek, deterjanı ayarlamak, ıslak çamaşırların kurumasını beklemek ve ütü… Tüm bunlar bazen günün temposu içinde küçük ama rutinde bir yük haline dönüşebiliyor. Hayatı kolaylaştıracak birçok yenilik ise Siemens’ten geliyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makineleri ile rutininiz artık hiç olmadığı kadar kolay ve pratik. Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makinesinde çamaşırlarınızı sizden önce düşünen, her adımı sizin yerinize planlayan bir teknoloji var. Size ise bu teknolojinin keyfini çıkarmak kalıyor. 



intelligentDry: “Ben ne yapacağımı bilirim” diyen çamaşır ve kurutma ikilisi 

Pamuk tişörtler, hassas bluzlar, okuldan gelen kalın eşofmanlar… Normalde hepsi için ayrı ayrı düşünüp doğru programı aramanız gerekir. Ama artık değil. Gün içinde onlarca şeyle uğraşırken bir de çamaşırın “fazla mı kurudu, az mı kurudu, ya buruşursa?” stresi yaşamıyorsunuz. Çünkü makineler zaten kendi arasında konuşup sizin yerinize karar veriyor.  

Çamaşır ve kurutma makineniz sadece yan yana duran iki cihaz değil; birbirini anlayan, sizin yerinize düşünen bir ikili. Siemens iQ500’ün intelligentDry teknolojisi sayesinde “Acaba doğru programı seçtim mi?” stresi tamamen bitiyor. Yıkama bittiği anda çamaşır makineniz tüm detayları (kumaş türü, yük miktarı, ıslaklık seviyesi, hatta ısı toleransını) tek tek kurutma makinesine iletiyor. Kurutma makinesi de tüm bu bilgileri alıp kıyafetlerin için en doğru programı otomatik olarak seçiyor ve başlatıyor. 



Evinizde görünmez bir iş ortağı varmış gibi… Sessiz, hızlı ve tamamen sizin konforunuz için çalışan. Tek yapmanız gereken çamaşırları makineye atmak; gerisini teknolojinin kendisine bırakmak ve keyfini çıkarmak. 

Mini Yük Özelliği: “Şunu bir hızlı aradan çıkarayım” dediğiniz anlar için 

Spor sonrası sepette sırasını bekleyen bir tişört, “yarın tekrar giyeceğim” diye bir kenara ayırdığınız gömlek ya da akşam dışarı çıkmadan önce anında yıkanması gereken bir bluz. Makineyi tam dolduracak kadar birikmesini beklemek istemezsiniz; ama tek parça kıyafet için makinenizi çalıştırmak istemezsiniz. Siemens iQ500 çamaşır makinesinin mini yük özelliği tam da bu anlar için tasarlandı. Yarım kiloya kadar olan birkaç parça çamaşırı, kısa sürede ve düşük enerji tüketimiyle yıkayabilirsiniz. 



Günlük hayatın koşturmacasında en güzeli de şu: Siemens Home Connect uygulaması üzerinden bir dokunuşla mini yük programını açıyor, çamaşırlarınızı dakikalar içinde temiz ve mis gibi alıyorsunuz. Pratik, hızlı ve o küçük yükleri büyük bir mesele olmaktan çıkaracak kadar akıllı. Siz temponuza devam edin; o, çamaşırlarınız için detayları halletsin.  

20’den fazla yıkama ve 15’den fazla kurutma programı ile gardırobunuzdaki her kıyafete ayrı bir seçenek 

Her kumaş, her kullanım, her kıyafetin ayrı bir dili vardır. Siemens çamaşır ve kurutma makinesi işte bu yüzden onlarca akıllı programla kıyafetlerinizin ömrünü uzatıyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma Makineniz, tüm ihtiyaçları bilir ve sizin için en uygun seçeneği sunar. Siemens Home Connect uygulaması sayesinde tüm programlara tek dokunuşla erişebilir, hatta yeni çıkan programları indirerek makinenizi kişiselleştirebilirsiniz. Böylece makineniz yıllar geçse bile zamana ayak uydurmaya devam eder.  

Program Asistanı: “Sen söyle, ben ayarlarım” diyen yardımcı 

“Hangi program daha doğru? Çamaşır az mı çok mu? Bir kere giydim ama uzun programa atsam mı?” diye düşünmenize gerek kalmadan Program Asistanı tüm bunları size en doğru programında çalıştırır. Kumaş türünü, çamaşırın ağırlığını, kirlilik seviyesini analiz eder ve size en uygun yıkama-kurutma programını önerir. Bu sayede yalnızca doğru programı bulmakla kalmaz; suyu, enerjiyi ve zamanı en verimli şekilde kullanır. Siz de makinelerin işini yapmasına izin verip, geri kalan zamanınızı kendinize ya da sevdiklerinize ayırabilirsiniz. 

SmartFinish: Ütüye ayırdığınız süre artık size kaldı 

Kim ister çamaşırların başında ütüyle saatlerini harcamayı? SmartFinish teknolojisi buharın gücünü kullanarak kırışıklıkları daha makineden çıkmadan %50’ye kadar azaltıyor. Sonuç? Daha az ütü, daha çok kendinize ayırdığınız zaman. Teknolojinin keyfini çıkarmak için Siemens Home Connect uygulamasıyla SmartFinish’i açmanız yeterli. Ütü masası açmadan, güç harcamadan, zaman kaybetmeden kıyafetleriniz giyime hazır hale gelir. Bir toplantı öncesi, spontane bir plan öncesi ya da sadece rahatlık istediğiniz bir anda SmartFinish teknolojisi sizin için çalışır.  

Program İndirme: Makineniz hep güncel, hep “yenilikte” 

Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makinesi, güncel yeni programları kolayca indirip tek dokunuşla kullanabilirsiniz. İhtiyaç değiştikçe çamaşır makineniz de sizinle birlikte kendini güncelliyor. Siemens’in en sevilen yanlarından biri, cihazların statik kalmaması. Yani bugün aldığınız çamaşır makinesi birkaç yıl sonra bile yeni özellikler kazanabiliyor. 



Siemens Home Connect üzerinden cihaza özel yeni yıkama ve kurutma programları indirebiliyorsunuz. Mevsimsel ihtiyaçlar, moda olan yeni kumaş türleri, spor kıyafetlerin gelişmesi… Ne değişirse değişsin, makineniz hep güncel kalıyor. 

Tıpkı telefonunuza uygulama güncellemesi indirir gibi çamaşır ve kurutma makineniz de güncellemelerle değişen yaşam tarzınıza ayak uyduruyor. 

Akıllı deterjan yönetimi: i-Dos ile her yıkamada doğru ölçü 

Makineyi tamamen doldurunca veya tek parça kıyafeti makineye attığınızda ne kadar deterjan koyacağınızı bilemiyor olabilirsiniz. İşte tam bu noktada i-Dos Deterjan Tarama teknolojisi devreye giriyor. Siemens Home Connect üzerinden şişelerin barkodunu okutup su sertliği ve deterjan yoğunluğunu makineye iletiyor, i-Dos ise her yıkamada doğru miktarı otomatik olarak ayarlıyor. Üstelik Siemens Home Connect uygulaması, deterjan seviyesini takip ederek deterjanınız tükenmeden önce size haber veriyor. Tek yapmanız gereken uygulamayı telefonunuza yüklemek ve çamaşır makinenizi uygulamaya bağlamak. 

stainRemoval teknolojisi: Zorlu lekelerle inatlaşmayı unutun 

Çay, yağ, makyaj, çikolata lekeleri… Gün içinde fark etmeden üzerinize bulaşan lekeler artık kâbus olmaktan çıkıyor. Siemens iQ500 çamaşır makinesi ile stainRemoval teknolojisi devreye giriyor. Tek bir dokunuşla çay, yağ, kozmetik veya günlük hayatta karşılaştığınız diğer zor lekeler için özel programları aktif edebilirsiniz. 

Siemens Home Connect uygulaması sayesinde daha fazla leke türünü ve bunlar için geliştirilmiş özel programları keşfetmek de mümkün. Yani sadece “lekeyi çıkar” demekle kalmıyor, sizin için en doğru yıkama programını da otomatik olarak öneriyor. Böylece hem lekelerle uğraşmak zorunda kalmıyor hem de giysilerinizin ömrünü koruyorsunuz. 

Artık çocuğunuza yemek yedirirken dökülen yemek lekeleri, kahve kazaları ya da mutfakta sıçrayan yağ lekeleri sizi endişelendirmiyor. stainRemoval, günlük hayatın getirdiği küçük sürprizlere karşı en güvenilir yardımcınız oluyor. 

Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makineleri, artık sadece kıyafetlerinizi temizleyen makineler değil; size zaman, konfor ve güven veren akıllı iş ortaklarınızdır. Ütüye harcadığınız vakti kendinize ayırın, lekelerle uğraşmayı unutun ve teknolojinin yaşam alanınıza uyumunun keyfini yaşayın.

*Bu yazı Siemens’in katkılarıyla hazırlanmıştır. 





İlgili Makale