Bu 20 İran Filmi, Sinemanın Gizli Mücevheri

Sade Gerçeklikten Evrensel Sinemaya Uzanan Yolculuk

İran sineması, son 30 yılda dünya sinemasında benzersiz bir yer edinmiş; sade anlatımı, derinlikli karakterleri ve evrensel temalarıyla sinema tarihine damga vurmuştur. Hollywood’un büyük prodüksiyonlarına karşılık, İran sineması göz alıcı efektlerden uzak ama insan ruhuna dokunan hikâyeleriyle ön plana çıkmıştır. Yasaklar, sansür, toplumsal baskılar gibi zorluklara rağmen; birçok İranlı yönetmen yaratıcı yollar bularak hem kendi toplumlarına ayna tutmuş hem de tüm dünyaya insanlığın ortak hikâyesini anlatmıştır.

Majid Majidi’nin çocuk merkezli duygu yüklü anlatımı, Abbas Kiarostami’nin minimalist felsefi sineması, Asghar Farhadi’nin ahlaki belirsizlikleri ve Jafar Panahi’nin politik cesareti; İran sinemasının hem çeşitliliğini hem de derinliğini gözler önüne serer. Bu sinemanın gücü; çoğu zaman tek bir odada, dar bir sokakta ya da bir arabanın içinde geçen sade sahnelerle bile izleyiciyi sarsabilmesinde yatar.

Bu yazıda, hem uluslararası festivallerde ödül yağmuruna tutulan hem de izleyici kalbinde yer edinen en güzel ve en popüler İran filmlerini senin için derledik. Listedeki her film; karakterleriyle, temasıyla ve yönetmeninin özgün bakışıyla dikkat çeken birer başyapıt.

Hazırsan, İran’ın sinema perdesinde saklı kalmış ama evrensel yankılar uyandıran hikâyelerine birlikte göz atalım…

Cennetin Çocukları (Children of Heaven) – 1997

Trailer for "Children of Heaven"

  • Yönetmen: Majid Majidi
  • IMDb Puanı: 8.2
  • Süre: 89 dakika
  • Tür: Dram, Aile
  • Dil: Farsça
  • Ödüller:
    • 1998 Oscar Adayı – En İyi Yabancı Film
    • Montreal Film Festivali – En İyi Film
    • Fajr Film Festivali – Seyirci Ödülü

Konusu:
Cennetin Çocukları, Ali ve kız kardeşi Zahra’nın yoksulluk içindeki yaşamlarını ve bir çift ayakkabıyı paylaşmak zorunda kalışlarını anlatan duygu dolu bir film. Ali, kız kardeşinin ayakkabılarını tamirciye götürdükten sonra kaybeder. Aileleri o kadar fakirdir ki yeni bir ayakkabı almak neredeyse imkânsızdır. Ali ve Zahra, tek bir çift ayakkabıyla okula gitmek için bir plan yapar: biri sabah okula gidecek, diğeri öğleden sonra aynı ayakkabılarla.

Film boyunca iki kardeşin dayanışması, masumiyeti ve mücadele ruhu derin bir duygu yoğunluğu ile aktarılır. İran’ın arka sokaklarındaki yaşam, sade ve gerçekçi bir sinematografi ile sunulur. Her yaştan izleyiciyi etkileyen, samimi bir hikâye anlatımı vardır.

Neden İzlemelisiniz:
Majid Majidi’nin insan ruhunun derinliklerine dokunan bu filmi, yalnızca İran sinemasının değil, dünya sinemasının da en duygusal yapıtlarından biri olarak kabul edilir. Sade anlatımı, çocuksu masumiyeti ve güçlü dramatik yapısıyla izleyicide kalıcı izler bırakır. Küçük bütçesine rağmen uluslararası alanda büyük yankı uyandırmış ve Oscar’a aday gösterilmiş ilk İran filmi olmuştur.

Film Hakkında Notlar:

  • Çekimler Tahran’ın kenar mahallelerinde gerçekleştirilmiştir.
  • Oyuncuların çoğu profesyonel değildir; bu da filme doğal bir hava katmıştır.
  • Yönetmen Majid Majidi, bu filmle birlikte dünya çapında tanınmaya başlamıştır.

Bir Ayrılık (A Separation) – 2011

A Separation | Official Trailer HD (2011)

  • Yönetmen: Asghar Farhadi
  • IMDb Puanı: 8.3
  • Süre: 123 dakika
  • Tür: Dram
  • Dil: Farsça
  • Ödüller:
    • 2012 Oscar – En İyi Yabancı Film
    • Berlin Film Festivali – Altın Ayı (En İyi Film)
    • En İyi Senaryo ve Kadın-Erkek Oyuncu ödülleri (Berlinale)
    • Altın Küre – En İyi Yabancı Film

Konusu:
“Bir Ayrılık”, İranlı bir çift olan Simin ve Nader’in boşanma süreciyle başlar. Simin, kızlarıyla birlikte İran’ı terk etmek istemektedir; Nader ise Alzheimer hastası babasını bırakmak istemez. Bu anlaşmazlıkla başlayan hikâye, çiftin ayrılığı sonrası hayatlarına giren bakıcı Razieh ve gelişen trajik olaylar zinciriyle dramatik bir derinliğe ulaşır.

Film sadece bir evliliğin çözülmesini değil, sınıf farklılıklarını, dini inançların gündelik hayattaki etkisini, adalet sistemini ve bireysel etik sorguları da mercek altına alır.

Neden İzlemelisiniz:
Bir Ayrılık, yalnızca İran sinemasının değil, tüm dünya sinemasının başyapıtları arasında kabul edilir. Çok katmanlı senaryosu, karakterlerin derinliği ve tarafsız anlatımıyla, izleyiciyi sürekli “haklı kim?” sorusuyla baş başa bırakır. Doğal diyaloglar, gerçekçi oyunculuklar ve güçlü toplumsal gözlem filmi etkileyici kılar.

Film Hakkında Notlar:

  • Yönetmen Asghar Farhadi, bu filmle dünya çapında büyük bir üne kavuşmuştur.
  • Film, İran’da günlük hayatın katmanlarını ve bireysel çatışmaları evrensel temalar üzerinden işler.
  • Hem seyirciler hem de eleştirmenler tarafından büyük beğeni almıştır; pek çok sinema otoritesi tarafından 2010’lu yılların en iyi filmleri arasında gösterilmiştir.

Elly Hakkında (About Elly) – 2009

About Elly (2009) Trailer | Directed by Asghar Farhadi

  • Yönetmen: Asghar Farhadi
  • IMDb Puanı: 7.9
  • Süre: 119 dakika
  • Tür: Dram, Gizem
  • Dil: Farsça
  • Ödüller:
    • Berlin Film Festivali – En İyi Yönetmen (Gümüş Ayı)
    • Tribeca Film Festivali – En İyi Film
    • Asya Pasifik Film Ödülleri – En İyi Yönetmen

Konusu:
Tahranlı üst orta sınıftan bir arkadaş grubu, haftasonu tatili için Hazar Denizi kıyısındaki bir sahil evine gider. Aralarında, grubun bekar üyelerinden biri olan Ahmad ile tanışması için davet edilen gizemli bir kadın olan Elly de vardır. Tatil keyfi, Elly’nin aniden ortadan kaybolmasıyla gizem, suçluluk ve gerilim dolu bir trajediye dönüşür.

Film, Elly’nin gerçekten kaybolup kaybolmadığı, grubun birbirinden sakladığı gerçekler ve bireylerin kriz anındaki tavırları üzerinden ilerler. Hikâyede her karakterin davranışı, ahlaki bir soru işareti doğurur.

Neden İzlemelisiniz:
“Elly Hakkında”, Farhadi’nin özgün sinema dilini keskinleştirdiği ve izleyiciyi psikolojik gerilim içinde ahlaki çatışmalarla baş başa bıraktığı bir yapıttır. Film, görünüşte sıradan başlayan bir tatil planının ne kadar kısa sürede toplumsal ve kişisel bir felakete dönüşebileceğini gözler önüne serer.

Film Hakkında Notlar:

  • Filmdeki doğallık hissi, yönetmenin sıkça kullandığı uzun çekimler ve doğaçlamaya açık oyunculuklarla desteklenmiştir.
  • İran toplumunun sınıfsal, cinsiyet temelli ve dini yapısına dair eleştiriler, filmde ustaca alt metinlerle işlenmiştir.
  • Asghar Farhadi’nin uluslararası alanda dikkat çeken ilk filmi olmuştur ve ardından gelen “Bir Ayrılık”ın yolunu açmıştır.

Kirazın Tadı (Taste of Cherry) – 1997

Taste of Cherry (Kirazın Tadı) | Fragman

  • Yönetmen: Abbas Kiarostami
  • IMDb Puanı: 7.6
  • Süre: 95 dakika
  • Tür: Dram
  • Dil: Farsça
  • Ödüller:
    • 1997 Cannes Film Festivali – Altın Palmiye (En İyi Film)
    • São Paulo Uluslararası Film Festivali – Jüri Özel Ödülü
    • FIPRESCI Eleştirmen Ödülü

Konusu:
Bay Badii isimli orta yaşlı bir adam, arabasıyla Tahran çevresinde dolaşarak birini arar. Aradığı kişi ona çok özel ve tuhaf bir işte yardım edecektir: Bay Badii, intihar etmeye karar vermiştir ve mezarını kazacak, ertesi sabah gelip gömecek birini aramaktadır. Karşılaştığı insanlar – asker, din öğrencisi, yaşlı bir taksidermist – bu öneriye farklı tepkiler verir. Ancak film, intihar kararının nedenlerini asla doğrudan vermez.

Tüm film boyunca ana karakter arabasının içinde, İran’ın kırsal yollarında süzülürken felsefi diyaloglar ve sessizliklerle ilerler.

Neden İzlemelisiniz:
“Kirazın Tadı”, varoluş, ölüm, yaşamın anlamı gibi büyük soruları minimal bir sinematografiyle irdeleyen bir başyapıttır. Kiarostami’nin sinema dili, bu filmde en sade ve en güçlü hâlini bulur. Sabır gerektiren ama çok güçlü bir içsel etki bırakan bu yapım, seyirciye kendini sorgulatan bir deneyim sunar.

Film Hakkında Notlar:

  • Cannes’da Altın Palmiye kazanan ilk İran filmidir.
  • Filmin sonundaki belgesel tarzı kırılma (film ekibinin gösterilmesi), geleneksel anlatıyı sorgular.
  • Filmde müzik neredeyse hiç kullanılmaz; doğal sesler ön plandadır.
  • Abbas Kiarostami, minimalist anlatımı ve felsefi altyapısıyla dünya sinemasında benzersiz bir yere sahiptir.

Yakın Plan (Close-Up) – 1990

Close-Up – Yakın Plan Fragman – 1990

  • Yönetmen: Abbas Kiarostami
  • IMDb Puanı: 8.2
  • Süre: 98 dakika
  • Tür: Belgesel-Dram, Biyografi
  • Dil: Farsça
  • Ödüller:
    • Montreal Yeni Sinema Festivali – En İyi Film
    • İstanbul Film Festivali – FIPRESCI Ödülü
    • Sight & Sound (BFI) 2012 – Tüm zamanların en iyi 50 filminden biri

Konusu:
“Yakın Plan”, İranlı işsiz bir adam olan Hossain Sabzian’ın, ünlü yönetmen Mohsen Makhmalbaf kılığına girerek bir ailenin evine girmesi ve bu aileyle bir film yapacağına onları inandırmasını konu alır. Gerçek olaylardan yola çıkan filmde hem Sabzian hem de mağdur aile, mahkeme süreci ve olayın yeniden canlandırmalarında kendilerini oynar.

Film, belgesele yakın bir gerçekçilikle kurgu arasındaki sınırları bulanıklaştırır ve sinema ile gerçeklik arasındaki ilişkinin sorgulandığı eşsiz bir yapıya sahiptir.

Neden İzlemelisiniz:
“Yakın Plan”, yalnızca İran sinemasının değil, dünya sinema tarihinin en sıra dışı filmlerinden biridir. Seyirciye şu soruyu sordurur: Bir insan neden kendisini bir yönetmen gibi göstermek ister? Hayat, hayal ve sinema arasındaki çizgi bu filmde ustaca silinir. Kiarostami, hem etik hem de sinematografik sınırları zorlayarak sinemada yeni bir alan açar.

Film Hakkında Notlar:

  • Filmde kullanılan tüm karakterler gerçektir ve kendi rollerini oynamaktadır.
  • Abbas Kiarostami, bu filmle hem İran’da hem de Batı’da büyük yankı uyandırmıştır.
  • Quentin Tarantino ve Werner Herzog gibi önemli yönetmenler “Yakın Plan”ı en sevdikleri filmler arasında göstermiştir.
  • Film, “sinema nedir?” sorusuna verilen en yaratıcı yanıtlardan biri olarak kabul edilir.

Kaplumbağalar da Uçar (Turtles Can Fly) – 2004

Turtles Can Fly | Official Trailer

  • Yönetmen: Bahman Ghobadi
  • IMDb Puanı: 8.0
  • Süre: 98 dakika
  • Tür: Dram, Savaş
  • Dil: Kürtçe, Farsça
  • Ödüller:
    • Berlin Film Festivali – Barış Ödülü, En İyi Genç Film
    • San Sebastián Film Festivali – Altın Midilli
    • Chicago Film Festivali – Altın Hugo
    • İstanbul Film Festivali – En İyi Film

Konusu:
“Irak Savaşı arifesinde geçen” bu film, Türkiye sınırına yakın bir Kürt mülteci kampında yaşayan çocukların gözünden savaşın etkilerini anlatır. Hikâyenin merkezinde, “Uydu” lakaplı akıllı bir çocuk vardır. Uydu, çevre köylerdeki mayınları temizletip onları satarak hayatta kalmaya çalışan çocuklara öncülük eder. Bir gün, kolları olmayan bir çocuk ve onun küçük kız kardeşi kampa gelir ve bu olaydan sonra her şey değişir.

Film, çocukların masum dünyasının savaşla nasıl paramparça olduğunu, büyümenin nasıl bir travmaya dönüştüğünü acı bir gerçeklikle gözler önüne serer.

Neden İzlemelisiniz:
“Kaplumbağalar da Uçar”, savaşı çocukların gözünden anlatan en etkileyici filmlerden biridir. Yönetmen Bahman Ghobadi, sade ama yürek burkan anlatımıyla savaşın politik yönünü değil, insani sonuçlarını merkeze alır. Özellikle çocuk oyuncuların performansı ve gerçekçi atmosferiyle izleyiciyi derinden etkiler.

Film Hakkında Notlar:

  • Filmdeki çocuk oyuncular profesyonel değildir; hepsi gerçek mülteci çocuklardır.
  • İran’da Kürtçe çekilen ilk film olma özelliği taşır.
  • Cannes ve Oscar gibi büyük festivallerde resmî yarışmaya alınmasa da birçok eleştirmen tarafından yılın en iyi yapımlarından biri olarak gösterilmiştir.
  • Yönetmen Bahman Ghobadi, bu filmle uluslararası alanda büyük ses getirmiştir.

Sarhoş Atlar Zamanı (A Time for Drunken Horses) – 2000

A TIME FOR DRUNKEN HORSES (2000) | Iran Film

  • Yönetmen: Bahman Ghobadi
  • IMDb Puanı: 7.7
  • Süre: 80 dakika
  • Tür: Dram, Savaş
  • Dil: Kürtçe
  • Ödüller:
    • Cannes Film Festivali – Caméra d’Or (Altın Kamera)
    • Chicago Film Festivali – En İyi Film
    • São Paulo Film Festivali – Jüri Özel Ödülü
    • İstanbul Film Festivali – FIPRESCI Ödülü

Konusu:
İran-Irak sınırında yaşayan yoksul Kürt bir ailenin çocukları, anne ve babalarını kaybettikten sonra hayatta kalmak ve engelli kardeşlerinin tedavisini sağlamak için kaçakçılık yapmaya başlar. Bu tehlikeli yolculuk sırasında, çocuklar kışın sert koşullarıyla ve ölümcül zorluklarla mücadele eder. Eşek ve atlarla yapılan yolculuklarda hayvanlara alkol verilir; bu da filme adını verir: “Sarhoş Atlar Zamanı”.

Film, küçük yaşta büyük sorumluluklar omzuna yüklenmiş çocukların hayat mücadelesini hem yalın hem de çarpıcı şekilde anlatır.

Neden İzlemelisiniz:
Bu film, savaşın gölgesindeki çocukların yalnızca fiziksel değil, duygusal hayatta kalma mücadelesine ışık tutar. Bahman Ghobadi’nin ilk uzun metrajlı filmi olan bu yapım, İran Kürtlerinin hayatını sinemada gerçekçi ve içten bir şekilde temsil eder. İzleyiciye, hem yoksulluğun hem de kardeşlik duygusunun sınırlarını sorgulatan derinlikli bir anlatı sunar.

Film Hakkında Notlar:

  • Bahman Ghobadi, Abbas Kiarostami’nin asistanlığını yaptıktan sonra bu ilk filmiyle dikkatleri üzerine çekmiştir.
  • Filmin oyuncuları profesyonel değildir ve çoğu yerel halktan seçilmiştir.
  • Gerçek mekânlarda, İran’ın batısındaki sınır köylerinde çekilmiştir.
  • Film, İran’da Kürtçe çekilen ilk uzun metrajlı film olarak sinema tarihine geçmiştir.

Satıcı (The Salesman) – 2016

The Salesman / Satıcı – Fragman

  • Yönetmen: Asghar Farhadi
  • IMDb Puanı: 7.4
  • Süre: 124 dakika
  • Tür: Dram, Gerilim
  • Dil: Farsça
  • Ödüller:
    • 2017 Oscar – En İyi Yabancı Film
    • Cannes Film Festivali – En İyi Senaryo & En İyi Erkek Oyuncu (Shahab Hosseini)
    • Münih Film Festivali – En İyi Film
    • Satellite Awards – En İyi Yabancı Film

Konusu:
Emad ve Rana, Tahran’da bir apartman dairesine taşınmak zorunda kalan evli bir çifttir. Taşındıkları evde daha önce fuhuş yaptığı iddia edilen bir kadın kalmıştır. Rana, bir gün evde yalnızken uğradığı saldırı sonrası fiziksel ve ruhsal travma yaşar. Emad, eşinin başına gelenlerin sorumlusunu bulmaya kararlıdır. Ancak bu intikam arayışı, çiftin ilişkisini de derinden sarsar.

Farhadi, klasik “intikam” temasını alır ve onu ahlaki, insani ve duygusal bir hesaplaşmaya dönüştürür.

Neden İzlemelisiniz:
“Satıcı”, bir suç olayından çok daha fazlasını anlatır: Ahlaki belirsizlikler, sınıf farkları, evlilikte güven sorunu, adaletin kişisel yorumu… Farhadi’nin diyalog ustalığı ve katmanlı anlatımı bu filmde de kendini gösterir. Emad karakterinin dönüşümü, izleyiciyi sorgulatan ve empati kurmaya zorlayan bir psikolojik gerilim düzeyine ulaşır.

Film Hakkında Notlar:

  • Arthur Miller’ın ünlü oyunu “Death of a Salesman” (Bir Satıcının Ölümü) filmde hem sahnelenmekte hem de alt metin olarak kullanılmaktadır.
  • Başroldeki Shahab Hosseini, Cannes’da En İyi Erkek Oyuncu ödülünü kazanmıştır.
  • Farhadi, bu filmle birlikte iki Oscar kazanmış sayılı yönetmenlerden biri olmuştur.
  • Film, İran’ın çağdaş şehir yaşamındaki sınıfsal, ahlaki ve bireysel gerilimleri ustalıkla işler.

Daire (The Circle) – 2000

Dayereh – Daire Film Fragman (The Circle)

  • Yönetmen: Jafar Panahi
  • IMDb Puanı: 7.4
  • Süre: 90 dakika
  • Tür: Dram
  • Dil: Farsça
  • Ödüller:
    • 2000 Venedik Film Festivali – Altın Aslan (En İyi Film)
    • Toronto Film Festivali – FIPRESCI Ödülü
    • San Sebastián Film Festivali – Jüri Özel Ödülü

Konusu:
“Daire”, İran’da kadın olmanın zorluklarını farklı karakterlerin kısa ama çarpıcı hikâyeleri üzerinden anlatır. Film, bir doğum sahnesiyle başlar: Aile erkek bebek beklemektedir ancak kız çocuğu doğar. Bu küçük sahneyle başlayan film, toplumun kadınlara yönelik baskılarını adım adım gözler önüne serer.

Kadın karakterler sürekli bir çıkış arar, bir başka karakterin hikâyesine geçerken film sarmal yapıda ilerler. Her biri farklı sosyal sınıftan ve yaş grubundan olan kadınların hikâyeleri bir “çember” gibi birbirine bağlanır – filmin adı da buradan gelir.

Neden İzlemelisiniz:
Daire, kadın hakları, toplumsal baskı, özgürlük, annelik ve bireysel kaçış gibi konuları cesur ve sarsıcı bir dille işler. Panahi’nin kamerası sokaklarda dolaşır, her an birinin nefes alışını, kaçışını, baskılanışını hissedersiniz. Film boyunca neredeyse hiç müzik kullanılmaz; sessizlik, gerilimi daha da artırır.

Film Hakkında Notlar:

  • Film, İran’da yasaklanmıştır. Ancak dünya çapında büyük övgü almıştır.
  • Panahi, siyasi söylem ve toplumsal eleştiri konularındaki cesaretiyle bilinir. Bu film de onun “en sert” işleri arasında yer alır.
  • Yönetmen, filmde oyuncuların yüzlerine odaklanmaz; kaçışlar, duvarlar, koridorlar ve sokaklar üzerinden anlatır.
  • “Daire”, sinema eleştirmenleri tarafından feminist sinemanın Doğu’daki en güçlü örneklerinden biri olarak görülür.

3 Yüz (3 Faces) – 2018

3 Hayat | 3 Faces – Fragman (Türkçe Altyazı)

  • Yönetmen: Jafar Panahi
  • IMDb Puanı: 7.0
  • Süre: 100 dakika
  • Tür: Dram, Yol Filmi
  • Dil: Farsça, Azerice
  • Ödüller:
    • 2018 Cannes Film Festivali – En İyi Senaryo (resmî yarışma)
    • Asia Pacific Screen Awards – En İyi Yönetmen Adaylığı
    • FIPRESCI Eleştirmen Seçkisi

Konusu:
Ünlü İranlı oyuncu Behnaz Jafari, genç bir kızın intihar ettiği videoyu izledikten sonra yönetmen Jafar Panahi ile birlikte bu kızın köyüne gitmeye karar verir. Kız, oyuncu olmak istemektedir ama ailesi tarafından bu isteği bastırılmıştır. Yola çıkan ikili, İran taşrasında köy köy dolaşırken hem geçmişin izlerini hem de kadınların sesini keşfeder.

Film, üç kuşaktan üç kadın oyuncunun İran’daki farklı yaşam koşullarını, toplumsal baskıları ve sanata olan tutkularını simgeler. Panahi, gerçek olaydan ilham alarak gerçek ve kurmaca arasında dolaşır.

Neden İzlemelisiniz:
“3 Yüz”, Panahi’nin önceki yapıtlarındaki eleştirel üslubunu daha sembolik, daha sakin ama bir o kadar etkili bir anlatımla sunar. Kadınların bastırılan hayalleri, kırsaldaki geleneksel yapılar ve sanatın özgürleştirici gücü filmde ana temalardır. Gerçek oyuncuların kendilerini oynaması, filme sahicilik kazandırır.

Film Hakkında Notlar:

  • Jafar Panahi, bu filmi İran hükümeti tarafından sinema yapması yasaklandıktan sonra gizlice çekmiştir.
  • Film, İran kırsalının hem fiziki hem zihinsel sınırlarını yansıtır.
  • Kamera hareketleri, uzun planlar ve sessizlikler, Panahi’nin sinemasal dilinin temel taşlarıdır.
  • Behnaz Jafari kendisini oynar; oyuncu ile karakter arasındaki sınırlar flulaştırılır.

Beyaz Balon (The White Balloon) – 1995

The White Ballon | Fragman

  • Yönetmen: Jafar Panahi
  • Senaryo: Abbas Kiarostami
  • IMDb Puanı: 7.6
  • Süre: 85 dakika
  • Tür: Dram, Aile
  • Dil: Farsça
  • Ödüller:
    • 1995 Cannes Film Festivali – Camera d’Or (Altın Kamera – En İyi İlk Film)
    • Tokyo Film Festivali – En İyi Yönetmen
    • Edinburgh Film Festivali – Seyirci Ödülü

Konusu:
Yedi yaşındaki Razieh, yeni yıl için süslemek üzere annesinden bir balık almasını ister. Annesi de ona para verir, ancak bu para önce düşer, sonra kaybolur. Razieh, Tahran sokaklarında kaybolan parayı ararken farklı insanlar, sınıflar ve hikâyelerle karşılaşır. Film, tek bir günü anlatır ama bu sade hikâyenin içinde İran toplumuna dair pek çok katman barındırır.

Neden İzlemelisiniz:
“Beyaz Balon”, çocuk gözünden büyük bir toplum panoraması sunar. Bir balık alma hikâyesi gibi görünen bu sade yapı, İran’daki sınıfsal farkları, yardımlaşma kültürünü, güven sorunlarını ve insan ilişkilerini ustalıkla işleyerek derinleşir. Film, çocuk sineması gibi başlar ama yetişkinler için bir toplum aynasına dönüşür.

Film Hakkında Notlar:

  • Film, Panahi’nin ilk uzun metrajıdır ama senaryosu Abbas Kiarostami tarafından yazılmıştır.
  • Panahi’nin yönetmen olarak doğrudan Cannes’da Altın Kamera ödülü alması, uluslararası alanda hemen tanınmasına yol açmıştır.
  • Filmde kullanılan oyuncular amatördür; doğallık ve sahicilik ön plandadır.
  • Final sahnesiyle, sinema tarihinde “en sade ama en etkileyici kapanışlardan biri” olarak anılır.

Baran – 2001

Trailer for "Baran"

  • Yönetmen: Majid Majidi
  • IMDb Puanı: 7.8
  • Süre: 94 dakika
  • Tür: Dram, Romantik
  • Dil: Farsça
  • Ödüller:
    • Montreal Film Festivali – En İyi Film, En İyi Yönetmen
    • Oslo Film Festivali – En İyi Asya Filmi
    • İran Fajr Film Festivali – En İyi Film, En İyi Yönetmen
    • 2001 Oscar – İran’ın Yabancı Film Adayı

Konusu:
İnşaatta çalışan genç İranlı Latif, günlerini arkadaşlarıyla şakalaşarak ve basit işler yaparak geçirir. Ancak bir gün iş yerine yeni biri gelir: Rahmat adında sessiz, zayıf yapılı bir çocuk. Latif, Rahmat’ın işini almak zorunda kalır ve ona karşı başta kıskançlık duyar. Ancak çok geçmeden Rahmat’ın aslında bir kız olduğunu ve saklanmak zorunda kalan Afgan mülteci Baran olduğunu öğrenir. Bu sıradan tanışma, Latif’in iç dünyasını dönüştüren bir aşka dönüşür.

Neden İzlemelisiniz:
“Baran”, aşkı sadece bir duygu değil, aynı zamanda bir fedakârlık ve vicdan meselesi olarak işler. Majidi’nin sinemasına özgü şiirsellik, bu filmde zarafetle birleşir. Göz teması, jestler ve sessizlikler, kelimelerden çok daha fazlasını anlatır. Film; aşk, merhamet, kimlik, mültecilik gibi temaları sade ama dokunaklı bir sinema diliyle işler.

Film Hakkında Notlar:

  • Baran, Tahran’da yaşayan Afgan mültecilerin hayatına ışık tutan ilk İran filmlerinden biridir.
  • Majidi, diyalog yerine görsel anlatımı ön plana çıkarır. Filmde aşk sözcüğü hiç geçmez.
  • Film, Avrupa’da birçok festivalde ayakta alkışlanmış ve eleştirmenlerden övgü almıştır.
  • Görüntü yönetimi ve ışık kullanımı, Majidi’nin ustalığını yansıtır; her kare adeta bir tablo gibidir.

Rüzgar Bizi Sürükleyecek (The Wind Will Carry Us) – 1999

The Wind Will Carry Us (Rüzgar Bizi Sürükleyecek) | Fragman

  • Yönetmen: Abbas Kiarostami
  • IMDb Puanı: 7.4
  • Süre: 118 dakika
  • Tür: Dram, Felsefi
  • Dil: Farsça, Kürtçe
  • Ödüller:
    • Venedik Film Festivali – Büyük Jüri Ödülü
    • Chicago Film Festivali – Altın Hugo
    • FIPRESCI Eleştirmen Ödülü
    • San Sebastián Film Festivali – Jüri Özel Ödülü

Konusu:
Film, Batı İran’daki uzak bir Kürt köyüne haber yapmak üzere gelen gazetecilerin hikâyesini anlatır. Ancak bu “gazeteciler” köyde sürekli beklerken, yaşlı bir kadının ölmesini beklemektedirler. Ölüm gerçekleşmeyince, zaman ilerledikçe köy yaşamının yavaş ritmi ve derin yapısı, başroldeki gazetecinin sabrını ve bakış açısını sorgulamasına neden olur.

Film boyunca pek çok karakter yalnızca ses olarak var olur; bazıları hiç görünmez. Kamera, Kiarostami’nin alışık olduğu gibi gündelik yaşamın sıradan ama derin anlarına odaklanır.

Neden İzlemelisiniz:
Bu film, Kiarostami’nin sinema anlayışının belki de en şiirsel halidir. Varoluş, sabır, doğa-insan ilişkisi ve gözlem temaları üzerinde durur. Film, izleyiciye sorular sorar ama cevap vermez; seyredenin kendi anlamını üretmesini ister. Anlatım biçimiyle klasik sinemanın kalıplarını bilinçli olarak yıkar.

Film Hakkında Notlar:

  • Filmin adı, İranlı kadın şair Forough Farrokhzad’ın aynı adlı şiirinden alınmıştır.
  • Müzik kullanılmaz; doğanın sesleri (rüzgar, hayvanlar, sessizlik) dramatik yapı oluşturur.
  • Kiarostami, bu filmde modern bireyin doğa ve gelenekle çatışmasını derin bir sadelikle işler.
  • Film, Batı izleyicisi tarafından sabırlı ve dikkatli izlenmesi gereken bir yapıt olarak değerlendirilmiştir.

Persepolis – 2007

Persepolis | Official Trailer (2007)

  • Yönetmen: Marjane Satrapi, Vincent Paronnaud
  • IMDb Puanı: 8.0
  • Süre: 96 dakika
  • Tür: Animasyon, Biyografi, Dram
  • Dil: Fransızca, Farsça, İngilizce
  • Ödüller:
    • Cannes Film Festivali – Jüri Özel Ödülü
    • César Ödülleri – En İyi İlk Film, En İyi Uyarlama Senaryo
    • Oscar Adayı – En İyi Animasyon Film
    • BAFTA Adayı – En İyi Yabancı Film

Konusu:
“Persepolis”, yönetmen Marjane Satrapi’nin aynı adlı grafik romanından uyarlanan yarı otobiyografik bir animasyon filmidir. Film, İran İslam Devrimi’nin arka planında büyüyen, baskıcı rejimle tanışan ve daha sonra Avrupa’ya göç eden Marjane’in çocukluk ve gençlik yıllarını anlatır.

Siyah-beyaz animasyon tarzıyla anlatılan hikâye, hem politik hem de kişisel tonlara sahiptir. Marjane, çocuk gözünden baskıcı sistemi sorgularken, kimlik arayışı, aile bağları, özgürlük arzusu ve kadın olarak var olma mücadelesi gibi evrensel temalar da ön plandadır.

Neden İzlemelisiniz:
“Persepolis”, animasyonun basit bir anlatım aracı olmadığını, aksine derinlikli ve politik anlatımlar için güçlü bir mecra olduğunu kanıtlayan bir yapıttır. Sadece İran’ın yakın tarihini değil, aynı zamanda kişisel bir büyüme ve özgürleşme hikâyesini de büyük bir samimiyetle aktarır. Kadın kimliği, sürgün, kültürel çatışma gibi konular çok katmanlı bir yapıyla ele alınır.

Film Hakkında Notlar:

  • Marjane Satrapi, bu filmi Fransa’da yaşamış bir İranlı olarak yaratmıştır.
  • Siyah-beyaz animasyon tarzı, grafik romanla uyum içinde minimalist ama vurucu bir estetik yaratır.
  • Film, İran’da yasaklanmış, ancak dünya çapında büyük ilgi görmüştür.
  • Batı dünyasında İran’la ilgili algıları değiştiren önemli filmlerden biridir.

Ten (10) – 2002

ADAPTATION [2002] – Official Trailer (HD)

  • Yönetmen: Abbas Kiarostami
  • IMDb Puanı: 7.2
  • Süre: 94 dakika
  • Tür: Dram, Deneysel
  • Dil: Farsça
  • Ödüller:
    • Cannes Film Festivali – Altın Palmiye Adaylığı
    • Chicago Film Festivali – En İyi Deneysel Film
    • Time Magazine – 2000’lerin En İyi 10 Filminden Biri

Konusu:
Film, Tahran sokaklarında araba süren bir kadının arabasına binen 10 farklı kişiyle yaptığı konuşmaları konu alır. Bu 10 sahne, kadının oğluyla yaptığı tartışmalardan, seks işçisi bir kadınla diyaloglara, dindar bir kadınla olan konuşmadan, kız kardeşiyle yaşadığı gerilime kadar çeşitlenir.

Araba içinden sabit kamerayla çekilen filmde karakterler sadece konuşur; film boyunca araç dışına hiç çıkılmaz. Bu minimalist yapıyla kadınların İran toplumundaki yeri, özgürlük kısıtlamaları, boşanma, annelik, aşk ve inanç gibi meseleler sade ama çarpıcı biçimde işlenir.

Neden İzlemelisiniz:
“Ten”, sinemanın sadece kurgu, oyunculuk ve estetikten ibaret olmadığını; bazen yalnızca bir diyalog ve kamera yerleşimiyle bile seyirciyi derin bir sorgulamaya sürükleyebileceğini kanıtlayan bir yapıttır. Film, kadınların İran’daki sosyokültürel konumuna dair eşsiz ve doğrudan bir portre sunar. Aynı zamanda deneysel sinemaya ilgi duyanlar için kaçırılmaması gereken bir örnektir.

Film Hakkında Notlar:

  • Kiarostami, filmde profesyonel oyuncular yerine gerçek insanları kullanmıştır.
  • Diyaloglar doğaçlamadır ve kamera sabit bir şekilde aracın içine yerleştirilmiştir.
  • Film çekimleri dijital kamera ile yapılmıştır; bu o dönem için İran sinemasında yenilikçiydi.
  • Yönetmen bu yapımla “azla çok anlatmak” ilkesini zirveye taşımıştır.

Ay ve Aynalar (The Moon and the Mirror) – 1990

(Orijinal adı: Meshkiat)

  • Yönetmen: Bahram Beyzai
  • IMDb Puanı: 7.1
  • Süre: 105 dakika
  • Tür: Dram, Feminist Sinema
  • Dil: Farsça
  • Ödüller:
    • Fajr Film Festivali – En İyi Kadın Oyuncu (Susan Taslimi)
    • Nantes Üç Kıta Film Festivali – Eleştirmenler Ödülü
    • İran Eleştirmenler Birliği – En İyi Senaryo

Konusu:
Film, geceleri taksicilik yapan genç bir kadın olan Qodrat’ın hayatına odaklanır. Bir gece arabasında bırakılan bir bebekle karşılaşması, onu içsel ve toplumsal bir çatışmanın içine sürükler. Bebek, kime aittir? Ne yapılmalıdır? Qodrat, bebeği teslim etmek ile sahiplenmek arasında kalırken, kendi geçmişiyle ve toplumun kadınlara dayattığı rollerle yüzleşir.

Neden İzlemelisiniz:
“Ay ve Aynalar”, İran sinemasında kadın karakterin özne olarak merkezde durduğu ilk filmlerden biri olarak kabul edilir. Bahram Beyzai, şiirsel anlatımı, sembollerle bezeli dili ve güçlü feminist bakış açısıyla 1990’ların başında büyük bir cesaret örneği sunar. Kadının iç dünyasını, vicdanıyla ve toplumla yaşadığı çatışmayı yalın ama çok katmanlı bir şekilde işler.

Film Hakkında Notlar:

  • İran’da bir kadının yalnız başına araba kullanmasının, hele ki taksicilik yapmasının tabu olduğu bir dönemde çekilmiştir.
  • Yönetmen Bahram Beyzai, İran tiyatrosu ve sinemasının en saygın entelektüellerinden biridir.
  • Susan Taslimi’nin oyunculuğu İran sinema tarihinin en unutulmaz performansları arasında gösterilir.
  • Filmde “ayna” ve “ay” metaforları sürekli olarak kadının toplumsal yansımasıyla kişisel kimliği arasındaki çatışmayı temsil eder.

Ten on Ten – 2004

  • Yönetmen: Abbas Kiarostami
  • IMDb Puanı: 6.9
  • Süre: 89 dakika
  • Tür: Belgesel, Deneysel, Otobiyografik
  • Dil: Farsça
  • Ödüller:
    • Cannes Film Festivali – Resmî Seçki (Özel Gösterim)
    • Roma Film Festivali – Sinema Eleştirmenleri Onur Ödülü

Konusu:
“Ten on Ten”, Abbas Kiarostami’nin 2002 yapımı “Ten” filmi üzerine yaptığı, yarı belgesel niteliğinde bir çalışmadır. Film boyunca Kiarostami, arabasının direksiyonunda oturur ve sinema hakkında on ayrı başlık altında kendi düşüncelerini izleyiciyle paylaşır. Oyuncu yönetimi, kamera kullanımı, kurgu, senaryo ve yönetmenlik gibi temel başlıklar üzerine sade ama derinlemesine açıklamalarda bulunur.

Bu film, aynı zamanda “Ten”in nasıl çekildiğini ve onun arkasındaki yaratıcı süreci de gözler önüne serer.

Neden İzlemelisiniz:
“Ten on Ten”, sadece Kiarostami sinemasını değil, modern sinemanın düşünsel altyapısını anlamak isteyen herkes için kıymetli bir başvuru filmidir. Sinema öğrencileri, eleştirmenler veya yaratıcı süreçle ilgilenen izleyiciler için bu film eşsiz bir ustalık dersi niteliği taşır. Kiarostami’nin sade üslubu, kamera arkasındaki felsefi yaklaşımını anlamak isteyenlere samimi bir pencere açar.

Film Hakkında Notlar:

  • Film, tamamen dijital kamerayla ve hareket halindeki bir araçta tek başına çekilmiştir.
  • Kiarostami, klasik röportaj veya belgesel tarzından farklı olarak doğrudan izleyiciyle sohbet eder.
  • Bu film, sinemanın “gösterilen” değil, “paylaşılan” bir düşünsel alan olduğunu vurgular.
  • Film, “sinema nasıl yapılır” sorusuna felsefi bir bakışla yaklaşır; teknik kadar niyete odaklanır.

Offside (İç Sesler) – 2006

Offside 2006 Trailer 1080p

  • Yönetmen: Jafar Panahi
  • IMDb Puanı: 7.3
  • Süre: 93 dakika
  • Tür: Dram, Komedi, Politik Eleştiri
  • Dil: Farsça
  • Ödüller:
    • Berlin Film Festivali – Gümüş Ayı – Jüri Büyük Ödülü
    • Toronto Film Festivali – En İyi Asya Filmi Adayı
    • İstanbul Film Festivali – Halk Ödülü
    • FIPRESCI – Uluslararası Eleştirmenler Ödülü

Konusu:
İran’da kadınların futbol stadyumlarına girmesi yasaktır. “Offside”, bu yasağa rağmen erkek kılığına girip milli maç izlemek isteyen genç bir kadının hikâyesini anlatır. Maç başlamadan önce yakalanır ve diğer birkaç kızla birlikte bir barakada gözaltında tutulur. Görevlilerle aralarında geçen komik ve düşündürücü diyaloglar, İran toplumunun yasaklar ve özgürlükler arasındaki sıkışmışlığına ayna tutar.

Tüm olaylar, İran’ın 2006 Dünya Kupası’na katılma maçı sırasında, stadyumun hemen dışında geçer.

Neden İzlemelisiniz:
“Offside”, ciddi bir yasağı mizahi ama eleştirel bir dille anlatan cesur bir yapımdır. Panahi’nin tarzına sadık kalarak gerçekçiliği ve sade anlatımı ön planda tutar. Film, kadın hakları, otorite, gençlik ve özgürlük temalarını sarkastik bir üslupla işler. Gerçek olaylara ve günlük yaşama bu denli yakın olan senaryosuyla izleyiciyi bir yandan güldürürken bir yandan derin biçimde düşündürür.

Film Hakkında Notlar:

  • Film, gerçekte oynanan İran-Bahreyn maçının günü, maç sırasında gizlice çekilmiştir.
  • Oyuncuların çoğu profesyonel değildir.
  • İran’da yasaklanmış olmasına rağmen dünya genelinde pek çok festivalde ödül almıştır.
  • Jafar Panahi bu filmle bir kez daha sansüre ve baskıya karşı sinemayla konuşmuştur.

There Is No Evil (İtki) – 2020

(Orijinal adı: Sheytan vojud nadarad)

  • Yönetmen: Mohammad Rasoulof
  • IMDb Puanı: 7.5
  • Süre: 150 dakika
  • Tür: Dram, Politik Eleştiri
  • Dil: Farsça
  • Ödüller:
    • 2020 Berlin Film Festivali – Altın Ayı (En İyi Film)
    • Sidney Film Festivali – En İyi Film
    • İstanbul Film Festivali – FIPRESCI Ödülü
    • César Adaylığı – En İyi Yabancı Film

Konusu:
“There Is No Evil”, dört bağımsız ama tematik olarak birbirine bağlı hikâyeden oluşur. Her hikâye, İran’da idam cezası sistemine ve bu sistemin sıradan bireylerin hayatına etkilerine odaklanır. Filmde bir doktor, bir asker, bir sevgili ve bir baba karakteri üzerinden, ölüm emrini uygulamakla yükümlü olan veya bu sisteme karşı duran bireylerin vicdani çatışmaları anlatılır.

Filmde sorulan temel soru şudur: “İdam cezasını bizzat uygulamıyorsan, buna katkıda bulunmuş sayılır mısın?”

Neden İzlemelisiniz:
Bu film, İran’daki otoriter yönetimin bireyler üzerindeki baskısını çok katmanlı bir vicdan sorgusu üzerinden aktarır. Her bir bölüm, farklı bir sosyal sınıfa, yaş grubuna ve yaşantıya odaklanırken temel ahlaki meseleyi merkezde tutar. Mohammad Rasoulof’un yönetmenlik becerisi ve şiirsel anlatımıyla birleşince, seyirciye derin etkiler bırakan, evrensel bir insanlık dramına dönüşür.

Film Hakkında Notlar:

  • Yönetmen Mohammad Rasoulof, bu filmi İran’da ev hapsindeyken gizlice çekmiştir.
  • Rasoulof’un yurt dışına çıkışı yasak olduğu için ödülü Berlin Film Festivali’nde kızı Baran Rasoulof almıştır.
  • Film, yalnızca İran toplumunun değil, otoriter rejimlerin birey vicdanına etkisini anlatmasıyla küresel anlamda ses getirmiştir.
  • Teknik olarak her bölüm ayrı bir kısa film gibi yapılandırılmıştır; ama birleşince büyük bir ahlaki yapı inşa eder.

The Song of Sparrows (Serçelerin Şarkısı) – 2008

HD Trailer: The Song of Sparrows (PG) – In theaters: April 3, 2009

  • Yönetmen: Majid Majidi
  • IMDb Puanı: 7.8
  • Süre: 96 dakika
  • Tür: Dram
  • Dil: Farsça
  • Ödüller:
    • Berlin Film Festivali – En İyi Erkek Oyuncu (Reza Naji)
    • Asia Pacific Screen Awards – En İyi Film Adayı
    • İran Fajr Film Festivali – En İyi Yönetmen, En İyi Görüntü Yönetimi
    • Giffoni Gençlik Film Festivali – En İyi Film

Konusu:
Kerim, bir devekuşu çiftliğinde çalışan sade bir aile babasıdır. Bir gün, işini kaybettikten sonra tesadüfen şehirde motosikletle insan taşıyarak geçimini sağlamaya başlar. Şehrin karmaşasında, çürümüşlüğün ve bireysel çıkarların içine sürüklenirken, bir yandan da ailesinin saf değerleriyle yüzleşir. Tüm bunlar, küçük kızının kırılan işitme cihazını tamir ettirmeye çalıştığı süreçte yaşanır.

Film, şehir ile taşra, yozlaşma ile saflık, zorluk ile umut arasında gidip gelen dokunaklı bir yaşam öyküsüdür.

Neden İzlemelisiniz:
Majid Majidi’nin insan ruhuna dair hassas anlatımı bu filmde de kendini güçlü şekilde hissettirir. Film; onur, aile, sadelik ve modern yaşamın getirdiği yozlaşmaya karşı direniş gibi temaları büyük bir içtenlikle işler. Ana karakterin dönüşümü, büyük olaylar üzerinden değil, küçük ama derin insani anlar üzerinden aktarılır. Sessizliğin, mimiklerin ve doğanın dili filmde sıkça kullanılır.

Film Hakkında Notlar:

  • Reza Naji’nin sade ve içten oyunculuğu Berlin’de büyük takdir görmüş ve ona “En İyi Erkek Oyuncu” ödülünü kazandırmıştır.
  • Filmdeki görsellik, İran kırsalının şiirselliğini ve şehir karmaşasının kaosunu büyük bir ustalıkla yansıtır.
  • Majidi, filmde modernleşmenin getirdiği değer kaybını “ufak detaylar” üzerinden gösterir.
  • Son sahnelerde kullanılan metaforlar, İran sinemasının klasik “az ile çok anlatma” biçiminin güzel örneklerindendir.

Son Söz: Sessizliğin ve Sadeliğin Gücü

İran sineması, görkemli sahnelerden ve büyük laflardan uzak durarak, insanın en kırılgan yanlarına sessizce dokunmayı başarır. Bu sinema; çocuk gözlerinden politik baskılara, kırsal yaşamdan kadın özgürlüğüne kadar geniş bir yelpazede gerçek hayatın çelişkilerini ve güzelliklerini anlatır. Çoğu zaman bir bakış, bir sessizlik ya da bir yolda yürüyen karakterle tüm bir toplumun ruh hali yansıtılır.

Bu yazıda yer verdiğimiz 20 film, sadece sinemasal birer başarı değil; aynı zamanda yaşanmışlıkların, sabrın ve içsel yolculukların da birer yansımasıdır. Her bir yönetmen, farklı koşullar ve kısıtlamalar altında bile evrensel dil olan sinemayı kullanarak izleyiciyle güçlü bir bağ kurmayı başarmıştır.

Eğer daha önce İran sinemasına hiç şans vermediysen, bu liste senin için mükemmel bir başlangıç olabilir. Eğer zaten bu dünyaya aşinaysan, belki de gözden kaçırdığın birkaç başyapıtı keşfetme zamanı gelmiştir.

Unutma, bazen bir milletin ruhunu anlamak için dev ansiklopediler okumaya gerek yoktur; bir İran filminde, bir çocuğun gözünden o ruhu görüp hissedebilirsin.

İlginizi çekebilir: İzlerken New York’u yaşatacak en iyi filmler

Uplifers
Kaliteli ve mutlu yaşam koçunuz!