Hem cilt hem vücut için değerli bir protein: Kolajen nedir, ne işe yarar, hangi besinlerde bulunur?

Son zamanlarda adını çok sık duyduğun kolajeni bugün sana çok daha yakından anlatmak istedim. Kolajen denince akla ilk olarak cilt ve güzellik gelse de aslında kolajen sadece ciltte değil, vücudumuzda bağ dokunun bulunduğu birçok yerde bulunuyor. Kemik, kıkırdak, tendon, kan damarları ve iç organlarımız da dahil vücudumuzun birçok noktasında kolajen var. Hatta vücutta en çok bulunan proteinlerden biri ve vücudumuzdaki toplam proteinlerin yaklaşık %25-35’ini kolajen oluşturuyor.

Kolajen ne işe yarar?

Kolajenin Yunanca yapıştırıcı anlamına gelen “colla” kelimesinden türediğini biliyor muydun? Aslında kolajen vücutta da bir yapıştırıcı görevi görüyor ve vücut doku ve organlarının oluşumlarını ve bir arada tutulmasını sağlıyor. Cildin en alt tabakası olan dermisi eminim daha önce duymuşsundur. İşte kolajen, ciltteki bu dermis tabakasının temel bileşeni. Deriye daha sıkı, genç ve canlı bir görünüm verilmesinden sorumlu. Aynı zamanda dermis tabakasının üst tabakası olan epidermis ile bağlantısını da sağlıyor. Bu iki tabaka arasındaki kolajen miktarı yetersiz kaldığı zaman, üst katman alt katmana doğru çökmeye başlıyor ve yaşlanma belirtileri, kırışıklıklar ve sarkmalar ortaya çıkıyor.

Vücudumuz doğal olarak kendi kolajenini üretebiliyor. Fakat bu üretim zamanla azalabiliyor ve sadece kendi ürettiğimiz kolajen vücut ihtiyacını karşılayamayınca eksiklik belirtileri ortaya çıkıyor. Vücutta kolajen üretiminin azalmasındaki en önemli etmenlerden biri yaş. Yaşla beraber ürettiğimiz kolajen azalıyor. Sigara ve alkol kullanımı, yetersiz uyku, stres, kötü beslenme gibi değiştirebileceğimiz faktörlerin yanı sıra, güneş ışınları, yer çekimi, hava kirliliği de kolajen üretimini etkiliyor.

Kaç tip kolajen var?

Karşına birçok kolajen tipi çıkıyor ve bunları anlamakta zorlanıyorsan haklısın çünkü tanımlanmış yaklaşık 28 tip kollajen var. İşte en en çok duyduğun 3 kolajen; Tip  I, Tip II ve Tip III.

Tip I kolajen cilt sağlığı için; Tip II kolajen eklem sağlığı; Tip II kollajen ise kan damarları ve kan dokusu için öneriliyor. Tip I kolajen vücut kolajeninin yüzde 90’ına yakınını oluşturuyor, cilt, kemik, tendon, fibröz kıkırdak, bağ dokusu ve dişlere yapı kazandırıyor. Asıl önemli nokta ise Tip I kolajen diğer kolajen çeşitlerine dönüşebilme yeteneği. Bu yeteneği sayesinde Tip I kolajen vücudun ihtiyacına göre dönüşerek gerekli yerde işlev kazanıyor.

Hangi besinler kolajen içerir?

Kolajen ve besinsel kaynak denince akla ilk gelen kemik suyu oluyor. Evet; kolajeni doğal olarak besinlerden de bir miktar sağlayabiliyoruz ve en iyi kaynakları da kemik suyu ve paça çorbası. Fakat kolajen çok büyük moleküllü bir protein ve bu şekilde alındığında vücutta %100 kullanılamadığı biliniyor. Bunun yanı sıra vücudumuz da bazı aminoasitlerden C vitamininin yardımıyla kolajen üretebiliyor. Bu iki aminoasit ise glisin ve prolin. 

Prolin, yumurta akı, süt ürünleri ve mantar, kuşkonmaz, lahana gibi sebzelerde, glisin ise daha çok protein içerikli besinlerde bulunuyor. Kolajen üretimi azaltan faktörler devreye girdiğinde, her ne kadar besinsel kaynaklarını tüketiyor olsak bile vücutta üretilen miktarın yeterli gelmeyebileceğini unutma ve mutlaka sana uygun takviye için bir uzmana danış.   

 

İlginizi çekebilir: Şehir yaşamının artan sorunu alerji: 7 adımda alerjiyle mücadele

Betül Karakuş Diyetisyen
2014 yılında Hacettepe Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Beslenme ve Diyetetik Bölümü’nden şeref öğrencisi olarak mezun oldu. Üniversite eğitimi süresince, Hacettepe Üniversitesi Erişkin Hastanesi onkoloji, ... Devam