X

Kısıtlı zamanı olan çiftler için kaliteli cinsel yaşamın formülü: ”Quickie”

14 Şubat Sevgililer Günü’nde tüm dünyayla aynı anda Türkiye’de de yayına giren Grinin Elli Tonu, konusu itibariyle gişede beklenen ilgiyi yakalasa da, hem sinema eleştirmenleri hem de cinsellik araştırmacıları tarafından geçerli notu alamadı. Filmin görselliğini ve sinema dünyasındaki yorumları bir kenara bırakırsak, kitapta ve senaryoda eleştirilecek onlarca konu var:

Kadın cinselliğini geri planda bırakıyor.

Kadınların kendi bedenleri üzerindeki kontrolleri ve cinsel istekleri göz ardı edilerek tecavüz normalleştirilmeye çalışılıyor.

BDSM topluluğu ve bu topluluğa ait değerler yanlış lanse ediliyor.

Ancak Grinin Elli Tonu’nda göze çarpan çok daha büyük bir hata daha var: Kaliteli bir cinsel ilişkinin ancak saatlerce sevişerek sağlanabileceğini savunuyor.

Amerika’da ‘’Quickie’’ olarak adlandırılan ve dilimizde henüz bir karşılığı bulunmayan, bizimse yazımızda ‘’şipşak seks’’ olarak adlandıracağımız cinsel birliktelik şekli, yalnızca bir kaç dakika süren cinsel ilişkilere verilen ad. Genelde ön sevişmeyle birlikte en azından 1 saat ya da daha fazla zaman alması beklenen ilişki süresi, söz konusu şipşak seks olduğunda birkaç dakikaya indirgenebiliyor.

Şipşak sekse karşı genel bir önyargı söz konusu. Ancak uzun süreli cinsel ilişki için zamanı olmayan çiftler zaman zaman kısa süreli cinsel ilişki ihtiyacı içinde olabiliyorlar. Özellikle çocuk sahibi olan çiftler, çocuklarının uyuduğu kısacık zaman aralığını birlikte olarak değerlendirmek istiyorlar. Ancak bazı ilişki uzmanlarına ve araştırmacılara göre cinsel ilişkiyle ilgili geliştirilen bu bakış açısı sanıldığı kadar sağlıklı değil.

”İdeal birleşme süresi 7 – 13 dakika arasında”

Kanadalı ve Amerikalı araştırmacılar, çiftlerin cinsel yaşantılarıyla ilgili yaptıkları araştırmada ideal ilişki süresinin ne olduğuyla ilgili de veriler topladılar. Bu araştırmada elde edilen sonuçlara göre Hollywood filmlerinde ve dizilerde görmeye alışık olduğumuz, tüm gece süren tutkulu seks sahnelerinin aksine, gerçek yaşamda çiftler için ideal ilişki süresi ortalama 7 – 13 dakika arasında. İlişki süresinin 10 – 15 dakikadan fazla olması ise çiftlere uzun geliyor ve pek tercih edilmiyor. Araştırma sonucu elde edilen veriler aslında hiç de şaşırtıcı değil. İş yaşamı yoğun olan, çocuklarıyla ilgilenmek zorunda olan ve ortak bir yaşamın sorumluluklarını taşıyan evli çiftlerden sınav stresiyle başa çıkmaya çalışan ve gelecekle ilgili kaygılar taşıyan gençlere kadar tüm yaş gruplarında şipşak seks çok daha fonksiyonel ve gerçekçi.

Peki cinsel ilişkiyi kısıtlı bir zamana sığdırmak ilişkinin kalitesini nasıl etkiliyor? Bilimsel veriler, erkeklerin orgazma ulaşma süresinin ortalama 7 dakika olduğunu gösteriyor, kadınlar içinse orgazma ulaşma süresi çok daha uzun olabiliyor. Orgazma ulaşma süresindeki bu farklılık bir çok problemi de beraberinde getiriyor.

Öncelikle, kadınların yalnızca penetrasyonla orgazma erişmesi ne yazık ki mümkün değil. Freud’un iddia ettiğinin aksine, kadınlarda orgazm için vajinal birleşmeden çok klitorisin uyarılması büyük önem taşıyor. Bu noktada, kısa bir süre içinde, yalnızca vajinal uyarılmaya dayalı bir cinsel yaşam, uzun vadede ilişkide tatminsizlik yaratabiliyor. Bu nedenle oral seks, vücudun farklı bölgelerinin dokunarak uyarılması gibi elementlerin cinsel ilişkinin bir parçası olması büyük önem taşıyor.

Diğer bir görüşe göre ise, kısa süreli, çok çabuk duygusal değişimlerin yaşandığı, hislerin yoğunlaştırılmış şekilde yer aldığı bir cinsel ilişki kendi içinde oldukça zevkli olabilir. Tanınan cinsellik yazarı ve araştırmacı Helen Fisher, cinsellik sırasında salgılanan ve kişinin kendini mutlu hissetmesini sağlayan kimyasalların ilişki süresi ne kadar olursa olsun salgılanacağını ve kişiye fayda sağlayacağını söylüyor (Parker-Pole, 2010).

Son fikrimse, seksin yalnızca orgazmla tanımlanamayacak kadar geniş bir olgu olduğu. Hem kadınlar, hem de erkekler için orgazm yaşanmasa bile dokunmak, bir arada olmak, yakınlığı ve sevgiyi hissetmek kişiyi iyi hissettirebiliyor ve tatmin edebiliyor.

Şipşak seks, cinsel birlikteliklerde ilişkiyi renklendirecek ve yatak odanıza farklılık getirecek yollardan yalnızca biri olsa da, kısa bir süre ayırarak deneyimleyebileceğiniz, oldukça etkili bir yöntem. Bu konuda önyargılı bile olsanız, deneyerek etkisini bire bir görmenizden zarar gelmeyecektir.

Ryan Wise: New York Syracuse Üniversitesi’nde İnsan Gelişimi üzerine doktoramı tamamladıktan hemen sonra İstanbul Bilgi Üniversitesi Psikoloji Bölümü’nde öğretim görevlisi olarak çalışmaya başlamak üzere İstanbul’a taşındım. Boğaziçi Üniversitesi’nde ve Bilgi Üniversitesi’nde İnsan Cinselliği ve Çocuk Gelişimi alanlarında çeşitli dersler vermekle birlikte araştırma ve ilgi alanlarım kişilerin cinsel ilişki ve bekaret algısı üzerine. İki çocuk babasıyım ve boş zamanlarımı okuyarak, dövme yaptırarak ve sahilde yaptığım uzun yürüyüşlerle değerlendirmeyi seviyorum.

Kıyafetlerinize özen gösteren teknoloji: Siemens iQ500 ile tanışın

Evde zamanımızın büyük bir kısmı, farkında olmasak da rutin işlere gidiyor. Pek çoğumuz için bu rutinde en çok vakit alan işlerden biri de şüphesiz ki çamaşır yıkamak ve kurutmak. Çamaşırlar için uygun programı seçmek, deterjanı ayarlamak, ıslak çamaşırların kurumasını beklemek ve ütü… Tüm bunlar bazen günün temposu içinde küçük ama rutinde bir yük haline dönüşebiliyor. Hayatı kolaylaştıracak birçok yenilik ise Siemens’ten geliyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makineleri ile rutininiz artık hiç olmadığı kadar kolay ve pratik. Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makinesinde çamaşırlarınızı sizden önce düşünen, her adımı sizin yerinize planlayan bir teknoloji var. Size ise bu teknolojinin keyfini çıkarmak kalıyor. 



intelligentDry: “Ben ne yapacağımı bilirim” diyen çamaşır ve kurutma ikilisi 

Pamuk tişörtler, hassas bluzlar, okuldan gelen kalın eşofmanlar… Normalde hepsi için ayrı ayrı düşünüp doğru programı aramanız gerekir. Ama artık değil. Gün içinde onlarca şeyle uğraşırken bir de çamaşırın “fazla mı kurudu, az mı kurudu, ya buruşursa?” stresi yaşamıyorsunuz. Çünkü makineler zaten kendi arasında konuşup sizin yerinize karar veriyor.  

Çamaşır ve kurutma makineniz sadece yan yana duran iki cihaz değil; birbirini anlayan, sizin yerinize düşünen bir ikili. Siemens iQ500’ün intelligentDry teknolojisi sayesinde “Acaba doğru programı seçtim mi?” stresi tamamen bitiyor. Yıkama bittiği anda çamaşır makineniz tüm detayları (kumaş türü, yük miktarı, ıslaklık seviyesi, hatta ısı toleransını) tek tek kurutma makinesine iletiyor. Kurutma makinesi de tüm bu bilgileri alıp kıyafetlerin için en doğru programı otomatik olarak seçiyor ve başlatıyor. 

Evinizde görünmez bir iş ortağı varmış gibi… Sessiz, hızlı ve tamamen sizin konforunuz için çalışan. Tek yapmanız gereken çamaşırları makineye atmak; gerisini teknolojinin kendisine bırakmak ve keyfini çıkarmak. 

Mini Yük Özelliği: “Şunu bir hızlı aradan çıkarayım” dediğiniz anlar için 

Spor sonrası sepette sırasını bekleyen bir tişört, “yarın tekrar giyeceğim” diye bir kenara ayırdığınız gömlek ya da akşam dışarı çıkmadan önce anında yıkanması gereken bir bluz. Makineyi tam dolduracak kadar birikmesini beklemek istemezsiniz; ama tek parça kıyafet için makinenizi çalıştırmak istemezsiniz. Siemens iQ500 çamaşır makinesinin mini yük özelliği tam da bu anlar için tasarlandı. Yarım kiloya kadar olan birkaç parça çamaşırı, kısa sürede ve düşük enerji tüketimiyle yıkayabilirsiniz. 



Günlük hayatın koşturmacasında en güzeli de şu: Siemens Home Connect uygulaması üzerinden bir dokunuşla mini yük programını açıyor, çamaşırlarınızı dakikalar içinde temiz ve mis gibi alıyorsunuz. Pratik, hızlı ve o küçük yükleri büyük bir mesele olmaktan çıkaracak kadar akıllı. Siz temponuza devam edin; o, çamaşırlarınız için detayları halletsin.  

20’den fazla yıkama ve 15’den fazla kurutma programı ile gardırobunuzdaki her kıyafete ayrı bir seçenek 

Her kumaş, her kullanım, her kıyafetin ayrı bir dili vardır. Siemens çamaşır ve kurutma makinesi işte bu yüzden onlarca akıllı programla kıyafetlerinizin ömrünü uzatıyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma Makineniz, tüm ihtiyaçları bilir ve sizin için en uygun seçeneği sunar. Siemens Home Connect uygulaması sayesinde tüm programlara tek dokunuşla erişebilir, hatta yeni çıkan programları indirerek makinenizi kişiselleştirebilirsiniz. Böylece makineniz yıllar geçse bile zamana ayak uydurmaya devam eder.  

Program Asistanı: “Sen söyle, ben ayarlarım” diyen yardımcı 

“Hangi program daha doğru? Çamaşır az mı çok mu? Bir kere giydim ama uzun programa atsam mı?” diye düşünmenize gerek kalmadan Program Asistanı tüm bunları size en doğru programında çalıştırır. Kumaş türünü, çamaşırın ağırlığını, kirlilik seviyesini analiz eder ve size en uygun yıkama-kurutma programını önerir. Bu sayede yalnızca doğru programı bulmakla kalmaz; suyu, enerjiyi ve zamanı en verimli şekilde kullanır. Siz de makinelerin işini yapmasına izin verip, geri kalan zamanınızı kendinize ya da sevdiklerinize ayırabilirsiniz. 

SmartFinish: Ütüye ayırdığınız süre artık size kaldı 

Kim ister çamaşırların başında ütüyle saatlerini harcamayı? SmartFinish teknolojisi buharın gücünü kullanarak kırışıklıkları daha makineden çıkmadan %50’ye kadar azaltıyor. Sonuç? Daha az ütü, daha çok kendinize ayırdığınız zaman. Teknolojinin keyfini çıkarmak için Siemens Home Connect uygulamasıyla SmartFinish’i açmanız yeterli. Ütü masası açmadan, güç harcamadan, zaman kaybetmeden kıyafetleriniz giyime hazır hale gelir. Bir toplantı öncesi, spontane bir plan öncesi ya da sadece rahatlık istediğiniz bir anda SmartFinish teknolojisi sizin için çalışır.  

Program İndirme: Makineniz hep güncel, hep “yenilikte” 

Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makinesi, güncel yeni programları kolayca indirip tek dokunuşla kullanabilirsiniz. İhtiyaç değiştikçe çamaşır makineniz de sizinle birlikte kendini güncelliyor. Siemens’in en sevilen yanlarından biri, cihazların statik kalmaması. Yani bugün aldığınız çamaşır makinesi birkaç yıl sonra bile yeni özellikler kazanabiliyor. 



Siemens Home Connect üzerinden cihaza özel yeni yıkama ve kurutma programları indirebiliyorsunuz. Mevsimsel ihtiyaçlar, moda olan yeni kumaş türleri, spor kıyafetlerin gelişmesi… Ne değişirse değişsin, makineniz hep güncel kalıyor. 

Tıpkı telefonunuza uygulama güncellemesi indirir gibi çamaşır ve kurutma makineniz de güncellemelerle değişen yaşam tarzınıza ayak uyduruyor. 

Akıllı deterjan yönetimi: i-Dos ile her yıkamada doğru ölçü 

Makineyi tamamen doldurunca veya tek parça kıyafeti makineye attığınızda ne kadar deterjan koyacağınızı bilemiyor olabilirsiniz. İşte tam bu noktada i-Dos Deterjan Tarama teknolojisi devreye giriyor. Siemens Home Connect üzerinden şişelerin barkodunu okutup su sertliği ve deterjan yoğunluğunu makineye iletiyor, i-Dos ise her yıkamada doğru miktarı otomatik olarak ayarlıyor. Üstelik Siemens Home Connect uygulaması, deterjan seviyesini takip ederek deterjanınız tükenmeden önce size haber veriyor. Tek yapmanız gereken uygulamayı telefonunuza yüklemek ve çamaşır makinenizi uygulamaya bağlamak. 

stainRemoval teknolojisi: Zorlu lekelerle inatlaşmayı unutun 

Çay, yağ, makyaj, çikolata lekeleri… Gün içinde fark etmeden üzerinize bulaşan lekeler artık kâbus olmaktan çıkıyor. Siemens iQ500 çamaşır makinesi ile stainRemoval teknolojisi devreye giriyor. Tek bir dokunuşla çay, yağ, kozmetik veya günlük hayatta karşılaştığınız diğer zor lekeler için özel programları aktif edebilirsiniz. 

Siemens Home Connect uygulaması sayesinde daha fazla leke türünü ve bunlar için geliştirilmiş özel programları keşfetmek de mümkün. Yani sadece “lekeyi çıkar” demekle kalmıyor, sizin için en doğru yıkama programını da otomatik olarak öneriyor. Böylece hem lekelerle uğraşmak zorunda kalmıyor hem de giysilerinizin ömrünü koruyorsunuz. 

Artık çocuğunuza yemek yedirirken dökülen yemek lekeleri, kahve kazaları ya da mutfakta sıçrayan yağ lekeleri sizi endişelendirmiyor. stainRemoval, günlük hayatın getirdiği küçük sürprizlere karşı en güvenilir yardımcınız oluyor. 

Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makineleri, artık sadece kıyafetlerinizi temizleyen makineler değil; size zaman, konfor ve güven veren akıllı iş ortaklarınızdır. Ütüye harcadığınız vakti kendinize ayırın, lekelerle uğraşmayı unutun ve teknolojinin yaşam alanınıza uyumunun keyfini yaşayın.

*Bu yazı Siemens’in katkılarıyla hazırlanmıştır. 





İlgili Makale