Kendini seçtiğinde her şey değişir: Korkuya rağmen nasıl başlıyorsun?
Hayat bazen içimizde usulca büyüyen bir çağrıya dönüşür. Kimse duymasa da, derinlerde bir yerde fısıltısı duyulur: “Artık kendin için bir şey yap.”
Bu cümle dışarıdan kolay görünür… ama içinde korku, belirsizlik ve “ya olmazsa”ların gölgesi vardır.
Yine de içimizde bir yer bilir: Kendimiz için attığımız her küçük adım, bizi biraz daha özgürleştirir. Benim için de böyle oldu.
Uzun süre içimi sıkan bir işte çalıştım. Gitmekten korktum, değişimin ne getireceğini bilmemekten korktum.
Ama içimdeki o ince ses gün geçtikçe daha güçlü konuşmaya başladı.
En sonunda, tüm korkularıma rağmen bir adım attım: İşten ayrıldım.
O gün kendime yıllardır sormadığım bir soruyu sordum: “Gerçekten ne istiyorum?”
Cevap çok sade ama çok gerçekti.
Yazmak istiyordum.
Konuşmak istiyordum.
Kendimi duymak ve kendimi sağaltmak istiyordum.
Ve böylece, adım adım…
Bir podcast kanalı açtım.
Uplifers’a daha çok yazmaya başladım.
Duygularımı kelimelere döktükçe içimde biriken yük hafifledi.
Yazdıkça nefes aldım, konuştukça genişledim.
Bu süreç bana çok önemli bir şey öğretti: Kendine bir iyilik yapmak, dev kararlar almak zorunda değildir.

Bazen sadece sabah 10 dakika sessizce oturmak…
Bazen içinden geçen duyguyu bir yere yazmak…
Bazen de yıllardır ertelediğin bir hayale küçük bir adım atmak…
Cesaret, kapıyı tek seferde açmak değildir.
Bazen sadece anahtarı eline almak, metalin soğukluğunu hissetmektir.
Bazen korkunun elini tutup “Birlikte bakalım” demektir.
Kendine şefkat ise, kendini yargılamadan yaşadığın her şeye izin vermektir. Gün içinde kendine nazikçe şunu sormaktır:
“Bugün neye ihtiyacım var?”
Benim yolculuğum hala devam ediyor.
Korkularım hala var — tıpkı herkes gibi.
Ama bir şeyi artık hiç unutmuyorum: Kendi mutluluğunu seçmek, insanın kendine verebileceği en büyük hediyedir.
Ve bu yolda bana her zaman kapılar açan o cümle yine hayatımın merkezinde duruyor: “Neler mümkün?”
Bu soru, zihnimin sınırlarını değil; kalbimin ihtimallerini genişletiyor. Her şeyi olduğundan biraz daha hafif, biraz daha olası, biraz daha mucizevi kılıyor.
Belki senin de uzun zamandır ertelediğin bir adım var.
Belki içindeki ses çok kısık konuşuyor.
Belki “kendim için bir şey yapmak” fikri bile uzak geliyor.
Ama bugün, sadece bugün, kendine şunu söyleyebilirsin: “Bunu kendim için yapıyorum.”
Belki bir niyet edeceksin.
Belki minik bir adım atacaksın.
Belki sadece kalbine elini koyup teşekkür edeceksin.
Ve belki tam o anda içinden şu soru geçecek: “Neler mümkün?”
Çünkü hayat, en çok kendimizi seçtiğimizde güzelleşiyor.
İlginizi çekebilir: Bu yaşın hediyesi: İçimde büyüyen sadelik, şükran ve mutluluk



