Özüne gelene kadar kendin ile sana ‘sen’ diye öğretilenler arasındaki çatışma devam eder

Boğazındaki tasmanın ucu kimin elinde?
Kim şekillendirdi hamurunu, kim yoğurdu seni?
Kim hangi doğrusu ile, senden hiç uygun olmadığın bir sen yarattı?
Kimin, neyin sadık köpeğisin?
Hiç istemediğin halde, kimleri ısırıp, kimlere saldırıp, kimleri korkuttun?
Verilen bir lokma yemeğini nasıl mükafat sandın, karşılığında ne verdiğini hiç bilmeden?
Kanaat ettiğin şeyin, tutsaklığının, sadakat sevgi olduğuna nasıl inandın?
Onca gücüne rağmen, sana bunu yaptıranlara nasıl boyun eğdin, nasıl onların daha güçlü olduğuna, seni alt edebileceklerine inandın?
Nasıl seni daha fazla sevecek birileri olmadığına inandın?
Kendinin bu kadar ile sınırlı, yaşadığının da kader olduğuna nasıl inandın?
Sadece bir tutsaksın, kendini özgür sanan bir tutsak.

Kendi özüne gelene kadar, orijinal halini bulana kadar devam eder içerideki çatışma. Kendin ile, sana “sen” diye öğretilenler arasında gider gelirsin.
O vakte kadar, hamurunu karanın elindedir ipin.
Celladın, en sevdiğin, muhtaç olduğundur.

Bu yüzden, en derin tutsaklıklar görünmez olur,
Bu yüzden en büyük düşmanlıklar gözünün önünde ama yine de görünmez olur.
Seni orada tutan tek şey, kendine dair inandırıldığın “şey”dir. 
Senin dışında kalan, içindeki habitata uymayan o “şey” sende tanımlanamadığından, o “şeyi” yönetenlerin yanında kalır, kendini olmadığın ve olmak zorunda hissettiğin “şey” için kurban ve tutsak edersin…
O tanımlanamaz hali, parçayı yönetmek anlamak için, kendine katmak için, 
senin olanı almak için, ömrünü bekleyerek, biat ederek geçirirsin, gün gelir anlarsın ki; “benim” dediğin senin değil, sahibinin bir hayali bir vizyonu bir büyüsüdür. 
Kalakalırsın.. 

Ayılmak, aydınlanmak, uğruna ömrünü harcadığın o duygunun sana ait olmadığını anladığın an olur. 
Şimdi dön bak kendine, neye inandırıldın, kim olduğuna, nasıl olduğuna inandın?
Kim, kimler hangi duyguna takmış kancasını ve çekiyor ipini bilmediğin, gitmek istemediğin topraklara?

İlginizi çekebilir: Varoluşum kimseye zarar vermesin

Esra Uyman
Lise yıllarında başlayan kişisel gelişim, ruhsal gelişim ve metafizik konularına duyduğu yoğun merak onu yurt içi ve yurt dışında birçok özel eğitim çalışmalarına katılmaya ... Devam