Dikkat: Adrenal Yorgunluk çıkabilir!

21. yüzyıl Stres Sendromu nam-ı diğer Adrenal Yorgunluk. Kronik stres ve kalitesiz yaşam tarzı, vücudun fiziksel, zihinsel ve duygusal iyileşme yeteneğine geri dönüşümsüz zararlar verebilir. Stresin vücuda etkileri ile ilgili birçok bilimsel makale ve devam eden araştırmalar bulunuyor. Maalesef, genellikle hastalıktan sonra sağlığın önemi anlaşılıyor. Aslında hastalığı iyileştirmekten çok sağlığa özen göstermek daha önemli.

Peki nasıl oluyor da tüm vücudu etkisi altına alabiliyor bu hastalık? Bu sorunun cevabı vücudun mekanizmasında gizli.

yorgunluk
Adrenal yorgunluğun nasıl tüm vücudu etkilediğinin cevabı vücudun mekanizmasında gizli.

Adrenal bezi böbreklerin üst tarafında bulunur ve adrenal bezi hormonlarını salgılar.

Korteks Hormonlar (Böbreğin Dış Kısmından Salgılanan):

1. Mineralokortikoidler

a)Aldosteron

b)Deoksikortikosteron

2. Glukokortikoidler

a)Kortizol

b)Kortizon

3. Cinsiyet Hormonları

Medulla Hormonları (Böbreğin İç Kısmından Salgılanan):

  1. Adrenalin
  2. Noradrenalin

Vücudumuzdaki görevlerini başlıklar halinde toplamak gerekirse:

  • Enerji üretimi ve depolanması,
  • Bağışıklık sisteminin düzenlenmesi,
  • Kalp hızı,
  • Kas tonusu,
  • Stresle başa çıkma,
  • Enerji üretimi ve depolanması,
  • Her türlü fiziksel, duygusal ve psikolojik tepkiler.

İnanması zor ama Adrenal yorgunluğun dünyada insanların yaklaşık yüzde 80’ini etkilediği tahmin edilmektedir.

Adrenal yorgunluk, bu hormonların seviyelerindeki dengesizlikten meydana gelir.

Adrenal Yorgunluğun yaygın belirtileri:

  • Sürekli ve sebepsiz yorgunluk hissi,
  • Kaliteli ve yeterli uykuya rağmen sabah yorgun uyanmak,
  • Stresle başa çıkamama ve yıkılmışlık hissi,
  • Gün içerisinde enerji düşüklüğü,
  • İkindi saatlerinde enerji yüksekliği,
  • Zayıf bağışıklık sistemi,
  • Gün içerisinde sık sık tatlı ve tuzlu atıştırmalıklar istemek.

Kişiden kişiye göre değişebilen belirtileri:

  • Sabah yorgunluğu ve zor uyanma,
  • Azalmış libido,
depresyon
Depresyon, Adrenal yorgunluğun kişiye göre değişebilen belirtileri arasındadır.
  • Depresyon,
  • Kas Güçsüzlüğü,
  • Odaklanamama,
  • Kemik yoğunluğu kaybı,
  • İnflamasyon,
  • Alerjilerde artış,
  • Sinirlilik,
  • Yorgunluk,
  • Saç kaybı,
  • Kilo almak,
  • Kas gerginliği,
  • Yüksek karbonhidrat ve potasyum içeren besinlerin yağ ve protein içeren besinlerle birlikte tüketilmediği sürece tolere edilememesi.

Adrenal Yorgunluğa sebep olan etkenler nelerdir?

  • Sevilen birinin ölümü, boşanma, kaza ya da cerrahi operasyon gibi aşırı stresli bir sürecin yaşanması,
  • Çevresel toksinlere maruz kalma,
  • Uzamış stres ve çaresizlik duyguları (Maddi sıkıntılar, kötü giden ilişki, kötü giden iş hayatı),
  • Yetersiz ve kalitesiz uyku,
  • Madde bağımlılığı,
  • Kronik hastalıklar,
  • Sürekli olumsuz düşünmek ve duygusal travma,
  • Gebelik,
  • Yetersiz ve dengesiz beslenme,
  • Hareket eksikliği.

Beden mekanizmasının iyi çalışması tükettiğiniz besinlere bağlıdır.

‘Besinler ilacınız, ilacınız besinler olsun.’  Tıbbın babası Hipokrat ‘ın sözünden yola çıkarak bakalım hangi besinler Adrenal yorgunluğunun ilacı olabilir?

Adrenal Yorgunlukla savaşan besinler:

  • Hindistan cevizi,
  • Zeytin,
  • Avokado,
  • Karnabahar, brokoli, brüksel lahanası, lahana,
  • Roka, tere,
  • Küçük kırmızı turp, Japon turpu, turp,
  • Yağlı balıklar(özellikle vahşi somon),
  • Tavuk ve hindi,
  • Çiğ yağlı kabuklu yemişler: fındık, ceviz, badem,
  • Çiğ yağlı tohumlar: kabak çekirdeği, ay çekirdeği,
  • Chia tohumu,
  • Çim suyu.

Peki hangi gıdalar destekliyor Adrenal Yorgunluğunu?

  • Mısır ve fruktoz şurubu içeren gıdaları hayatınızdan çıkarın. Aldığınız ürünlerin etiketini mutlaka okuyun. Şekerli gıdalar, şekerlemeler, kahvaltılık gevrekler, beyaz ekmek vb. yerine organik bal ya da stevia alternatif olabilir.
  • İşlenmiş gıdaları minimize edin, hatta mümkünse hayatınızdan çıkarın.
  • Trans yağ asitlerini hayatınızdan çıkarın.
  • Kanola, soya fasulyesi ve mısır yağı gibi bitkisel yağlar adrenal inflamasyona yol açabilir. Bunları minimize edin ve mümkünse tamamen çıkarın. Hindistan cevizi yağı, sızma zeytinyağı ve organik tereyağı tüketin.
  • Sağlıklı bir uyku döngüsü için kahveyi sabah saatlerinde ve öğleden önce tüketin.

Besin seçimlerinizdeki değişimi yaşam tarzınızdaki değişiklerle tamamlarsanız daha etkili ve kalıcı sonuç alırsınız.

 Yaşam Tarzı Değişikliği için:

  • Yorgun olduğunuzda yeterince dinlenin.
  • Gece 7-8 saat uyuyun.

    uyku
    Geceleri en az 7-8 saat uyumalısınız.
  • Geç saatte yatmayın ve yattığınız odada elektronik aletler olmasın.
  • İş hayatınızdaki stresi azaltmamın yollarını bulun.
  • Her gün gülün ve eğlenceli şeyler yapın.
  • Negatif insanlarla diyalog kurmayın.
  • Günlük egzersiz yapın.
  • Kendinizi rahatlatacak bir şeyler yapın. (Masaj, kitap okuma, müzik dinleme vb.)
  • Bedeniniz sizinle iletişim kurarken onu dinlemeyi unutmayın!

Selin Şahin Diyetisyen
Araştırmayı, içimdeki öğrenme ateşini hep canlı tutmayı, okumayı, kalemimi kağıtla buluşturmayı ve yeni şeyler öğrenmeyi kendine görev edinmiş bir diyetisyenim. Psikoloji, felsefe, moda, spor, ... Devam