Biriyle uzun süreli bir birliktelik yaşarken ya da evlendiğimizde, karşımızdaki kişiye olan sonsuz güvenimizin getirdiği cesaretle onunla her konuda konuşabileceğimizi, birbirimizden hiçbir şeyi gizlemeyeceğimizi, her konuda rahatça konuşabileceğimizi düşünürüz. Ancak gerçekte, hayatımızdaki her durumu karşımızdaki kişiyle konuşabilmemiz mümkün olmaz. Hayatımızda yaşadığımız sıkıntıları, özellikle de konular ilişkimizle ya da partnerimizde rahatsızlık duyduğumuz şeylerle ilgiliyse zorluk yaşayabiliriz. İlişkimizi olumsuz etkileyebileceğini düşündüğümüz ya da sevdiğimiz kişiyi incitebilecek konuşmaları yapmaktan çekiniriz.

İlişkiniz ne kadar iyi gidiyor olursa olsun, partnerinizle konuşmanız gereken ve ikinizi ilgilendiren tatsız konular olabilir. Böyle durumlarda konuşmayı ertelemek ya da konuşmamayı tercih etmek yerine, yapıcı bir tavırla hem kendinizi rahatlatabilir hem de partnerinizle aranızdaki bağı daha da güçlendirebilirsiniz.

Partnerinizle paylaşmak istediğiniz konuyu kağıda dökün.

Duygularınızın yoğun olduğu zamanlarda ya da partnerinizle ilgili hoşnut olmadığınız bir durumu, onunla paylaşmaya çalıştığınızda farkında olmadan saldırgan ve sinirli bir tavır sergileyebilirsiniz. Bu nedenle konuşmadan önce söylemek istediklerinizi ve tüm düşüncelerinizi yazıp, daha sonra tek başınıza üstünden geçmeye ve kendi duygu durumunuzu analiz etmeye çalışın. Yazmış olduğunuz şeyler, konuşacağınız konuyla ilgili daha planlı ve kontrollü hareket etmenizi sağlayacaktır. Konuşma planınızda partnerinize ne yapması gerektiğini söylemek yerine kendi hislerinizi anlatmaya çalışın.

Konuşma sonunda karşı taraftan ne beklediğinizin farkında olun.

Partnerinizle konuşmadan önce bu konuşmayı yaparak ne elde etmeye çalıştığınız üzerinde düşünün. Sevdiğiniz kişinin bir davranışından rahatsızsınız ve bu davranışı değiştirmek mi istiyorsunuz? İlişkinizle ilgili yolunda gitmeyen bir durumu mu paylaşmak istiyorsunuz? Ev işleriyle ilgili rahatsız olduğunuz bir konuyu çözüme mi ulaştırmak istiyorsunuz? Ya da sadece onun düşüncelerini ve duygularını mı merak ediyorsunuz?

Eski problemlerin tekrar gündeme getirilmesi, partnerimizle konuşurken en sık yaşanan durumlardan biri. Bu nedenle hedefe ve amaca yönelik planlama yapmak, konuşma sırasında dikkatinizi başka konuların dağıtmasını engelleyecektir.

Konuşacağınız ortamın ambiyansını iyi ayarlayın.

Karşınızdaki kişi işten yorgun argın gelmişken ya da karnı aç ve ne yiyeceğini düşünüyorken ilişkinizle ilgili sorunları konuşmaya çalışmak, etkili sonuç vermeyecektir. Bu nedenle yalnız kalabileceğiniz, çocuğunuz varsa ortalıklarda olmadığı, durumu sessizce tartışabileceğiniz zamanları seçmeye özen gösterin. Tartışmanızda sesinizin yükseleceğini hissediyorsanız restoran, kafe gibi çevrenizde sizi duyabilecek diğer insanların olduğu ortamlarda konuşmaktan kaçının. Tartışmaya başladığınızda, bitirebilecek kadar zamanınız olduğundan emin olmaya çalışın.

Partnerinizin iletişim şeklini taklit edin.

Eğer partneriniz sadece olaylar ve gerçekler üzerinden ilerlemek istiyorsa, varmak istediğiniz noktaya ulaşmak için hikayeler anlatmayın. Eğer hikayeler ve örneklerle konuşmasına devam ediyorsa, siz de belirtmek istediklerinizi bu yöntemle anlatın. Dokunulmaktan ve dokunmaktan hoşlanıyorsa, konuşmanız sırasında ona dokunun. Karşımızdaki kişiler, onların iletişim yollarını kullanarak iletişim kurmaya çalıştığımızda bizi dinlemeye daha açık olurlar ve fikirlerimizi anlayışla karşılarlar.

Partnerinizin fikirlerini ve düşüncelerini dinleyin.

İletişim iki yönlüdür ve sağlıklı sürdürülebilmesi için kendi düşüncelerinizi karşınızdakine aktardığını merak ve heyecanla, karşı tarafın da fikirlerini dinlemeniz gerekir. Partnerinizle konuşurken söylediklerini dinlediğiniz kadar, vücut diliyle anlatmak istediklerini de gözlemleyin. Anlatmak istediklerini anlayıp anlamadığınızdan emin olmak için zaman zaman araya girerek teyit alın.

Saldırgan tavırlar sergilemekten uzak durun.

Partnerinizle zor konular konuşurken yoğun duygusal paylaşımlar nedeniyle söyledikleriniz kişisel algılanabilir ve karşınızdaki kişi incinebilir. Sinirlerinizi kontrol edemediğinizi hissetmeye başladığınızda ve partnerinizin kişiliğine yönelik söylemlerde bulunduğunuzu hissettiğinizde kendinizi rahatlatarak mümkün olabildiğince pozitif kalmaya çalışın.

Sağlıklı iletişim, sağlıklı bir ilişkinin en önemli bileşenlerinden biri. Birlikte yaşadığınız insanla problemler yaşamanız, kendi gelişiminizin bir parçası olarak farklılaşmanız ister istemez problemleri de beraberinde getirecektir. Bu zor zamanları yapıcı yollar izleyerek atlatmaya çalışmak ve hissettiklerinizi karşınızdaki kişiyle saygı çerçevesinde paylaşmak ilişkinizin temelinin sağlıklı olması için oldukça önemli. Problemlerle başa çıkmadığınız ve kendinizi yetersiz hissettiğiniz anlarda bir aile danışmanından ya da çift terapistinden destek alabilirsiniz.