X

Flört edenin ikilemi: İncelikli olmak mı başarıya ulaşmak mı?

Flört etmek çeşitli şekillerde kendini gösterebilir: Normalden yarım saniye daha fazla süren bir bakışma, hafif bir dokunuş, tutkulu bir ifade, sohbet sırasında aşırı coşkulu bir kahkaha atma, hatta açıktan açığa cinselliği çağrıştıran bir şaka. Flört etme ve edildiğini fark etme üzerine paylaşılan bilgileri, Uplifers olarak sizlere sunuyoruz.

Nasıl bir yöntem kullanıldığından bağımsız olarak, flört etmenin tek bir amacı vardır: Cinsel ilgiyi uyandırmak. Yine de şunu açıklığa kavuşturmakta fayda var: Flört etmenin nihai amacı seks yapmak hatta herhangi bir fiziksel yakınlık kurmak bile olmayabilir. İnsanlar bazen sadece zaman geçirmek, yakınlık hissetmek, hala flörtleşebiliyorlar mı diye görmek ya da eğlenmek için bunu yaparlar. Flört etme nedenleri cinsiyetlere göre de farklılık gösterir. Erkeklerin gerekçesi, şaşırtıcı olmayan bir şekilde, seks yapmakken; kadınlar ise daha çok eğlenmek ya da başka bir insanla yakınlaşmak için flört ederler.

Özsaygı ve flört etme

İyi bir şekilde yapıldığında flört, bariz ya da aleni olmaz ve flört edilmiyormuş gibi olmasını sağlayacak bir ihtimale de her zaman açık kapı bırakır. Bu belirsizlik, daha az utanma, reddedilme ya da hasar görmüş bir özsaygı ile, insanların kendilerini daha fazla ortaya koymasını sağlar.

Kişilerin özsaygılarının, onların flörte olan yaklaşımlarında etkili olması şaşırtıcı değil. Reddedilme riski yüksek olduğunda, özsaygısı yüksek olan erkekler az olanlara nazaran daha dolaysız yöntemler kullanırlar. Bunun nedeni, reddedilmenin onları nasıl etkileyeceği konusunda daha az endişe duymaları olabilir. Ancak karşı tarafın açıkça ilgilendiğini gösterdiği ve reddedilme riskinin düşük olduğu durumlarda, özsaygısı düşük olan erkekler daha cesur davranıp, daha belirgin yöntemler kullanırlar. Çünkü sonucu kesin olan bir durumla karşılaşmak, özsaygısı düşük olan bir erkeğin harekete geçmek için kendini güvende hissettiği durumlardan biridir; o yüzden de bunu kaçırmak istemezler.

Kadınlar, reddedilme riski düşük olduğunda, özsaygılarından bağımsız olarak daha dolaysız yollar tercih ederler. Geleneksel olarak kadınlar, erkeklere nazaran ilk adımı atmak konusunda daha çekingendirler. O yüzden böyle bir fırsat doğduğunda, tedbiri elden bırakıp harekete geçmeye karar veriyor olabilirler. Ayrıca erkekler onlarla flört ettiğinde, hangi taktiğin daha çok işe yaradığını bilerek bu taktiği kullanma ihtimalleri de var tabii ki.

Üstü kapalı mı, doğrudan mı?

Tıpkı ormanda kimse görmeden düşen ağaç hikayesinde olduğu gibi, flört edilen kişi bu çabaların farkında değilse, flörtleşme gerçekleşmiş sayılır mı?

İş kur yapma tekniklerine geldiğinde, aslında durum açık: Daha incelikli ve üstü kapalı yöntemler kur yapan kişinin özsaygısını korurken, mesajını direkt olarak iletmek isteyenler için en iyi yöntem dolaysız olmak. Yapılan bir araştırmada, üniversite öğrencilerine, bir kişiye karşı duyulan ilgiyi belli etmenin en etkin yolunun ne olduğu soruluyor. Hem kadın hem erkek öğrenciler, incelikli kur yapmanın sonuca daha az ulaşacağı ve en iyi yaklaşımın açık bir şekilde sorulan “benimle yemeğe çıkmak ister misin?” gibi sorular olduğunu söylüyorlar.

Direkt flörtleşme yaklaşımının en büyük faydası, özellikle kur yapılan kişi nezdinde, ipuçlarının daha açık ve anlaşılır olması. Tamamen inkar edilebilir olmaya çalışarak egonuzu fazlaca korursanız, çok incelikli olan sinyallerinizi karşı tarafın görememesi riski de yükselir.

Kur yapıyor gibi ama yapmıyor da olabilir

Flört edildiğini doğru bir şekilde anlamanın kolay olup olmadığını görmek için araştırmacılar, birbirini tanımayan 100’den fazla heteroseksüel bireye, etkileşime geçmeleri için 10 dakika veriyor. Daha sonra her katılımcı flört edip etmediklerini ve partnerlerinin onlara kur yapıp yapmadıklarını belirtiyorlar.

Toplamda, katılımcıların yaklaşık %25’i, bu etkileşim sırasında flörtleşiyor. Fakat katılımcıların flört edildiği zamanlar bunu doğru anlama oranı sadece %28. Erkekler, kadınların flört ettiğini %36 oranında fark ederken; kadınlar ise gerçekten flört eden erkekleri %18 oranında doğru tespit ediyor. Bu rakamlar epeyce düşük, ancak insanlar flört edilmediğini anlamada daha başarılılar. (Flört edilmeyen durumların %84’ü doğru karakterize edilmiş.)

Peki dışarıdan bakan gözlemciler, katılımcılara nazaran flört edilip edilmediğini daha mı kolay anlıyorlar? Araştırmacılar, bu deneydeki görüntüleri 250’den fazla kişiye izletip, yabancıların kur yapmayı fark etme konusunda daha hassas olup olmadıklarına baktılar. Fakat 3. şahısların, etkileşime girenlerden bile daha az doğru tahmin yaptıkları ortaya çıktı. Bir kez daha erkekler kadınların flört edip etmediğini anlamada daha doğru tahminler yaptı; ancak erkeklerin, kadınların ilgilerini gözlerinde büyüttükleri de ortaya çıktı.

Bu iki çalışmaya bakarak söyleyebiliriz ki, kur yapıldığını fark etme becerisi, muhtemelen flört etmeyi seven insanların beklediğinden daha az. Ama çalışmayı yürüten Jeffrey Hall’ın dediği gibi: “Kur yapıcı davranışları fark etmek zor ve bunun bir kaç nedeni var. İnsanlar bunu bariz ve açık bir şekilde yapmıyor çünkü sonrasında utanmak istemiyorlar. Flört etme, arkadaş canlısı olmaya daha çok benziyor ve flört etmemizin karşılık bulmasına alışkın olmadığımız için, kur yapmayı fark etmede de sorun yaşıyoruz.”

Kur yapma biliminin önerisine göre, eğer başka bir insanda cinsel bir ilgi uyandırmak ve mesajınızı gerçekten karşı tarafa iletmek istiyorsanız, oyalanmayın. Muğlak bir yaklaşım daha az tehditkar olabilir, fakat nihayetinde pek de etkili değildir. Görüldüğü gibi, insanlar kendilerine kur yapıldığını anlamak konusunda çok yetenekli değiller.

Uplifers: Kaliteli ve mutlu yaşam koçunuz!

Kıyafetlerinize özen gösteren teknoloji: Siemens iQ500 ile tanışın

Evde zamanımızın büyük bir kısmı, farkında olmasak da rutin işlere gidiyor. Pek çoğumuz için bu rutinde en çok vakit alan işlerden biri de şüphesiz ki çamaşır yıkamak ve kurutmak. Çamaşırlar için uygun programı seçmek, deterjanı ayarlamak, ıslak çamaşırların kurumasını beklemek ve ütü… Tüm bunlar bazen günün temposu içinde küçük ama rutinde bir yük haline dönüşebiliyor. Hayatı kolaylaştıracak birçok yenilik ise Siemens’ten geliyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makineleri ile rutininiz artık hiç olmadığı kadar kolay ve pratik. Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makinesinde çamaşırlarınızı sizden önce düşünen, her adımı sizin yerinize planlayan bir teknoloji var. Size ise bu teknolojinin keyfini çıkarmak kalıyor. 



intelligentDry: “Ben ne yapacağımı bilirim” diyen çamaşır ve kurutma ikilisi 

Pamuk tişörtler, hassas bluzlar, okuldan gelen kalın eşofmanlar… Normalde hepsi için ayrı ayrı düşünüp doğru programı aramanız gerekir. Ama artık değil. Gün içinde onlarca şeyle uğraşırken bir de çamaşırın “fazla mı kurudu, az mı kurudu, ya buruşursa?” stresi yaşamıyorsunuz. Çünkü makineler zaten kendi arasında konuşup sizin yerinize karar veriyor.  

Çamaşır ve kurutma makineniz sadece yan yana duran iki cihaz değil; birbirini anlayan, sizin yerinize düşünen bir ikili. Siemens iQ500’ün intelligentDry teknolojisi sayesinde “Acaba doğru programı seçtim mi?” stresi tamamen bitiyor. Yıkama bittiği anda çamaşır makineniz tüm detayları (kumaş türü, yük miktarı, ıslaklık seviyesi, hatta ısı toleransını) tek tek kurutma makinesine iletiyor. Kurutma makinesi de tüm bu bilgileri alıp kıyafetlerin için en doğru programı otomatik olarak seçiyor ve başlatıyor. 



Evinizde görünmez bir iş ortağı varmış gibi… Sessiz, hızlı ve tamamen sizin konforunuz için çalışan. Tek yapmanız gereken çamaşırları makineye atmak; gerisini teknolojinin kendisine bırakmak ve keyfini çıkarmak. 

Mini Yük Özelliği: “Şunu bir hızlı aradan çıkarayım” dediğiniz anlar için 

Spor sonrası sepette sırasını bekleyen bir tişört, “yarın tekrar giyeceğim” diye bir kenara ayırdığınız gömlek ya da akşam dışarı çıkmadan önce anında yıkanması gereken bir bluz. Makineyi tam dolduracak kadar birikmesini beklemek istemezsiniz; ama tek parça kıyafet için makinenizi çalıştırmak istemezsiniz. Siemens iQ500 çamaşır makinesinin mini yük özelliği tam da bu anlar için tasarlandı. Yarım kiloya kadar olan birkaç parça çamaşırı, kısa sürede ve düşük enerji tüketimiyle yıkayabilirsiniz. 



Günlük hayatın koşturmacasında en güzeli de şu: Siemens Home Connect uygulaması üzerinden bir dokunuşla mini yük programını açıyor, çamaşırlarınızı dakikalar içinde temiz ve mis gibi alıyorsunuz. Pratik, hızlı ve o küçük yükleri büyük bir mesele olmaktan çıkaracak kadar akıllı. Siz temponuza devam edin; o, çamaşırlarınız için detayları halletsin.  

20’den fazla yıkama ve 15’den fazla kurutma programı ile gardırobunuzdaki her kıyafete ayrı bir seçenek 

Her kumaş, her kullanım, her kıyafetin ayrı bir dili vardır. Siemens çamaşır ve kurutma makinesi işte bu yüzden onlarca akıllı programla kıyafetlerinizin ömrünü uzatıyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma Makineniz, tüm ihtiyaçları bilir ve sizin için en uygun seçeneği sunar. Siemens Home Connect uygulaması sayesinde tüm programlara tek dokunuşla erişebilir, hatta yeni çıkan programları indirerek makinenizi kişiselleştirebilirsiniz. Böylece makineniz yıllar geçse bile zamana ayak uydurmaya devam eder.  

Program Asistanı: “Sen söyle, ben ayarlarım” diyen yardımcı 

“Hangi program daha doğru? Çamaşır az mı çok mu? Bir kere giydim ama uzun programa atsam mı?” diye düşünmenize gerek kalmadan Program Asistanı tüm bunları size en doğru programında çalıştırır. Kumaş türünü, çamaşırın ağırlığını, kirlilik seviyesini analiz eder ve size en uygun yıkama-kurutma programını önerir. Bu sayede yalnızca doğru programı bulmakla kalmaz; suyu, enerjiyi ve zamanı en verimli şekilde kullanır. Siz de makinelerin işini yapmasına izin verip, geri kalan zamanınızı kendinize ya da sevdiklerinize ayırabilirsiniz. 

SmartFinish: Ütüye ayırdığınız süre artık size kaldı 

Kim ister çamaşırların başında ütüyle saatlerini harcamayı? SmartFinish teknolojisi buharın gücünü kullanarak kırışıklıkları daha makineden çıkmadan %50’ye kadar azaltıyor. Sonuç? Daha az ütü, daha çok kendinize ayırdığınız zaman. Teknolojinin keyfini çıkarmak için Siemens Home Connect uygulamasıyla SmartFinish’i açmanız yeterli. Ütü masası açmadan, güç harcamadan, zaman kaybetmeden kıyafetleriniz giyime hazır hale gelir. Bir toplantı öncesi, spontane bir plan öncesi ya da sadece rahatlık istediğiniz bir anda SmartFinish teknolojisi sizin için çalışır.  

Program İndirme: Makineniz hep güncel, hep “yenilikte” 

Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makinesi, güncel yeni programları kolayca indirip tek dokunuşla kullanabilirsiniz. İhtiyaç değiştikçe çamaşır makineniz de sizinle birlikte kendini güncelliyor. Siemens’in en sevilen yanlarından biri, cihazların statik kalmaması. Yani bugün aldığınız çamaşır makinesi birkaç yıl sonra bile yeni özellikler kazanabiliyor. 



Siemens Home Connect üzerinden cihaza özel yeni yıkama ve kurutma programları indirebiliyorsunuz. Mevsimsel ihtiyaçlar, moda olan yeni kumaş türleri, spor kıyafetlerin gelişmesi… Ne değişirse değişsin, makineniz hep güncel kalıyor. 

Tıpkı telefonunuza uygulama güncellemesi indirir gibi çamaşır ve kurutma makineniz de güncellemelerle değişen yaşam tarzınıza ayak uyduruyor. 

Akıllı deterjan yönetimi: i-Dos ile her yıkamada doğru ölçü 

Makineyi tamamen doldurunca veya tek parça kıyafeti makineye attığınızda ne kadar deterjan koyacağınızı bilemiyor olabilirsiniz. İşte tam bu noktada i-Dos Deterjan Tarama teknolojisi devreye giriyor. Siemens Home Connect üzerinden şişelerin barkodunu okutup su sertliği ve deterjan yoğunluğunu makineye iletiyor, i-Dos ise her yıkamada doğru miktarı otomatik olarak ayarlıyor. Üstelik Siemens Home Connect uygulaması, deterjan seviyesini takip ederek deterjanınız tükenmeden önce size haber veriyor. Tek yapmanız gereken uygulamayı telefonunuza yüklemek ve çamaşır makinenizi uygulamaya bağlamak. 

stainRemoval teknolojisi: Zorlu lekelerle inatlaşmayı unutun 

Çay, yağ, makyaj, çikolata lekeleri… Gün içinde fark etmeden üzerinize bulaşan lekeler artık kâbus olmaktan çıkıyor. Siemens iQ500 çamaşır makinesi ile stainRemoval teknolojisi devreye giriyor. Tek bir dokunuşla çay, yağ, kozmetik veya günlük hayatta karşılaştığınız diğer zor lekeler için özel programları aktif edebilirsiniz. 

Siemens Home Connect uygulaması sayesinde daha fazla leke türünü ve bunlar için geliştirilmiş özel programları keşfetmek de mümkün. Yani sadece “lekeyi çıkar” demekle kalmıyor, sizin için en doğru yıkama programını da otomatik olarak öneriyor. Böylece hem lekelerle uğraşmak zorunda kalmıyor hem de giysilerinizin ömrünü koruyorsunuz. 

Artık çocuğunuza yemek yedirirken dökülen yemek lekeleri, kahve kazaları ya da mutfakta sıçrayan yağ lekeleri sizi endişelendirmiyor. stainRemoval, günlük hayatın getirdiği küçük sürprizlere karşı en güvenilir yardımcınız oluyor. 

Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makineleri, artık sadece kıyafetlerinizi temizleyen makineler değil; size zaman, konfor ve güven veren akıllı iş ortaklarınızdır. Ütüye harcadığınız vakti kendinize ayırın, lekelerle uğraşmayı unutun ve teknolojinin yaşam alanınıza uyumunun keyfini yaşayın.

*Bu yazı Siemens’in katkılarıyla hazırlanmıştır. 





İlgili Makale