X
    Kategoriler: PLEASURE UP

Pub(l)ic enemy: Genital bölge sorunsalı

Epilasyon Üzerine Bir Söyleşi

Birkaç ay önce, Fransa’da bir arkadaşım bana korkunç bir şeyden bahsetti; “eğer ağda yaptırmamışsa, bu seks yapmaması için bir nedenmiş; çünkü az tüylü olunca daha seksi oluyormuş”. O dönemde, sürekli  gittiğim bir bardaki barmenden de, sevgilisinin epilasyon yaptırmamış olmasının ilişkilerindeki büyük bir sorun olduğunu öğrendim. Aynı barmen, birkaç hafta sonra, gururla(!) sevgilisinin Tayland seyahatinden tamamen tüysüz olarak döndüğünü söyledi. Merakıma engel olamadım: sekiz yaşındaki birinin vulvasına sahip olmak bu kadar “seksi” mi?

Şaşkınlığa uğramış bir şekilde, epilasyonla uğraşan kişilerden birkaçıyla görüştüm ve bu tüysüzlük sevdasının Fransa’da, özellikle 17 yaş altı kızlarda gittikçe daha da yaygınlaştığını öğrendim.

Vajina, diğer tüm organlar gibi; kendi işleyişi olan ve nasıl göründüğünü, nasıl koktuğunu ya da nasıl çalıştığını kontrol edemeyen bir organ. Ama biz kontrol edebiliriz değil mi?

Evet, tabii ki!

Mesela, biz kadınları düşünen kişisel bakım markalarının ürettiği kokulu tamponlar sayesinde, regl dönemlerinde endüstriyel şeftali ya da çilek gibi kokabiliyoruz. Ve durmadan genital bölge tüylerini tamamen yok etmemiz söyleniyor, ki rahat edebilelim! Güzellik salonları “Brezilya ağdası” gibi egzotik ve süslü tabirlerle, müşterilerini cezbedebiliyor. Bir arkadaşımın gittiği, ünlü ve uygun fiyatlı salonlardan birinde, tüm genital bölgenin epile edilmesine “seksi bikini” deniliyormuş. Ben de seksi olmak istiyorum!

Bu tüy meselesinin hala bir trend, mod ya da tercihlere yönelik bir seçim olduğunu mu düşünüyorsunuz?

Nedense bizlere hep erkeklerin tüylerden ne kadar rahatsız olduğu ve o bölgede “o durumla” karşılaşmak istemedikleri öğretiliyor. Kadınlar, adeta uyumlu bir porno yıldızı edasıyla, sadece tüysüz olmakla kalmamalı; ayrıca “doğal”mış gibi de davranmalı. Ünlü kadın dergilerinden birinde, erkeklere bu konuyla ilgili düşünceleri sorulmuş. Varılan ortak payda şöyle; “Kadınlar, size bir önerimiz var: bizimle ağda hakkında konuşmayın. Bilmek değil, keyfini çıkarmak istiyoruz.”

Epilasyon Üzerine Bir Söyleşi

2006 yılında bir ağda markası tarafından yapılan ankette; erkeklerin %44’ü “kadın partnerleri ağda yapmayı bırakırsa bundan pek hoşlanmayacaklarını” dile getirmiş. 35 yaş altı erkekler daha da radikal: %57’si bu durumda “çok mutsuz” olurmuş. Ayrıca 20 yaş altı erkeklerin %40’ı da bikini bölgesinde hiç tüy görmemiş. Courbet’nin “Dünyanın Kökeni” adlı eserinin aksine, yeni nesil genital bölgenin tüylü olmasını oldukça garip karşılıyor.

Batı toplumlarındaki bu yeni estetik norm, vücut tüylerinin kirli olduğunu düşündüren hijyen ideolojisiyle açıklanabilir. Bazıları ise bu değişimi, pornografik görüntülerin daha geniş kitlelere yayılmasına bağlayabilir. Böyle olmasının nedeni,  genital bölgenin hep fazlaca epile edilmiş halde gösterilip, “doğal” haline aşina olunmaması mı yani?

Fransız medyası, yine sadece ve tamamen(!) kadınların özgüven ve özgürlük ihtiyaçlarını düşünerek; tatmin edici ve zevk dolu bir cinsel hayat için, epilasyonun gerekli olduğunu söylüyor. Bu konuda size kendimden bir anekdot vermek isterim. Ben lisedeyken, bir seferinde estetisyenim genital bölgeme her zamankinden farklı bir işlem uyguladı. Spatulası, benim isteğimin dışında hareket ediyordu. Farklı bir şey istemediğimi belirtmeme rağmen, yakın bir arkadaşıyla konuşuyormuş gibi bana bir de; “sayemde hayatının en iyi oral seksini yaşayacaksın!” dedi. Gerçekten mi? Okuduğum bir çok şey de bu fikri destekliyordu; “epilasyon sizin için iyidir”. Körü körüne inanmış olacağım ki, artık seksten aldığım zevki yaptırdığım ağdaya bağlıyordum. Yıllar sonra kendime geldiğimde farkına vardım ki, bunun konuyla hiç bir ilgisi yok. Ama belki bu durum sadece benim için böyledir.

Son bir şey: ekonomi her şeyi açıklayamaz ancak ekonomi olmadan da hiçbir şey açıklanamaz. Bikini ağdası manyaklığı yeni bir ekonomik pazarın meyvesi olarak nitelendirilebilir: bunun içinde ne yazık ki vajinanızı baştan yaratma, styling, piercing ve hatta estetik operasyon gibi temalar yer alır. Güzel (!) haber; artık sadece tüylerin şekliyle oynayarak değil, neşterle de cinsel organlarımızın görüntüsünü değiştirebiliyoruz. “Nemfoplasti” gibi edebi bir ismi olan bu cerrahi operasyona, hayalimizdeki vajinaya kavuşmamızı sağladığı için teşekkürü bir borç biliriz. İnanılmaz değil mi?

“Cinsel organınızı seviyor musunuz?” Bu soru ünlü dergilerden birinin aralık sayısı konusuydu. Kadınlara, cinsel organlarını sevip sevmediklerini bu şekilde sormalarına çok şaşıran reklam hocam, bana hemen bir e-mail göndermiş. “Evet, son zamanların en önemli konusu bu” diye geçirdim aklımdan. Unutmadan, size “vulva”nın bana göre tanımını söyleyeyim; insanlığın başlangıcından beri vücudun anatomik olarak normal olan bölgesi.

Mademoiselle Juliette: Eski sevgilim hep bir şarkı söylerdi : “My baby loves me, I’m so happy. And that makes me a modern girl”. Bu şarkıyı dinleyince, belki de bu dünyada değiştirebileceğim şeyler vardır diye düşündüm. Etrafımdakileri sorgulayarak; okuduklarıma, gördüklerime, duyduklarıma kısacası etrafta olup bitenlere bir anlam vermeye çalışıyorum. Asıl soru: aşk nerede? Hayat bir mücadeleyse, en azından anlam çıkaralım. Bu yazdıklarım, Paris'te yaşayan bir toplumsal cinsiyet araştırmacısı modern kızın modern dünyadan hikayeleri. www.wronggender.wordpress.com

Kıyafetlerinize özen gösteren teknoloji: Siemens iQ500 ile tanışın

Evde zamanımızın büyük bir kısmı, farkında olmasak da rutin işlere gidiyor. Pek çoğumuz için bu rutinde en çok vakit alan işlerden biri de şüphesiz ki çamaşır yıkamak ve kurutmak. Çamaşırlar için uygun programı seçmek, deterjanı ayarlamak, ıslak çamaşırların kurumasını beklemek ve ütü… Tüm bunlar bazen günün temposu içinde küçük ama rutinde bir yük haline dönüşebiliyor. Hayatı kolaylaştıracak birçok yenilik ise Siemens’ten geliyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makineleri ile rutininiz artık hiç olmadığı kadar kolay ve pratik. Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makinesinde çamaşırlarınızı sizden önce düşünen, her adımı sizin yerinize planlayan bir teknoloji var. Size ise bu teknolojinin keyfini çıkarmak kalıyor. 



intelligentDry: “Ben ne yapacağımı bilirim” diyen çamaşır ve kurutma ikilisi 

Pamuk tişörtler, hassas bluzlar, okuldan gelen kalın eşofmanlar… Normalde hepsi için ayrı ayrı düşünüp doğru programı aramanız gerekir. Ama artık değil. Gün içinde onlarca şeyle uğraşırken bir de çamaşırın “fazla mı kurudu, az mı kurudu, ya buruşursa?” stresi yaşamıyorsunuz. Çünkü makineler zaten kendi arasında konuşup sizin yerinize karar veriyor.  

Çamaşır ve kurutma makineniz sadece yan yana duran iki cihaz değil; birbirini anlayan, sizin yerinize düşünen bir ikili. Siemens iQ500’ün intelligentDry teknolojisi sayesinde “Acaba doğru programı seçtim mi?” stresi tamamen bitiyor. Yıkama bittiği anda çamaşır makineniz tüm detayları (kumaş türü, yük miktarı, ıslaklık seviyesi, hatta ısı toleransını) tek tek kurutma makinesine iletiyor. Kurutma makinesi de tüm bu bilgileri alıp kıyafetlerin için en doğru programı otomatik olarak seçiyor ve başlatıyor. 



Evinizde görünmez bir iş ortağı varmış gibi… Sessiz, hızlı ve tamamen sizin konforunuz için çalışan. Tek yapmanız gereken çamaşırları makineye atmak; gerisini teknolojinin kendisine bırakmak ve keyfini çıkarmak. 

Mini Yük Özelliği: “Şunu bir hızlı aradan çıkarayım” dediğiniz anlar için 

Spor sonrası sepette sırasını bekleyen bir tişört, “yarın tekrar giyeceğim” diye bir kenara ayırdığınız gömlek ya da akşam dışarı çıkmadan önce anında yıkanması gereken bir bluz. Makineyi tam dolduracak kadar birikmesini beklemek istemezsiniz; ama tek parça kıyafet için makinenizi çalıştırmak istemezsiniz. Siemens iQ500 çamaşır makinesinin mini yük özelliği tam da bu anlar için tasarlandı. Yarım kiloya kadar olan birkaç parça çamaşırı, kısa sürede ve düşük enerji tüketimiyle yıkayabilirsiniz. 



Günlük hayatın koşturmacasında en güzeli de şu: Siemens Home Connect uygulaması üzerinden bir dokunuşla mini yük programını açıyor, çamaşırlarınızı dakikalar içinde temiz ve mis gibi alıyorsunuz. Pratik, hızlı ve o küçük yükleri büyük bir mesele olmaktan çıkaracak kadar akıllı. Siz temponuza devam edin; o, çamaşırlarınız için detayları halletsin.  

20’den fazla yıkama ve 15’den fazla kurutma programı ile gardırobunuzdaki her kıyafete ayrı bir seçenek 

Her kumaş, her kullanım, her kıyafetin ayrı bir dili vardır. Siemens çamaşır ve kurutma makinesi işte bu yüzden onlarca akıllı programla kıyafetlerinizin ömrünü uzatıyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma Makineniz, tüm ihtiyaçları bilir ve sizin için en uygun seçeneği sunar. Siemens Home Connect uygulaması sayesinde tüm programlara tek dokunuşla erişebilir, hatta yeni çıkan programları indirerek makinenizi kişiselleştirebilirsiniz. Böylece makineniz yıllar geçse bile zamana ayak uydurmaya devam eder.  

Program Asistanı: “Sen söyle, ben ayarlarım” diyen yardımcı 

“Hangi program daha doğru? Çamaşır az mı çok mu? Bir kere giydim ama uzun programa atsam mı?” diye düşünmenize gerek kalmadan Program Asistanı tüm bunları size en doğru programında çalıştırır. Kumaş türünü, çamaşırın ağırlığını, kirlilik seviyesini analiz eder ve size en uygun yıkama-kurutma programını önerir. Bu sayede yalnızca doğru programı bulmakla kalmaz; suyu, enerjiyi ve zamanı en verimli şekilde kullanır. Siz de makinelerin işini yapmasına izin verip, geri kalan zamanınızı kendinize ya da sevdiklerinize ayırabilirsiniz. 

SmartFinish: Ütüye ayırdığınız süre artık size kaldı 

Kim ister çamaşırların başında ütüyle saatlerini harcamayı? SmartFinish teknolojisi buharın gücünü kullanarak kırışıklıkları daha makineden çıkmadan %50’ye kadar azaltıyor. Sonuç? Daha az ütü, daha çok kendinize ayırdığınız zaman. Teknolojinin keyfini çıkarmak için Siemens Home Connect uygulamasıyla SmartFinish’i açmanız yeterli. Ütü masası açmadan, güç harcamadan, zaman kaybetmeden kıyafetleriniz giyime hazır hale gelir. Bir toplantı öncesi, spontane bir plan öncesi ya da sadece rahatlık istediğiniz bir anda SmartFinish teknolojisi sizin için çalışır.  

Program İndirme: Makineniz hep güncel, hep “yenilikte” 

Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makinesi, güncel yeni programları kolayca indirip tek dokunuşla kullanabilirsiniz. İhtiyaç değiştikçe çamaşır makineniz de sizinle birlikte kendini güncelliyor. Siemens’in en sevilen yanlarından biri, cihazların statik kalmaması. Yani bugün aldığınız çamaşır makinesi birkaç yıl sonra bile yeni özellikler kazanabiliyor. 



Siemens Home Connect üzerinden cihaza özel yeni yıkama ve kurutma programları indirebiliyorsunuz. Mevsimsel ihtiyaçlar, moda olan yeni kumaş türleri, spor kıyafetlerin gelişmesi… Ne değişirse değişsin, makineniz hep güncel kalıyor. 

Tıpkı telefonunuza uygulama güncellemesi indirir gibi çamaşır ve kurutma makineniz de güncellemelerle değişen yaşam tarzınıza ayak uyduruyor. 

Akıllı deterjan yönetimi: i-Dos ile her yıkamada doğru ölçü 

Makineyi tamamen doldurunca veya tek parça kıyafeti makineye attığınızda ne kadar deterjan koyacağınızı bilemiyor olabilirsiniz. İşte tam bu noktada i-Dos Deterjan Tarama teknolojisi devreye giriyor. Siemens Home Connect üzerinden şişelerin barkodunu okutup su sertliği ve deterjan yoğunluğunu makineye iletiyor, i-Dos ise her yıkamada doğru miktarı otomatik olarak ayarlıyor. Üstelik Siemens Home Connect uygulaması, deterjan seviyesini takip ederek deterjanınız tükenmeden önce size haber veriyor. Tek yapmanız gereken uygulamayı telefonunuza yüklemek ve çamaşır makinenizi uygulamaya bağlamak. 

stainRemoval teknolojisi: Zorlu lekelerle inatlaşmayı unutun 

Çay, yağ, makyaj, çikolata lekeleri… Gün içinde fark etmeden üzerinize bulaşan lekeler artık kâbus olmaktan çıkıyor. Siemens iQ500 çamaşır makinesi ile stainRemoval teknolojisi devreye giriyor. Tek bir dokunuşla çay, yağ, kozmetik veya günlük hayatta karşılaştığınız diğer zor lekeler için özel programları aktif edebilirsiniz. 

Siemens Home Connect uygulaması sayesinde daha fazla leke türünü ve bunlar için geliştirilmiş özel programları keşfetmek de mümkün. Yani sadece “lekeyi çıkar” demekle kalmıyor, sizin için en doğru yıkama programını da otomatik olarak öneriyor. Böylece hem lekelerle uğraşmak zorunda kalmıyor hem de giysilerinizin ömrünü koruyorsunuz. 

Artık çocuğunuza yemek yedirirken dökülen yemek lekeleri, kahve kazaları ya da mutfakta sıçrayan yağ lekeleri sizi endişelendirmiyor. stainRemoval, günlük hayatın getirdiği küçük sürprizlere karşı en güvenilir yardımcınız oluyor. 

Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makineleri, artık sadece kıyafetlerinizi temizleyen makineler değil; size zaman, konfor ve güven veren akıllı iş ortaklarınızdır. Ütüye harcadığınız vakti kendinize ayırın, lekelerle uğraşmayı unutun ve teknolojinin yaşam alanınıza uyumunun keyfini yaşayın.

*Bu yazı Siemens’in katkılarıyla hazırlanmıştır. 





İlgili Makale