X

“Kıskançlık”: Nedenleri ve başa çıkma yöntemi

Kıskançlığıın Sebepleri Ve Başa Çıkma Yöntemi

İrlandalı yazar Elizabeth Bowen “Kıskançlık, gülümseyen düşmanlara karşı kendini yalnız hissetmekten başka bir şey değildir.” diyerek kıskançlığı oldukça etkili bir dille anlatır.

Ne var ki,  kıskançlık hissetmemize neden olan her zaman “gülümseyen düşmanlar” değildir. Partnerimizi kıskanma sebeplerimiz genellikle partnerimizle birlikte çalışan bakımlı bir iş arkadaşı ya da yakın zamanda tekrar karşılaştığı üniversite aşkı gibi vücutlara bürünse de, ilişkilerimize asıl zararı veren içine girdiğimiz şüpheci tavırdır.

Uplifers olarak, sağlıklı ve sürdürülebilir ilişkiler kurmanıza yardımcı olabilmek için, kıskançlığın nedenlerini ve başa çıkma yöntemlerini sizlerle paylaşmak istedik.

Kıskançlık nedir?

Kıskançlık, hayatımızda genellikle sevimsiz bir yeri olan; üzerimizde kontrol kazandıkça, iyi giden ilişkilerin bozulmasına ya da rahatsız edici davranışlarda bulunmamıza neden olan bir histir. Özellikle romantik ilişkiler söz konusu olduğunda, teknolojiyle birlikte artan iletişim kanallarının getirdiği güvensizlik hissi de, kıskançlığın artmasına neden olabilir.

Kıskançlıktan ne öğrenebiliriz?

Doğal ve içgüdüsel bir duygu olan kıskançlık, çok fazla kontrol edebildiğimiz bir his değilken, herkesin hayatına bir şekilde dahil olur. Kıskançlığın yarattığı asıl problem ise; aşırı sahiplenme, güvensizlik hissi ya da utanç gibi, aslında kişilerin kendilerine ve çevrelerine daha fazla zarar vermelerine neden olan hisleri gölgeliyor olmasıdır.

Kıskançlığın temelinde yatan hisler, kişinin başkalarıyla ilgili tehdit olarak gördüğü şeyler değil; kendisiyle ilgili eleştirel tavrından kaynaklanan dürtülerdir. Kıskançlık hissettiğinizde neler düşündüğünüze bir bakın; partnerinize karşı olan güvensizliğiniz ve üçüncü bir kişinin yarattığı tehdit, aslında kendinizle ilgili acımasız eleştirilerinizin kaynağı olabilir. “Onda ne buluyor acaba?” sorusu kolaylıkla “Benden daha güzel/zayıf/akıllı” cümlesine dönüşebilir.

Eleştirel içses ve kendimize karşı takındığımız acımasız tavır, çoğu zaman tehditin kendisinden daha tehlikelidir. Çünkü kıskançlığın neden olduğu bu tavır, kendimizi değersiz görmemize neden olur. “Beni hiç önemsemiyor” ya da “Ona güvenemem” gibi hisler zihnimizde dolaşırken, ilişkilerimizde gerçek bir yakınlık kurmanız da zorlaşır.

Birçoğumuz, içimizde doğal olarak var olan “utanç” hissinin farkında olmayız. Çünkü bu his çoğu zaman kendini öz eleştiri olarak gösterir. Geçmişte yaşadığımız ve kendimizle ilgili kötü hissetmemize neden olan deneyimler; bugün güvensiz ve kıskanç hissetmemimizin de en büyük etkenidir. Reddedilmek ya da aldatılmak, çoğu zaman geçmişteki bu hislerimizi gün ışığına çıkararak kendimizde eksik ya da kusur aramamıza neden olur.

Kıskançlıktan nasıl kurtulabiliriz?

Çoğunlukla kendimize doğrulttuğumuz eleştirel tavrımızın hedefi bazen de yakınlarımız ve sevdiklerimiz olur. İlişkilerimizi sağlıklı şekilde sürdürebilmek için, bu noktada yapmamız gereken; partnerimiz ya da sevdiklerimiz hakkında şüpheci hislere kapıldığımızı fark ettiğimiz anda, bu hisleri tartmak ve ne kadarının eleştirel iç sesimizden kaynaklandığını öğrenmektir.

Örneğin, partnerimizin cep telefonunu karıştırarak şüpheli mesajlar aradığımız ya da karşı cinsle arkadaşlık yapmasına engel olmaya çalıştığımız zamanlarda; bizi böyle davranmaya sevk eden içinde bulunduğumuz koşullardan çok, geçmişten gelen güvensizliklerimiz olabilir. Bu tür negatif davranışlardan kurtulmaya çalışmak yerine onları kabul etmek, partnerimizle aramızda gerçek bir mesafe oluşmasına sebebiyet verir.

Kıskançlığımızın nedenlerini, köklerini ve kıskanma hissimizi tetikleyen konuları keşfetmek, kıskançlıkla başa çıkabilmenin ilk adımıdır. Bunu yapabilmek için, bizi güvensizliklere ve şüpheye iten eleştirel iç sesimizin farkında olmamız gerekir. Bizi negatif şekilde yönlendirdiği anda iç sesimize dur demek, yaşayacağımız olumsuz hislerin de önüne geçebilir.

Kıskançlığın sebebi olan hislerle başa çıkmak zorlu bir süreç olsa da, uzun vadede kendimize ve çevremizdekilere duyduğumuz güvensizliği azaltmak; daha sağlıklı ve sürdürülebilir ilişkiler kurmamıza yardımcı olacaktır. İçimizdeki düşmanı zayıflatmak, kendimizle ilgili pozitif hislerimizin de güçlenmesini sağlayacaktır.

Uplifers: Kaliteli ve mutlu yaşam koçunuz!

Kıyafetlerinize özen gösteren teknoloji: Siemens iQ500 ile tanışın

Evde zamanımızın büyük bir kısmı, farkında olmasak da rutin işlere gidiyor. Pek çoğumuz için bu rutinde en çok vakit alan işlerden biri de şüphesiz ki çamaşır yıkamak ve kurutmak. Çamaşırlar için uygun programı seçmek, deterjanı ayarlamak, ıslak çamaşırların kurumasını beklemek ve ütü… Tüm bunlar bazen günün temposu içinde küçük ama rutinde bir yük haline dönüşebiliyor. Hayatı kolaylaştıracak birçok yenilik ise Siemens’ten geliyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makineleri ile rutininiz artık hiç olmadığı kadar kolay ve pratik. Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makinesinde çamaşırlarınızı sizden önce düşünen, her adımı sizin yerinize planlayan bir teknoloji var. Size ise bu teknolojinin keyfini çıkarmak kalıyor. 



intelligentDry: “Ben ne yapacağımı bilirim” diyen çamaşır ve kurutma ikilisi 

Pamuk tişörtler, hassas bluzlar, okuldan gelen kalın eşofmanlar… Normalde hepsi için ayrı ayrı düşünüp doğru programı aramanız gerekir. Ama artık değil. Gün içinde onlarca şeyle uğraşırken bir de çamaşırın “fazla mı kurudu, az mı kurudu, ya buruşursa?” stresi yaşamıyorsunuz. Çünkü makineler zaten kendi arasında konuşup sizin yerinize karar veriyor.  

Çamaşır ve kurutma makineniz sadece yan yana duran iki cihaz değil; birbirini anlayan, sizin yerinize düşünen bir ikili. Siemens iQ500’ün intelligentDry teknolojisi sayesinde “Acaba doğru programı seçtim mi?” stresi tamamen bitiyor. Yıkama bittiği anda çamaşır makineniz tüm detayları (kumaş türü, yük miktarı, ıslaklık seviyesi, hatta ısı toleransını) tek tek kurutma makinesine iletiyor. Kurutma makinesi de tüm bu bilgileri alıp kıyafetlerin için en doğru programı otomatik olarak seçiyor ve başlatıyor. 



Evinizde görünmez bir iş ortağı varmış gibi… Sessiz, hızlı ve tamamen sizin konforunuz için çalışan. Tek yapmanız gereken çamaşırları makineye atmak; gerisini teknolojinin kendisine bırakmak ve keyfini çıkarmak. 

Mini Yük Özelliği: “Şunu bir hızlı aradan çıkarayım” dediğiniz anlar için 

Spor sonrası sepette sırasını bekleyen bir tişört, “yarın tekrar giyeceğim” diye bir kenara ayırdığınız gömlek ya da akşam dışarı çıkmadan önce anında yıkanması gereken bir bluz. Makineyi tam dolduracak kadar birikmesini beklemek istemezsiniz; ama tek parça kıyafet için makinenizi çalıştırmak istemezsiniz. Siemens iQ500 çamaşır makinesinin mini yük özelliği tam da bu anlar için tasarlandı. Yarım kiloya kadar olan birkaç parça çamaşırı, kısa sürede ve düşük enerji tüketimiyle yıkayabilirsiniz. 



Günlük hayatın koşturmacasında en güzeli de şu: Siemens Home Connect uygulaması üzerinden bir dokunuşla mini yük programını açıyor, çamaşırlarınızı dakikalar içinde temiz ve mis gibi alıyorsunuz. Pratik, hızlı ve o küçük yükleri büyük bir mesele olmaktan çıkaracak kadar akıllı. Siz temponuza devam edin; o, çamaşırlarınız için detayları halletsin.  

20’den fazla yıkama ve 15’den fazla kurutma programı ile gardırobunuzdaki her kıyafete ayrı bir seçenek 

Her kumaş, her kullanım, her kıyafetin ayrı bir dili vardır. Siemens çamaşır ve kurutma makinesi işte bu yüzden onlarca akıllı programla kıyafetlerinizin ömrünü uzatıyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma Makineniz, tüm ihtiyaçları bilir ve sizin için en uygun seçeneği sunar. Siemens Home Connect uygulaması sayesinde tüm programlara tek dokunuşla erişebilir, hatta yeni çıkan programları indirerek makinenizi kişiselleştirebilirsiniz. Böylece makineniz yıllar geçse bile zamana ayak uydurmaya devam eder.  

Program Asistanı: “Sen söyle, ben ayarlarım” diyen yardımcı 

“Hangi program daha doğru? Çamaşır az mı çok mu? Bir kere giydim ama uzun programa atsam mı?” diye düşünmenize gerek kalmadan Program Asistanı tüm bunları size en doğru programında çalıştırır. Kumaş türünü, çamaşırın ağırlığını, kirlilik seviyesini analiz eder ve size en uygun yıkama-kurutma programını önerir. Bu sayede yalnızca doğru programı bulmakla kalmaz; suyu, enerjiyi ve zamanı en verimli şekilde kullanır. Siz de makinelerin işini yapmasına izin verip, geri kalan zamanınızı kendinize ya da sevdiklerinize ayırabilirsiniz. 

SmartFinish: Ütüye ayırdığınız süre artık size kaldı 

Kim ister çamaşırların başında ütüyle saatlerini harcamayı? SmartFinish teknolojisi buharın gücünü kullanarak kırışıklıkları daha makineden çıkmadan %50’ye kadar azaltıyor. Sonuç? Daha az ütü, daha çok kendinize ayırdığınız zaman. Teknolojinin keyfini çıkarmak için Siemens Home Connect uygulamasıyla SmartFinish’i açmanız yeterli. Ütü masası açmadan, güç harcamadan, zaman kaybetmeden kıyafetleriniz giyime hazır hale gelir. Bir toplantı öncesi, spontane bir plan öncesi ya da sadece rahatlık istediğiniz bir anda SmartFinish teknolojisi sizin için çalışır.  

Program İndirme: Makineniz hep güncel, hep “yenilikte” 

Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makinesi, güncel yeni programları kolayca indirip tek dokunuşla kullanabilirsiniz. İhtiyaç değiştikçe çamaşır makineniz de sizinle birlikte kendini güncelliyor. Siemens’in en sevilen yanlarından biri, cihazların statik kalmaması. Yani bugün aldığınız çamaşır makinesi birkaç yıl sonra bile yeni özellikler kazanabiliyor. 



Siemens Home Connect üzerinden cihaza özel yeni yıkama ve kurutma programları indirebiliyorsunuz. Mevsimsel ihtiyaçlar, moda olan yeni kumaş türleri, spor kıyafetlerin gelişmesi… Ne değişirse değişsin, makineniz hep güncel kalıyor. 

Tıpkı telefonunuza uygulama güncellemesi indirir gibi çamaşır ve kurutma makineniz de güncellemelerle değişen yaşam tarzınıza ayak uyduruyor. 

Akıllı deterjan yönetimi: i-Dos ile her yıkamada doğru ölçü 

Makineyi tamamen doldurunca veya tek parça kıyafeti makineye attığınızda ne kadar deterjan koyacağınızı bilemiyor olabilirsiniz. İşte tam bu noktada i-Dos Deterjan Tarama teknolojisi devreye giriyor. Siemens Home Connect üzerinden şişelerin barkodunu okutup su sertliği ve deterjan yoğunluğunu makineye iletiyor, i-Dos ise her yıkamada doğru miktarı otomatik olarak ayarlıyor. Üstelik Siemens Home Connect uygulaması, deterjan seviyesini takip ederek deterjanınız tükenmeden önce size haber veriyor. Tek yapmanız gereken uygulamayı telefonunuza yüklemek ve çamaşır makinenizi uygulamaya bağlamak. 

stainRemoval teknolojisi: Zorlu lekelerle inatlaşmayı unutun 

Çay, yağ, makyaj, çikolata lekeleri… Gün içinde fark etmeden üzerinize bulaşan lekeler artık kâbus olmaktan çıkıyor. Siemens iQ500 çamaşır makinesi ile stainRemoval teknolojisi devreye giriyor. Tek bir dokunuşla çay, yağ, kozmetik veya günlük hayatta karşılaştığınız diğer zor lekeler için özel programları aktif edebilirsiniz. 

Siemens Home Connect uygulaması sayesinde daha fazla leke türünü ve bunlar için geliştirilmiş özel programları keşfetmek de mümkün. Yani sadece “lekeyi çıkar” demekle kalmıyor, sizin için en doğru yıkama programını da otomatik olarak öneriyor. Böylece hem lekelerle uğraşmak zorunda kalmıyor hem de giysilerinizin ömrünü koruyorsunuz. 

Artık çocuğunuza yemek yedirirken dökülen yemek lekeleri, kahve kazaları ya da mutfakta sıçrayan yağ lekeleri sizi endişelendirmiyor. stainRemoval, günlük hayatın getirdiği küçük sürprizlere karşı en güvenilir yardımcınız oluyor. 

Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makineleri, artık sadece kıyafetlerinizi temizleyen makineler değil; size zaman, konfor ve güven veren akıllı iş ortaklarınızdır. Ütüye harcadığınız vakti kendinize ayırın, lekelerle uğraşmayı unutun ve teknolojinin yaşam alanınıza uyumunun keyfini yaşayın.

*Bu yazı Siemens’in katkılarıyla hazırlanmıştır. 





İlgili Makale