X

Ceviz Yağı Kaç Kalori?

Ceviz yağı cevizin preslenmesi ile elde edilen aromalı bir yağdır. Ceviz yağı hem rafine hem de rafine edilmemiş haliyle satılabilir ve farklı yemeklerde kullanılabilir. Ceviz gibi yağı da doymuş yağlar, tekli doymamış yağlar ve çoklu doymamış yağlardan oluşur ancak temel olarak çoklu doymamış yağlara sahiptir. Ceviz yağı mükemmel bir bitkisel ALA yani omega-3 yağ asitleri kaynağıdır ve 1 yemek kaşığı miktarı bile bu yağ asidinin günlük önerilen alım miktarının %100’ünü karşılar.

Soğuk pres rafine edilmemiş ceviz yağı, özellikle kavrulduğunda kendine has bir yemişsi aromaya sahiptir ve bu nedenle bazı yemeklere iyi gider ancak pişirme sırasında daha stabil olduğu için rafine hali daha uygundur denilebilir.

Ceviz Yağı Kaç Kalori, Besin Değeri Nedir?

Aşağıda 1 yemek kaşığı ceviz yağı için sağlanan besin değerleri var:

  • Kalori: 120 kcal
  • Yağ: 14 g
  • Sodyum: 0 mg
  • Karbonhidrat: 0 g
  • Lif: 0 g
  • Şeker: 0 g
  • Protein: 0 g
  • Omega 3 yağ asitleri: 1.4 g

Karbonhidrat

Ceviz yağında herhangi bir karbonhidrat bulunmaz ve bu nedenle sıfır şeker ve life sahiptir.

Yağ

Ceviz yağı temel olarak sağlıklı çoklu doymamış yağ asitlerinden oluşur ve yağlarının ortalama %63’ü çoklu doymamış yağlardan, %23’ü tekli doymamış yağlardan ve %10’undan azı da doymuş yağlardan oluşur.

Ceviz yağı mükemmel bir gıda kaynaklı bitkisel ALA omega-3 yağ asitleri kaynağıdır ve beden bunu sınırlı miktarda EPA ve DHA’ya çevirir. 1 yemek kaşığı ceviz yağı 1.4 g ALA sağlar ve bu 19-50 yaş arası bireyler için günlük önerilen miktarın neredeyse tamamıdır. ALA için yetişkin erkeklerin günde 1.6 gram, kadınların ise 1.1 gram tüketimde bulunmaları önerilir. Ceviz yağı aynı porsiyonda kanola yağından daha fazla omega-3 yağ asidi barındırır.

Protein

Ceviz yağı saf yağ olduğu için içerisinde herhangi bir protein bulunmaz.

Vitamin ve Mineraller

Ceviz yağında az miktarda K vitamini vardır ve 1 yemek kaşığı kadar miktarı bir yetişkinin günlük K vitamini ihtiyacının %3’ünü karşılar. Ayrıca çok az miktarda E vitamini ve koline de sahiptir ancak bir porsiyonunda günlük %1’den azını karşılar.

Ceviz Yağının Sağlığa Faydaları Nelerdir?

Ceviz yağı zengin bir besin ve antioksidan kaynağıdır ve bu nedenle bazılarında hafıza ve konsantrasyonda bile iyileşme sağlayabilir. Araştırmalara göre aşağıdakiler gibi başka faydaları da var.

Kalp Sağlığına İyi Gelebilir

Ceviz yağının büyük kısmı alfa linoleik asit denilen omega-3 yağ asitlerinden oluşur. Bu iyi yağ, günlük beslenmenin bir parçası olduğunda kalp hastalıkları geliştirme riskinin %10 azalmasını sağlayabilir. Bilimadamları bunun omega-3 yağ asitlerinin kolesterol düzeylerini düşürme etkisinden kaynaklandığını ve böylece damarları temiz ve iyi işlevli tutmaya yardımcı olduğunu belirtiyorlar.

Ceviz aynı zamanda trigliserit düzeylerini de azaltır ve bu yağ türünün kalp hastalıkları, kalp krizi ve inme gibi rahatsızlıklar için daha yüksek risk oluşturduğu biliniyor. Yapılan bir çalışmada ceviz yağının tansiyonu dengede tutarak stresle başa çıkmayı kolaylaştırdığı ve kalbe daha az yük binmesini sağladığı belirtiliyor.

Diyabet Riskini Azaltabilir

Ceviz yağı antioksidanlar bakımından zengindir ve bu nedenle kan şekeri düzeylerini düşürerek diyabet riskini azaltabilir. Çalışmalara göre bu antioksidanların anti-inflamatuvar etkileri de mevcut.

İnflamasyon bedenin stres ve enfeksiyona karşı verdiği doğal bir tepkidir ancak insülin direncine sebep olarak bedenin şekerleri kullanma mekanizmasını engelleyebilir. Bu da kan şekerinin artmasına yol açar ve obezite ile diyabet riskini arttırır.

Daha İyi Bir Cilt Sağlayabilir

Çalışmalara göre beden ceviz yağının içerisindeki yağ asitlerini cildi oluşturan bileşenlere dönüştürebiliyor. Bilimadamları beslenme ile yeterince omega-3 ve omega-6 yağları almanın cilt sağlığında iyileşme sağladığı gibi yaraların iyileşmesinde, egzema, sivilce ve bazı cilt kanserleri konusunda da fayda sağladığını belirtiyorlar.

Ayrıca ceviz yağını cilde sürerek kullanmak da mümkün. Yağın anti-inflamatuvar ve antioksidan etkileri yaşlanma belirtilerinin azaltılmasına yardımcı olabilir ve sedef gibi rahatsızlıkların tedavisine yardımcı olabilir.

Kanseri Önlemeye Yardımcı Olabilir

Bu konuda daha fazla araştırma gerekli olsa da, çalışmalara göre cevizdeki besin değerleri kanser hücrelerinin gelişimini yavaşlatabiliyorlar. Fakat bu konuda insanlar üzerinde daha fazla araştırma gerekiyor. Yağın antioksidan değerleri hücre hasarı ile savaşa yardımcı oluyor ve bu hasar kanser oluşumunda rol oynuyor. Araştırmalara göre günde bir avuç ceviz tüketenlerin kanser riski %15 daha düşük.

İnflamasyonu Azaltabilir

Ceviz yağında bulunan bol miktarda çoklu doymamış yağ asidi ve omega-3 yağ asitleri, ayrıca polifenoller, kronik inflamasyonun azaltılmasına yardımcı olabilir ve böylece kalp damar hastalıkları, kanser ve inflamatuvar cilt hastalıkları gibi pek çok konuda iyileşmeye yardımcı olabilir.

Ceviz Yağının Sağlığa Zararları Nelerdir?

Ceviz yağı besinler, özellikle de omega-3 yağ asitleri bakımından zengindir ve pek çok insan maalesef yeterince omega-3 tüketmez. Ancak diğer yağlar gibi ölçülü tüketilmeli çünkü fazla kullanımı yemeklerinize çok fazla kalori eklemenize sebep olabilir ve bu da sağlık problemlerinin riskini arttırabilir.

Rafine edilmemiş soğuk sıkım ceviz yağı özellikle ceviz ve ağaç yemişlerine dair alerjisi olanların kaçınmaları gereken ürünler arasında. Tamamen rafine edilmiş ceviz yağını alerjik bir tepkiye sebep olma ihtimali daha düşük çünkü rafinasyon sürecinde alerjik tepkilere sebep olan neredeyse tüm proteinler ortadan kaldırılıyorlar. Ancak ceviz alerjiniz varsa, rafine ceviz yağı tüketmeden önce yine de doktorunuza danışın.

Ceviz yağının kalori değeri yüksektir. Bu nedenle yemeklerde kullanırken veya salatalara koyarken ölçülü olun. Soslara fazla katarsanız kilo alımına sebep olabilir. Fazla kilolar ise kalp damar hastalıkları, bazı kanser türleri ve diğer ciddi tıbbi rahatsızlıklar konusunda riskin artmasına sebep olabilir.

Ceviz tiroid ilaçları ile etkileşime girebilir. Bu nedenle ilaç kullanıyorsanız ceviz yağı tüketimi konusunda öncelikle doktorunuza danışmanız daha uygun olur.

Ceviz Yağının Türleri

Ceviz yağı iki temel türe sahiptir: soğuk sıkım ve rafine. Soğuk sıkım ceviz yağı, cevizlerin ısı veya kimyasal solventler kullanılmadan yağının çıkarılması ile elde edilir ve bu nedenle bitkisel polfenoller gibi besin değerleri bakımından yüksektir ve daha aromalı, daha yüksek kalitelidir.

Rafine ceviz yağının en büyük faydası ise maliyetinin daha düşük olması ve yanma noktasının biraz daha yüksek olmasıdır. Alerjenlerin ortadan kaldırılmaları nedeniyle alerjisi olanlar için de uygundur.

Saklama ve Kullanma Önerileri

Ceviz yağı serin ve karanlık bir yerde saklanmalı. Açtıktan sonra raf ömrünü arttırmak için buzdolabında saklayabilirsiniz.

Düşük yanma noktasından dolayı yüksek sıcaklıklarda pişirme için kullanılmaması gerekir. Genellikle fırında yemeklerde kullanımı daha uygundur ve tereyağı gibi yağların yerine kullanılabilir. Eğer ısı kullanacaksanız, rafine ceviz yağı kullanmayı tercih edin. Eğer temel olarak aromasını istiyorsanız, yüksek kaliteli, soğuk sıkım bir ceviz yağı tercih edin.

Sonuç Olarak

Ceviz dünyanın en sağlıklı kuruyemişlerinden bir tanesi. Diğer kuruyemişlerden çok daha fazla besine ve antioksidana sahip. Bu nedenle çeşitli marketlerde bulunabilen ceviz yağının özellikle yüksek ısı gerektirmeyen yemeklerde ve salatalarda kullanımı, faydalarını elde etmek için yeterli olacaktır.

Uplifers: Kaliteli ve mutlu yaşam koçunuz!

Lezzetli ve eşsiz tatlarla dolu bir deneyim: Macroonline’da keşif dolu bir yolculuk

Şüphesiz ki söz konusu sofralarımız olduğunda hepimiz ‘en iyisi’nin peşindeyiz. Market alışverişlerimizi yaparken de gözümüz, elimiz hep en iyisinde, en kalitelisinde. Her şeyin en iyisini aldığımızdan emin olmak istiyoruz. Ancak, böylesi bir çabanın çok fazla zaman ve enerji gerektirdiği de aşikar. Hele ki büyük şehirlerde yaşıyorsak, iş çıkış saatinde markette olmak; kalabalıklar, trafik, koşturmaca gibi dertleri de beraberinde getirebiliyor. E peki bunca yorgunluk ve zamansızlığın içerisinde mesai bitimine dakikalar kalmışken her gün zihnimizde dönen o ‘Akşam ne pişirsem’ sorularına nasıl yanıt bulacağız? Hele bir de evde hazırlamak istediğimiz tarifin malzemeleri yoksa.



Güzel haber; artık bu soru da zihnimizi kurcalamayacak, yorgun argın market sırasında beklemek zorunda da kalmayacağız. Macroonline ile yorucu market gezileri, ev konforunda keşifler yapabileceğimiz bir fırsata dönüşüyor.

Macrocenter ayrıcalıkları aynı hizmet anlayışıyla Macroonline’da

Macrocenter’ı tercih edenler bilir; Macrocenter’da alışveriş yapmak, eşsiz bir deneyimdir. Ürün çeşitliliği, yeni keşifler, taptaze lezzetler, baş döndüren kokular ve başka yerde olmayan ürünler… Macroonline da tüm bu deneyimi, bizlere online olarak sunuyor. Aynı uzmanlık, aynı lezzet ve aynı hizmet anlayışıyla tüm Macrocenter ayrıcalıkları, artık Macroonline’da. Kısacası, hayatı güzelleştirecek her şey Macroonline’da. Peki siz neredesiniz; yoksa hala kasa sırasında mı? 🙂 Gelin, Macroonline’Macroonline’Macroonline’da neler neler var biraz daha yakından bakalım… (Ne yok ki! demek serbest.)

Ev konforunda kaliteli bir alışveriş deneyimi

Hangimiz istemeyiz ki raflardaki en taze meyve-sebzeler yer alsın mutfak tezgahımızda, kendi ellerimizle seçtiğimiz.. Ama zamanımız ve enerjimiz yoksa ne yapacağız? Merak etmeyin, en iyilerden vazgeçmek zorunda değiliz. Macroonline, her şeyin en iyisini bizim için seçip evimize kadar getiriyor. İhtiyacımız olan her şey, sanki raflardan kendimiz seçiyormuşuz gibi aynı titizlik ve özenle seçilip bize ulaştırılıyor. Ev konforunda kusursuz ve kaliteli bir alışverişi deneyimi, Macroonline ile artık kapımıza geliyor.

Benzersiz tatlar, otantik lezzetler, yeni keşifler

Macroonline’da dilediğimiz ülkenin lezzetlerini bulmak mümkün. Bugün İtalyan, yarın Fransız Mutfağı, haftaya ise Japon, ne dersiniz? Macroonline dünyasında alışveriş yapmak, adeta geniş bir coğrafyada gezintiye çıkmak gibi. Uzak Doğu’nun egzotik sosları, ithal çikolatalar, artizan ürün çeşitliliği, her yerde bulunmayan lezzetli atıştırmalıklar, profesyonellere özgü ürün seçkileri, taptaze deniz ürünleri ve çok daha fazlası… Hepsi, premium hizmet kalitesi, zengin ürün çeşitliliği ve kolay erişim imkanıyla Macroonline’da. Tek yapmamız gereken bir tıkla sepete eklemek.

Şeflerin özgün tarifleriyle hazırlanan Homemade lezzetler

Dünya mutfağının yanı sıra Türkiye’nin özgün tatlarını da sunan Macroconline’da Homemade lezzetler de var. Şeflerin özgün tarifleriyle hazırlanan Homemade lezzetler, Macroonline’ın beklentileri aşan hizmet kalitesini evlerimize taşıyor. Hep ne pişireceğimizi düşünecek değiliz ya bazen de ne yiyeceğimizi düşünelim, öyle değil mi… Sağlıklı, lezzetli ve zahmetsiz alternatifler arayanların en gözde seçimleri, Macroonline Homemade kategorisinde.

Keyifli, pratik ve konforlu bir alışveriş deneyiminin yanı sıra keşiflerle dolu bir yolculuğa da hazırsak; istikamet: Macroonline. Üstelik, Macroonline’dan verdiğimiz siparişler 45 dakikada teslimat seçeneğiyle ve +4 dereceli araçlarla soğuk zincir kırılmadan dilediğimiz saatte bize ulaşıyor. Macrocenter’ın ayrıcalıklı dünyasını ev konforunda keşfetmek ve Macroonline’da ilk alışverişlerinize özel indirimden de faydalanmak için siz de hemen tıklayın.

*Bu yazı Macrocenter katkılarıyla hazırlanmıştır.

Sıra dışı bir gelecek: Otomobil dünyasında bizi neler bekliyor?

Teknolojinin, yapay zekanın ve çevre bilincinin hızla geliştiği günümüzde otomotiv dünyası da bu gelişmelerden geri kalmıyor ve inovasyonlarla ve merakla dolu bir sektöre dönüşüyor. Son yıllarda elektrikli araçlar, otonom sürüş özellikleri, akıllı yol çözümleri gibi konularla pek çok gelişime imza atan otomobil dünyasında gelecekte bizi daha nelerin beklediği büyük bir merak konusu. Hepsi çok heyecan verici olsa da en çok merak edilen sorulardan ve benim de heyecanla beklediğim gelişmelerden biri; uçan arabaların hayatımıza girip girmeyeceği 🙂 Uçan arabalar yakın zamanda hayatımıza dahil olur mu bunu bilmiyorum ama otomotiv endüstrisinin geleceği hakkında kendi perspektifimden ele alacağım pek çok konu var. Gelin, benim de bir parçası olduğum bu sıra dışı gelecekte bizi neler bekliyor olabilir birlikte bakalım.



Elektrikli otomobillerin hızlı yükselişi

Geçtiğimiz yıllarda pek çok otomobil markası, yakın gelecekte elektrikli araç üretimine ağırlık vereceğini açıklamıştı, hatta dünya çapında tamamen elektrikli araç üretimine geçmeyi planladığını belirten markalar da var. Elektrikli araçların hayatımıza dahil olması çok yeni bir gelişme olmasa da yaygınlaşması ve popülerliğinin artması son zamanlarda daha bir artış gösterdi. Gelecekte de elektrikli araçların üretiminin ve kullanıcısının artması sektörünün en beklenen gelişmeleri arasında.

Bildiğiniz gibi ben de elektrikli otomobil tutkunlarından biriyim ve sık sık sizlerle Instagram hesabımdan %100 Elektrikli Ford Mustang Mach-E ile olan maceralarımı paylaşıyorum 🙂 Konumuza dönecek olursak; fosil yakıt tüketimini azaltmak ve karbon emisyonlarını düşürmek için ülkelerin elektrikli araç kullanımına yönelik teşviklerini artırması da beklenenler arasında. Ayrıca, batarya teknolojisinde yeni ilerlemeler, elektrikli araçların menzillerinin artırılması, şarj altyapılarının geliştirilmesi de yine yakın gelecekte bizimle olacağa benziyor.

Sürdürülebilir ve çevre dostu çözümler

Elektrikli araçların yükselişi, otomobil dünyasının geleceğinde beklenen tek çevreci haber değil. Doğa dostu yaklaşımlar ve sürdürülebilir çözümlerle dolu yenilikler de ufukta. Pek çok sektörün son yıllarda önemli bir gündem maddesi haline gelmiş olan çevre bilinci, otomotiv dünyası için de önemli bir konu. Geri dönüştürülmüş malzemelerden üretilen iç dizayn ekipmanları, doğa dostu kumaşların kullanımı, üretim aşamasında yenilenebilir enerji kaynaklarının kullanımı, daha az karbon salımı yapan motor teknolojileri ve daha nice gelişme, otomotiv dünyasının beklenenleri arasında.

Sektörde yeşil devrim adını verebileceğimiz daha pek çok gelişmenin damga vurması da olası. Araçların iç tasarımdan üretim süreçlerine kadar geniş bir yelpazede sürdürülebilir çözümler, otomobillerin gelecekteki dünyasını ve tabii ki dünyamızı taçlandıracak gibi. Bir çevreci olarak hızla yaygınlaşmasını görmek istediğim gelişmelerden birisi kesinlikle sürdürülebilir çözümler.

Otonom sürüş özelliklerinde ilerlemeler

Ve tabii ki otonom sürüş özelliklerinden bahsetmemek olmaz. Beni belki de en çok heyecanlandıran konulardan bir diğeri. Hani şu sürücüsüz giden otomobiller var ya, işte tam da onlardan bahsediyorum. Yakın bir gelecekte belki de araçların şoför koltukları hep boş kalacak. Olamaz mı? Bu, çok gerçekçi bir senaryo olmasa da şu an için benzer senaryolarla sık sık karşılaşacağız gibi. Çünkü pek çok dünya devi otomobil ve teknoloji firması, otonom araçlar alanında büyük yatırımlar yapıyor. Ancak, tam otonomiye ulaşmak için biraz daha geleceği beklemek gerekecek. Çünkü birtakım zorlukları aşabilmek için yeni teknolojilerin geliştirilmesi bekleniyor.

Özellikle büyük şehirlerdeki yoğun ve karışık trafik senaryoları, yasal düzenlemeler, kişisel hakların korunması, uygun yol ve altyapı çalışmalarının tamamlanması gibi pek çok faktör var. Yine de bu konudaki çalışmaların hız kazanması ve otonom sürüşün farklı seviyelerinin piyasaya sürülmüş olması, otonom sürüş teknolojilerinin potansiyelini gösteriyor. Gelecekte tam otonom seviyeye de erişilmesi mümkün.

Otonom özelliklerin yanı sıra farklı sürüş modları da ufukta. Hatta, ben şimdiden %100 Elektrikli Ford Mustang Mach-E  ile bu modları deneme fırsatına sahibim 🙂 Mustang Mach-E, sürüş deneyimini kişisel isteklere göre uyarlıyor; Aktive, Whisper ve Untamed modları sayesinde motor seslerini, ortam aydınlatmasını ve hatta aracın tepki verme hızını kişiselleştirmek mümkün. 

Akıllı şehirlerin kurulması

Otonom sürüş özellikleri, farklı sürüş modları, otomobil ve yapay zeka teknolojisindeki gelişmeler, yalnızca bireysel kullanımla sınırlı kalmayacak muhtemelen. Ve önemli bir toplumsal gündem haline de gelecek. Bu da akıllı şehirler gibi bir konseptin hayatımıza girmesi anlamını taşıyabilir. Şehirlerin, otomobillerin geleceği ile ne ilgisi var ki diye düşünmeye başlamadan hemen araya gireyim. Eğer başta otonom sürüş özellikleri olmak üzere otomobiller kendi başlarına -bir sürücünün aracı sürmesine ihtiyaç kalmaksızın- yolda gidebilecekse, bu şehirlerin de birtakım düzenlemelerden geçmesi anlamını taşıyor. Yollardaki alt yapı çalışmalarının bu doğrultuda düzenlenmesi, akıllı şarj istasyonlarının kurulması ve otonom araçların kendi kendini şarja takabilmesi için uygun çevresel yapılanmaların tamamlanması gibi pek çok gelişmeyi de beraberinde getirebilir. Belki de gelecekte şehirlere akıllı taksi durakları kurulacak ve birtakım mobil uygulamalar üzerinden bağlantıya geçilebilecek.

Sosyal dünya ile bağlantı sağlayan araç özelliklerinin geliştirilmesi

Bir düşünelim; otomobiliniz size en yakın kafeyi önerse ya da zevkinize uygun bir restoranda sizin için rezervasyon yaptırsa, nasıl olur? Ya da arkadaşlarınızla buluşma ayarlasa, arabaya bindiğinizde en sevdiğiniz dizinin kaldığınız bölümünü başlatsa? Siz keyifle buluşmalarınıza hazırlanırken veya dizinizi izleyip, müziğinizi dinlerken sizi istediğiniz yere götürse? Yani adeta bir eğlence merkezine dönüşse? Tüm bunlar, yakın gelecekte hayallerimizi süslemenin ötesine geçebilir. Bağlantılı araçlar, yani kendi internet erişimi olan ve verileri başka cihazlarla da paylaşabilen araçlar, otomobil dünyasının belki de gelecekte en çok parlayan yıldızı olabilir. Yalnızca yolculuk vadetmenin ötesinde bağlantılı araçlar, adeta kişisel mobil cihazlarımıza dönüşebilir.

Çoğu macerama tanıklık ettiğiniz Ford Mustang Mach-E de adeta benim eğlence merkezim. Araç içi iletişim ve eğlence sistemi olan Ford SYNC 4A ile konuşma, ses tanıma, kablosuz akıllı telefon entegrasyonu, sezgisel 15,5″ dokunmatik ekran ve çok daha fazlasını deneyimleyebiliyorum. Halihazırda gelişmiş teknolojinin keyfini sürebiliyor olsam da gelecekte bağlantılı araçlar bizi daha pek çok özelliği ile şaşırtacak diyebilirim.

Kısacası, otomobil dünyasının sıra dışı geleceğinde bizi bekleyen yepyeni heyecanlar var. Uçan arabalar yalnızca filmlerin unutulmaz bir parçası olarak mı hafızalarımızda kalır yoksa gerçekten de hayatımıza dahil olur mu bilinmez ama kesin olan bir şey varsa o da otomobil dünyasının hiç olmadığı kadar yenilik dolu olduğu. Kim bilir belki bir gün gökyüzünde bulutların arasında sıkışıp kaldığım bir trafikteyken size yazarım 🙂 Daha fazlası için yazılarımı ve Instagram hesabımı takip etmeyi unutmayın.

İlginizi çekebilir: Virtual Influencer’lar: Kim bu sıra dışı influencer’lar? Takip etmeniz gerekenler?

İlgili Makale