Gebelikte beslenmeyle ilgili merak edilen 5 soru, 5 cevap

Kaç kilo alacağım?

Kadınlar için tartıdaki rakamlar hiç bu kadar anlamlı olmamıştır eminim. Ama yine de gebelik haberiyle birlikte “Kaç kilo alacağım?” endişesi yaşanıyor olabilir. Hamilelik süresince uygun ağırlık kazanımı annenin de bebeğin de sağlığı için çok önemli. Eğer hamileliğe düşük kiloyla başladıysan toplamda 12-18 kg, normal kiloda başladıysan 11-16 kg, aşırı kilolu şekilde başladıysan 7-11kg, obez olarak başladıysan 6-9 kg ağırlık kazanman normaldir. Hamileliğin ilk trimesterında bebeğin için fazladan kalori almana gerek olmadığı için kilo alımı da beklenmez. Ancak yine de 1-2 kilo alınması normal olarak kabul edilir. İkinci trimesterdan itibaren haftada 300-500 gram yani ayda 1,5-2 kg almak bebek için yeterlidir.

Mide bulantıları?

Hamileliğin özellikle de ilk haftalarında hormonal değişikliklere bağlı olarak bulantılar yaşanabilir. Gün içinde yaşanan mide bulantılarını azaltmak için yüksek yağ ve baharat içeren besinleri azalt. Kızarmış ekmek, grissini, sade makarna, patates, sebze ve meyveler bulantıyı azaltmaya yardımcı olabilir. Araştırmalar sabah bulantılarına B6 vitamini desteğinin iyi gelebileceğini söylüyor. İyi kaynaklarından biri olan yoğurdu tercih edebilirsiniz. Bunun yanı sıra zencefil, nane, limon bulantınızı geçirmeye yardımcı olabilir. 

Balık tüketimi

Hamilelik süresince hem protein, hem de omega 3 alımını desteklemek için düzenli balık tüketimi çok büyük önem taşıyor. Bu dönemde tüketilen balığın cinsi de önemli. Köpekbalığı, ton balığı, kılıç balığı gibi büyük balıklardan, dip balıklarından, ağır metal içerebileceği için bu dönemde uzak durulmalı. Onların yerine küçük yüzey balıklarından olan hamsi, istavrit, levrek, somon, sardalya, mezgit, dil balığı, alabalık, çipura tercih edilebilir. Kabuklu deniz ürünleri tüketirken de dikkat etmekte fayda var.

Çay/ kahve konusu?

Hamilelik döneminde “Ne içerim?” diyorsan en önemli içeceğin su olduğunu söyleyerek anlatmaya başlayabilirim. Bu dönemde bol miktarda sıvı tüketmen çok önemli. Hem bebeğin, hem de annenin artan kan hacmi için suya her zamankinden daha çok ihtiyaç var. Bu sebeple günde en az 8-10 bardak su tüketmeye özen göster. Sıvı alımına ek olarak ayran ve kefir gibi protein içeren içecekler de destek olabilir. Eklenmiş şeker içeren, gazlı içeceklerden bu dönemde uzak durmak faydalı olacaktır.

Hamilelik döneminde çay ve kahve tüketimi konusunu merak ettiğini de biliyorum. Bu dönemde diüretik etki yaratarak vücuttan su atımını sağlayan bitki çayları önerilmez. Ihlamur, kuşburnu ve elma gibi meyve çayları kontrollü miktarda tüketilebilir. Bunların dışındaki çayları ve özellikle karışık bitki çaylarını bir uzmana danışmadan tüketme. Bu dönemde kafein alımı ise 200 mg ile sınırlandırılmalıdır. Kafein alımının etkileri tam olarak bilinmese de aşırı alımının düşüklere ve düşük doğum ağırlıklarına neden olabileceği söyleniyor. Ayrıca aşırı kafein, kalsiyum ve D vitamini metabolizmasını etkileyebilir. Gazlı içeceklerin, çay çeşitlerinin ve çikolata gibi birçok besinin de kafein içerebileceğini ve 1 fincan türk kahvesinin yaklaşık 60 mg, 1 çay bardağı siyah çayın da 45 mg kafein içerdiğini unutma. 

Tuz yasak mı?

Tuz tüketimi konusunda ülkece sınırları aştığımızı biliyoruz. Gün içinde tükettiğimiz, sebze ve meyveler, tahıl grubu, süt grubu besinler, salça, zeytin, turşu gibi birçok besin günlük sodyum ihtiyacımızı karşılamaya yardımcı oluyor. Ekstra tüketilen sofra tuzunda ise sınırlar aşılabiliyor. Aslında sadece hamilelik döneminde değil, her zaman fazla tuz tüketiminden kaçınmak önemli. Hamilelik döneminde özellikle ödem şikayetini artırabileceğinden daha da dikkatli olunmalı. Fakat bu sıfır tuzlu beslenmek ve aşırı tuz kısıtlamasına gitmek anlamına da gelmiyor. Eğer özel bir durum yok ise tuz kısıtlaması yapılmasına da gerek yok.

Peki hangi tuzu tüketelim? Bu konuda da kafaların karışık olduğunu biliyorum, özellikle hamilelik döneminde iyot eksikliğine bağlı zeka geriliği ve daha birçok sağlık sorunu yaşanabileceği için bu dönemde kullanılan tuzların iyotlu olması çok önemli.

İlginizi çekebilir: Beslenme düzeninizde ufak değişikliklerle daha sağlıklı olabilirsiniz: Lif alımını artırın

Betül Karakuş Diyetisyen
2014 yılında Hacettepe Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Beslenme ve Diyetetik Bölümü’nden şeref öğrencisi olarak mezun oldu. Üniversite eğitimi süresince, Hacettepe Üniversitesi Erişkin Hastanesi onkoloji, ... Devam