Ev hasreti çekenlere iyi gelecek 4 öneri

Evinden uzakta olan herkes özlem çeker. Ev hasreti olarak adlandırılan bu durum, bireyin yaşından bağımsız bir şekilde yaşanır. Bir diğer deyişle ev hasreti çekmeniz için annesinden ayrılan küçük bir çocuk olmanız gerekmez. Yeni bir şehre taşındığınızda, üniversiteye başlarken ya da sadece bir süre her şeyden uzak kalmak istediğinizde bunu yaşayabilirsiniz.

Ev hasretinin yarattığı hisleri göz ardı etmek bir seçenek olsa da, bunun sağlığınız açısından faydalı olduğunu söyleyemeyiz. Psychological Medicine dergisinde yayımlanan bir araştırmaya göre eve özlem duyma durumu duygusal, davranışsal ve fiziksel açıdan olumsuz etkilere sebep olabiliyor. Güvensizlik, kontrol kaybı, gerginlik gibi hislerin yanı sıra uyku bozuklukları, iştah kaybı, yorgunluk gibi fiziksel etkiler de bu durumun sonuçları arasında yer alıyor. Peki bu etkileri azaltmak için neler yapılabilir? Yazının devamında bunun için derlediğimiz önerilerden bahsedeceğiz:

Ev hasreti çekmenin tamamen normal olduğunu fark edin

Yeni bir yere taşınan hemen herkesin ev hasreti çektiğini belirten Psikoloji ve Sinir bilimi uzmanı Mark Leary, bunun bir eksiklik olmadığını ifade ediyor. Duke Üniversitesinde öğretim üyeliği yapan Leary sözlerine şu şekilde devam ediyor: “Ev hasretinin normal ve hatta sağlıklı bir tepki olduğunu fark etmek bu durumu yok etmez, ancak bireyin kendisini durumu yönetememesiyle ilgili eleştirmesini azaltır.”

ev hasreti
Uzak kaldığınızda evinizi özlemeniz son derece normal ve insani bir durumdur.

Rahat ortamlarda yeni insanlarla bağ kurun

Ev hasreti çekmek acı verici olsa da aslında olumlu bir durum. Çünkü sonuç itibariyle sevdiklerinize özlem duymanız son derece doğal ve insani.

Leary, ayrı kalınan insanları özlemenin yeni destekleyici insanlarla ilişkiler kurmak için motive edici olduğunu belirtiyor. Fakat unutmamanız gereken nokta, her bir bireyin, yeni ilişkiler kurma konusunda farklı olduğu. İçine kapanık ve dışa dönük bireylerin arkadaşlık kurma şekli birbirinden farklıdır. Bu yüzden yeni arkadaşlıklarınızı kendiniz için en uygun olan şekilde kurmalısınız. İçine kapanık insanların kendilerini dışa dönük bir şekilde arkadaşlık kurmaya zorlaması, örneğin kalabalık partilere gitmesi, kendi üzerlerinde baskı yaratmalarına neden olur.

İlginizi çekebilir: Birine bağlanmaya mecbur muyuz?

Öz duyarlığınızı geliştirin

Bu madde önemli, çünkü başarılması en zor madde bu. Öncelikle öz duyarlığın ne demek olduğunu anlatarak başlayalım: Öz duyarlık, sevdikleriniz zor durumlarla karşılaştığında onlara gösterdiğiniz ilgi ve şefkati kendinize de göstermeniz anlamına geliyor. Başka bir deyişle önemsediğiniz insanlara duyduğunuz sevginin aynısını kendinize de duymanız… Bu türden hilesiz bir sevgi oldukça önemli ve Leary’nin ifadelerine göre aynı zamanda bir psikoterapi tekniği.

Öz duyarlığınızı geliştirirken atacağınız en önemli adım kendinizle ilgili olumsuz, eleştirel ve kimi zaman otomatik olarak aklınıza gelen düşüncelerinizi daha destekleyici ve olumlu olanlarla değiştirmek olacaktır. Leary, kendinizi eleştirdiğinizi her fark ettiğinizde kendi kendinize sizin yaptığınız şeyi bir arkadaşınız yapsaydı  vereceğiniz tepkiyi sormanızı öneriyor. Ardından kendinize olan yaklaşımınızı bu soruya vereceğiniz cevapla aynı yönde değiştirmeyi denemelisiniz.

İlginizi çekebilir: Biricik dünyanızda kim yaşıyor?

Olumsuz yanınızı izleyin ve kurban psikolojisine karşı dikkatli olun

Ev hasreti çeken birey dış etkenleri suçlamaya eğilim gösterebilir. Ancak bunu yapmak yerine içinde bulunulan durumu doğru değerlendirmek daha faydalı olacaktır. Evinizden ayrı kalmanızın genellikle geçerli nedenleri vardır. Üniversiteye ya da yeni bir işe başlamış veya sevgilinizin yanına taşınmış ya da evlenmiş olabilirsiniz. Bu tür nedenler aslında sizin tercihiniz doğrultusunda gerçekleşmiş durumlardır. Bir diğer deyişle kendiniz için en iyisi olduğunu düşündüğünüz şeyi tercih etmişsiniz demektir. Bu yüzden, ev hasreti çekerken kurban psikolojisine kapılma ihtimalinize karşı dikkatli olmanız gerekir. Öte yandan olumsuz duygular, onlara odaklandıkça büyür. Bu yüzden hayatınızda olumlu giden yönlere odaklanarak bunlardan korunmaya çalışabilirsiniz.

Kaynak:

huffingtonpost.com

bbc.com

Uplifers
Kaliteli ve mutlu yaşam koçunuz!