X

Kasım ayında mutlaka görülmesi gereken etkinlikler

Yazın bitmesi biraz hüznü beraberinde getirse de, sonbahar demek şehirde sanat demek! Kasım ayında sanat severleri heyecanlandıracak pek çok etkinlik var! Gelin, bunlara birlikte bakalım…

Perşembe Sineması: “Normal dediğin nedir ki?”

Salt’ın Perşembe Sineması güz dönemi 3 Kasım’da başlıyor. Beş filmden oluşan “Normal dediğin nedir ki?” temalı program, 1 Aralık’a kadar Salt Beyoğlu’nda ve saltonline.org’da devam edecek. Salt Beyoğlu’ndaki Açık Sinema’da ve çevrimiçi ortamda düzenlenen gösterim programı, pandemi sonrası dünyada normallik kavramını irdeliyor.

Kurgusal ve yarı-kurgusal beş filmden oluşan “Normal dediğin nedir ki?” seçkisi, bir yandan günümüzün ortak kaygılarını yansıtırken, bir yandan da dünyayla ilişkilenme biçimlerimize dair farklı olasılıklara işaret ediyor. Programda yer alan filmler; düşlerin, hislerin, hikâyelerin veya zihnin yaratabileceği alternatif “gerçeklik”lere odaklanıyor. Uzaya gönderilen ilk canlı olan ve ölümünün ardından bir hayalet olarak Moskova sokaklarına dönen Laika isimli köpeği, Kanada’nın Québec eyaletindeki Laurentian Ormanı’nın kralı olan esrarengiz bir geyiği, Montreal’de şehrin tüm radyo dalgalarını ele geçirmekle görevli gizli bir örgütün başındaki gizemli adamı takip ederek, gerçek ile kurmacanın iç içe geçtiği anlatılar sunuyor.

Programın ilk filmi Archipel [Takımada], yönetmen Félix Dufour-Laperrière’in doğup büyüdüğü Québec eyaletinde geçen, belgesel ve animasyon arasındaki sınırların muğlaklaştığı yarı-kurgusal bir macerayı konu alıyor. Gösterim, 3 Kasım Perşembe günü saat 19.00’da Salt Beyoğlu’ndaki Açık Sinema’da gerçekleştirilecek.

Herkesin katılımına açık ve ücretsiz gösterimler 3 Kasım’dan 1 Aralık’a her Perşembe saat 19.00’da Salt Beyoğlu’nda devam ederken; her hafta bir film Cuma’dan Pazar’a saltonline.org üzerinden izlenebilecek. Yalnızca Türkiye’den erişime açık olan filmler, orijinal dilinde Türkçe altyazılı olarak gösterilecek.

Işık Kaynağı

OMM devam eden “Yas ve Haz” sergisine paralel olarak, 7 Kasım – 17 Aralık 2022 tarihleri arasında, Performistanbul işbirliğiyle ve Simge Burhanoğlu küratörlüğünde performans sanatçısı Ata Doğruel’in 40 gün / 960 saat aralıksız gerçekleştireceği, “Işık Kaynağı” performansını sanatseverlerle buluşturuyor. İdil Tabanca Koleksiyonu’na tekrar gerçekleştirilme hakkı ile 2020 yılında dahil olan, Türkiye’de bir müzenin ev sahipliği yaptığı ilk kesintisiz en uzun süreli performans örneği “Işık Kaynağı”, TEPTA sponsorluğunda gerçekleşiyor.

Performans sanatçısı Ata Doğruel’in 40 yaşına gireceği 2031 senesine kadar birbirinden farklı 40 günlük performanslar gerçekleştirme fikriyle yola çıktığı ‘40’ serisinin ilk performansı “Işık Kaynağı” 7 Kasım 2022 tarihinde OMM’da başlıyor. Performans süresince müze içerisinde belirlenen karanlık bir odada 40 gün / 960 saat boyunca aralıksız kalacak sanatçının tek ışık kaynağı içeriye mum getiren ziyaretçiler olacak. Oda sadece ziyaretçi orada kaldığı sürece aydınlanacak ve sanatçı, mum getiren her bir katılımcının fotoğrafını çekerek süreci dokümante edecek. Bu sayede performansın bir parçası haline gelen katılımcılar bu deneyimi adeta sanatçının gözleri rolünü üstlenerek yaşayacaklar.

“Işık Kaynağı” bu yönüyle aynı zamanda insanların birbirlerine duydukları ihtiyaca dair performatif bir yorum sunuyor. Hayatın gerçekliği ile sanatın sınırlarının kesiştiği 40 günlük süreçte Doğruel, toplumsal yaşam ve sosyal ilişkilerin yanı sıra bedensel, ruhsal ve zihinsel sınırlar ve değişimler üzerine gözlem yapma fırsatı sunarken, sanatçı/seyirci ayrımının belirsizleştiği bir ortamda katılımcıları da bu sürece dahil ediyor.

Sanatçının toplumdan izole geçirdiği 3 yıllık süreç içerisinde “insan insanın ışığıdır” fikrinden ortaya çıkan performans, ayrıca süresi itibariyle de 40 sayısının doğu/batı kültürlerinde yer alan kadim tarihine bir referans niteliğinde. Sanatçı ‘40’ serisini; 40 yaşı törensel bir karşılayış, 40 sayısının gizemli gücüne bir göz kırpış olarak da görüyor.

Performans özelinde “Benim 3 senedir yaşadığım izolasyonu, tüm dünya pandemi sebebiyle yaşadı. Bir anda izole olan insanlar, toplumsal ve sosyal ilişkilerin ihtiyacını süreç ilerledikçe görmeye başladılar.” yorumunda bulunan Doğruel, soyutlanma, dayanıklılık gibi kavramlar üzerine yoğunlaşarak, bedensel ve zihinsel sınırlarını zorlayan performans çalışmalarıyla dikkat çekiyor. Performans sanatına bakışını “Performanslar arasında sürdürdüğüm yaşam, sadece bir sonraki performansı beklemek ve ona hazırlanmak demek, esas dünyam, hayatım performansı icra ettiğim, içinde olduğum zamanlar” şeklinde açıklayan sanatçı, 6 hafta boyunca güneş görmeyen bir odada kalarak günün evrelerini, zaman ve gece – gündüz kavramını değiştirerek, performans sanatı tarihinde ender rastlanan bir çalışmaya imza atmaya hazırlanıyor.

Türkiye’de bir müzenin uzun süreli ve kesintisiz olarak ev sahipliği yaptığı ilk performans olan “Işık Kaynağı”, 40 gün boyunca, geceleri ve Pazartesi günleri de dahil olmak üzere 24 saat boyunca OMM’da deneyimlenebilecek.

Yapay Zeka Odaklı Algoritmik Sanat Sergisi

15 Ekim – 30 Kasım tarihleri arasında Fuaye Feriye ve Hol Feriye’de düzenlenecek olan serginin küratörlüğünü Yeşer Sarıyıldız, danışmanlığını Ender Diril üstlenirken; Teknoloji Sponsoru Arçelik, Medya Sponsoru ise Culture Vulture. Yapay zeka ile Algoritmik Sanat Sergisi’nde Aipedia, Barış Kabalak, Deniz Binici, Selay Karasu gibi 20 farklı sanatçının farklı yapay zeka araçlarıyla kimi zaman kendi yeteneklerini harmanlayarak ortaya çıkardığı 250’den fazla eser yer alıyor. Sergiyi ziyaret ise ücretsiz. “Yapay zeka hayal gücünü artırır mı yoksa sınırlar mı?” tartışmasının süregeldiği bugünlerde, 20 farklı sanatçının hayal güçlerinin ve yapay zekanın birleşimini izlemek, şüphesiz ki hepimizin ufkunu açacak.

Uplifers: Kaliteli ve mutlu yaşam koçunuz!

Kıyafetlerinize özen gösteren teknoloji: Siemens iQ500 ile tanışın

Evde zamanımızın büyük bir kısmı, farkında olmasak da rutin işlere gidiyor. Pek çoğumuz için bu rutinde en çok vakit alan işlerden biri de şüphesiz ki çamaşır yıkamak ve kurutmak. Çamaşırlar için uygun programı seçmek, deterjanı ayarlamak, ıslak çamaşırların kurumasını beklemek ve ütü… Tüm bunlar bazen günün temposu içinde küçük ama rutinde bir yük haline dönüşebiliyor. Hayatı kolaylaştıracak birçok yenilik ise Siemens’ten geliyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makineleri ile rutininiz artık hiç olmadığı kadar kolay ve pratik. Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makinesinde çamaşırlarınızı sizden önce düşünen, her adımı sizin yerinize planlayan bir teknoloji var. Size ise bu teknolojinin keyfini çıkarmak kalıyor. 



intelligentDry: “Ben ne yapacağımı bilirim” diyen çamaşır ve kurutma ikilisi 

Pamuk tişörtler, hassas bluzlar, okuldan gelen kalın eşofmanlar… Normalde hepsi için ayrı ayrı düşünüp doğru programı aramanız gerekir. Ama artık değil. Gün içinde onlarca şeyle uğraşırken bir de çamaşırın “fazla mı kurudu, az mı kurudu, ya buruşursa?” stresi yaşamıyorsunuz. Çünkü makineler zaten kendi arasında konuşup sizin yerinize karar veriyor.  

Çamaşır ve kurutma makineniz sadece yan yana duran iki cihaz değil; birbirini anlayan, sizin yerinize düşünen bir ikili. Siemens iQ500’ün intelligentDry teknolojisi sayesinde “Acaba doğru programı seçtim mi?” stresi tamamen bitiyor. Yıkama bittiği anda çamaşır makineniz tüm detayları (kumaş türü, yük miktarı, ıslaklık seviyesi, hatta ısı toleransını) tek tek kurutma makinesine iletiyor. Kurutma makinesi de tüm bu bilgileri alıp kıyafetlerin için en doğru programı otomatik olarak seçiyor ve başlatıyor. 



Evinizde görünmez bir iş ortağı varmış gibi… Sessiz, hızlı ve tamamen sizin konforunuz için çalışan. Tek yapmanız gereken çamaşırları makineye atmak; gerisini teknolojinin kendisine bırakmak ve keyfini çıkarmak. 

Mini Yük Özelliği: “Şunu bir hızlı aradan çıkarayım” dediğiniz anlar için 

Spor sonrası sepette sırasını bekleyen bir tişört, “yarın tekrar giyeceğim” diye bir kenara ayırdığınız gömlek ya da akşam dışarı çıkmadan önce anında yıkanması gereken bir bluz. Makineyi tam dolduracak kadar birikmesini beklemek istemezsiniz; ama tek parça kıyafet için makinenizi çalıştırmak istemezsiniz. Siemens iQ500 çamaşır makinesinin mini yük özelliği tam da bu anlar için tasarlandı. Yarım kiloya kadar olan birkaç parça çamaşırı, kısa sürede ve düşük enerji tüketimiyle yıkayabilirsiniz. 



Günlük hayatın koşturmacasında en güzeli de şu: Siemens Home Connect uygulaması üzerinden bir dokunuşla mini yük programını açıyor, çamaşırlarınızı dakikalar içinde temiz ve mis gibi alıyorsunuz. Pratik, hızlı ve o küçük yükleri büyük bir mesele olmaktan çıkaracak kadar akıllı. Siz temponuza devam edin; o, çamaşırlarınız için detayları halletsin.  

20’den fazla yıkama ve 15’den fazla kurutma programı ile gardırobunuzdaki her kıyafete ayrı bir seçenek 

Her kumaş, her kullanım, her kıyafetin ayrı bir dili vardır. Siemens çamaşır ve kurutma makinesi işte bu yüzden onlarca akıllı programla kıyafetlerinizin ömrünü uzatıyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma Makineniz, tüm ihtiyaçları bilir ve sizin için en uygun seçeneği sunar. Siemens Home Connect uygulaması sayesinde tüm programlara tek dokunuşla erişebilir, hatta yeni çıkan programları indirerek makinenizi kişiselleştirebilirsiniz. Böylece makineniz yıllar geçse bile zamana ayak uydurmaya devam eder.  

Program Asistanı: “Sen söyle, ben ayarlarım” diyen yardımcı 

“Hangi program daha doğru? Çamaşır az mı çok mu? Bir kere giydim ama uzun programa atsam mı?” diye düşünmenize gerek kalmadan Program Asistanı tüm bunları size en doğru programında çalıştırır. Kumaş türünü, çamaşırın ağırlığını, kirlilik seviyesini analiz eder ve size en uygun yıkama-kurutma programını önerir. Bu sayede yalnızca doğru programı bulmakla kalmaz; suyu, enerjiyi ve zamanı en verimli şekilde kullanır. Siz de makinelerin işini yapmasına izin verip, geri kalan zamanınızı kendinize ya da sevdiklerinize ayırabilirsiniz. 

SmartFinish: Ütüye ayırdığınız süre artık size kaldı 

Kim ister çamaşırların başında ütüyle saatlerini harcamayı? SmartFinish teknolojisi buharın gücünü kullanarak kırışıklıkları daha makineden çıkmadan %50’ye kadar azaltıyor. Sonuç? Daha az ütü, daha çok kendinize ayırdığınız zaman. Teknolojinin keyfini çıkarmak için Siemens Home Connect uygulamasıyla SmartFinish’i açmanız yeterli. Ütü masası açmadan, güç harcamadan, zaman kaybetmeden kıyafetleriniz giyime hazır hale gelir. Bir toplantı öncesi, spontane bir plan öncesi ya da sadece rahatlık istediğiniz bir anda SmartFinish teknolojisi sizin için çalışır.  

Program İndirme: Makineniz hep güncel, hep “yenilikte” 

Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makinesi, güncel yeni programları kolayca indirip tek dokunuşla kullanabilirsiniz. İhtiyaç değiştikçe çamaşır makineniz de sizinle birlikte kendini güncelliyor. Siemens’in en sevilen yanlarından biri, cihazların statik kalmaması. Yani bugün aldığınız çamaşır makinesi birkaç yıl sonra bile yeni özellikler kazanabiliyor. 



Siemens Home Connect üzerinden cihaza özel yeni yıkama ve kurutma programları indirebiliyorsunuz. Mevsimsel ihtiyaçlar, moda olan yeni kumaş türleri, spor kıyafetlerin gelişmesi… Ne değişirse değişsin, makineniz hep güncel kalıyor. 

Tıpkı telefonunuza uygulama güncellemesi indirir gibi çamaşır ve kurutma makineniz de güncellemelerle değişen yaşam tarzınıza ayak uyduruyor. 

Akıllı deterjan yönetimi: i-Dos ile her yıkamada doğru ölçü 

Makineyi tamamen doldurunca veya tek parça kıyafeti makineye attığınızda ne kadar deterjan koyacağınızı bilemiyor olabilirsiniz. İşte tam bu noktada i-Dos Deterjan Tarama teknolojisi devreye giriyor. Siemens Home Connect üzerinden şişelerin barkodunu okutup su sertliği ve deterjan yoğunluğunu makineye iletiyor, i-Dos ise her yıkamada doğru miktarı otomatik olarak ayarlıyor. Üstelik Siemens Home Connect uygulaması, deterjan seviyesini takip ederek deterjanınız tükenmeden önce size haber veriyor. Tek yapmanız gereken uygulamayı telefonunuza yüklemek ve çamaşır makinenizi uygulamaya bağlamak. 

stainRemoval teknolojisi: Zorlu lekelerle inatlaşmayı unutun 

Çay, yağ, makyaj, çikolata lekeleri… Gün içinde fark etmeden üzerinize bulaşan lekeler artık kâbus olmaktan çıkıyor. Siemens iQ500 çamaşır makinesi ile stainRemoval teknolojisi devreye giriyor. Tek bir dokunuşla çay, yağ, kozmetik veya günlük hayatta karşılaştığınız diğer zor lekeler için özel programları aktif edebilirsiniz. 

Siemens Home Connect uygulaması sayesinde daha fazla leke türünü ve bunlar için geliştirilmiş özel programları keşfetmek de mümkün. Yani sadece “lekeyi çıkar” demekle kalmıyor, sizin için en doğru yıkama programını da otomatik olarak öneriyor. Böylece hem lekelerle uğraşmak zorunda kalmıyor hem de giysilerinizin ömrünü koruyorsunuz. 

Artık çocuğunuza yemek yedirirken dökülen yemek lekeleri, kahve kazaları ya da mutfakta sıçrayan yağ lekeleri sizi endişelendirmiyor. stainRemoval, günlük hayatın getirdiği küçük sürprizlere karşı en güvenilir yardımcınız oluyor. 

Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makineleri, artık sadece kıyafetlerinizi temizleyen makineler değil; size zaman, konfor ve güven veren akıllı iş ortaklarınızdır. Ütüye harcadığınız vakti kendinize ayırın, lekelerle uğraşmayı unutun ve teknolojinin yaşam alanınıza uyumunun keyfini yaşayın.

*Bu yazı Siemens’in katkılarıyla hazırlanmıştır. 





İlgili Makale