X

Portakal Kaç Kalori?

Portakal yuvarlak şekilli, bol sulu etli ve girintili çıkıntılı turuncu kabuğu ile kendine has turunçgillerden bir tanesi. Çoğu insan onun çok iyi bir C vitamini kaynağı olduğunu bilir ancak aslında çok daha fazlasını sunar. Kalsiyum, potasyum, lifler ve folat gibi pek çok ek gıdaya sahip olması, onu çok besleyici bir seçenek haline getirir. Ayrıca yemesi, bulması, depolaması ve hazırlaması kolaydır.

Portakal tatlı veya acı olabilir. Ne kadar tatlı olduğu genelde türüne ve iklimine göre değişiklik gösterir. Bazı daha acı olan portakal türleri genelde öz yağlarını elde etmek için kullanılıyorlar. Örneğin bergamot olarak adlandırılan türü, çaya katılan bergamot aromasının kaynağıdır.

Portakal Kaç Kalori, Besin Değeri Nedir?

Bir portakal yaklaşık 140 gram kadar tutar ve bu miktar 73 kalori, 1.3 gram protein, 16.5 gram karbonhidrat ve 0.2 gram yağ sağlar. Portakal mükemmel bir C vitamini, lif ve potasyum kaynağıdır.

  • Kalori: 73 kcal
  • Yağ: 0.2 g
  • Sodyum: 13 mg
  • Karbonhidrat: 16.5 g
  • Lif: 2.8 g
  • Şeker: 12 g
  • Protein: 1.3 g
  • C vitamini: 82.7 mg
  • Potasyum: 232 mg
  • Kalsiyum: 60.2 mg

Karbonhidratlar

140 gramlık bir portakal 73 kaloriye ve 16.5 gram karbonhidrata sahiptir. Daha büyük boyutlu olanların daha fazla kalori ve karbonhidrat sahibi olacağını unutmayın.

Portakaldaki karbonhidratlar basit şekerlerden gelirler ancak yine de portakalın bütünü iyi bir lif kaynağıdır ve şeker ilavesi de bulunmaz. Yani portakalın glisemik etkisi çok azdır. Bir portakalın tahmini glisemik endeks değeri 40’tır, yani kan şekerinizi çok hızlı yükseltmez.

Yağlar

Tazesinde neredeyse hiç yağ yoktur ve kolesterol de bulunmaz.

Protein

Portakalda protein de az bulunur. Günlük ihtiyaçlarınızı karşılamak için beslenmenize başka protein kaynakları da eklemeniz gerekir.

Vitamin ve Mineraller

Portakal mükemmel bir C vitamini kaynağıdır ve bir tanesinde bütün gün ihtiyaç duyduğunuz tüm C vitamini alabilirsiniz. Ayrıca kemikleri güçlendiren kalsiyuma sahip olduğu gibi, içeriğinde potasyum, B1 ve B9 vitaminleri de vardır. Orta boy bir portakalda bir orta boy muzun yarısından fazlası kadar potasyum vardır.

Portakalın Sağlığa Faydaları Nelerdir?

Araştırmalardaki bulgulara göre, düzenli olarak turunçgiller tüketmek sağlığınıza çeşitli şekillerde fayda sağlayabilir.

Kalp Sağlığını İyileştirmeye Yardımcı Olabilir

Kalp hastalıkları şu anda dünyanın en yaygın erken ölüm sebepleri arasındalar.

Portakalda bulunan C vitaminleri, flavonoidler ve karotenoidler gibi pek çok bitkisel bileşen ve besin, kalp sağlığına iyi gelebilir ve optimum düzeyde tüketildiklerinde kalp hastalığı riskini azaltmanıza yardımcı olabilirler.

Ayrıca düzenli olarak portakal ve portakal suyu tüketmek, kalp hastalığı risk faktörlerini azaltmaya da yardımcı olabilir.

10 yüksek kaliteli çalışmaya dair yapılan bir değerlendirmede, portakal suyu tüketmenin aşağıdakiler gibi pek çok kalp hastalığı risk faktörü konusunda azalma sağladığı belirtiliyor:

  • kan şekeri
  • kötü kolesterol
  • inflamatuvar işaretçi C-reaktif protein

Turunçgil Tüketimi Kronik Hastalıklara Karşı Koruyabilir

Düzenli olarak portakal ve diğer turunçgilleri tüketmek kalp sağlığını korumanın yanında bazı kanser türleri ve diyabet gibi sağlık problemlerinin riskinde azalma da sağlayabilir.

Çalışmalara göre turunçgiller bakımından zengin bir beslenme aşağıdakiler gibi kanser türlerinin riskinde azalmaya yardımcı olabilir:

  • akciğer kanseri
  • ağız kanseri
  • mide kanseri
  • baş ve boyun kanseri

Ayrıca meyveler bakımından zengin bir beslenme tip-2 diyabet geliştirme riskinizi de azaltmaya yardımcı olabilir.

7000 kişi ile yapılan bir çalışmada, toplam meyve tüketimi yeterli düzeyde olan yetişkinlerin 5 yıl içerisinde diyabet teşhisi alma ihtimallerinin en az meyve tüketenlere göre %36 daha düşük olduğu görülmüş.

Ancak bu çalışmanın sadece portakal değil, genel olarak meyve tüketimi üzerine odaklandığını belirtmek gerekiyor. Buna ek olarak, aynı faydalı etkiler meyve suyu içenlerde görülmemişler.

Bunun sebebi meyve suyunda daha az lif olmasından dolayı kan şekeri üzerinde tam meyvelere göre daha fazla etki görülmesi olabilir.

Turunçgiller düzenli olarak tüketildiklerinde bazı hastalıkların riskinde azalma sağlayabilirler ancak genel olarak beslenmenize ve yaşam tarzınızın tek bir meyveden çok daha önemli olduğunu unutmayın.

Anemiyi Önleyebilir

C vitamini zengini gıdaları tüketmek anemiyi önlemeye yardımcı olabilir. Anemi demir minerali vücutta yeteri kadar bulunmadığında ortaya çıkabilir.

Portakal iyi bir demir kaynağı olmasa da, mükemmel bir C vitamini kaynağıdır ve C vitamini de bedenin demiri emme yeteneğinde artış sağlar.

Yapılan bir çalışmaya göre pirinç ve mercimek gibi yemeklerin yanına 120 gram kadar portakal eklemek, demir emiliminde %10 civarında artış sağlayabiliyor.

Mercimek ve baklagillerin yanına biraz portakal suyu eklemek veya ıspanak salatasına portakal parçaları eklemek demir emilimine yardımcı olabilir.

Bağışıklığı Güçlendirmeye Yardımcı Olabilir

Düzenli olarak vitamin, mineral ve antioksidan bileşenler bakımından zengin meyveler tüketmek sağlıklı bağışıklık sistemi işlevlerine yardımcı olabilir.

Portakal ve diğer turunçgiller mükemmel C vitamini kaynakları arasındadırlar.

Bu besin doğal öldürücü hücreler gibi bağışıklık hücrelerinin işlevleri için önemlidir. Ayrıca eski, hasarlı hücrelerin ölümünü sağlayan apoptoz mekanizmasında da rol oynar.

C vitamini güçlü bir antioksidandır ve oksidatif hasara karşı koruma sağlar. Oksidatif stres bağışıklık sistemi sağlığını kötü etkiler ve hastalık riskini arttırabilir.

Portakaldaki pek çok diğer bileşen de anti-inflamatuvar etki gösterir.

Kronik inflamasyon bağışıklık sistemi tepkisini olumsuz etkileyebilir ve bu nedenle anti-inflamatuvar maddeler bakımından zengin gıdalar tüketmek bağışıklık sistemini destekleyebilir.

Lifler de portakalda bol bulunurlar ve bağışıklık sistemini güçlendirmeye yardımcı olabilirler. Bedeninizin bağırsaklardaki bakterileri desteklemek için liflere ihtiyacı vardır. Bu bakteriler bağışıklık sistemi işlevleri ve gelişimi üzerinde etkilidirler.

Portakalın Zararları Nelerdir?

Portakal gibi turunçgiller yaygın olarak alerjik tepkilere sebep olmazlar. Ancak olduklarında belirtileri genelde hafiftir ve ağızda biraz tahriş ve kaşıntı gibi sıkıntılar yaratırlar. Anaflaktik şok nadirdir.

Turunçgiller ışığa karşı hassasiyet yaratabilen meyvelerdir. Bu nedenle suyuna dokunduktan sonra güneşe çıkacaksanız ellerinizi güzelce yıkayın.

Greyfurt ve diğer turunçgillerde furanocoumarin adı verilen bileşenler vardır. Ancak tatlı portakallarda bu madde bulunmaz. Acı türlerinde bulunan bu madde, bazı ilaçlar ile etkileşime girebilir.

Nasıl Saklamalı ve Kullanmalı?

Portakal toplandıktan sonra pek olgunlaşmaz ve bu nedenle soymadan buzdolabında saklarsanız, dışarıdaki bir haftalık süresine bir kaç hafta daha ekleyebilirsiniz. Soyulduktan ve bölündükten sonra dilimleri buzdolabında tutun. Hava geçirmeyen bir kap içerisinde bu şekilde üç dört gün dayanacaktır.

Portakalı salatalarınıza, soslarınıza ve tatlılarınıza çiğ olarak katabilirsiniz. Tatlı aroması ve güzel rengi ile bazı tavuk ve balık yemeklerine de iyi gidebilir.

Sabahları bir kaç dilim portakal tüketebilir, onu küpler halinde yoğurda veya salataya ekleyebilirsiniz. Suyunu kullanarak düşük kalorili, aromalı soslar ve marinatlar yaratabilirsiniz.

Kabuğu tüketilebilirdir ve aslında iyi bir C vitamini ve potasyum kaynağıdır. Ayrıca kabuğu ile meyvesi arasındaki beyaz etli kısım da tüketilebilir durumdadır ve bol lif ile C vitaminine sahiptir.

Taze portakal, portakal suyundan çok daha fazla lif ve besin sağlar. Sadece suyunu tüketmek fazla kalori ve şeker almanıza yol açabilir, kan şekerini hızlıca yükseltebilir. Bu nedende portakal suyunu etlere, suya ve sebzelere eklemek daha doğru olabilir.

Kaynaklar; 
https://www.webmd.com/food-recipes/health-benefits-oranges

https://www.healthline.com/nutrition/oranges

https://www.verywellfit.com/oranges-nutrition-facts-calories-and-health-benefits-4119322

Uplifers: Kaliteli ve mutlu yaşam koçunuz!

Kıyafetlerinize özen gösteren teknoloji: Siemens iQ500 ile tanışın

Evde zamanımızın büyük bir kısmı, farkında olmasak da rutin işlere gidiyor. Pek çoğumuz için bu rutinde en çok vakit alan işlerden biri de şüphesiz ki çamaşır yıkamak ve kurutmak. Çamaşırlar için uygun programı seçmek, deterjanı ayarlamak, ıslak çamaşırların kurumasını beklemek ve ütü… Tüm bunlar bazen günün temposu içinde küçük ama rutinde bir yük haline dönüşebiliyor. Hayatı kolaylaştıracak birçok yenilik ise Siemens’ten geliyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makineleri ile rutininiz artık hiç olmadığı kadar kolay ve pratik. Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makinesinde çamaşırlarınızı sizden önce düşünen, her adımı sizin yerinize planlayan bir teknoloji var. Size ise bu teknolojinin keyfini çıkarmak kalıyor. 



intelligentDry: “Ben ne yapacağımı bilirim” diyen çamaşır ve kurutma ikilisi 

Pamuk tişörtler, hassas bluzlar, okuldan gelen kalın eşofmanlar… Normalde hepsi için ayrı ayrı düşünüp doğru programı aramanız gerekir. Ama artık değil. Gün içinde onlarca şeyle uğraşırken bir de çamaşırın “fazla mı kurudu, az mı kurudu, ya buruşursa?” stresi yaşamıyorsunuz. Çünkü makineler zaten kendi arasında konuşup sizin yerinize karar veriyor.  

Çamaşır ve kurutma makineniz sadece yan yana duran iki cihaz değil; birbirini anlayan, sizin yerinize düşünen bir ikili. Siemens iQ500’ün intelligentDry teknolojisi sayesinde “Acaba doğru programı seçtim mi?” stresi tamamen bitiyor. Yıkama bittiği anda çamaşır makineniz tüm detayları (kumaş türü, yük miktarı, ıslaklık seviyesi, hatta ısı toleransını) tek tek kurutma makinesine iletiyor. Kurutma makinesi de tüm bu bilgileri alıp kıyafetlerin için en doğru programı otomatik olarak seçiyor ve başlatıyor. 



Evinizde görünmez bir iş ortağı varmış gibi… Sessiz, hızlı ve tamamen sizin konforunuz için çalışan. Tek yapmanız gereken çamaşırları makineye atmak; gerisini teknolojinin kendisine bırakmak ve keyfini çıkarmak. 

Mini Yük Özelliği: “Şunu bir hızlı aradan çıkarayım” dediğiniz anlar için 

Spor sonrası sepette sırasını bekleyen bir tişört, “yarın tekrar giyeceğim” diye bir kenara ayırdığınız gömlek ya da akşam dışarı çıkmadan önce anında yıkanması gereken bir bluz. Makineyi tam dolduracak kadar birikmesini beklemek istemezsiniz; ama tek parça kıyafet için makinenizi çalıştırmak istemezsiniz. Siemens iQ500 çamaşır makinesinin mini yük özelliği tam da bu anlar için tasarlandı. Yarım kiloya kadar olan birkaç parça çamaşırı, kısa sürede ve düşük enerji tüketimiyle yıkayabilirsiniz. 



Günlük hayatın koşturmacasında en güzeli de şu: Siemens Home Connect uygulaması üzerinden bir dokunuşla mini yük programını açıyor, çamaşırlarınızı dakikalar içinde temiz ve mis gibi alıyorsunuz. Pratik, hızlı ve o küçük yükleri büyük bir mesele olmaktan çıkaracak kadar akıllı. Siz temponuza devam edin; o, çamaşırlarınız için detayları halletsin.  

20’den fazla yıkama ve 15’den fazla kurutma programı ile gardırobunuzdaki her kıyafete ayrı bir seçenek 

Her kumaş, her kullanım, her kıyafetin ayrı bir dili vardır. Siemens çamaşır ve kurutma makinesi işte bu yüzden onlarca akıllı programla kıyafetlerinizin ömrünü uzatıyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma Makineniz, tüm ihtiyaçları bilir ve sizin için en uygun seçeneği sunar. Siemens Home Connect uygulaması sayesinde tüm programlara tek dokunuşla erişebilir, hatta yeni çıkan programları indirerek makinenizi kişiselleştirebilirsiniz. Böylece makineniz yıllar geçse bile zamana ayak uydurmaya devam eder.  

Program Asistanı: “Sen söyle, ben ayarlarım” diyen yardımcı 

“Hangi program daha doğru? Çamaşır az mı çok mu? Bir kere giydim ama uzun programa atsam mı?” diye düşünmenize gerek kalmadan Program Asistanı tüm bunları size en doğru programında çalıştırır. Kumaş türünü, çamaşırın ağırlığını, kirlilik seviyesini analiz eder ve size en uygun yıkama-kurutma programını önerir. Bu sayede yalnızca doğru programı bulmakla kalmaz; suyu, enerjiyi ve zamanı en verimli şekilde kullanır. Siz de makinelerin işini yapmasına izin verip, geri kalan zamanınızı kendinize ya da sevdiklerinize ayırabilirsiniz. 

SmartFinish: Ütüye ayırdığınız süre artık size kaldı 

Kim ister çamaşırların başında ütüyle saatlerini harcamayı? SmartFinish teknolojisi buharın gücünü kullanarak kırışıklıkları daha makineden çıkmadan %50’ye kadar azaltıyor. Sonuç? Daha az ütü, daha çok kendinize ayırdığınız zaman. Teknolojinin keyfini çıkarmak için Siemens Home Connect uygulamasıyla SmartFinish’i açmanız yeterli. Ütü masası açmadan, güç harcamadan, zaman kaybetmeden kıyafetleriniz giyime hazır hale gelir. Bir toplantı öncesi, spontane bir plan öncesi ya da sadece rahatlık istediğiniz bir anda SmartFinish teknolojisi sizin için çalışır.  

Program İndirme: Makineniz hep güncel, hep “yenilikte” 

Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makinesi, güncel yeni programları kolayca indirip tek dokunuşla kullanabilirsiniz. İhtiyaç değiştikçe çamaşır makineniz de sizinle birlikte kendini güncelliyor. Siemens’in en sevilen yanlarından biri, cihazların statik kalmaması. Yani bugün aldığınız çamaşır makinesi birkaç yıl sonra bile yeni özellikler kazanabiliyor. 



Siemens Home Connect üzerinden cihaza özel yeni yıkama ve kurutma programları indirebiliyorsunuz. Mevsimsel ihtiyaçlar, moda olan yeni kumaş türleri, spor kıyafetlerin gelişmesi… Ne değişirse değişsin, makineniz hep güncel kalıyor. 

Tıpkı telefonunuza uygulama güncellemesi indirir gibi çamaşır ve kurutma makineniz de güncellemelerle değişen yaşam tarzınıza ayak uyduruyor. 

Akıllı deterjan yönetimi: i-Dos ile her yıkamada doğru ölçü 

Makineyi tamamen doldurunca veya tek parça kıyafeti makineye attığınızda ne kadar deterjan koyacağınızı bilemiyor olabilirsiniz. İşte tam bu noktada i-Dos Deterjan Tarama teknolojisi devreye giriyor. Siemens Home Connect üzerinden şişelerin barkodunu okutup su sertliği ve deterjan yoğunluğunu makineye iletiyor, i-Dos ise her yıkamada doğru miktarı otomatik olarak ayarlıyor. Üstelik Siemens Home Connect uygulaması, deterjan seviyesini takip ederek deterjanınız tükenmeden önce size haber veriyor. Tek yapmanız gereken uygulamayı telefonunuza yüklemek ve çamaşır makinenizi uygulamaya bağlamak. 

stainRemoval teknolojisi: Zorlu lekelerle inatlaşmayı unutun 

Çay, yağ, makyaj, çikolata lekeleri… Gün içinde fark etmeden üzerinize bulaşan lekeler artık kâbus olmaktan çıkıyor. Siemens iQ500 çamaşır makinesi ile stainRemoval teknolojisi devreye giriyor. Tek bir dokunuşla çay, yağ, kozmetik veya günlük hayatta karşılaştığınız diğer zor lekeler için özel programları aktif edebilirsiniz. 

Siemens Home Connect uygulaması sayesinde daha fazla leke türünü ve bunlar için geliştirilmiş özel programları keşfetmek de mümkün. Yani sadece “lekeyi çıkar” demekle kalmıyor, sizin için en doğru yıkama programını da otomatik olarak öneriyor. Böylece hem lekelerle uğraşmak zorunda kalmıyor hem de giysilerinizin ömrünü koruyorsunuz. 

Artık çocuğunuza yemek yedirirken dökülen yemek lekeleri, kahve kazaları ya da mutfakta sıçrayan yağ lekeleri sizi endişelendirmiyor. stainRemoval, günlük hayatın getirdiği küçük sürprizlere karşı en güvenilir yardımcınız oluyor. 

Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makineleri, artık sadece kıyafetlerinizi temizleyen makineler değil; size zaman, konfor ve güven veren akıllı iş ortaklarınızdır. Ütüye harcadığınız vakti kendinize ayırın, lekelerle uğraşmayı unutun ve teknolojinin yaşam alanınıza uyumunun keyfini yaşayın.

*Bu yazı Siemens’in katkılarıyla hazırlanmıştır. 





İlgili Makale