Kendini sevmeyi erteleme: Kendini olduğun gibi kabul ediyor musun?

Sence sen kendini olduğun gibi kabullenip tüm artıların ve eksilerinle bir bütün olarak mı seviyorsun? Yoksa kendini sevmen birtakım şartlara mı bağlı? Kendini tam anlamıyla ne zaman sevip kabulleneceksin? Zayıflayıp ideal kilona ulaştığında mı? O diplomayı aldığında mı? Hayalindeki işe kavuştuğunda mı?

Birçoğumuzun kendine olan sevgisi bazı koşullara bağlıdır. Çocukken ailemizin fertleri bize olan sevgilerini sadece onların isteklerini yerine getirdiğimizde gösterdilerse, şimdi de bizim kendimize verdiğimiz sevginin koşullara bağlı bir sevgi olması şaşırtıcı bir durum değil aslında. Eğer sen de kendini ancak birtakım koşulları yerine getirdiğinde seviyorsan “koşulsuz kendini kabul” kavramı imdadına yetişebilir.

Koşulsuz kendini kabul, kendi adını taşıyan enstitüsünde staj yapmaktan ve kendisiyle tanışmaktan her zaman gurur duyduğum Dr. Albert Ellis tarafından geliştirilen Akılcı Duygusal Yaklaşımı çerçevesinde yapılandırılmış bir kavramdır. Ellis’e göre koşulsuz kendini kabul, özellik, karakter, başarı, amaç, sosyal olarak onaylanmaya ihtiyaç duymaksızın kişinin kendini kabul etmesidir (Ellis 1973, Akt.Kapıkıran ve Kapıkıran, 2010). Ellis’e göre kişi, kendini kusurlarıyla birlikte kabul etmelidir. Koşulsuz kendini kabul etmenin temel özellikleri şunlardır:

  • Bireyin performansı iyi olmasa bile benliğini kararlılıkla kabul etmesi ve saygı duyması,
  • Amaçlarına karşı görünen davranışlarını fark ettiği zaman bile kendini kabul etmesi ve saygı duyması,
  • Benliğini değil, düşüncelerini, hislerini ve davranışlarını değerlendirmesi (Ellis, 2005, Akt.Bingöl ve Batık, 2018).

Kendini tam şu anda olduğun halinle kabullenmek ve sevmek… Kulağa imkansız gibi gelse de kişinin içsel Yin Yang’i ile barışması gayet mümkün bir durumdur. Bu arada kendini koşulsuz bir şekilde kabul etmek yerinde saymak olarak algılanmamalı. Elbette ki kişinin kendini geliştirme isteği son derece normal ve de güzel bir durumdur. Ama kendimizi geliştirme isteğimizin ardında yatan neden, kendimizde bir hata, bir eksiklik olduğunu düşünmemizse bu işte bir yanlışlık var demektir. Kendimizi sevmeyi bir takım şartlara bağlamamız bizi mutsuzluğa iter.

Diyelim erteleme alışkanlığınız var. Ve bu alışkanlığınız yüzünden kendinizi tam anlamıyla sevemiyorsunuz. Öncelikle işe erteleme alışkanlığınız olduğunu kabul ederek başlayabilirsiniz. İsterseniz de bu alışkanlığınızı değiştirmenin üzerinde çalışabilirsiniz. Ama tüm bunları yaparken kendinizi erteleme alışkanlığı olan biri olarak sevmeye devam edebilirsiniz. Yani kısacası beğenmediğiniz bazı özellikleriniz kendinizi sevmenizi engellememeli.

Hepimiz doğruları ve yanlışları olan insanlarız. Kendini koşulsuz bir şekilde kabul etmek, hata yapabilen insanlar olduğumuzu kabul etmektir. Gelin kendinizi, ancak yaptığınız işlerde başarılı olduğunuz takdirde sevmekten vazgeçin. Kendinizi tam da şu an olduğunuz gibi kabul edin ve sevin. Aynı şekilde etrafınızdaki herkesi de oldukları gibi kabul edin. Kendimizi ve başkalarını oldukları gibi kabul edersek dünya daha güzel bir yer haline gelecek, buna inanın.

Bu arada yeri gelmişken bir konudan bahsetmek istiyorum. Okuyucularımdan sık sık “Peki biz yazınızda bahsettiğiniz sorunu nasıl çözeceğiz?” tarzında e-mailler alıyorum. Benim yazılarım da dahil olmak üzere, psikolojiyle ilgili yazılar farkındalık açısından faydalı olabilir. Ama asıl yapılması gereken psikoloji ile ilgili problemlerinizi biz psikologlarla ve/veya psikiyatristlerle çözme yoluna gitmenizdir. Unutmayın davranış değişikliğine yol açmayan farkındalıkların önemi yoktur.

Sizlere kendinizi koşulsuz bir şekilde kabul ettiğiniz günler diliyorum. 2021 yılını “Kendini Sevme ve Hayatı Güzelleştirme Yılı” ilan ettim. Her hafta @ranakutvan kullanıcı isimli Instagram hesabımdan bu konuyla ilgili psikoloji ödevleri paylaşıyorum. Hadi hep beraber kendimizi sevmeye ve dünyayı güzelleştirmeye. Bu arada sizlere bir eğitim haberim var. Zoom üzerinden birebir görüşmeler şeklinde ilerleyen üç haftalık “Öz Sevgi” eğitimimle ilgileniyorsanız bilgi için rsolaker@gmail adresine yazabilirsiniz.

Bu yazının tüm hakları Rana Kutvan’a ve Uplifers’a aittir. İzinsiz ve uygun şekilde referans verilmeksizin kopyalanması, çoğaltılması ve başka mecralarda paylaşılması kesinlikle yasaktır.

Kaynaklar:
Ellis A. (1973) Humanistic psychotherapy. The rational-emotive approach. New York: Julian Press, s.65.
Acun Kapıkıran, N , Kapıkıran, Ş . (2010). Koşulsuz Kendini Kabul Ölçeğinin Türk Üniversite Öğrencileri İçin Geçerliği Ve Güvenirliği . Kriz Dergisi , 18 (1) , 33-44.
Yılmaz Bingöl, T , Vural Batık, M . (2018). Psikolojik Danışman Adaylarının Koşulsuz Kendini Kabul Düzeyleri. İnsan ve Toplum Bilimleri Araştırmaları Dergisi, 7 (4), 2438-2453. 
http://www.itobiad.com/issue/39481/444355

İlginizi çekebilir: Kendine özen göster: Mutluluğun sırrı hayatın hakkını vermekte gizli

Psikolog Rana Kutvan Psikolog
İstanbul doğumlu olan Rana Kutvan lise öğrenimini Nişantaşı Kız Lisesi’nde tamamladı. Önce LCC’de bir sene akabinde de İstasyon Sanat Merkezi’nde iki sene süren bir ... Devam