X

Maydanoz Kaç Kalori?

Maydanoz ülkemizde, Ortadoğu’da, Avrupa’da ve Amerika’da sıklıkla kullanılan popüler bir bitki.

Genelde çorba, salata ve balık yemeklerinde yemeklerin aromasını arttırmak için kullanılıyor.

Ancak mutfakta kullanımının yanında çok besleyici bir gıda ve sağlığa pek çok güçlü faydasının olduğu belirtiliyor.

Maydanoz Kaç Kalori, Besin Değeri Nedir?

İki yemek kaşığı kadar maydanoz 8 gram tutar ve bu miktarın besin değerleri şöyledir:

  • Kalori: 2 kcal
  • A vitamini: Günlük önerilen miktarın %12’si
  • C vitamini: Günlük önerilen miktarın %16’sı
  • K vitamini: Günlük önerilen miktarın %154’ü

Maydanozun kalorisi çok düşüktür ve buna karşın A, K ve C vitamini gibi önemli besinler bakımından zengindir.

A vitamini bağışıklık sistemi ve göz sağlığı konusunda temel bir rol oynayan önemli bir besindir. Ayrıca cilt için de önemlidir ve akne gibi cilt problemlerinin iyileşmesine yardımcı olabilir.

Maydanozda K vitamini de bol bulunur ve bu vitamin kemikler ile kalp sağlığını destekler. Hatta iki yemek kaşığı kadar maydanoz, bir günde ihtiyaç duyacağınızdan daha fazla K vitamini sağlar.

Onun kemik ve kalp sağlığındaki rolüne ek olarak K vitamini kanın doğru şekilde pıhtılaşması için de önemlidir. Böylece aşırı kanamalar önlenebilir.

Maydanoz aynı zamanda C vitamini ile doludur ve bu vitamin kalp sağlığını iyileştirdiği gibi bağışıklık sistemi için de çok önemlidir.

C vitamini aynı zamanda güçlü bir antioksidan olarak görev alır ve hücrelerinizi serbest radikaller adı verilen dengesiz moleküllerin yol açtığı hasardan korur.

Tüm bunlara ek olarak maydanozda magnezyum, potasyum, folat, demir ve kalsiyum da oldukça iyi miktarlarda bulunur.

Maydanozun Sağlığa Faydaları Nelerdir?

Kan Şekerini İyileştirebilir

Kan şekerindeki yükselme diyabet hastalığına ek olarak sağlıksız bir beslenmeden veya spor yapmamaktan da kaynaklanabilir.

Kan şekerindeki bu yükselme, insülin direnci, diyabet, kalp hastalıkları ve yüksek kolesterol ile yüksek şekerin bir arada görüldüğü bir belirtiler topluluğu olan metabolik sendroma dair riskin artmasına yol açar.

Hayvanlarla yapılan çalışmalarda maydanozdaki antioksidanların yüksek kan şekerini verimli bir şekilde düşürmeye yardımcı olduğu görülüyor.

Örneğin tip-1 diyabete sahip olan fareler ile yapılan deneylerde, maydanoz ekstresi verilen farelerin kan şekeri düzeylerinde kontrol grubuna göre daha fazla azalma ve pankreas işlevlerinde ise iyileşme görülmüş.

Dengeli bir beslenmeye ek olarak yemeklerinize maydanoz katmanız sağlıklı bir kan şekeri düzeyinde kalmanıza yardımcı olabilir.

Bununla birlikte maydanozun kan şekeri üzerindeki etkilerini daha iyi anlamak için insanlar üzerinde daha fazla çalışma gerekiyor.

Kalp Sağlığına Fayda Sağlayabilir

Kalp krizi ve inme gibi kalp rahatsızlıkları, dünyanın her yanında en yaygın ölüm sebepleri arasında yer alıyorlar. Sağlıksız beslenme, sporsuzluk, sigara tüketimi ve yüksek miktarda alkol alımı gibi faktörler kalp hastalıklarına katkı sağlayabilirler.

Maydanozda karotenoid antioksidanlar gibi pek çok bitkisel bileşen vardır ve bunların kalp hastalığı risk faktörlerinde azalma sağlayarak kalp sağlığına fayda sağladıkları görülmektedir.

Örneğin karotenoid zengini bir beslenmenin kronik inflamasyon, yüksek tansiyon ve kötü kolesterol düzeyleri gibi kalp hastalığı risk faktörlerinde iyileşmeler sağladığı belirtiliyor.

Buna ek olarak toplumlar üzerine yapılan çalışmalarda karotenoidler bakımından zengin bir beslenmenin koroner damar hastalıkları gibi kalp rahatsızlıklarının riskinde de azalma sağladığı belirtiliyor.

70 binden fazla hemşire ile yapılan 12 yıllık bir çalışmada, karotenoid tüketimi ile koroner arter hastalıklarının yaygınlığı arasında ters ilişki bulunmuş.

13 binden fazla kişi ile yapılan başka bir büyük çalışma ise 18 yıl boyunca sürdürülmüş ve kanında daha yüksek düzeyde karotenoidler bulunanların kalp hastalıklarından ölüm oranları, karotenoid düzeyleri düşük olanlardan daha az olmuş.

Maydanozda C vitamini de vardır ve bu güçlü antioksidan kalp sağlığına fayda sağlayabilir.

13 binden fazla kişi ile yapılan bir diğer çalışmada ise C vitamini alımı en yüksek düzeyde olanların kalp hastalıkları riskinin en az düzeyde olanlara göre ciddi şekilde az olduğu görülmüş.

Böbrek Sağlığına Yardımcı Olabilir

Böbrekleriniz kanınızı devamlı olarak filtreleyen, atıkları ve fazla suyu ortadan kaldıran ve sonrasında idrar ile atımlarını sağlayan önemli organlardır.

Bazen idrar konsantre hale geldiğinde mineral birikimleri oluşur ve bunlar ağrılı bir rahatsızlık olan böbrek taşlarına yol açarlar.

Böbrek taşı olan fareler ile yapılan bir çalışmada, maydanozun idrardaki protein ve kalsiyum atımını azalttığı, ayrıca idrarın pH düzeyinde artış sağladığı görülmüş.

Maydanozun aynı zamanda flavonoidler, karotenoidler ve C vitamini gibi antioksidanlar sayesinde inflamasyon karşıtı etkilerinin olduğu belirtiliyor.

Buna ek olarak maydanoz, tansiyonu düşürerek böbrekler için büyük bir risk faktörü olan yüksek tansiyonun kontrol altında tutulmasına yardımcı olabilir.

Nitratlar bakımından zengin olan maydanoz, kan damarlarının genişlemesine yardımcı olur, kan akışını iyileştirir ve yüksek tansiyonu düşürür. Araştırmalara göre maydanoz gibi nitrat zengini gıdalar, sağlıklı tansiyon düzeylerinin korunumunu sağlıyorlar.

Maydanozun inflamasyon karşıtı özellikleri, idrar pH’ını düzenleme ve tansiyonu düşürme kabiliyeti, böbreklerinizin sağlıklı kalmasına ve böbrek taşlarının oluşumunun önlenmesine yardımcı olabilir.

Fakat maydanozun oksalatlar bakımından görece zengin olduğunu unutmamak gerek. Bu bileşenler böbrek taşı riskinde artışa yol açarlar.

Yine de uzmanlar sadece idrardan fazla miktarda oksalat atımına yol açan rahatsızlıklara sahip olan insanların oksalat tüketimini kontrol altında tutmaları gerektiğini belirtiyorlar.

Diğer Potansiyel Faydaları

Maydanoz sağlığınıza aşağıdaki şekillerde de fayda sağlayabilir:

  • Bakteri karşıtı özellikleri: Maydanozda öz yağlar vardır ve bunların antibakteriyel etkileri, zararlı bakteriler ile savaşa yardımcı olurlar.
  • Kemik sağlığına fayda sağlayabilir: Maydanoz K vitamini, potasyum, magnezyum ve kalsiyum bakımından zengindir ve bunların hepsi kemik sağlığı için temeldirler.
  • Bağışıklığı güçlendirebilir: Araştırmalara göre maydanozda bulunan apigenin adı verilen antioksidan, inflamasyonları azaltarak ve hücre hasarını önleyerek immün işlevleri düzenliyor.
  • Karaciğer sağlığını iyileştirebilir: Diyabeti olan fareler ile yapılan bir çalışmada, maydanoz ekstresinin karaciğer hasarını önleyebildiği, karaciğer işlevlerini iyileştirebildiği ve antioksidan düzeylerini yükseltebildiği görülüyor.

Nasıl Saklamalı ve Kullanmalı?

Taze maydanozu saklamak için ilk olarak saplarının alt kısımlarını kesmelisiniz ancak yıkamamalısınız.

Bir kavanozu yarısına kadar suyla doldurun ve uçlarını bu suya koyun. Bu şekilde buzdolabında tutacaksanız, bir poşetle baş kısmını kapatın. Aksi taktirde oda sıcaklığında da tutulabilir.

Suyu bir kaç günde bir değiştirin ve sarardığı zaman atın. Böylece iki haftaya kadar taze kalabilir.

Kurutulmuş maydanozu serin, karanlık bir ortamda hava almayan bir kapta altı ay ila bir yıl arasında saklayabilirsiniz.

Onu pek çok yemeğe ve tarife katmak da oldukça kolaydır. Bunun bazı yöntemleri şöyle:

  • Makarna ve çorbalarda süs olarak konulabilir
  • Doğranıp salatalara eklenebilir
  • Çam fıstığı, zeytinyağı, peynir ve taze maydanoz ile birlikte pesto sosu yapımında kullanılabilir
  • Smoothielere besin ve aroma katmak için eklenebilir
  • Ev yapımı pizzaya katılabilir
  • Marinat ve soslara eklenebilir
  • Et yemeklerinin üzerine serpilebilir

Sonuç Olarak

A, K ve C vitaminleri bakımından zengin olan, antioksidan zengini maydanoz, kan şekerini iyileştirebilir, kalbi, böbrekleri ve kemikleri destekleyebilir. Ayrıca pek çok yemeğe kolayca eklenebilir. İki hafta kadar taze kalır ve kuru hali ise bir yıla kadar dayanır.

Kaynaklar; 

https://www.verywellfit.com/parsley-tea-benefits-and-side-effects-4163468

https://www.medicalnewstoday.com/articles/284490#risks

https://www.healthline.com/nutrition/parsley

Uplifers: Kaliteli ve mutlu yaşam koçunuz!

Lezzetli ve eşsiz tatlarla dolu bir deneyim: Macroonline’da keşif dolu bir yolculuk

Şüphesiz ki söz konusu sofralarımız olduğunda hepimiz ‘en iyisi’nin peşindeyiz. Market alışverişlerimizi yaparken de gözümüz, elimiz hep en iyisinde, en kalitelisinde. Her şeyin en iyisini aldığımızdan emin olmak istiyoruz. Ancak, böylesi bir çabanın çok fazla zaman ve enerji gerektirdiği de aşikar. Hele ki büyük şehirlerde yaşıyorsak, iş çıkış saatinde markette olmak; kalabalıklar, trafik, koşturmaca gibi dertleri de beraberinde getirebiliyor. E peki bunca yorgunluk ve zamansızlığın içerisinde mesai bitimine dakikalar kalmışken her gün zihnimizde dönen o ‘Akşam ne pişirsem’ sorularına nasıl yanıt bulacağız? Hele bir de evde hazırlamak istediğimiz tarifin malzemeleri yoksa.



Güzel haber; artık bu soru da zihnimizi kurcalamayacak, yorgun argın market sırasında beklemek zorunda da kalmayacağız. Macroonline ile yorucu market gezileri, ev konforunda keşifler yapabileceğimiz bir fırsata dönüşüyor.

Macrocenter ayrıcalıkları aynı hizmet anlayışıyla Macroonline’da

Macrocenter’ı tercih edenler bilir; Macrocenter’da alışveriş yapmak, eşsiz bir deneyimdir. Ürün çeşitliliği, yeni keşifler, taptaze lezzetler, baş döndüren kokular ve başka yerde olmayan ürünler… Macroonline da tüm bu deneyimi, bizlere online olarak sunuyor. Aynı uzmanlık, aynı lezzet ve aynı hizmet anlayışıyla tüm Macrocenter ayrıcalıkları, artık Macroonline’da. Kısacası, hayatı güzelleştirecek her şey Macroonline’da. Peki siz neredesiniz; yoksa hala kasa sırasında mı? 🙂 Gelin, Macroonline’Macroonline’Macroonline’da neler neler var biraz daha yakından bakalım… (Ne yok ki! demek serbest.)

Ev konforunda kaliteli bir alışveriş deneyimi

Hangimiz istemeyiz ki raflardaki en taze meyve-sebzeler yer alsın mutfak tezgahımızda, kendi ellerimizle seçtiğimiz.. Ama zamanımız ve enerjimiz yoksa ne yapacağız? Merak etmeyin, en iyilerden vazgeçmek zorunda değiliz. Macroonline, her şeyin en iyisini bizim için seçip evimize kadar getiriyor. İhtiyacımız olan her şey, sanki raflardan kendimiz seçiyormuşuz gibi aynı titizlik ve özenle seçilip bize ulaştırılıyor. Ev konforunda kusursuz ve kaliteli bir alışverişi deneyimi, Macroonline ile artık kapımıza geliyor.

Benzersiz tatlar, otantik lezzetler, yeni keşifler

Macroonline’da dilediğimiz ülkenin lezzetlerini bulmak mümkün. Bugün İtalyan, yarın Fransız Mutfağı, haftaya ise Japon, ne dersiniz? Macroonline dünyasında alışveriş yapmak, adeta geniş bir coğrafyada gezintiye çıkmak gibi. Uzak Doğu’nun egzotik sosları, ithal çikolatalar, artizan ürün çeşitliliği, her yerde bulunmayan lezzetli atıştırmalıklar, profesyonellere özgü ürün seçkileri, taptaze deniz ürünleri ve çok daha fazlası… Hepsi, premium hizmet kalitesi, zengin ürün çeşitliliği ve kolay erişim imkanıyla Macroonline’da. Tek yapmamız gereken bir tıkla sepete eklemek.

Şeflerin özgün tarifleriyle hazırlanan Homemade lezzetler

Dünya mutfağının yanı sıra Türkiye’nin özgün tatlarını da sunan Macroconline’da Homemade lezzetler de var. Şeflerin özgün tarifleriyle hazırlanan Homemade lezzetler, Macroonline’ın beklentileri aşan hizmet kalitesini evlerimize taşıyor. Hep ne pişireceğimizi düşünecek değiliz ya bazen de ne yiyeceğimizi düşünelim, öyle değil mi… Sağlıklı, lezzetli ve zahmetsiz alternatifler arayanların en gözde seçimleri, Macroonline Homemade kategorisinde.

Keyifli, pratik ve konforlu bir alışveriş deneyiminin yanı sıra keşiflerle dolu bir yolculuğa da hazırsak; istikamet: Macroonline. Üstelik, Macroonline’dan verdiğimiz siparişler 45 dakikada teslimat seçeneğiyle ve +4 dereceli araçlarla soğuk zincir kırılmadan dilediğimiz saatte bize ulaşıyor. Macrocenter’ın ayrıcalıklı dünyasını ev konforunda keşfetmek ve Macroonline’da ilk alışverişlerinize özel indirimden de faydalanmak için siz de hemen tıklayın.

*Bu yazı Macrocenter katkılarıyla hazırlanmıştır.

Sıra dışı bir gelecek: Otomobil dünyasında bizi neler bekliyor?

Teknolojinin, yapay zekanın ve çevre bilincinin hızla geliştiği günümüzde otomotiv dünyası da bu gelişmelerden geri kalmıyor ve inovasyonlarla ve merakla dolu bir sektöre dönüşüyor. Son yıllarda elektrikli araçlar, otonom sürüş özellikleri, akıllı yol çözümleri gibi konularla pek çok gelişime imza atan otomobil dünyasında gelecekte bizi daha nelerin beklediği büyük bir merak konusu. Hepsi çok heyecan verici olsa da en çok merak edilen sorulardan ve benim de heyecanla beklediğim gelişmelerden biri; uçan arabaların hayatımıza girip girmeyeceği 🙂 Uçan arabalar yakın zamanda hayatımıza dahil olur mu bunu bilmiyorum ama otomotiv endüstrisinin geleceği hakkında kendi perspektifimden ele alacağım pek çok konu var. Gelin, benim de bir parçası olduğum bu sıra dışı gelecekte bizi neler bekliyor olabilir birlikte bakalım.



Elektrikli otomobillerin hızlı yükselişi

Geçtiğimiz yıllarda pek çok otomobil markası, yakın gelecekte elektrikli araç üretimine ağırlık vereceğini açıklamıştı, hatta dünya çapında tamamen elektrikli araç üretimine geçmeyi planladığını belirten markalar da var. Elektrikli araçların hayatımıza dahil olması çok yeni bir gelişme olmasa da yaygınlaşması ve popülerliğinin artması son zamanlarda daha bir artış gösterdi. Gelecekte de elektrikli araçların üretiminin ve kullanıcısının artması sektörünün en beklenen gelişmeleri arasında.

Bildiğiniz gibi ben de elektrikli otomobil tutkunlarından biriyim ve sık sık sizlerle Instagram hesabımdan %100 Elektrikli Ford Mustang Mach-E ile olan maceralarımı paylaşıyorum 🙂 Konumuza dönecek olursak; fosil yakıt tüketimini azaltmak ve karbon emisyonlarını düşürmek için ülkelerin elektrikli araç kullanımına yönelik teşviklerini artırması da beklenenler arasında. Ayrıca, batarya teknolojisinde yeni ilerlemeler, elektrikli araçların menzillerinin artırılması, şarj altyapılarının geliştirilmesi de yine yakın gelecekte bizimle olacağa benziyor.

Sürdürülebilir ve çevre dostu çözümler

Elektrikli araçların yükselişi, otomobil dünyasının geleceğinde beklenen tek çevreci haber değil. Doğa dostu yaklaşımlar ve sürdürülebilir çözümlerle dolu yenilikler de ufukta. Pek çok sektörün son yıllarda önemli bir gündem maddesi haline gelmiş olan çevre bilinci, otomotiv dünyası için de önemli bir konu. Geri dönüştürülmüş malzemelerden üretilen iç dizayn ekipmanları, doğa dostu kumaşların kullanımı, üretim aşamasında yenilenebilir enerji kaynaklarının kullanımı, daha az karbon salımı yapan motor teknolojileri ve daha nice gelişme, otomotiv dünyasının beklenenleri arasında.

Sektörde yeşil devrim adını verebileceğimiz daha pek çok gelişmenin damga vurması da olası. Araçların iç tasarımdan üretim süreçlerine kadar geniş bir yelpazede sürdürülebilir çözümler, otomobillerin gelecekteki dünyasını ve tabii ki dünyamızı taçlandıracak gibi. Bir çevreci olarak hızla yaygınlaşmasını görmek istediğim gelişmelerden birisi kesinlikle sürdürülebilir çözümler.

Otonom sürüş özelliklerinde ilerlemeler

Ve tabii ki otonom sürüş özelliklerinden bahsetmemek olmaz. Beni belki de en çok heyecanlandıran konulardan bir diğeri. Hani şu sürücüsüz giden otomobiller var ya, işte tam da onlardan bahsediyorum. Yakın bir gelecekte belki de araçların şoför koltukları hep boş kalacak. Olamaz mı? Bu, çok gerçekçi bir senaryo olmasa da şu an için benzer senaryolarla sık sık karşılaşacağız gibi. Çünkü pek çok dünya devi otomobil ve teknoloji firması, otonom araçlar alanında büyük yatırımlar yapıyor. Ancak, tam otonomiye ulaşmak için biraz daha geleceği beklemek gerekecek. Çünkü birtakım zorlukları aşabilmek için yeni teknolojilerin geliştirilmesi bekleniyor.

Özellikle büyük şehirlerdeki yoğun ve karışık trafik senaryoları, yasal düzenlemeler, kişisel hakların korunması, uygun yol ve altyapı çalışmalarının tamamlanması gibi pek çok faktör var. Yine de bu konudaki çalışmaların hız kazanması ve otonom sürüşün farklı seviyelerinin piyasaya sürülmüş olması, otonom sürüş teknolojilerinin potansiyelini gösteriyor. Gelecekte tam otonom seviyeye de erişilmesi mümkün.

Otonom özelliklerin yanı sıra farklı sürüş modları da ufukta. Hatta, ben şimdiden %100 Elektrikli Ford Mustang Mach-E  ile bu modları deneme fırsatına sahibim 🙂 Mustang Mach-E, sürüş deneyimini kişisel isteklere göre uyarlıyor; Aktive, Whisper ve Untamed modları sayesinde motor seslerini, ortam aydınlatmasını ve hatta aracın tepki verme hızını kişiselleştirmek mümkün. 

Akıllı şehirlerin kurulması

Otonom sürüş özellikleri, farklı sürüş modları, otomobil ve yapay zeka teknolojisindeki gelişmeler, yalnızca bireysel kullanımla sınırlı kalmayacak muhtemelen. Ve önemli bir toplumsal gündem haline de gelecek. Bu da akıllı şehirler gibi bir konseptin hayatımıza girmesi anlamını taşıyabilir. Şehirlerin, otomobillerin geleceği ile ne ilgisi var ki diye düşünmeye başlamadan hemen araya gireyim. Eğer başta otonom sürüş özellikleri olmak üzere otomobiller kendi başlarına -bir sürücünün aracı sürmesine ihtiyaç kalmaksızın- yolda gidebilecekse, bu şehirlerin de birtakım düzenlemelerden geçmesi anlamını taşıyor. Yollardaki alt yapı çalışmalarının bu doğrultuda düzenlenmesi, akıllı şarj istasyonlarının kurulması ve otonom araçların kendi kendini şarja takabilmesi için uygun çevresel yapılanmaların tamamlanması gibi pek çok gelişmeyi de beraberinde getirebilir. Belki de gelecekte şehirlere akıllı taksi durakları kurulacak ve birtakım mobil uygulamalar üzerinden bağlantıya geçilebilecek.

Sosyal dünya ile bağlantı sağlayan araç özelliklerinin geliştirilmesi

Bir düşünelim; otomobiliniz size en yakın kafeyi önerse ya da zevkinize uygun bir restoranda sizin için rezervasyon yaptırsa, nasıl olur? Ya da arkadaşlarınızla buluşma ayarlasa, arabaya bindiğinizde en sevdiğiniz dizinin kaldığınız bölümünü başlatsa? Siz keyifle buluşmalarınıza hazırlanırken veya dizinizi izleyip, müziğinizi dinlerken sizi istediğiniz yere götürse? Yani adeta bir eğlence merkezine dönüşse? Tüm bunlar, yakın gelecekte hayallerimizi süslemenin ötesine geçebilir. Bağlantılı araçlar, yani kendi internet erişimi olan ve verileri başka cihazlarla da paylaşabilen araçlar, otomobil dünyasının belki de gelecekte en çok parlayan yıldızı olabilir. Yalnızca yolculuk vadetmenin ötesinde bağlantılı araçlar, adeta kişisel mobil cihazlarımıza dönüşebilir.

Çoğu macerama tanıklık ettiğiniz Ford Mustang Mach-E de adeta benim eğlence merkezim. Araç içi iletişim ve eğlence sistemi olan Ford SYNC 4A ile konuşma, ses tanıma, kablosuz akıllı telefon entegrasyonu, sezgisel 15,5″ dokunmatik ekran ve çok daha fazlasını deneyimleyebiliyorum. Halihazırda gelişmiş teknolojinin keyfini sürebiliyor olsam da gelecekte bağlantılı araçlar bizi daha pek çok özelliği ile şaşırtacak diyebilirim.

Kısacası, otomobil dünyasının sıra dışı geleceğinde bizi bekleyen yepyeni heyecanlar var. Uçan arabalar yalnızca filmlerin unutulmaz bir parçası olarak mı hafızalarımızda kalır yoksa gerçekten de hayatımıza dahil olur mu bilinmez ama kesin olan bir şey varsa o da otomobil dünyasının hiç olmadığı kadar yenilik dolu olduğu. Kim bilir belki bir gün gökyüzünde bulutların arasında sıkışıp kaldığım bir trafikteyken size yazarım 🙂 Daha fazlası için yazılarımı ve Instagram hesabımı takip etmeyi unutmayın.

İlginizi çekebilir: Virtual Influencer’lar: Kim bu sıra dışı influencer’lar? Takip etmeniz gerekenler?

İlgili Makale