X

Kaliteli bir yaşlılık hayatı sürmek için yaşanması gereken ülkeler

Bireyler, düzenli spor yapıp sağlıklı beslendikçe ortalama yaşam süresi hızla artar. Yaşlı insanların yaşadıkları yerin sağlıkları üzerindeki etkisi çok büyük. Çevrenin temiz oluşu, emeklilik maaşı, hastaneler ve toplu taşıma gibi faktörler, yaşlı insanların sağlıklı ve kaliteli bir yaşam sürebilmeleri için çok önemli.

 

Zamanla yaşlı insanlar üzerine yoğunlaşan araştırmalar ve veriler, karşımıza ilginç sonuçlar çıkarıyor. HelpAge International’ın yayınladığı Global AgeWatch Index, Dünya’daki yaşlı insanların yaşam kalitelerini ve sağlıklarını düzenli olarak kayıt altına alıyor. Bu veriler, yaşlı insanların en çok hangi ülkede daha mutlu ve sağlıklı yaşadıklarını anlamamızı sağlıyor. Uplifers olarak, yüksek bir hayat kalitesiyle yaşlanmak için yaşanması gereken ülkeleri sizler için derledik.

Kuzeye yerleşin 

Yapılan son araştırmalara göre, yaşlıların en mutlu yaşadığı ülke; Norveç. Norveç’te emeklilik maaşı diğer ülkelere göre çok yüksek. Aynı zamanda toplum ve devlet, yaşlı insanların rahat ve kaliteli bir hayat sürebilmesi için elinden geleni yapıyor. Norveç’ten sonra, diğer ilgi gören ülkeler ise; İsveç, İsviçre ve Kanada. Bu ülkeler sağlık ve sosyal hizmetler konusunda çok gelişmiş. Ayrıca İsveç, İsviçre ve Kanada’da yaşlılar için çalışma imkanları mevcut.

Global AgeWatch 2014

Global AgeWatch, araştırmasını yaparken, dört spesifik alana odaklanıyor; sağlık, gelir düzeyi, eğitim ve işsizlik oranı. Sağlık kalitesini ölçerken, 60 ve üstü insanların yaşam kalitesine ve yaşlı insanların psikolojik durumuna bakıyor. Gelir düzeyi içinse, emeklilik maaşının yaşlıların kaliteli bir yaşam sürebilmesi için yeterli olup olmadığını araştırılıyor. Aynı zamanda, yaşlı insanların kendi ülkelerinde ki yaşam kalitesine de bakılıyor. Bu maddeleri göz önüne alarak Global AgeWatch yaşlılar için en yaşanası ülkeyi tespit ediyor.

Japonya hariç, listenin ilk 10’unda yer alan ülkeler Batı Avrupa, Kuzey Amerika ve Avustralasya’da yer alıyor. İngiltere ise emekli insanların yaşam kalitesinin düşük olmasından ötürü 11inci sırada yer alıyor.

Yaşlı bir insanın yaşam kalitesini anlamak için iki faktör daha var; güvenlik ve toplu taşıma. İkisi de yaşlı bireylerin hayat kalitesini artırmakta önemli bir rol oynuyor. Toplu taşıma ve güvenlik açısından gelişmiş bir ülke de yaşlıların hastanelere, dükkanlara veya bankalara ulaşımı çok daha güvenli ve rahat olabiliyor.

Listenin altında yer alan ülkeler

GlobalAge Watch listesinin alt sıralarında, yaşlılar için iş olanakları az olan ülkeler yer alıyor. Fas, Uganda ve Gana gibi Afrika kıtasında yer alan ülkeler yaşlıların yaşama kalitesi bakımından gelişmiş ülkeler değil. Bu ülkelerdeki toplu taşıma ve ücretsiz sağlık hizmetleri de yeteri kadar gelişmemiş.

Global AgeWatch 2014

Sağlık sektörü dahil olmak üzere 4 kategorinin 3ünden düşük puan alan Ukrayna’da listenin sonunda yer alan ülkeler arasında. Gazze, Mozambik ve Afganistan’da yaşayan yaşlı oranın ise %5’ten az olduğu biliniyor.

Harekete geçilmesi gerekiyor

Listenin sonlarında olan ülkelerin, yaşlılar için yaşam kalitesini artırmak için harekete geçmeleri öneriliyor. Eğer bir an önce harekete geçilmezse, şu anda bu ülkelerde yaşayan gençlerin ileride düşük bir yaşam kalitesinde yaşayacağı ve yaşam sürelerinin azalacağı ön görülüyor.

Listenin en başında yer alan Norveç, uluslararası emeklilik maaşı sistemini 1937’de yürürlüğe geçirdi. İsveç ise, geçtiğimiz yıllarda uluslararası emeklilik maaşının ülkesinde geçerli oluşunun 100üncü yılını kutladı. İki ülkede bu sisteme geçiş yaptığında henüz ‘gelişmekte’ olan bir ülke sınıfındalardı.

Bu verilerden yola çıkılırsa, sosyal politikada önceliğin yaşlılara verildiği ülkeler, listenin üst sıralarında yer alıyor. Bu ülkeler, hem yaşlı insanlara kaliteli bir yaşam vaat ederken hem de refah seviyesini koruyabiliyor.

Önemli olan bir diğer şey ise, bir bireyin hayatı boyunca kaliteli bir hayat sürmesi, yaşlılığında da sağlıklı ve daha uzun ömürlü olması anlamına geliyor. Bu yüzden her yaştaki insanlara iyi bir yaşam kalitesi sunmak, ülkelerin önceliği olmalıdır.

 

Kaynak:

WORLD ECONOMIC FORUM

Uplifers: Kaliteli ve mutlu yaşam koçunuz!

Kıyafetlerinize özen gösteren teknoloji: Siemens iQ500 ile tanışın

Evde zamanımızın büyük bir kısmı, farkında olmasak da rutin işlere gidiyor. Pek çoğumuz için bu rutinde en çok vakit alan işlerden biri de şüphesiz ki çamaşır yıkamak ve kurutmak. Çamaşırlar için uygun programı seçmek, deterjanı ayarlamak, ıslak çamaşırların kurumasını beklemek ve ütü… Tüm bunlar bazen günün temposu içinde küçük ama rutinde bir yük haline dönüşebiliyor. Hayatı kolaylaştıracak birçok yenilik ise Siemens’ten geliyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makineleri ile rutininiz artık hiç olmadığı kadar kolay ve pratik. Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makinesinde çamaşırlarınızı sizden önce düşünen, her adımı sizin yerinize planlayan bir teknoloji var. Size ise bu teknolojinin keyfini çıkarmak kalıyor. 



intelligentDry: “Ben ne yapacağımı bilirim” diyen çamaşır ve kurutma ikilisi 

Pamuk tişörtler, hassas bluzlar, okuldan gelen kalın eşofmanlar… Normalde hepsi için ayrı ayrı düşünüp doğru programı aramanız gerekir. Ama artık değil. Gün içinde onlarca şeyle uğraşırken bir de çamaşırın “fazla mı kurudu, az mı kurudu, ya buruşursa?” stresi yaşamıyorsunuz. Çünkü makineler zaten kendi arasında konuşup sizin yerinize karar veriyor.  

Çamaşır ve kurutma makineniz sadece yan yana duran iki cihaz değil; birbirini anlayan, sizin yerinize düşünen bir ikili. Siemens iQ500’ün intelligentDry teknolojisi sayesinde “Acaba doğru programı seçtim mi?” stresi tamamen bitiyor. Yıkama bittiği anda çamaşır makineniz tüm detayları (kumaş türü, yük miktarı, ıslaklık seviyesi, hatta ısı toleransını) tek tek kurutma makinesine iletiyor. Kurutma makinesi de tüm bu bilgileri alıp kıyafetlerin için en doğru programı otomatik olarak seçiyor ve başlatıyor. 



Evinizde görünmez bir iş ortağı varmış gibi… Sessiz, hızlı ve tamamen sizin konforunuz için çalışan. Tek yapmanız gereken çamaşırları makineye atmak; gerisini teknolojinin kendisine bırakmak ve keyfini çıkarmak. 

Mini Yük Özelliği: “Şunu bir hızlı aradan çıkarayım” dediğiniz anlar için 

Spor sonrası sepette sırasını bekleyen bir tişört, “yarın tekrar giyeceğim” diye bir kenara ayırdığınız gömlek ya da akşam dışarı çıkmadan önce anında yıkanması gereken bir bluz. Makineyi tam dolduracak kadar birikmesini beklemek istemezsiniz; ama tek parça kıyafet için makinenizi çalıştırmak istemezsiniz. Siemens iQ500 çamaşır makinesinin mini yük özelliği tam da bu anlar için tasarlandı. Yarım kiloya kadar olan birkaç parça çamaşırı, kısa sürede ve düşük enerji tüketimiyle yıkayabilirsiniz. 



Günlük hayatın koşturmacasında en güzeli de şu: Siemens Home Connect uygulaması üzerinden bir dokunuşla mini yük programını açıyor, çamaşırlarınızı dakikalar içinde temiz ve mis gibi alıyorsunuz. Pratik, hızlı ve o küçük yükleri büyük bir mesele olmaktan çıkaracak kadar akıllı. Siz temponuza devam edin; o, çamaşırlarınız için detayları halletsin.  

20’den fazla yıkama ve 15’den fazla kurutma programı ile gardırobunuzdaki her kıyafete ayrı bir seçenek 

Her kumaş, her kullanım, her kıyafetin ayrı bir dili vardır. Siemens çamaşır ve kurutma makinesi işte bu yüzden onlarca akıllı programla kıyafetlerinizin ömrünü uzatıyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma Makineniz, tüm ihtiyaçları bilir ve sizin için en uygun seçeneği sunar. Siemens Home Connect uygulaması sayesinde tüm programlara tek dokunuşla erişebilir, hatta yeni çıkan programları indirerek makinenizi kişiselleştirebilirsiniz. Böylece makineniz yıllar geçse bile zamana ayak uydurmaya devam eder.  

Program Asistanı: “Sen söyle, ben ayarlarım” diyen yardımcı 

“Hangi program daha doğru? Çamaşır az mı çok mu? Bir kere giydim ama uzun programa atsam mı?” diye düşünmenize gerek kalmadan Program Asistanı tüm bunları size en doğru programında çalıştırır. Kumaş türünü, çamaşırın ağırlığını, kirlilik seviyesini analiz eder ve size en uygun yıkama-kurutma programını önerir. Bu sayede yalnızca doğru programı bulmakla kalmaz; suyu, enerjiyi ve zamanı en verimli şekilde kullanır. Siz de makinelerin işini yapmasına izin verip, geri kalan zamanınızı kendinize ya da sevdiklerinize ayırabilirsiniz. 

SmartFinish: Ütüye ayırdığınız süre artık size kaldı 

Kim ister çamaşırların başında ütüyle saatlerini harcamayı? SmartFinish teknolojisi buharın gücünü kullanarak kırışıklıkları daha makineden çıkmadan %50’ye kadar azaltıyor. Sonuç? Daha az ütü, daha çok kendinize ayırdığınız zaman. Teknolojinin keyfini çıkarmak için Siemens Home Connect uygulamasıyla SmartFinish’i açmanız yeterli. Ütü masası açmadan, güç harcamadan, zaman kaybetmeden kıyafetleriniz giyime hazır hale gelir. Bir toplantı öncesi, spontane bir plan öncesi ya da sadece rahatlık istediğiniz bir anda SmartFinish teknolojisi sizin için çalışır.  

Program İndirme: Makineniz hep güncel, hep “yenilikte” 

Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makinesi, güncel yeni programları kolayca indirip tek dokunuşla kullanabilirsiniz. İhtiyaç değiştikçe çamaşır makineniz de sizinle birlikte kendini güncelliyor. Siemens’in en sevilen yanlarından biri, cihazların statik kalmaması. Yani bugün aldığınız çamaşır makinesi birkaç yıl sonra bile yeni özellikler kazanabiliyor. 



Siemens Home Connect üzerinden cihaza özel yeni yıkama ve kurutma programları indirebiliyorsunuz. Mevsimsel ihtiyaçlar, moda olan yeni kumaş türleri, spor kıyafetlerin gelişmesi… Ne değişirse değişsin, makineniz hep güncel kalıyor. 

Tıpkı telefonunuza uygulama güncellemesi indirir gibi çamaşır ve kurutma makineniz de güncellemelerle değişen yaşam tarzınıza ayak uyduruyor. 

Akıllı deterjan yönetimi: i-Dos ile her yıkamada doğru ölçü 

Makineyi tamamen doldurunca veya tek parça kıyafeti makineye attığınızda ne kadar deterjan koyacağınızı bilemiyor olabilirsiniz. İşte tam bu noktada i-Dos Deterjan Tarama teknolojisi devreye giriyor. Siemens Home Connect üzerinden şişelerin barkodunu okutup su sertliği ve deterjan yoğunluğunu makineye iletiyor, i-Dos ise her yıkamada doğru miktarı otomatik olarak ayarlıyor. Üstelik Siemens Home Connect uygulaması, deterjan seviyesini takip ederek deterjanınız tükenmeden önce size haber veriyor. Tek yapmanız gereken uygulamayı telefonunuza yüklemek ve çamaşır makinenizi uygulamaya bağlamak. 

stainRemoval teknolojisi: Zorlu lekelerle inatlaşmayı unutun 

Çay, yağ, makyaj, çikolata lekeleri… Gün içinde fark etmeden üzerinize bulaşan lekeler artık kâbus olmaktan çıkıyor. Siemens iQ500 çamaşır makinesi ile stainRemoval teknolojisi devreye giriyor. Tek bir dokunuşla çay, yağ, kozmetik veya günlük hayatta karşılaştığınız diğer zor lekeler için özel programları aktif edebilirsiniz. 

Siemens Home Connect uygulaması sayesinde daha fazla leke türünü ve bunlar için geliştirilmiş özel programları keşfetmek de mümkün. Yani sadece “lekeyi çıkar” demekle kalmıyor, sizin için en doğru yıkama programını da otomatik olarak öneriyor. Böylece hem lekelerle uğraşmak zorunda kalmıyor hem de giysilerinizin ömrünü koruyorsunuz. 

Artık çocuğunuza yemek yedirirken dökülen yemek lekeleri, kahve kazaları ya da mutfakta sıçrayan yağ lekeleri sizi endişelendirmiyor. stainRemoval, günlük hayatın getirdiği küçük sürprizlere karşı en güvenilir yardımcınız oluyor. 

Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makineleri, artık sadece kıyafetlerinizi temizleyen makineler değil; size zaman, konfor ve güven veren akıllı iş ortaklarınızdır. Ütüye harcadığınız vakti kendinize ayırın, lekelerle uğraşmayı unutun ve teknolojinin yaşam alanınıza uyumunun keyfini yaşayın.

*Bu yazı Siemens’in katkılarıyla hazırlanmıştır. 





İlgili Makale