Pandemide hayatımıza girenler: Canlı yayın ve online konserler

Bir süredir Mirgün Cabas’ın karantina dönemi başladığı podcasti dinliyorum. İsmi “Nasıl Gidiyor Karantina?” olan bu podcast’e Spotify’dan ulaşabilirsiniz. Hatırı sayılır insanlar katılıyor konuk olarak ve yeni hayatımızı konuşuyorlar. Tabii yeni hayatımızdan kastım gündeme düşen yeni normalimiz değil, evlerden tedbirlerle devam ettiğimiz hayatımız.

Bugün dinlediğim konuklardan biri dedi ki, “Artık her şeyi evlerde yapmaya başladığımız için insanlar belki de ‘Çıkmadan da yaşayabiliyoruz madem, o zaman neden çıkalım ki?‘ diye sorgulamaya başlayacaklar.”

Ben de böyle düşünüyorum. Çünkü evlerdeki yeni normalimizde şehrin trafiğinden, çevre kirliliğinden, katıldığımız birçok etkinlikte maruz kaldığımız kalabalıktan uzağız.

Diğer taraftan sanat sektörünün can çekişmemesi için de çaba göstermek gerekiyor. İş sahası bakımından en büyük zararı gören yine her zamanki gibi sanat sektörü oluyor çünkü. Sanat sektöründen kastım, eğlence olarak görülen seyircili performans sanatı.

Bu anlamda eriştiğim bilgiler arasında senfonilerin harekete geçtiğinden bahsetmek isterim. Genç müzisyenlerin maddi sıkıntılarına destek olmak için çeşitli fonlar oluşturdular. Başında Gürer Aykal, Cem Mansur, Orhun Orhon, Ruşen Güneş gibi sanatçıların olduğu Agofon bunlardan biri. Agofon siz bu yazıyı okurken sayısı değişmiş olacaktır muhtemelen ama şu an 94 destekçi, 51 gönüllü sanatçı ve 2 gönüllü kurumdan oluşuyor.

Yine başka destekçiler arasında İstanbul Müzik Festivali’nin Müzisyen Destek Fonu da dikkat çeken büyük projelerden.

İşin maddi kısmı bir tarafa manevi kısım da pandemi sürecinde hala çok önem taşıyor. Alışkanlıklarımızdan hemen mahrum kalmamamız için yapılan online etkinlikler bizim bu sürece yumuşak bir geçiş yapmamızda yardımcı oluyorlar. Bunlardan biri tiyatroların veya konuşmaların canlı yayınlar aracılığıyla devam etmesi. Böylece gerek terapistlerin, gerek yazarların, gerek gazetecilerin ve hemen hemen merak ettiğimiz herkesin sohbetine dahil olabiliyoruz. Bu canlı yayınlar sosyal medyanın da yavaştan dönüştüğünü gösteriyor bana kalırsa.

Tabii sadece canlı yayınlar değil, meyhaneler bile online sisteme taşınmış durumda. İnsanlar sevilen rutinlerini evde kalarak devam ettirme peşinde. Bu isteği karşılayanlar arasında Efes Pilsen’in bu süreçte geliştirdiği Birlikte Güzel Ev’de konseptli konserlerinden bahsetmeden olmaz. Bu hafta dünyaca ünlü yıldız LP bile Ev’de’nin konuklarından biri olacak. Onlar da İhtiyaç Haritası ile birlikte düzenlenen Fest Together gibi dünyaca ünlü müzisyenleri ağırlamayı başarıyorlar.

Tabii tüm bunların yanı sıra dün benim de konuk olarak alındığım Yalnız Dergi’nin canlı yayınında Bilal Karaman’la konuştuğumuz gibi, evlerde mutluyuz, müziğimiz de var ama hiçbir şey canlı konserin tadını tutamıyor ve her müzisyenin de bunu evden gerçekleştirebilmesi için yeterince ekipmanı yok.

Bu doğru. Ancak bu süreç daha uzun sürecek ve bahsedilen ikinci dalgayı hafif atlatabilmek adına tedbirleri elden bırakmamak gerekiyor. Dolayısıyla desteklerin ve online sistemlerin tüm sanat dallarına da en hızlı şekilde yansıması iyi olacaktır.

İlginizi çekebilir: Evde de kaliteli zaman geçirebilirsiniz: Karantinada müzik, kültür, sanat

Günsu Özkarar
1987 Ankara doğumluyum. 2008 yılında Bilkent Üniversitesi Müzik ve Sahne Sanatları Fakültesi Viyola Ana Sanat Dalı’ndan mezun oldum. Ardından İsviçre’de Hocshule der Künste Bern’de ... Devam