İlişki uzmanlarına göre kişisel kırmızı bayraklarınızı nasıl belirlersiniz?

İlişkilerdeki “kırmızı bayraklar” hakkında sıklıkla bir şeyler gördüğünüze, duyduğunuza eminiz. İnsanlar bu terimi modern flört kültüründe, potansiyel partnerleriyle ilgili kişisel tercihlerden daha bariz uyumsuzluk belirtilerine kadar pek çok şey için kullanıyorlar. Karşımızdaki insanda bu uyarı işaretlerini aramak ilişkiler için önemli olsa da yapbozun çok önemli bir parçası genellikle eksik kalıyor: Kendi kırmızı bayraklarımızı belirlemek.

Kırmızı bayraklar nelerdir?

Kırmızı bayraklar dendiğinde, insanlar arasındaki ilişkiyi sürdürülemez hale getiren işaretleri ve sert duruşları düşünebilirsiniz. Çoğumuz bunları, bir başkasında fark ettiğimiz ve bizi onlarla ilişkiden uzaklaşmaya teşvik eden bir özellik veya davranış olarak tanımlarız. İlişkilerdeki kırmızı bayrakları fark etmenin her zaman kolay olmadığını unutmayın. Bu nedenle geçmişte, biriyle ilgili bu tür işaretleri kaçırdıysanız veya görmezden geldiyseniz kendinize anlayış gösterin.

Lisanslı bir terapist olan Jor-El Caraballo, kırmızı bayrakların yanı sıra ilişkilerde sarı ve yeşil bayraklar da olduğunu ekliyor ve şöyle diyor: “Sarı bayraklar, ilişkinin kaderi hakkında bir sonuca varmadan önce, dikkatli bir şekilde ilerlememiz ve daha fazla veri toplamamız gerektiğinin işaretleridir. Tam tersine, yeşil bayraklar, ileriye dönük ilişkiye yatırım yapmaya devam etmenin harika ve verimli olacağına dair işaretlerdir.” Yani aslında dengeli bir bakış için tıpkı olumsuz olanlar gibi olumlu özellikleri de fark etmek önemlidir.

İlişkilerdeki nesnel, ilişkisel ve kişisel kırmızı bayraklar

Psikoterapist ve ilişki uzmanı Ken Page’e göre kırmızı bayraklar; yani tehlike işaretlerini üç geniş kategoriye ayırabilirsiniz: Nesnel, ilişkisel ve kişisel kırmızı bayraklar.

  • Nesnel kırmızı bayraklar: Bunlar, bir ilişki için nesnel olarak sağlıksız olan davranışlardır ve aktif bir bağımlılık, duygusal istismar, fiziksel istismar, cinsel istismar, yalan söyleme, sürekli sadakatsizlik öyküsü, kronik olarak bencil davranışlar ve narsist eğilimler gibi şeyleri içerebilir.
  • İlişkisel kırmızı bayraklar: Bu, kişilerden ziyade iki taraf arasındaki dinamikle ilgilidir. Örneğin, çok kontrolcü olma eğiliminde olan biriyle, gerçekten pasif olma eğiliminde olan bir partnerin ilişkisini düşünün. Üzerinde çalışıyorlarsa sorun olmayabilir, ancak bu ilişki aynı zamanda her ikisini de sürekli olarak tetikleyebilir. Her ikisi de ayrı ayrı farklı ilişkilerde iyi olabilse de birlikte olmaları başlı başına bir kırmızı bayrak olabilir.
  • Kişisel kırmızı bayraklar: Son olarak, kişisel kırmızı bayraklarımız vardır. Yani size özgü olan, diğerlerinde gördüğünüz kırmızı bayrakları kastediyoruz. Bunlar sizi tetikleyebilir, kendinizi güvensiz, kızgın vb. hissetmenize neden olabilir, ancak diğer insanlara kötü bir şey gibi gelmeyebilir. Başka bir deyişle, bir başkası bunu tehlike işareti olarak görmeyebilir ama kesinlikle sizin için öyledir.

Kendi kırmızı bayraklarınızı belirlemeniz neden önemli?

Peki neden kendi kırmızı bayraklarınızı tanımaya çalışmalısınız? Kişisel kırmızı bayraklar derken, aynı zamanda diğer insanların ilişkilerde sizde gördüğü işaretlerden de söz ediyoruz; yani, insanların sizinle ilişki kurup kuramayacaklarını sorgulamasına neden olabilecek şeyler.

Terapist Caraballo, “Kırmızı bayraklarımızın bilincinde olmak önemlidir, çünkü bu bize duygusal ve psikolojik olarak nerede olduğumuza dürüst bir şekilde bakma ve tekrar derin, samimi ilişkilere girmeden önce hala iyileşmeye veya onarılmaya ihtiyaç duyan taraflarımızı belirleme fırsatı sunar” diyor.

“Kendi kırmızı bayraklarımızı belirlemek, bize belirli bir dönemdeki ilişkisel kapasitemiz ve yeteneğimiz hakkında daha doğru bir görüş sağlar” diye de ekliyor. Başka bir deyişle kendi kırmızı bayraklarınızı bilmek, üzerinde çalışabileceğiniz alışkanlıkları, daha iyi bir ilişki için partnerinize neleri açıklamanız gerektiğini, hatta bir ilişkiye hazır olup olmadığınızı belirlemenize yardımcı olabilir.

Kırmızı bayraklarınızı nasıl belirleyebilirsiniz?

Hangi davranışlarınızın başka birini tetikleyeceğini her zaman tahmin edemezsiniz. Ama sizi neyin tetiklediğini, sahip olduğunuz sağlıksız davranışları veya ilişki becerilerinizi geliştirmenin yollarını belirlemek üzerine çalışabilirsiniz. İşte nasıl yapılacağı:

1. Gözlemlemek için zaman ayırın

Pek çok deneyde olduğu gibi, gözlemleyerek başlayın. Kendi davranışlarınızı, düşüncelerinizi ve duygularınızı bir günlükte veya telefonunuzdaki notlar uygulamasında tutarak gözlemleyebilirsiniz. Gerekirse buna birkaç gün ayırın ve kalbinizi inciten ve dolduran şeyleri fark edin. İlişkilerde sizi güvensiz, kızgın, üzgün veya kıskanç hissettiren şeyleri yazın. Birkaç ortak tema toplayana kadar bunu yapın. Şu anda bir ilişkiniz yoksa, önceki ilişkinizi düşünün veya gelecekteki olaylara tepkinizi hayal edin.

2. Nedenlerini anlayın

Ardından, kendinize bu şeylerin sizi neden tetiklediğini sorun; kötü niyetle hareket eden diğer kişi yüzünden mi yoksa daha çok iyileşmemiş travmanızla mı ilgili? Bu, daha önce bir kenara koymuş olabileceğiniz, iyileştirmeye devam etmeniz gereken bir sorunu da ortaya çıkarabilir. İşlenmemiş bir travmaya sahip olmak kendi başına bir kırmızı bayrak değildir, ancak flört sürecinde ilerlerken dikkatli olmak isteyeceğiniz bir şeydir.

3. Kendinizle ilişki yaşadığınızı hayal edin

Bunu söylemesi yapmaktan daha kolay ama kesinlikle çabaya değer. Kendinize şu gibi sorular sorun: Kendimle neden birlikte olmak isterim? Hayal kırıklığına uğrayacağım şeyler neler? Bunları düşünebilir, güvenilir bir arkadaş veya partnerle konuşabilir veya günlüğünüzde tutabilirsiniz. Bir partner olarak hayal kırıklığına uğrayabileceğiniz şey, kendinizdeki potansiyel bir kırmızı bayrağı yansıtıyor olabilir. Örneğin;

  • Açıkça iletişim kurmak yerine üzgün olduğunuzda sessizleşiyorsunuz.
  • Başkalarına sınır koymakta zorlanıyorsunuz.
  • Dikkat çekmek için kasıtlı olarak partnerinizi kıskandırmaya çalışıyorsunuz.
  • Sesinizi kolayca yükseltiyorsunuz.
  • Hatalı olduğunuz zaman kabul etmekte zorlanıyorsunuz.
  • Başkalarına güvenmekte zorluk çekiyorsunuz.

Bunu eleştiriden çok öz-şefkat ve merakla yapmayı deneyin. Eğer kendinize karşı çok katı olduğunuzu düşünüyorsanız, şu soruyu sorun: “Eğer bu kırmızı bayrak arkadaşıma ait olsaydı, onu yargılar mıydım? Aynı nezaketi kendime nasıl gösterebilirim?”

4. Eski partnerinize sorun

Eski bir partnerle dostluğunuz sürüyorsa ve ona güveniyorsanız, gelişmek için ona danışabilirsiniz. Elbette, eski sevgilinize ulaşırken dikkatli olun. Bunun amacı devam eden gerilimleri yumuşatmak değil. Aksine güçlü yanlarınızın neler olduğuna ve sizi birlikte olmayı zorlaştıran şeylere karşı net bir bakış açısı kazanmak.

Kırmızı bayraklarınız üzerine nasıl çalışabilirsiniz?

Bu süreçte özellikle terapistiniz size en iyi şekilde yardımcı olabilir. Ama kırmızı bayraklarınız üzerine tek başınıza da çalışabilirsiniz. Buna tipik bir kendini geliştirme yolculuğu gibi yaklaşın.

  • Kırmızı bayrağınızı sergilediğinizi fark ettiğinizde, bunu aklınıza not edin.
  • Pratik yapın. Örneğin kırmızı bayrağınız sınır koymakta zorlanmaksa, bu zihinsel kası güçlendirmek için arada bir küçük sınırlar koymayı deneyin.
  • Açık olun. Eğer bir ilişkiniz varsa, partnerinize söz konusu kırmızı bayraktan bahsedin ve üzerinde çalıştığınızı anlatın.
  • Yardım isteyin. Daha önce de belirttiğimiz gibi, kendi kırmızı bayraklarınızı bir terapistle tartışmak ciddi derecede yardımcı olabilir.
  • Acele etmeyin. Her yolculukta olduğu gibi, bu biraz zaman alabilir. Yolculuk boyunca kendinize karşı nazik olun ve bir günde daha iyi bir partner olamayacağınızı unutmayın.

Kaynaklar: mindbodygreen, verywellmind

İlginizi çekebilir: İlişkiniz sinyal veriyor olabilir mi: Romantik ilişkilerde yeşil, sarı ve kırmızı bayraklar

Uplifers
Kaliteli ve mutlu yaşam koçunuz!