İçimizde yarattığımız gizli kast sistemi ve sınırlarımız

Her an birbirimizden ne kadar farklı olduğumuzu, birinin yaptığını eleştirirken, bir diğerinin yaptığının yanlış ya da doğru olduğunu söylüyor ve yargılıyoruz. “O, bu, şu yaptı, böyle yaptı ama bu olsaydı daha iyi olurdu. Şöyle olsaydı muhteşem olurdu.” Ya da “Bu sana yakışır, o bana yakışmaz. Onun tarzı bu değil. O kişi ile bu kişi olmamış” vs…

Doğuştan böyle öğrenerek, bu sistemin içinde büyüyerek geliyoruz. Kendi düşüncelerimizi ve duygularımızı değil, etrafımızda büyüdüğümüz sistemin mirasını devralıyoruz. Yani görebildiğimiz, görmek istediğimizdir. İçimizdekinin bize yansıma hali.

Hayat denilen bu enerji tek düzeymiş gibi görünürken üzerine eğildikçe, sanki manası da derinleşiyor, farklı farklı seçenekler sunuyor bize. Ama biz insanlar bütün hırslarımızla, doymazlıklarımızla saldırıyor, sonra çığlıklarla kanat çırpmaya başlıyoruz.

İçimizdeki teklikte, sadelikte kalabilmek, oradan ana bakabilmek, üfleyince devrilmeyenlerden olabilmek, yarattığımız bu kast sisteminin içinde bizim kendimize ve bulunduğumuz topraklara kök salabilme marifetini gösterebilmek, ufkumuzun genişliği kadar olabiliyor maalesef.


Sınırlar sınırsızlığa doğru giderken, içimizde yarattığımız kastlar birer köstebek gibi yolunu bulmaya çalışırken, tabii ki bu kast ıstırabını isteyerek kucaklayacak bedenler olacak. Ne ile sarmalanıyorsak en büyük tesir alanımız orası oluyor. Oradan besleniyoruz, büyüyoruz ve olgunlaşıyoruz, tabii ki sonra da o sistemin içinde hizmet etmeye başlıyoruz.

Edineceğimiz farkındalıkla, yani karşılaştığımız her şeyin içerik olarak aynı olmakla birlikte, şekil itibarıyla sonsuz farklılıklar içerdiğini gördüğümüzde, yarattığımız gizli kasta karşı netlik oluşur.

Bedenimize fazla gelen zahmetli duygulara karşı sınırlarımızı güçlendirmeli ve kendimizle olan temasımızı derinleştirmeliyiz.

İlginizi çekebilir: Buluşma ve ayrışma oyunu: “Şu an buradayım, hayattayım ve ben de varım”

Fatma Nur Bilgin
Fatma Nur Bilgin, beden rehabilitasyonunu kişisel dönüşümün adımı olarak görüyor ve bir bütün olarak beden-zihin-ruh dengesini hedefliyor. Beden rehabilitasyonunda Pilates, Dorn-Breuss terapisi ve KranyoSakral ... Devam