Zor ama mümkün: Hayata karşı nasıl yeniden heyecanlı hissedilir?

Kaç yaşında olursanız olun, kendinizi “genç” veya “yaşlı” hissedebilirsiniz. Çevrenizdekilerle bu konu hakkında fikir alışverişinde bulunduğunuzda, sizden yaşça küçük insanların yaşlı, yaşça büyük insanların hala genç hissettiğine denk gelmemeniz imkansız. Peki acaba bir insana kendini genç hissettiren şey ne? Bunun, ciltteki kırışıklıklarla, saçtaki beyazlarla ilgisi olmadığı kesin. Bu, bir yandan çok daha derin, bir yandan çok daha basit bir şey.

Çoğumuz 30’lu yaşlarımıza geldiğimizde hayata karşı daha ciddi bir tavır takınırız. Kendimizi kariyer inşa etmeye, aile kurmaya veya her ikisine birden adamamız gerektiğini düşünürüz. Başka bir ifadeyle, eğlenmek isteyen gençlerden, sorumlu yetişkinlere dönüşürüz. Çünkü bize kendimizi kanıtlamamız, iyi para kazanmamız, ev almamız, geleceğimizi güvence altına almamız gerektiği söylenir.

Ev, kariyer, aile derken geride unutulan parça…

Bizden beklenenleri karşıladığımızda; yani evimizi, kariyerimizi, itibarımızı inşa ettiğimizde ise arkamızda bıraktığımız bir parça vardır. İşte çoğu insan için bu parça “eğlence”dir. Eğlence pencereden uçup gittiğinde, doğal olarak biz de heyecanımızı kaybederiz…

Heyecan aynı zamanda neşe, özgürlük ve cesarettir. Kendin olmak, risk almak ve doğruları söylemektir, inandıkların için savaşmaktır. Heyecan kendine, hayata ve en çılgın hayallerini bile gerçekleştirmeyi hak ettiğine inanmaktır. Yeni şeyler öğrenmek, bunları başkalarına öğretmek, ilham almak ve ilham vermektir.

Ama bizler sıklıkla hayatın talepleriyle boğulur; eğlenmeyi, heyecanımızı canlı tutmayı unutur ve sihri kaybederiz. Bazılarımız için hayata karşı duyduğumuz heyecan, erken yaşlarda yıkıcı davranışlara yol açmış, bu da bize heyecanımızdan korkmayı ve ondan kaçmayı öğretmiştir.

İşte böyle yaşarız… Bir noktadan sonra hayatın yokuş aşağı gittiğini, eğlendiğimiz yılların geride kaldığını hissederiz. Aynaya ya da kendi fotoğraflarımıza baktığımızda daha iyi hissetmek için yaşlanma belirtilerini azaltmaya odaklanırız. Ama ne yaparsak yapalım, geçip giden zamanı geri getiremeyeceğiz. Bunun yerine, hayata karşı yeniden heyecan duymak için neler yapabileceğimize odaklanmalıyız.

Yaşadığımız her gün bir hediye. Önemli olan bununla ne yapacağımız…

Sürekli geçmişe dönüp eskisi kadar enerjik ve iyi hissetmediğiniz için üzülecek misiniz? Yoksa ileriye bakıp hayatınızı istediğiniz gibi mi yaşayacaksınız? Her şey size bağlı. Ev- iş mücadelesine, doğal olarak değişen görünüşünüze, hayatın problemlerine, kontrol edemediğiniz sorunlara gömülmeye devam edebilir veya heyecanınızı yeniden ateşleyebilirsiniz.

Yaşam yolculuğunda bazen unutsak da hayat eşsiz bir hediye. Aklın sınırlarını zorlayacak derecede büyük evrende anlama, hissetme ve düşünme yeteneğine sahibiz. Günlük yaşamın içinde koşturup dururken bunu hafife almak kolay. Zor olan, tüm korkularımız, hayal kırıklıklarımız ve tekrarlayan alışkanlıklarımızın arasında bunu akılda tutmak. Her şeye rağmen hala canlı olduğumuz sürece, hayatta yeniden heyecanlanmanın yolları var. “Heyecanımı kaybettim, ne yapmalıyım” diyorsanız cevapları aşağıda bulabilirsiniz. Yalnız baştan söyleyelim; bu önerilerin ortak özelliği hepsinin konfor alanından çıkmayı gerektirmesi.

1. Tanımadığınız insanlarla konuşun

Başkalarıyla teknoloji aracılığıyla kolayca bağlantı kurabildiğimiz bir dünyada, ilginç bir şekilde izole yaşamlar sürdürüyoruz. Eğer tutkuyu içinizde hissetmek istiyorsanız otobüste kulaklığınızı takıp sessizce oturma rutininden kurtulun. Rasgele biriyle sohbet başlatın. Bu sohbetin sizi nereye götüreceğini kim bilebilir? Bunu asla yapamayacağınızı, muhtemelen hoşunuza gitmeyeceğini düşünebilirsiniz. Ancak araştırmalar, insanların genelde yabancılarla konuşmaktan beklenmedik şekilde zevk aldıklarını gösteriyor.

2. Başkalarına yardım edin

Araştırmalar, başkalarına yardım etmenin aslında bize de iyi hissettirdiğini gösteriyor. Hayata karşı yeniden heyecan duymak için başkalarının heyecanını ateşlemeye yardımcı olun. Sağladığınız yardımın sonuçlarını düşünün: Yaptığınız şey, dünyada olumlu bir değişim yaratabilir. Örneğin vaktinizi önemsediğiniz bir hayır kurumuna bağışlayabilir, ihtiyacı olan birine yemek veya sıcak bir içecek sağlayabilirsiniz.

3. Aşık olun

Bizler, tür olarak son derece sosyal varlıklarız. Ve aşk, gezegenimizdeki en güçlü duygulardan biri. Bu yüzden aşık olmak, algınızı tümüyle değiştirebilir. Aşık olmayı seçemeseniz de bu konudaki şansınızı artırmak için yapabileceğiniz şeyler var. Örneğin eğer kendinizi dünyaya açmıyorsanız, aşık olma olasılığınız düşüktür. Ayrıca insanlara karşı daha anlayışlı olmaya çalışmak da şansınızı artırabilir.

4. Yeni bir hobi edinin

Zihinsel olarak teşvik edici bir hobi ile meşgul olun. Örneğin bir müzik aleti çalmayı veya yeni bir spor branşını öğrenin. İşleri daha ilginç kılmak için, aynı hobiyle uğraşan insanlar arayın. Böylece onlardan öğrenebilir ve yeni arkadaşlar edinebilirsiniz.

5. Hayatınızla ilgili bir şeyi değiştirin

Aynı rutine saplanıp kaldığınız için sıkılıyorsanız, o zaman bunu değiştirmeyi deneyin. Bu aralıkta büyükten küçüğe yapabileceğiniz bir dizi değişiklik olabilir. Küçük değişiklikler, dışarıda hep aynı yemeği yemek yerine, menüden farklı bir şey sipariş etmek gibi örnekleri içerir. Büyük değişiklikler arasında ise yeni bir işe girmek, yeni bir şehre taşınmak, başka bir kültürü tanımak için bir yıl boyunca yurt dışı programı yapmak gibi şeyler yer alabilir.

6. Eğlenmek için kendinize izin verin

Bazen hayatta ilerlemeye kendimizi o kadar kaptırırız ki mola vermeyi unuturuz. Kendinize eğlenmenin sağlıklı bir şey olduğunu hatırlatın. Eğlenmenin birden fazla yolu var; siz kendiniz için en eğlenceli olanı bulabilirsiniz. Örneğin bir video oyununa kapılabilir, arkadaşlarınızla kutu oyunları oynayabilir; onları eve davet edip dostça bir spor turnuvası düzenleyebilirsiniz.

7. İşlevsiz ilişkileri bitirin

Bu öneri kulağa sert gelebilir. Ancak mevcut ilişkiniz hayatınıza hiçbir şey katmıyorsa, muhtemelen en iyisi, onu bitirmektir. Birini incitmek istemediğiniz için buna takılıp kalmanıza gerek yok. Çünkü bir ilişkinin sevgi, anlayış, tutku, ilham ve heyecan dolu olması gerekir. Bu tür bir ilişki sizi daha yükseğe çıkarır. İyi bir partner, size daha iyi hissettirir. Eğer hayatınızdaki insanla heyecan verici planlar yapma isteği duymuyorsanız belki de aranızdaki tutku sona ermiştir.

8. Seyahat edin

Hayata karşı tekrar heyecanlanmanın en hızlı yolu, seyahat etmektir. Seyahat etmek gözlerinizi açar ve duyularınıza ilham verir. Seyahat, yeni şeyler deneyimlemek, görmek, koklamak ve duymak demektir. Eğer hayattan sıkılıyorsanız uzak- yakın demeden fırsat yaratıp seyahate çıkmayı düşünün. Bunun için bütçenize uygun bir seçenek belirleyin. Tanışacağınız insanlar, göreceğiniz yerler, yiyeceğiniz yemekler, kısaca seyahat ettiğinizde yaptığınız her şey, ömür boyu hafızanızda kalan ve bir nesilden diğerine aktarılan şeylerdir.

9. Güzellikleri görmek için çaba gösterin

Aynı şeyi tekrar tekrar yaptığınız bir rutinin içinde boğulduğunuzda, heyecanlanmanız zordur. Ama hayat bu kadar rutine bağlamak zorunda değil. Gözlemci olun ve çevrenize bakın. Havanın esintisinde, kuşların ötüşünde veya insanların davranışlarında basit güzellikler bulun. Bunlara odaklanarak rutininizi bozun. İnanın hayatın içinde keşfedilmeyi bekleyen birçok güzellik var.

Sonuç olarak, eğer hayatınız sizi heyecanlandırmıyorsa, onu heyecanlı hale getirmek sizin elinizde. Elbette her şeyi kontrol edemezsiniz. Ve insan olma deneyimi, kesinlikle her zaman eğlenceli değil. Yine de koşullarınız ne olursa olsun, sadece bir tutum değişikliğiyle bile, işleri kendiniz için daha iyi hale getirebilirsiniz.

Kaynaklar: tinybuddha, wikihow, huffpost

İlginizi çekebilir: Değişimin kilidi: Yapmak istemediğiniz şeyleri alışkanlık haline getirin

Uplifers
Kaliteli ve mutlu yaşam koçunuz!