Başarının yedi spiritüel yasası: Üçüncü yasa “sebep ve sonuç: karma”

‘Her eylem bir şekilde kendine geri dönen benzer bir enerji gücü yaratır… Ne ekersek onu biçeriz. Başkalarına mutluluk ve başarı getirecek eylemleri seçtiğimizde, kendi karmamızın meyveleri de mutluluk ve başarı olur.’ Deepak Chopra

Birçok kez bu neden benim başıma geldi diye sorgularız: Neden üzüldüm? Neden yalnız kaldım? Neden aldatıldım? Neden beğenilen olmadım? Neden seçilmedim? Neden tercih edilmedim? Neden eleştirildim? Neden gerektiğince saygı görmedim? Neden emeklerimin karşılığını alamadım?

Şimdi bugün sizlerle birlikte başarının çok ama çok önem verdiğim bir yasasını inceleyeceğiz, sebepler ve sonuçları, bir diğer deyişle ‘karma’ yasası… Ben bunu genellikle şöyle düşünmeye çalışırım; bir uçaktan paraşütünüzle aşağı atladınız, doğru noktada paraşütünüzün açılması gerekiyor fakat açılmadı. Hızla aşağıya düşmektesiniz, rüzgar kulaklarınızı delmek üzere ve hayatınızın son anı çok ama çok yakın… Tam o anda bir düşünce geliyor ve şu anda diyorsunuz yaptığım tüm iyilikleri düşünüyorum, güzel bir hayat yaşadım, hayata ve insanlara vermek istediğim her şeyi ulaştırdım, onlara elimden geldiğince yardımcı oldum, sadece kendim için değil sevdiklerim için de varlığımla fark yarattım ve en önemlisi yaşadığım her günü çok ama çok sevdim…

Aynı akışı gelin bir de şöyle yazalım… Paraşütünüz açılmadığı için aşağı hızla yaklaşmaktasınız. Hemen düşünceler kafanıza üşüşüyor: ölümden korkuyorum. Banka hesabımda hiç kullanılmayan benden başka kimseye faydası olmayan milyonlarım var. Evet bugün kendim için buradayım ve yalnız öleceğim. Ne zamandır annemi arayıp bir haytrını sormadım, keşke aramak şansım olsaydı… Daha iki gün önce eşimi kırmıştım yaptığı yemeğin tadı tuzu olmadığını söylemiştim ona ve ağladı evet… Şimdi şu anda keşke o masaya geri dönebilseydim! Hep sonra dedim sonra oynarız sonra bakarız sonra dolaşmaya çıkarız sonra parka gideriz, keşke kızım yine elimden tutsa baba bir kez olsun bana zaman ayır diyebilse! Ve ben gerçekten orada olabilseydim…

İşte hayatımız bu kadar ‘basit’ ve aynı zamanda bu kadar da ‘zorludur’… Sebepler sonuçları sonuçlar yeni sebepleri ve onlar da yeni sonuçları izler. Bizim dışımızda akan bir güç olduğu kadar sebepler de sonuçlar da elimizdedir. Sebepleri ‘biz’ yaparız ve sonuçlar da bizim sebeplerimizle doğar; sabahları bir saat erken kalkarak kendimize ve spor yapmaya zaman ayırabiliriz, daha az harcama yaparak her ay bir öğrencinin masraflarına destek olmayı ‘tercih edebiliriz’ veya haftada sadece bir saati yaşlılarla zaman geçirip onlara kitap okumaya ayırabiliriz ve sonucunda kendimizden başka en az ‘bir’ kişinin hayatını güzelleştirmiş olabilmekten mutluluk duyabiliriz…

Hayatın sebepleri de sonuçları da bizleriz. Bugün bu yazımda bana eşlik ediyorsanız, dün ne yaptığınıza bugün ne yapmakta olduğunuza ve yarın ne planladığınıza yeniden bakmanızı dilerim… Sebepleriniz sizi yaratır, sonuçlarınız sizin yaratımınızdır…

Dilerim güzel şeyler yapmak üzere güzel sebeplerimiz, güzel şeyleri kucaklamak üzere güzel sonuçlarımız olsun!

Pınar Özeken (Ulus)
2007 yılında Boğaziçi Üniversitesi Moleküler Biyoloji ve Genetik bölümü ile Kimya bölümlerini bitirdi. Aynı üniversitede Biyomedikal Mühendisliği ve İspanya Pompeu Fabra üniversitesinde master derecelerini ... Devam