Bu yaşın hediyesi: İçimde büyüyen sadelik, şükran ve mutluluk

Geçen hafta 30 Kasım’da doğum günümü kutladım ve o gün bana sessizce şunu fısıldadı:

“Buraya kadar çok güzel geldin. Şimdi kendini biraz daha dinleme zamanı.”

Yeni yaşıma adım atarken fark ettim ki, mutluluk dışarıdan gelen bir parlaklık değil, içeride, sessizce büyüyen bir his. Ve bu hisin en güçlü arkadaşı şükran.

Beni ben yapan tüm deneyimler için, karşıma çıkan tüm insanlar için, güzel ya da zor tüm anlar için, her nefes ve her kalp atışı için teşekkür ediyorum.

Geçtiğimiz yaş bana çok şey öğretti:

  •  Mutluluk, her şeyi kontrol etmeye çalıştığında değil, bıraktığın anda çoğalıyor.
  •  İnsan, kendine kırılmadan da sınır çizebiliyor.
  •  Kalp, en çok duyulduğunu hissettiğinde iyileşiyor.

Yeni yaşıma yaklaşırken en çok buna şükrediyorum:
Kendime daha iyi davranmayı öğrenmiş olmama.
Zorlandığım günlerde bile kalbimin içindeki yumuşak yeri bulabilmeme.
Yanıldığım yerde kendimi suçlamak yerine
“Tamam, burası da benim” diyebilmem.
Ve tüm yolculuğum için teşekkür edebilmem.

Mutluluk ve şükran bazen bir kahvenin kokusunda,
bazen yüzüme değen rüzgârda,
bazen de sadece bir anlığına durup
“Şu anda her şey yolunda” diyebilmekte saklı.

Bu yazıyı okuyan herkes için de bir dileğim var:
Kendinize ve hayatın sunduğu her şeye teşekkür edin.
Göğsünüzün tam ortasında duran o sıcaklığı hissedin.
O sıcaklık, hem mutluluğun hem de şükranın evi.
Oraya döndükçe her şey değişiyor.

Yeni yaşım bana bunu öğretti:
Mutluluk ve şükran bir hedef değil, bir varoluş şekli.
Ve buna tamamen teslim olduğumda her şey daha da güzelleşiyor.

İlginizi çekebilir: Potansiyelimi nasıl gerçekleştirebilirim?

Müge Güney
Merhaba Ben Müge Güney, Yin Yoga ve Meditasyon Eğitmeni aynı zamanda Master ThetaHealer ve Nefes Koçuyum. Turizm ve Hizmet Sektöründe uluslararası bir markada halihazırda ... Devam