X

Çakralara göre beslenme: Gökkuşağı diyeti nedir, ne işe yarar?

Daha önce, çakralara göre beslenme veya çakra diyeti hakkında bir şeyler duydunuz mu? Diyet dendiğinde, çoğunuzun aklına sevdiğiniz yiyeceklerden vazgeçme fikri geliyor olabilir. Seattle merkezli bir beslenme uzmanı olan Dr. Deanna Minich’in bu konuda bardağa dolu tarafından bakmayı sağlayacak farklı bir önerisi var: Diyetinizden neleri çıkardığınıza odaklanmak yerine, ona ekleyebileceğiniz yeni yiyecekleri keşfedin! Minich’in Gökkuşağı Diyeti adlı kitabı, çeşitli yiyeceklerin faydaları üzerine şekilleniyor. Kendisi, tükettiğimiz besinlerin sağlıklı olmakla birlikte zevkli ve eğlenceli de olması gerektiğini savunduğu için özellikle renklere odaklanıyor.

Deanna Minich modern bilimi, eski ruhsal şifa uygulamaları ve kendi klinik deneyimlerini bütünsel bir yaklaşımla birleştiriyor. Ona göre beslenmedeki hedef “Tüm spektrumunuzun yayılacağı şekilde yaşamak: Bedeniniz, duygularınız, düşünceleriniz, kalbiniz, içsel gerçeğiniz, sezgileriniz ve ruhunuz”.

Tüm bunlar ilginizi çektiyse; çakralara göre beslenme hakkında daha fazlasını keşfetmek ve çakra nedir, vücudumuzdaki çakralar ve anlamları gibi merak ettiğiniz sorulara yanıt bulmak için yazımızı okumaya devam edebilirsiniz.

Önemli not: Bu yazıda yer verilen tüm bilgi ve öneriler bilimsel destekli makaleler baz alınarak, genel bilgilendirme amaçlı hazırlanmış olup herhangi bir uzman tavsiyesi içermemektedir. Sayfa içeriğinde tedavi edici sağlık hizmetine yönelik bilgiler içeren öğelere yer verilmemiştir. Tanı ve tedavi için mutlaka hekiminize başvurun.

Çakra nedir?

Öncelikle çakra nedir bilmeyenler için, çakraları kısaca açıklayalım. Çakra, kelime olarak Sanskritçe’deki “tekerlek” veya “daire” anlamlarına geliyor ve vücudumuzdaki farklı enerji merkezlerini temsil ediyor. Çakra noktaları, başınızın üstünden başlıyor ve omurganızın hemen altında bitiyor. Her bir çakranın, duygusal ve fiziksel refahınızı etkileyen sinir demetlerine, organlara ve enerji alanlarına karşılık geldiğine inanıldığı için çakraların açık ve hizalı kalması gerektiği düşünülüyor. Buna göre çakralarınız engellendiğinde fiziksel, zihinsel ve ruhsal sağlığınızı olumsuz yönde etkileyebiliyor. 

Çakra sisteminin, Vedas adlı eski bir metine göre M.Ö. 1500-500 yılları arasında Hindistan’da ortaya çıktığını biliyoruz. Alt çakralar fiziksel benlik ve hayatta kalma ile ilişkili temel içgüdüleri yönetirken; üst çakralar düşünce ve bilinçle bağlantılı zihinsel özellikleri ve duyguları kontrol eder. Bu çakraları birbirine bağlayan nokta ise kalp. Çakralarla ilgili bilimsel bir kanıt ya da varlığını destekleyen bir bilimsel araştırma sonucu bulunmuyor.

Vücudumuzdaki çakralar ve anlamları

Çakra sistemine göre vücudumuzda 7 ana çakra bulunuyor. Bunlar başın üzerinden, omurların sonuna kadar devam ediyor. Vücudumuzdaki çakraların aşağıdan yukarıya doğru sıralaması ise şu şekilde:

7. Kök çakra
6. Sakral çakra
5. Solar Plexus çakrası (Solar Çakra)
4. Kalp çakrası
3. Boğaz çakrası
2. Üçüncü göz çakrası (Alın çakrası)
1. Taç çakra (Tepe çakrası)

Peki, bu çakralar ne anlama geliyor? Vücudumuzdaki çakraların anlamları konusuna çakralara göre beslenme konusunu açıklarken yer vereceğiz. Öğrenmek için okumaya devam edin.

Çakralara göre beslenme (çakra diyeti) nedir?

Çakralara göre beslenme veya Gökkuşağı Diyeti, hayatınızın tüm yönlerini dikkate alan, bedeninizi, psikolojinizi, yemek yemenizi ve yaşam tarzınızı uyumlu hale getiren tutarlı bir çerçeve düzenlemekle ilgili. Size optimum beslenme düzeyinize ulaşmanıza yardımcı olacak bir harita sağlıyor ve sizi derin bir düzeyde beslemek için diyetinize neler ekleyebileceğinize odaklanıyor.

Bu sistemler kadim çakra sistemine dayalıdır ve tüm öğretilerin temelidir. Yedi sistem, vücuttaki tüm organları temsil eder ve bu organlar birbirleriyle sürekli iletişim halindedir. Her sistem bir endokrin bezine ve ona eşlik eden vücut parçalarına dayanır; nihayetinde çeşitli fizyolojik fonksiyonlara bağlanır. Her sistem aynı zamanda, o merkezi harekete geçirebilecek veya dengeleyebilecek zihinsel, duygusal ve ruhsal nitelikteki belirli gıdalar ve yaşam tarzı uygulamaları ile ilişkilidir. Görünüşte ayrı olan bu konular (beslenme, anatomik, psikolojik ve ruhsal) birlikte ele alındığında, sayısız fayda sağlayabiliyor.

Her sistem, ayrıca gökkuşağının bir rengine karşılık gelir ve fiziksel- zihinsel sağlığınız üzerinde rol oynar. İşte bu inançla şekillenen Gökkuşağı Diyeti’nde renk yelpazesinden gıdalar seçilerek, gıdanın sağlıklı renklerinde yer alan çeşitli besin özelliklerini emerken kendimizi duygusal ve fiziksel olarak beslememiz amaçlanır. Her vücut sistemi bir renkle ilgilidir ve bu da bir dizi şifalı gıdayla ilgilidir.

Çakra açan yiyecekler

Şimdi de çakralara göre beslenme konusunda Deanna Minich’in önerdiği yiyeceklere yakından bakalım. İşte Minich’in Gökkuşağı Diyeti’ne göre çakra açan yiyecekler.

7. Kök çakra için yiyecekler (Kırmızı)

Kök çakra bizi temellendirir ve kimlik duygumuzla ilişkilidir. Adrenal bezlerimizde kök salar ve bağışıklık sistemini, DNA’yı, cildi, kemikleri, bacakları, kasları, eklemleri, ayakları; yani proteinden oluşan tüm alanları kapsar.

Kök çakramızı beslemek için kan şekerimizi dengelemek ve güçlü bir his elde etmek adına protein tüketmek son derece önemli. Kırmızı gıdalar vücudumuzu destekleyen temel bitki besinlerini içerir. Genellikle stres tepkimize yardımcı olan ve adrenallerimizi destekleyen C vitamini bakımından da yüksektirler. Şifalı kırmızı yiyecekler arasında kırmızı ve pembe greyfurt, pancar, kiraz, kızılcık, ahududu, kırmızı elma, kırmızı biber, çilek, domates ve karpuz gibi besinleri sayabiliriz.

6. Sakral çakra için yiyecekler (Turuncu)

Sakral çakra yaratıcılığımızı somutlandıran alandır. Üreme organlarımız, sakrum ve kalçalar gibi akışkan ve akıcı olan kısımlarımızla bağlantılıdır. Ayrıca böbreklerimiz ve kalın bağırsağımız (kolon) gibi su bazlı arınma organlarımızla da ilgilidir.

Sakral çakranızı beslemek ve akış duygunuza yardımcı olmak için bol su içmek ve sağlıklı yağlar içeren fındık, tohum ve balık gibi besinler tüketmek önemli. Turuncu renkli gıdalar, üreme sistemine de yardımcı olan bazı karotenoidler ve diğer bitkisel besinler bakımından yüksektir. Bunun için kayısı, havuç, portakal ve kan portakalı, papaya, balkabağı ve kış kabağı, tatlı patates gibi besinler tüketebilirsiniz.

5. Solar çakra için yiyecekler (Sarı)

Solar çakra, enerjinizi temsil eder. Bu ateşli merkez vücudunuzun ortasındadır ve yiyecekleri enerjiye (yani karnınızdaki ateşe) dönüştüren sindirim sisteminizi yönetir. Midenizi, safra kesenizi, pankreasınızı, karaciğerinizi ve ince bağırsağınızı içerir.

Solar çakranızı beslemek için hem duygusal hem de yiyeceklerle size neyin enerji verdiğini düşünün. Mercimek veya tam tahıllar gibi enerjiyi sürdürmeye yardımcı olan gıdalar genelde lif bakımından yüksektir. Sindirimin asit oluşturan özellikleriyle bağlantılı olan ve sindirime yardımcı olan bu sarı yiyecekler arasında muz, zencefil, limon ve ananas bulunur.

4. Kalp çakrası için yiyecekler (Yeşil)

Kalp çakrası tamamen sevgiyle ilgili. Bize empatimiz, merhametimiz ve bağlılığımız hakkında bir şeyler söyler. Vücudumuzdaki sevgi, genişleme, açıklık ve verme duygularını besler. Kollarımızı, koltuk altlarımızı, kan damarlarımızı, göğüslerimizi, ellerimizi, kalbimizi, akciğerlerimizi, lenfatik sistemimizi, omuzlarımızı ve bileklerimizi denetler.

Kalp çakranızı beslemek için yeşil gıdalara yönelin. Bu tür gıdalar genellikle kan damarlarınızın genişlemesine yardımcı olan ve doğal olarak oluşan nitratlar içerirler. Ispanak, lahana, pazı ve roka gibi yeşil yapraklı sebzeler, içerdikleri besinler (vitaminler, mineraller) yoluyla kalbin genişlemesine yardımcı olabilirler. Avokado, brokoli, karahindiba, hardal yeşillikleri ve her türlü filiz gibi diğer yeşil gıdalar da bu sistemi beslemeye yardımcı olur.

3. Boğaz çakrası için yiyecekler (Su yeşili)

Boğaz çakrası, adından da anlaşılacağı gibi boğaz bölgesine yerleştirilmiştir. Sözlü olarak ifade etme yeteneğimizi yansıtır. Boğazımızda, tiroid bezimizde, ağzımızda, yanaklarımızda, çenemizde ve kulaklarımızda merkezlenir. Bu sistem için, yediğimiz hız da dahil olmak üzere, yiyecekleri dikkatli bir şekilde tüketmek son derece önemlidir.

Boğaz çakranızı beslemek için deniz bitkileri ve sebzelere yönelin. Bu tür besinler, tiroidi besleyen mineraller açısından zengindir. İfade kanallarını yağlamaya ve açmaya yardımcı olan diğer nemli yiyecekler arasında ise çorbalar, soslar, meyve suları, çaylar ve kivi, kavun gibi yüksek sıvı içeren meyveler bulunur.

2. Üçüncü göz çakrası için yiyecekler (Mavi)

Üçüncü göz veya alın çakrası, hipofiz bezine karşılık gelir. Sezgisel içgörüyü temsil eder. Fiziksel olarak, vücudunuzdaki diğer tüm bezleri hazırlar, birbirine bağlar ve beyniniz, nöronlarınız, nörotransmitterleriniz, kaşlarınız, gözleriniz ve alnınız ile ilişkilidir. Uyku, düşünce işleme ve ruh hali ile size yardımcı olur.

Üçüncü göz çakranızı beslemek için mavi- mor gıdalara yönelin. Bu gıdalardaki besinler beyni, özellikle hafıza, biliş ve hatta ruh hali ile destekler. Mavi-mor gıdalar arasında acai meyveleri, böğürtlen, incir, mor üzüm ve yaban mersini bulunur.

1. Taç çakra için yiyecekler (Toprak rengi)

Taç veya tepe çakra, fiziksel olmayan öz- ruh ile ilgilidir. Yemeğin fiziksel yönünden uzaklaştıkça, bir maneviyat, arınma, amaç ve anlam alemine gireriz. Ruhumuz aracılığıyla içsel berraklık ve aydınlanma kazanırız. Ruhla ilişkili sağlık sorunları arasında elektromanyetik alanlar, enerji meridyenleri, sinir sistemi ve epifiz bezi gibi görünmeyen ancak etkili olan unsurlar yer alır.

Taç çakranızı temizlemek için oruç tutmanın yanı sıra; onu beslemek için de karnabahar, Hindistan cevizi, sarımsak, soğan, yaban havucu, susam ve şalgam gibi beyaz yiyeceklere yönelebilirsiniz. Bu besinler vücudun daha ince yönlerine; karmaşık sinir sistemine yardımcı olabilecek detoksifikasyon uygulamalarını destekleyebilir.

Önemli not: Bu yazıda yer verilen tüm bilgi ve öneriler bilimsel destekli makaleler baz alınarak, genel bilgilendirme amaçlı hazırlanmış olup herhangi bir uzman tavsiyesi içermemektedir. Sayfa içeriğinde tedavi edici sağlık hizmetine yönelik bilgiler içeren öğelere yer verilmemiştir. Tanı ve tedavi için mutlaka hekiminize başvurun.

İlginizi çekebilir: Çakra açma yöntemleri: Enerji bedenindeki tıkanıklıkları giderme ve çakraları dengeleme önerileri

Kaynaklar: Goop, Healthline

Uplifers: Kaliteli ve mutlu yaşam koçunuz!

Kıyafetlerinize özen gösteren teknoloji: Siemens iQ500 ile tanışın

Evde zamanımızın büyük bir kısmı, farkında olmasak da rutin işlere gidiyor. Pek çoğumuz için bu rutinde en çok vakit alan işlerden biri de şüphesiz ki çamaşır yıkamak ve kurutmak. Çamaşırlar için uygun programı seçmek, deterjanı ayarlamak, ıslak çamaşırların kurumasını beklemek ve ütü… Tüm bunlar bazen günün temposu içinde küçük ama rutinde bir yük haline dönüşebiliyor. Hayatı kolaylaştıracak birçok yenilik ise Siemens’ten geliyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makineleri ile rutininiz artık hiç olmadığı kadar kolay ve pratik. Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makinesinde çamaşırlarınızı sizden önce düşünen, her adımı sizin yerinize planlayan bir teknoloji var. Size ise bu teknolojinin keyfini çıkarmak kalıyor. 



intelligentDry: “Ben ne yapacağımı bilirim” diyen çamaşır ve kurutma ikilisi 

Pamuk tişörtler, hassas bluzlar, okuldan gelen kalın eşofmanlar… Normalde hepsi için ayrı ayrı düşünüp doğru programı aramanız gerekir. Ama artık değil. Gün içinde onlarca şeyle uğraşırken bir de çamaşırın “fazla mı kurudu, az mı kurudu, ya buruşursa?” stresi yaşamıyorsunuz. Çünkü makineler zaten kendi arasında konuşup sizin yerinize karar veriyor.  

Çamaşır ve kurutma makineniz sadece yan yana duran iki cihaz değil; birbirini anlayan, sizin yerinize düşünen bir ikili. Siemens iQ500’ün intelligentDry teknolojisi sayesinde “Acaba doğru programı seçtim mi?” stresi tamamen bitiyor. Yıkama bittiği anda çamaşır makineniz tüm detayları (kumaş türü, yük miktarı, ıslaklık seviyesi, hatta ısı toleransını) tek tek kurutma makinesine iletiyor. Kurutma makinesi de tüm bu bilgileri alıp kıyafetlerin için en doğru programı otomatik olarak seçiyor ve başlatıyor. 

Evinizde görünmez bir iş ortağı varmış gibi… Sessiz, hızlı ve tamamen sizin konforunuz için çalışan. Tek yapmanız gereken çamaşırları makineye atmak; gerisini teknolojinin kendisine bırakmak ve keyfini çıkarmak. 

Mini Yük Özelliği: “Şunu bir hızlı aradan çıkarayım” dediğiniz anlar için 

Spor sonrası sepette sırasını bekleyen bir tişört, “yarın tekrar giyeceğim” diye bir kenara ayırdığınız gömlek ya da akşam dışarı çıkmadan önce anında yıkanması gereken bir bluz. Makineyi tam dolduracak kadar birikmesini beklemek istemezsiniz; ama tek parça kıyafet için makinenizi çalıştırmak istemezsiniz. Siemens iQ500 çamaşır makinesinin mini yük özelliği tam da bu anlar için tasarlandı. Yarım kiloya kadar olan birkaç parça çamaşırı, kısa sürede ve düşük enerji tüketimiyle yıkayabilirsiniz. 



Günlük hayatın koşturmacasında en güzeli de şu: Siemens Home Connect uygulaması üzerinden bir dokunuşla mini yük programını açıyor, çamaşırlarınızı dakikalar içinde temiz ve mis gibi alıyorsunuz. Pratik, hızlı ve o küçük yükleri büyük bir mesele olmaktan çıkaracak kadar akıllı. Siz temponuza devam edin; o, çamaşırlarınız için detayları halletsin.  

20’den fazla yıkama ve 15’den fazla kurutma programı ile gardırobunuzdaki her kıyafete ayrı bir seçenek 

Her kumaş, her kullanım, her kıyafetin ayrı bir dili vardır. Siemens çamaşır ve kurutma makinesi işte bu yüzden onlarca akıllı programla kıyafetlerinizin ömrünü uzatıyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma Makineniz, tüm ihtiyaçları bilir ve sizin için en uygun seçeneği sunar. Siemens Home Connect uygulaması sayesinde tüm programlara tek dokunuşla erişebilir, hatta yeni çıkan programları indirerek makinenizi kişiselleştirebilirsiniz. Böylece makineniz yıllar geçse bile zamana ayak uydurmaya devam eder.  

Program Asistanı: “Sen söyle, ben ayarlarım” diyen yardımcı 

“Hangi program daha doğru? Çamaşır az mı çok mu? Bir kere giydim ama uzun programa atsam mı?” diye düşünmenize gerek kalmadan Program Asistanı tüm bunları size en doğru programında çalıştırır. Kumaş türünü, çamaşırın ağırlığını, kirlilik seviyesini analiz eder ve size en uygun yıkama-kurutma programını önerir. Bu sayede yalnızca doğru programı bulmakla kalmaz; suyu, enerjiyi ve zamanı en verimli şekilde kullanır. Siz de makinelerin işini yapmasına izin verip, geri kalan zamanınızı kendinize ya da sevdiklerinize ayırabilirsiniz. 

SmartFinish: Ütüye ayırdığınız süre artık size kaldı 

Kim ister çamaşırların başında ütüyle saatlerini harcamayı? SmartFinish teknolojisi buharın gücünü kullanarak kırışıklıkları daha makineden çıkmadan %50’ye kadar azaltıyor. Sonuç? Daha az ütü, daha çok kendinize ayırdığınız zaman. Teknolojinin keyfini çıkarmak için Siemens Home Connect uygulamasıyla SmartFinish’i açmanız yeterli. Ütü masası açmadan, güç harcamadan, zaman kaybetmeden kıyafetleriniz giyime hazır hale gelir. Bir toplantı öncesi, spontane bir plan öncesi ya da sadece rahatlık istediğiniz bir anda SmartFinish teknolojisi sizin için çalışır.  

Program İndirme: Makineniz hep güncel, hep “yenilikte” 

Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makinesi, güncel yeni programları kolayca indirip tek dokunuşla kullanabilirsiniz. İhtiyaç değiştikçe çamaşır makineniz de sizinle birlikte kendini güncelliyor. Siemens’in en sevilen yanlarından biri, cihazların statik kalmaması. Yani bugün aldığınız çamaşır makinesi birkaç yıl sonra bile yeni özellikler kazanabiliyor. 



Siemens Home Connect üzerinden cihaza özel yeni yıkama ve kurutma programları indirebiliyorsunuz. Mevsimsel ihtiyaçlar, moda olan yeni kumaş türleri, spor kıyafetlerin gelişmesi… Ne değişirse değişsin, makineniz hep güncel kalıyor. 

Tıpkı telefonunuza uygulama güncellemesi indirir gibi çamaşır ve kurutma makineniz de güncellemelerle değişen yaşam tarzınıza ayak uyduruyor. 

Akıllı deterjan yönetimi: i-Dos ile her yıkamada doğru ölçü 

Makineyi tamamen doldurunca veya tek parça kıyafeti makineye attığınızda ne kadar deterjan koyacağınızı bilemiyor olabilirsiniz. İşte tam bu noktada i-Dos Deterjan Tarama teknolojisi devreye giriyor. Siemens Home Connect üzerinden şişelerin barkodunu okutup su sertliği ve deterjan yoğunluğunu makineye iletiyor, i-Dos ise her yıkamada doğru miktarı otomatik olarak ayarlıyor. Üstelik Siemens Home Connect uygulaması, deterjan seviyesini takip ederek deterjanınız tükenmeden önce size haber veriyor. Tek yapmanız gereken uygulamayı telefonunuza yüklemek ve çamaşır makinenizi uygulamaya bağlamak. 

stainRemoval teknolojisi: Zorlu lekelerle inatlaşmayı unutun 

Çay, yağ, makyaj, çikolata lekeleri… Gün içinde fark etmeden üzerinize bulaşan lekeler artık kâbus olmaktan çıkıyor. Siemens iQ500 çamaşır makinesi ile stainRemoval teknolojisi devreye giriyor. Tek bir dokunuşla çay, yağ, kozmetik veya günlük hayatta karşılaştığınız diğer zor lekeler için özel programları aktif edebilirsiniz. 

Siemens Home Connect uygulaması sayesinde daha fazla leke türünü ve bunlar için geliştirilmiş özel programları keşfetmek de mümkün. Yani sadece “lekeyi çıkar” demekle kalmıyor, sizin için en doğru yıkama programını da otomatik olarak öneriyor. Böylece hem lekelerle uğraşmak zorunda kalmıyor hem de giysilerinizin ömrünü koruyorsunuz. 

Artık çocuğunuza yemek yedirirken dökülen yemek lekeleri, kahve kazaları ya da mutfakta sıçrayan yağ lekeleri sizi endişelendirmiyor. stainRemoval, günlük hayatın getirdiği küçük sürprizlere karşı en güvenilir yardımcınız oluyor. 

Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makineleri, artık sadece kıyafetlerinizi temizleyen makineler değil; size zaman, konfor ve güven veren akıllı iş ortaklarınızdır. Ütüye harcadığınız vakti kendinize ayırın, lekelerle uğraşmayı unutun ve teknolojinin yaşam alanınıza uyumunun keyfini yaşayın.

*Bu yazı Siemens’in katkılarıyla hazırlanmıştır. 





İlgili Makale