Kontrolü elinize alın: Ebeveynlik stresini yönetmenize yardımcı olacak 7 etkili öneri

Anne baba olmak, belki de bu dünyada deneyimlenebilecek en güzel, en şefkatli, en sevgi dolu rollerden biri. Bir bebek dünyaya getirmek, onun ilk güldüğünde, ilk adımını attığında, ilk kelimesini söylediğinde yanında olmak, tarifsiz bir mutluluk ve gurur kaynağı. Paylaşılan sevgi, mutluluk, bağlantı, şefkat hisleri de cabası. Ancak diğer yandan, ebeveyn olmak, zihinsel ve duygusal sorumluluklar dahil tüm sorumlulukların arttığı bir değişim dönemi.

Hayatın sürekli “bir yerlere yetişme telaşı” içine sokan günlük temposunun üstüne eklenen ebeveynlik sorumlulukları ve iyi bir anne-baba olma kaygısı, bu dönemde hayatınızı kökten değiştirecek etkiler yapabilir. Tam da bu noktada, aslında uçak yolculuklarından aşina olduğumuz “oksijen maskenizi önce kendinize takın” anonsu, ebeveynlik stresini hafifletmede yardımcı olacak bir bakış açısı olabilir.

Ebeveyn olmak neden streslidir?

Çocuk bakımı başlı başına bir sorumluluk. İhtiyacı olan ilgi, bakım ve sevgiyi sağlayabilmek, “iyi” olma baskısı, aynı anda hem anne-baba, hem oyun arkadaşı, hem eğitmen hem de ilham kaynağı olma çabası gibi günlük sorumluluklara yeni eklenen sorumluluklar, beraberinde hayata yetişmeyi ve dengede kalmayı zorlaştırıyor.

Tıpkı yukarıdaki uçak örneğinde olduğu gibi -yolculuğunuz her ne kadar ebeveyn olmak gibi keyifli bir yolculuk olsa da- hayatta da basıncın ve baskının arttığı durumlarda “oksijen maskenizi takarak” sizi zayıf düşüren, güçsüz hissettiren şeylerden uzaklaşmaya ihtiyacınız olabilir. Çünkü ancak siz sağlıklı, güvende ve mutlu olduğunuzda çocuğunuzun da sağlığını, güvenliğini ve mutluluğunu garanti altına alabilirsiniz.

İşte kontrolü elinize alarak ebeveynlik stresini azaltmanıza yardımcı olacak öneriler:

Negatifin farkında olun ancak pozitife odaklanın.

Bir ebeveyn olarak çocuğunuzun size ihtiyaç duyduğu her an yanında olmak, onun sağlığını, güvenliğini ve mutluluğunu hayatınızın merkezine almak kadar doğal bir şey yok. Ancak tüm bunları sağlamaya çalışırken, kendinizi sürekli olabilecek en kötü şeyleri hayal ederken buluyorsanız, farkında olmadan endişelerinizi ve dolayısıyla stres seviyenizi artırıyor olabilirsiniz. Unutmayın, hayat yolculuğunda başımıza gelebilecek her şeyi öngörmemiz mümkün değil. Bu noktada endişelerinizin kaynağına inmek, olası sorunlara karşı hazırlıklı olmak ve pozitife odaklanmak, stresle başa çıkmanıza yardımcı olabilir.

Mükemmeliyetçi olmayın: Beklentilerinizi hafifletin.

Özellikle yakın zamanda anne baba olduysanız, hayatınızın kısa sürede tahmin ettiğinizden çok daha fazla değiştiğini hissediyor olabilirsiniz. Bebeğinizin gülümsediği bir an size daha önce tatmadığınız bir mutluluk verebilirken, başına kötü bir şey gelme ihtimali hayatınızın en büyük stres kaynağına dönüşebilir ve her an “orada” olmaya çalışmak, duygusal iniş çıkışların şiddetini artırıyor olabilir. Unutmayın, ebeveynlik önceden tecrübe edilebilen bir şey değil, zamanla öğreneceksiniz. Kendinizi mükemmeliyetçilikle baskılamak yerine yapabildiğinizin en iyisini yapmaya odaklanın.

Zamanınızı nasıl kullandığınıza dikkat edin: Planlayın.

Sürekli bir koşturmaca hali içindeyken, plan yapmak için zaman ayırmak bile gözünüze imkansız görünüyor olsa da, gerçekçi bir plan yapmak gün içindeki stresinizi azaltmaya yardımcı olabilecek etkili bir yöntem. Sabahları 15 dakika erken kalkmak ya da bir önceki günden ertesi günü kafanızda tasarlamak, mümkünse akşamdan hazırlık yapmak, günün akışında büyük değişiklikler yaratabilir. Dikkat etmeniz gereken en önemli şey, plan yaparken gerçekçi olmak; yoksa kendinizi yine sürekli bir şeylere yetişmeye çalışırken bulabilirsiniz.

Kaliteli vakit, çok vakitten üstündür: Keyif alın.

Her an anne babasına ihtiyaç duyan bir çocuğun bu beklentisini karşılamak imkansız olsa da, her an yanında olmaktan daha önemli bir şey var: ‘gerçekten’ yanında olmak. Çocuk gelişim uzmanlarına göre, her gün çocuğunuzla geçireceğiniz ortalama 45 dakikalık ‘kaliteli’ zaman, ihtiyacı olan ilgi, sevgi ve duygusal gelişimi için yeterli.

Çocuğunuzla birlikte zaman geçirirken, onun isteklerini önceliklendirmek önemli; ancak yalnızca yapmak zorunda olduğunuz için değil, yapmaktan keyif aktiviteler seçerek birlikte geçirdiğiniz vakti daha keyifli anılara dönüştürmeniz de mümkün. Birlikte kaliteli zaman geçirmek için yaşına göre, birlikte kitap okuyabilir, spor yapabilir, yemek yapabilir ya da oyun oynayabilirsiniz. Önemli olan gerçekten onunla olduğunuzu hissettirmek; çünkü aklınız başka bir şeyle meşgulken fiziksel olarak orada olmanızın kimseye bir faydası yok.

Kendinize zaman ayırın: Rahatlayın.

Uzun süre devam eden endişe, sizi içinden çıkamayacağınız bir stres döngüsüne sokabilir. Bir anne babanın çocuğu için endişelenmesi kadar doğal bir şey yok; ancak bu durum ne siz ne de çocuğunuz için sağlıklı değil. Her ne kadar ebeveyn olmak hayatınızın merkezine yerleşmiş olsa da; önce kendinizi sevmek, kendinize ihtiyacınız olan ilgi ve şefkati göstermek ve kendiniz olmak için alan açmak oldukça önemli. Bir hobiye başlamak, spor yapmak, dinlenmek ve uyumak için zaman ayırmak gibi fiziksel ve zihinsel ihtiyaçlarınızın yanı sıra duygusal ihtiyaçlarınızı da gözetmeniz, sağlıklı bir ebeveynlik için de gerekli.

Nefes alın, dinlenin, enerji depolayın: Her gün mutlaka sizi mutlu eden bir şey yapın.

İyi bir ebeveyn olmak, çoğu zaman hayatın kalanında kendini çocuğuna adamakla özdeşleştiriliyor olsa da, bu bir yanılgıdan ibaret. Çünkü aslında ancak siz iyi olduğunuzda çocuğunuz için faydalı olabilirsiniz. Bu nedenle kendinize rahatlamak, eğlenmek ve dinlenmek için zaman ayırmak ve fiziksel-zihinsel-ruhsal öz bakımınızı ihmal etmemek oldukça önemli. Bu dönemde, egzersiz, meditasyon, bilinçli farkındalık ve nefes egzersizleri gibi daha önceden hayatınızda olan iyi yaşam pratiklerini sürdürmeyi deneyebilir; size iyi gelen rahatlama yöntemlerini keşfedebilirsiniz.

Stresten uzaklaşmak için: Önleminizi alın.

Daha önce de söylediğimiz gibi, hayatın bize ne getireceğini tahmin etmemiz imkansız; elimizde olan tek şey önlem almak. Çünkü olası sorunlara odaklanmak size bir fayda sağlamak, ancak ‘çözüme odaklanmak’ yardımcı olabilir.

Sizin koruduğunuz gibi, sizi koruyan otomobil: Volvo XC60


 

Dinamik, rafine ve sezgisel SUV Volvo XC60 ile arkanız sağlam. Direksiyon yardımcılı kör nokta bilgi sistemi (BLIS™), yoğun trafikte uyarıları ve aktif desteğiyle kontrollü hareket sağlayarak gerginliğinizi azaltabiliyor ve hem sizi hem de sevdiklerinizi doğru çizgiye yönlendiriyor. Yan trafik uyarılı sürücü yardımı, yaklaşan araçlar için uyarıları ve çarpışmak üzereyseniz otomatik frenlemesi ile dar yerlerden çıkmanızı kolaylaştırıyor.

Konfor, sürüş zevki ve verimlilik için düzey ayarlama, dar yerler için dört yüksek çözünürlükte kamera size 360° kuş bakışı park görüşü, kişisel dokunuşlar için Volvo On Call uygulaması ve panoramik tavan gibi daha pek çok özelliğiyle Volvo XC60 ile kontrolü elinize alın, her gün.

XC60, Sizin koruduğunuz gibi sizi koruyan otomobil.

 
Volvo XC60’ın güvenlik donanımlarını daha yakından keşfetmek için tıklayın.

 

Bu içerik Volvo Car Turkey katkılarıyla hazırlanmıştır.

 

Kaynaklar: PsychCentral, Child Development Institute, Very Well Family, Penn Medicine, Romper, Beyond Blue Org, Raising Children

Volvo
Yaptığımız her şey insanla başlıyor. Bu nedenle insanların hayatlarını daha kolay, daha güvenli ve daha iyi yapma misyonumuz bize çok doğal gelen bir şey. ... Devam
Advertisement