X

Kalabalıklar içindeki yalnız kadın

“Sokak” kavramının yerleşim bölgelerinde, genellikle erkeklerin kullandığı iki yanında evler olan, caddeye oranla daha dar veya kısa olabilen yol anlamına geldiğini düşünüyorum.

Buna dayanarak, dünya çapında bir hareket olan ve sokak tacizlerine bir son vermek isteyen Hollaback’ın gizlice sokakta kaydettiği videolara bir göz atiyim dedim. Video 12 saat boyunca, genç bir kadını New York’un farklı sokaklarında yürürken kaydediyor. Kot pantolon ve düz bir t-shirt giyen kadına, düzenli olarak ıslık çalınıyor ve laf atılıyor. 40 km sonunda, kadının 100’den daha fazla kez sözlü tacize uğradığı ortaya çıkıyor. Hatta bazı erkekler, bir kaç dakikalığına kadını takip bile ediyor!

Videoyu izledikten sonra, gözüme çarpan şey, kadını izleyenlerin ve laf atanların çoğunun siyahi olduğu. Buna göre bir sonuca varabilir miyiz?

Benzer bir video, genç bir adam tarafından New York sokaklarında çekiliyor. Bu video ise gizli değil ve amacı ataerkil toplumda erkeklere olan davranışları komik bir şekilde yansıtmak. Bu videoda ise, adamın etrafında sadece beyaz erkeklerin olduğu dikkatimi çekmişti.

İlk videoda New York sokaklarında yürüyen kadına yapılan yorumları Mona Achache yönettiği Fransız komedisi “Les Gazelle” filmine uyarlamıştır. Filmde bir adam 3 kadına dış görünüşleriyle alakalı bir yorum yapıyor. Kadınlardan en yaşlı olan teşekkür ediyor. Fakat diğer ikisi adama küfür ederek karşılık veriyor. Yaşça büyük olan kadın ise diğer iki kadına karşı çıkarak, adamın yaptığı bu yorumun hoşlarına gitmesi gerektiğini çünkü yaşlanınca böyle yorumlar alamayacaklarını söyleyerek kızıyor.

Kadınlara sokakta atılan laflar, yorumlar ve bakışlar her ne kadar özel hayatlarına yönelik bir ihlal olsa da bazı kadınlar bu ani ve sürekli olan yorumları “iltifat” olarak görebiliyor. Yapılan yorumlar bir noktadan sonra kişinin kendi görünüşünü değerlendirmesine neden oluyor. Örneğin; “Sokakta çok fazla iltifat alıyorum bu demektir ki çok güzelim” veya tam tersi “Bugün kimse bana bakmadı ve laf atmadı, görünüşümde bir sorun mu var?” gibi sorgulamalara neden olabiliyor. Aşağıdaki “The Daily Show with John Stewart’tan alınmış videonun başında bu durum komik bir şekilde örneklendiriliyor:

Kadınların günlük hayatta düzenli olarak karşılaştığı ‘kadına karşı şiddet’ sorunu Sofie Peeters’ın 2012 yapımı olan , “Femmes de la rue” (Sokakta kadınlar) belgeselinde inceleniyor. O dönemde aynı zamanda Brüksel’de sinema öğrencisi olan Sofie Peeters, her gün evinin önünde karşılaştığı erkek şovenizminin filmini çekmeye karar veriyor.

Bu videoda da görüldüğü üzere kadına “iltifat” edilmiyor, açıkça hakaret ediliyor. Fakat, diğer örneklerde olduğu gibi yine aynı kapıya çıkıyor: kadınlara halka açık yerlerde hem olumlu hem olumsuz yorumlar yapılabilir. Film özellikle Fransız web sitelerinde inanılmaz derecede sesini duyurdu. Twitter’da ise #harcelementderue (#streetharassment) hashtagiyle günlük hayatlarında tacize uğrayan kadınlar hikayelerini ve yorumlarını yazıyorlar.

Kafama takılan bir soru var: Sokaklar, caddeler, metro gibi halka açık alanlar kime ait? Bu alanlardaki cinsiyet eşitsizliği şuanda sosyoloji, coğrafya ve kent bilimi gibi alanların araştırma konusu.

Detaylara girmek istemesem de şunu belirtmeden edemiyorum; bir çok kadın gece tek başına eve yürümekten korkuyor. Bu korkunun gereksiz ve yersiz olduğunu da düşünmüyorum. Aileler kız çocuklarına küçük yaştan itibaren dikkatli olmaları gerektiğini öğretmeye çalışıyorlar. Politik olarak, gece eve tek başıma yürümeye korkmak ve bu ataerkil toplumun bir parçası olmak beni oldukça sinirlendiriyor. Fakat, buna karşı gelip eve tek yürümek de oldukça tehlikeli olabilir.

Sokaklar güvenli değil. Peki, başka ne çözüm yolu bulabiliriz? Toplu taşıma mı kullanalım? Eve modern bir külkesi gibi 12’den önce metroyla mı dönelim? Yapılan araştırmalar toplu taşımanın en az sokakta yürümek kadar tehlikeli olduğunu gösteriyor. Fransa’daki “Osez le féminisme!” derneğinin yaptığı araştırmaya göre kadınların %94’ü toplu taşımada tacize uğradıklarını belirttiler. Evet yanlış duymadınız, 10 kadından 9’u.

Fakat, iyi bir haberim var. Bir grup tarafından geliştirilen ulusal farkındalık kampanyası toplu taşımada kadınlara yönelik yapılan cinsel tacizi durdurmaya yönelik çalışıyor.

Ahlak kuralları değişene kadar, yeni değerler oluşana kadar, kadınlar özgürlük kazanana kadar ve cinsel taciz son bulana kadar, gözlerinizi ve telefonlarınızı açık tutun ve her zaman kaçmaya karşı hazırlıklı olmak için rahat ayakkabılar giyin!

Yazarın diğer yazıları için tıklayınız.

Mademoiselle Juliette: Eski sevgilim hep bir şarkı söylerdi : “My baby loves me, I’m so happy. And that makes me a modern girl”. Bu şarkıyı dinleyince, belki de bu dünyada değiştirebileceğim şeyler vardır diye düşündüm. Etrafımdakileri sorgulayarak; okuduklarıma, gördüklerime, duyduklarıma kısacası etrafta olup bitenlere bir anlam vermeye çalışıyorum. Asıl soru: aşk nerede? Hayat bir mücadeleyse, en azından anlam çıkaralım. Bu yazdıklarım, Paris'te yaşayan bir toplumsal cinsiyet araştırmacısı modern kızın modern dünyadan hikayeleri. www.wronggender.wordpress.com

Kıyafetlerinize özen gösteren teknoloji: Siemens iQ500 ile tanışın

Evde zamanımızın büyük bir kısmı, farkında olmasak da rutin işlere gidiyor. Pek çoğumuz için bu rutinde en çok vakit alan işlerden biri de şüphesiz ki çamaşır yıkamak ve kurutmak. Çamaşırlar için uygun programı seçmek, deterjanı ayarlamak, ıslak çamaşırların kurumasını beklemek ve ütü… Tüm bunlar bazen günün temposu içinde küçük ama rutinde bir yük haline dönüşebiliyor. Hayatı kolaylaştıracak birçok yenilik ise Siemens’ten geliyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makineleri ile rutininiz artık hiç olmadığı kadar kolay ve pratik. Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makinesinde çamaşırlarınızı sizden önce düşünen, her adımı sizin yerinize planlayan bir teknoloji var. Size ise bu teknolojinin keyfini çıkarmak kalıyor. 



intelligentDry: “Ben ne yapacağımı bilirim” diyen çamaşır ve kurutma ikilisi 

Pamuk tişörtler, hassas bluzlar, okuldan gelen kalın eşofmanlar… Normalde hepsi için ayrı ayrı düşünüp doğru programı aramanız gerekir. Ama artık değil. Gün içinde onlarca şeyle uğraşırken bir de çamaşırın “fazla mı kurudu, az mı kurudu, ya buruşursa?” stresi yaşamıyorsunuz. Çünkü makineler zaten kendi arasında konuşup sizin yerinize karar veriyor.  

Çamaşır ve kurutma makineniz sadece yan yana duran iki cihaz değil; birbirini anlayan, sizin yerinize düşünen bir ikili. Siemens iQ500’ün intelligentDry teknolojisi sayesinde “Acaba doğru programı seçtim mi?” stresi tamamen bitiyor. Yıkama bittiği anda çamaşır makineniz tüm detayları (kumaş türü, yük miktarı, ıslaklık seviyesi, hatta ısı toleransını) tek tek kurutma makinesine iletiyor. Kurutma makinesi de tüm bu bilgileri alıp kıyafetlerin için en doğru programı otomatik olarak seçiyor ve başlatıyor. 

Evinizde görünmez bir iş ortağı varmış gibi… Sessiz, hızlı ve tamamen sizin konforunuz için çalışan. Tek yapmanız gereken çamaşırları makineye atmak; gerisini teknolojinin kendisine bırakmak ve keyfini çıkarmak. 

Mini Yük Özelliği: “Şunu bir hızlı aradan çıkarayım” dediğiniz anlar için 

Spor sonrası sepette sırasını bekleyen bir tişört, “yarın tekrar giyeceğim” diye bir kenara ayırdığınız gömlek ya da akşam dışarı çıkmadan önce anında yıkanması gereken bir bluz. Makineyi tam dolduracak kadar birikmesini beklemek istemezsiniz; ama tek parça kıyafet için makinenizi çalıştırmak istemezsiniz. Siemens iQ500 çamaşır makinesinin mini yük özelliği tam da bu anlar için tasarlandı. Yarım kiloya kadar olan birkaç parça çamaşırı, kısa sürede ve düşük enerji tüketimiyle yıkayabilirsiniz. 



Günlük hayatın koşturmacasında en güzeli de şu: Siemens Home Connect uygulaması üzerinden bir dokunuşla mini yük programını açıyor, çamaşırlarınızı dakikalar içinde temiz ve mis gibi alıyorsunuz. Pratik, hızlı ve o küçük yükleri büyük bir mesele olmaktan çıkaracak kadar akıllı. Siz temponuza devam edin; o, çamaşırlarınız için detayları halletsin.  

20’den fazla yıkama ve 15’den fazla kurutma programı ile gardırobunuzdaki her kıyafete ayrı bir seçenek 

Her kumaş, her kullanım, her kıyafetin ayrı bir dili vardır. Siemens çamaşır ve kurutma makinesi işte bu yüzden onlarca akıllı programla kıyafetlerinizin ömrünü uzatıyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma Makineniz, tüm ihtiyaçları bilir ve sizin için en uygun seçeneği sunar. Siemens Home Connect uygulaması sayesinde tüm programlara tek dokunuşla erişebilir, hatta yeni çıkan programları indirerek makinenizi kişiselleştirebilirsiniz. Böylece makineniz yıllar geçse bile zamana ayak uydurmaya devam eder.  

Program Asistanı: “Sen söyle, ben ayarlarım” diyen yardımcı 

“Hangi program daha doğru? Çamaşır az mı çok mu? Bir kere giydim ama uzun programa atsam mı?” diye düşünmenize gerek kalmadan Program Asistanı tüm bunları size en doğru programında çalıştırır. Kumaş türünü, çamaşırın ağırlığını, kirlilik seviyesini analiz eder ve size en uygun yıkama-kurutma programını önerir. Bu sayede yalnızca doğru programı bulmakla kalmaz; suyu, enerjiyi ve zamanı en verimli şekilde kullanır. Siz de makinelerin işini yapmasına izin verip, geri kalan zamanınızı kendinize ya da sevdiklerinize ayırabilirsiniz. 

SmartFinish: Ütüye ayırdığınız süre artık size kaldı 

Kim ister çamaşırların başında ütüyle saatlerini harcamayı? SmartFinish teknolojisi buharın gücünü kullanarak kırışıklıkları daha makineden çıkmadan %50’ye kadar azaltıyor. Sonuç? Daha az ütü, daha çok kendinize ayırdığınız zaman. Teknolojinin keyfini çıkarmak için Siemens Home Connect uygulamasıyla SmartFinish’i açmanız yeterli. Ütü masası açmadan, güç harcamadan, zaman kaybetmeden kıyafetleriniz giyime hazır hale gelir. Bir toplantı öncesi, spontane bir plan öncesi ya da sadece rahatlık istediğiniz bir anda SmartFinish teknolojisi sizin için çalışır.  

Program İndirme: Makineniz hep güncel, hep “yenilikte” 

Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makinesi, güncel yeni programları kolayca indirip tek dokunuşla kullanabilirsiniz. İhtiyaç değiştikçe çamaşır makineniz de sizinle birlikte kendini güncelliyor. Siemens’in en sevilen yanlarından biri, cihazların statik kalmaması. Yani bugün aldığınız çamaşır makinesi birkaç yıl sonra bile yeni özellikler kazanabiliyor. 



Siemens Home Connect üzerinden cihaza özel yeni yıkama ve kurutma programları indirebiliyorsunuz. Mevsimsel ihtiyaçlar, moda olan yeni kumaş türleri, spor kıyafetlerin gelişmesi… Ne değişirse değişsin, makineniz hep güncel kalıyor. 

Tıpkı telefonunuza uygulama güncellemesi indirir gibi çamaşır ve kurutma makineniz de güncellemelerle değişen yaşam tarzınıza ayak uyduruyor. 

Akıllı deterjan yönetimi: i-Dos ile her yıkamada doğru ölçü 

Makineyi tamamen doldurunca veya tek parça kıyafeti makineye attığınızda ne kadar deterjan koyacağınızı bilemiyor olabilirsiniz. İşte tam bu noktada i-Dos Deterjan Tarama teknolojisi devreye giriyor. Siemens Home Connect üzerinden şişelerin barkodunu okutup su sertliği ve deterjan yoğunluğunu makineye iletiyor, i-Dos ise her yıkamada doğru miktarı otomatik olarak ayarlıyor. Üstelik Siemens Home Connect uygulaması, deterjan seviyesini takip ederek deterjanınız tükenmeden önce size haber veriyor. Tek yapmanız gereken uygulamayı telefonunuza yüklemek ve çamaşır makinenizi uygulamaya bağlamak. 

stainRemoval teknolojisi: Zorlu lekelerle inatlaşmayı unutun 

Çay, yağ, makyaj, çikolata lekeleri… Gün içinde fark etmeden üzerinize bulaşan lekeler artık kâbus olmaktan çıkıyor. Siemens iQ500 çamaşır makinesi ile stainRemoval teknolojisi devreye giriyor. Tek bir dokunuşla çay, yağ, kozmetik veya günlük hayatta karşılaştığınız diğer zor lekeler için özel programları aktif edebilirsiniz. 

Siemens Home Connect uygulaması sayesinde daha fazla leke türünü ve bunlar için geliştirilmiş özel programları keşfetmek de mümkün. Yani sadece “lekeyi çıkar” demekle kalmıyor, sizin için en doğru yıkama programını da otomatik olarak öneriyor. Böylece hem lekelerle uğraşmak zorunda kalmıyor hem de giysilerinizin ömrünü koruyorsunuz. 

Artık çocuğunuza yemek yedirirken dökülen yemek lekeleri, kahve kazaları ya da mutfakta sıçrayan yağ lekeleri sizi endişelendirmiyor. stainRemoval, günlük hayatın getirdiği küçük sürprizlere karşı en güvenilir yardımcınız oluyor. 

Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makineleri, artık sadece kıyafetlerinizi temizleyen makineler değil; size zaman, konfor ve güven veren akıllı iş ortaklarınızdır. Ütüye harcadığınız vakti kendinize ayırın, lekelerle uğraşmayı unutun ve teknolojinin yaşam alanınıza uyumunun keyfini yaşayın.

*Bu yazı Siemens’in katkılarıyla hazırlanmıştır. 





İlgili Makale