X

Değişen rollerin Ayşe ve John’un hikayesindeki yeri

‘Korkma bir şey yapmayacağım’

Hikayemizin ana karakterleri Ayşe ve John.
Hikaye gerçek mi? Bilmem. Hayal gücünüze bırakın… Öylesi daha keyifli.
Ayşe her zamanki mekanda, arkadaşlarıyla ve arkadaşlarının misafiriyle buluşmaya gider.

Aslı: Ayşe, John’la tanışsanıza. Londra’dan misafirimiz, 1-2 günlüğüne burada olacak.
Ayşe: Selam John, hoş geldin. Nasılsın? Neler yapıyorsun burada?
John: Teşekkürler, çok iyiyim. Biraz iş, biraz da tatil için buradayım. Sen neler yapıyorsun? Sen de burada mı çalışıyorsun?
Ayşe: Hayır, ben reklamcıyım.
John: Aaa, benim kız arkadaşım da reklamcı. İşiniz gerçekten çok zor.

Filmi burada durdurun. Henüz tanıştığı bir kadınla/erkekle flörtöz sohbetler eden taraflardan deplasmanda olanı, dakika 1 gol 1 hemen sevgilisinden bahsediyorsa bunun uluslararası dilde manası %99 şudur:

“Evimden uzaktayım. Sevgilim de var. Bir maceraya atılmaya çok yatkınım ama sevgilimi çok seviyorum. Senden gerçekten etkilendim. Yalnız olsam seninle eve gitmek isterdim. Akıllı birine benziyorsun. Bence ne demek istediğimi, sözlerimden ve bakışlarımdan anladın. Eğer bu gecenin sonunda çok sarhoş olursak, seninle eve gitmeme izin verme. Çünkü ben sevgilimi çok seviyorum.

Nokta.

Ayşe, tam olarak da o akıllı ve etkileyici kadın. Tabi ki John’un ne demek istediğini hemen anladı. Bugünlerde canı da sıkkın biraz, o yüzden hiç üstüne düşmedi. Eski Ayşe olsa, bir güzel oynar John’u muma çevirir ve bu durumla da çok eğlenirdi.

Yapmadı.

John’la ve diğer arkadaşlarıyla sohbet etmeye devam etti. Bu arada John da, gözlerini Ayşe’den ayırmaya çalıştıysa da pek başarılı olamadı. Kendini korumaya almak için birkaç kez daha kız arkadaşından bahsetti. Ayşe içinden manidar manidar gülerken dışından da, seni anlıyorum dercesine her dediğine kafa salladı.

Fakat o da ne? Kandaki alkol oranı arttıkça ikisi de birbirine yakınlaşmaya başladı. Fiziksel hiçbir şey yoktu. Ayşe kafaya koymuştu, bu hoş adamın alkole ve nefsine yenilip eve döndüğünde pişman olmasına sebebiyet verecek ‘hata’ olmayacaktı. John’un iyi ve aşık bir adam olduğuna inanmıştı. Hata yapmasına yardım etmeyecekti.

Saatler ilerledi, herkes mekanı bir bir terketti. John, Ayşe’den kalmasını istedi. Birkaç kadeh daha içtiler. Artık Ayşe evine gitmek istiyordu.

Ayşe: Kusura bakma John, seni bırakıp gidiyormuş gibi olmak istemem ama artık çok yorgunum eve gidiyorum.
John: Dur gitme lütfen. Başka bir yerlere geçelim.
Ayşe: Ne? Ciddi misin? Önünü göremeyecek durumdasın, ben de pek farklı değilim. Birkaç adım atsak düşeceğiz zaten, hadi evlere!

İyilik başına vuran Ayşe’nin kapıdan çıkarken içi rahat etmez ve geri döner:

Ayşe: Nerede kalıyorsun? Gel seni kaldığın eve bırakıp devam edeyim ben…
John: Şey, adresi tabi ki hatırlamıyorum. Hayatımda ilk kez bugün geldim İstanbul’a ve kaldığım evin yeri çok karışık. Sen beni Taksim Meydanı’nda bırak, sanırım mahallenin adı Sihancir. (böyle söyler ecnebi)
Ayşe: Adres yazılı değil mi? E-mailine gelmiştir, gel bakalım adresi bulur taksiciye söyleriz.
Elbette iki sarhoş, e-mail, adres falan bulamazlar.

İş başa düştü Ayşe… Arkadaşlarının misafiri, senin de misafirin sayılır. Bu adamı ortada bırakamazsın.
Taksim Meydanı’nda cin çarpmışa çevirirler bu saatte elin sarhoş İngiliz’ini.

Ayşe: Hadi, tamam bana gidiyoruz. Hiçbir şey söyleme, biliyorum ‘Sevgilin var!’ Anladık. Korkma, hiçbir şey yapmayacağım. Eve geleceksin, sana yatağımı vereceğim. Uyuyacaksın, sabah sağ salim uyanabileceksin en azından. Sonra adresini bulacağız ve seni taksiye bindirip göndereceğim.
John: Anladın değil mi?
Ayşe: Neyi?
John: Seni gördüğüm anda çok etkilendim. Anında kız arkadaşımdan bahsetmeye başladım. ‘Beni kendimden koru lütfen’ demeye çalışıyordum, anlayacağını biliyordum çünkü. Neredeyse 2 senedir beraberiz ve ben aldatmaya hiç bu kadar yakın olmadım.
Ayşe: Evet anladım tabi ki. Ama bence sen de şunu anlamalısın. Seni kendinden korumak, senin görevin. Hiç tanımadığın bir kadının değil. Asla evine döndüğünde kendinden nefret etmene yardımcı olacak bir şey yapmayacağım. Sen istesen de yapmayacağım. Bu gece bana emanetsin. Tek görevim güvenli bir yerde uyumanı ve sabah da güzelce ayılıp, kalacağın yere gitmeni sağlamak.
John: Sen çok iyi bir kadınsın. Sanırım senden her geçen saniye daha fazla etkileniyorum.
Ayşe: Sakin olalım lütfen. Tamam biz burada ineceğiz şoför Bey.

Eve girerler. Ayşe John’a yatağını verir. John yüzlerce kez teşekkür eder. Ayşe kanepede uyur o gece.
Sabah uyandıklarında John Ayşe’ye yine, tekrar tekrar teşekkür eder. Karşılaştığı en esaslı kadınlardan biri olduğunu söyler. John’un maillerinden kaldığı evin adresini bulurlar, Ayşe durak taksicisine sıkıca tembihler, bu adamı sağ salim adrese teslim et diye…

Ayşe hangover, yorgun argın yatağa döner. Tavana bakarken gülmeye başlar.

Değişen roller, birbirinden rol çalan cinsiyetler diyarında iyilik yapıp denize attığı için, içinde derin bir huzur hisseder.

Yüzünde muzır bir gülümsemeyle tekrar uykuya dalar…

Yazarın diğer yazıları için tıklayın.

Lüsyen: Gün içinde en çok kadın-erkek ilişkilerine, sekse, deneyimlere kafa yorabileceğim rahatlıkta bir dünyanın hayalini kuruyorum. İstanbul'da yaşayan genç bir kadının ortalama hikayesiyim. Bazı insanlara tanıştığın saniyede en derin sırlarını anlatmak istersin ya, işte o benim. Günün birinde bizi aşka çıkaracağına inandığımız yolları arşınlarken gördüklerimi yaşamaya ve anlamaya çalışıyor, parmaklarımdan dökülenleri de size yazıyorum.

Yeni yıl hediyelerinin vazgeçilmezi Sosyopix ile anılarınızı ölümsüzleştirin

Sevdikleriniz için hediye seçmek bazen uzun uzun düşünmeyi gerektirir. Çünkü aslında aradığımız şey, sadece bir eşya değildir; bir duyguyu, bir anıyı, bir hatırlamayı karşı tarafa hissettirmektir. Tam da bu yüzden fotoğrafla kişiselleştirilmiş hediyeler, her zaman daha çok dokunur. Tek bir kare, bir gülüşün ardındaki hikayeyi yeniden canlandırır; yıllar önce çekilmiş bir fotoğraf bile açıldığında ilk günkü kadar sıcak hisseder. Sosyopix işte tam da bu noktada, o paha biçilmez anılarınızı estetik ve yaratıcı dokunuşlarla unutulmaz kılıyor.



Kişiselleştirilmiş takvimlerle zamanı anlamlandırmak

Yeni yıl, hayatımızda yeni sayfalar açmak demektir. Bu nedenle kişiselleştirilmiş takvimler, sadece günleri takip ettiğiniz bir araç olmaktan öteye geçer; umut ve güzellikle dolu bir yılın sembolü haline gelir. En güzel fotoğraflarınızla hazırlanan masa veya duvar takvimleri, sevdiklerinizin her gününe anlam katar. Her sayfa, sadece bir tarih değil, hatırlanan ve paylaşılan özel bir anı olarak kalır. Takvimi her çevirdiğinizde, geçmişin güzel anılarını hatırlamak ve geleceğe dair küçük bir mutluluk hissi yaşamak mümkündür. Bu küçük ama etkili detay, hediyenizi hem estetik hem de duygusal olarak unutulmaz kılar.



Anıların dokunulabilir hali: Fotoğraf baskıları



Bir zamanlar telefon ekranına sığdırdığınız, galeri arşivlerinizde kalan en mutlu kareleri bu yılbaşı yeniden keşfetmenin tam zamanı. Sosyopix fotoğraf baskıları, en özel anlarınızı sıcaklığını ve kalitesini koruyarak dilediğiniz formda hayat bulduruyor. İster yaz tatilinde o hiç bitmesin dediğiniz gün batımı karesini, ister kış tatilinde çekilmiş kar manzarasını seçin; retro tarzda ya da şık bir çerçeveyle hazırlatabilirsiniz.Çalışma masasında duran küçük bir fotoğraf, sizi kış tatilinin huzuruna veya yılın en güzel anılarına götürebilir. Bu yıl sevdiklerinize sadece bir hediye değil, birlikte paylaşılan özel anıları ve mutluluğu hediye edin.

Anıların estetik hali: Fotoğraf albümleri

Fotoğraf albümleri, her dönem popülerliğini koruyan ve hiçbir zaman değerini kaybetmeyen hediye seçeneklerinden biridir. Çünkü bir albüm, yalnızca fotoğrafları bir araya getirmez; aynı zamanda belirli bir dönemin, bir ilişkinin ya da bir yolculuğun hikayesini saklar. Sayfaları çevirdikçe hatırlanan detaylar, yeniden yaşanan duygular ve geçmişten gelen sıcaklık, bu hediyeyi zamansız bir klasik haline getirir.

Kişiye özel tasarlanan fotoğraf albümleri, hem estetik hem de duygusal yönüyle güçlü bir hediye seçeneği sunar. Kapak dokusundan sayfa düzenine, renk seçiminden yerleştirdiğiniz küçük notlara kadar tamamen size ait bir anlatım oluşturma fırsatı verir. Bu, sadece bir hediye değil; kendi elinizle hazırladığınız bir zaman kapsülüdür.



Anıları duvarlara taşıyan çerçeveler

Mutlu anıları saklamanın tek yolu albümlerde biriken fotoğraflar veya fotoğraf baskıları değildir; bazen evin en görünür köşesine yerleştirilen bir çerçeve de aynı etkiyi yaratır. Ölümsüzleştirilen anları çerçeveleyerek yaşam alanlarınıza sıcaklık ve derinlik katarken sevdiklerinizin her baktığında o ana yeniden dönmesini sağlar. Farklı boyut seçenekleri sayesinde ister küçük bir köşeyi canlandırabilir ister salonunuzun atmosferini değiştirebilirsiniz.  Duvarlara zarar vermeyen yapışkanlı çerçeveler ise kolay kullanımıyla, yalnızca bir dekor değil; her gün gülümseten bir anı sunar. 

Bi’kutu anı: Özel hediye kutularıyla yeni yıl coşkusu

Yeni yıl ruhunu tek bir kutuda toplamak istiyorsanız, özenle hazırlanmış hediye kutuları bunun için ideal bir çözüm sunar. İçerisinde not defterleri, yılbaşı ruhunu yansıtan kupalar, kokulu mumlar ve daha pek çok özel hediye, kutuyu açan kişinin yüzünde sıcak bir tebessüm bırakır. Böylece hediyeniz yalnızca bir kutu değil, birlikte paylaştığınız anıların sıcacık bir yansıması olur.

Siz de bu yıl, sıradanlığın dışına çıkarak sevdiklerinizin yüzünde unutulmaz bir gülümseme oluşturmak istiyorsanız, Sosyopix’in sunduğu bu kişiselleştirilmiş dünya tam size göre. Hatıralarınızı canlandırın ve onlara, her baktıklarında sizi hatırlatacak, zamana anlam katan dokunuşlar hediyeler sunmak isterseniz aradığınız her şey Sosyopix’te!





İlgili Makale