X

Ayrılık sonrasında kendimizi suçlu hissetmemize neden olan 8 alışkanlık

Uzun ilişki birçoğumuz için aşk, sevgi, saygı gibi duyguların ötesinde alışkanlıktan ibaret. Birlikte güzel vakit geçirdiğimiz ve önem verdiğimiz insanları hayatımızın tüm aşamalarına o kadar çok dahil ediyoruz ki, farkında olmadan ilişkimizle ilgili her şey alışkanlık haline geliyor. Akşam yemeklerini birlikte yediğimiz, düzenli olarak mesajlaştığımız ya da konuştuğumuz, hafta sonu birlikte dışarı çıktığımız, birlikte seyahat ettiğimiz kişi ister istemez hayatımızın içinden önemli bir yer ediniyor ve bir şekilde bu kişiyle yollarımızı ayırma kararı aldığımızda ya kararın uygulanması başarısız oluyor ya da uzun bir süre pişmanlık yaşıyor, hayatımıza kaldığı yerden devam etmekte ciddi derecede zorlanabiliyoruz.

Bazılarımız yaşadığımız boşluğu dolduracak şeyi Nutella kavanozlarında, buzdolabında ya da alkolde ararken bazılarımız da sanatsal çalışmalarla, spor yaparak ya da meditasyon yardımıyla atlatmaya çalışıyoruz.

Her ne kadar ilişki sonrasında ayrılığın yarattığı travmayla pişmanlık duyacağımız şeyler yaşasak da, aslında bazı duyguların tam da o an yaşanması ve yarım bırakılmadan deneyimlenmesi gerekir. Üzerinden zaman geçtikten sonra geri dönüp baktığımızda saçma gelebilecek davranışlar ve duygular, aslında gelecekte bu olayları atlatmamızı ve hem zihinsel hem de ruhsal olarak daha güçlü durabilmemizi sağlayan koruyucu faktörler.

İşte ayrılık sonrasında kendinizde gözlemleyebileceğiniz ve sonrasında pişmanlık duymanıza sebep olabilecek davranışlar:

Üst üste depresif müzikler dinlemek

Müzik, duyguları harekete geçiren bir araç olduğu için hem mutlu anlarımızda hem de kendimizi kötü hissettiğimizde açığa çıkaramadığımız duyguların farklı bir yolla boşaltımını sağlar. Ayrılık sonrasında da depresif ve o an içinden bulunduğumuz duyguyu en iyi şekilde yaşamamıza olanak veren müzikleri dinlemeyi tercih edebiliriz. Bu nedenle de ayrılık sonrasında sürekli depresif müzikler dinleyerek üzüldüğünüzü sanan ve buna engel olmak isteyen kişilerin yanıldığını söyleyebiliriz. Eğer sizi rahatlatacak olan şey duygu yoğunluğu olan bir şarkı açıp saatlerce üst üste onu dinleyip ağlamaksa, çevrenizdeki insanların ne söylediğini, ileride pişmanlık yaşayıp yaşamayacağınızı düşünmeden kendinizi müziğin ritmine bırakın.

Bulunduğunuz her ortamda yaşadıklarınızla ilgili konuşmak

Arkadaşlarınız devamlı olarak eski ilişkinizle ve ayrılığınızla ilgili konuları dinlemekten bıktıklarını söylüyorlarsa, bizce onlarla olan ilişkinizi de gözden geçirmenin zamanı geldi. Tabii ki aylarca aynı şeyi anlatmanız siz de dahil çevrenizdeki bir çok kişiyi sıkabilir, ancak ayrılık sonrasında özellikle ilk zamanlarda gündeminizde sürekli bu konunun olması oldukça normal.

Sosyal medya hesaplarında değişiklikler yapmak

Ayrılık sonrasında çevremizdeki herkese, özellikle eski sevgilimize her şeyin yolunda olduğunu göstermenin en kolay yolu sosyal medya hesaplarında devamlı paylaşımlar yaparak o kişiye en kısa yoldan ulaşmaya çalışmak. Aynı şekilde bazen de çevremizdeki insanlara artık yalnız olduğumuzu ve yeni önerilere açık olduğumuzu göstermek için sürekli profilimizi güncelleme ihtiyacı içinde olabiliyoruz. Her ne kadar çevreniz tarafından eleştirilseniz de, sosyal medya hesaplarınızın size ait olduğunu ve istediğiniz şekilde kullanabileceğinizi unutmayın. Sizi rahatlatan şey buysa, saçma olduğunu düşünseniz de bu şekilde davranmaktan çekinmeyin.

Sürekli telefonu kontrol etme isteği

Gece yarısı, sabahın körü, çalışırken, hatta tuvalette bile telefonunuzu kontrol etme isteği duyuyor olabilirsiniz. Gerek alışkanlıktan, gerekse karşı tarafın pişmanlık duymasını istediğimizden takıntılı bir şekilde telefonumuzu kontrol ediyor olabiliriz. Bu da, ayrılık süreci sonrasında yaşanan ve oldukça normal olan durumlardan en sık karşılaşılanı.

Yeme alışkanlıklarının değişmesi

Yaşamımızla ilgili olayları kontrol edemediğimiz zamanlarda, en kolay kontrol edebildiğimiz şey vücudumuzdur. Bu nedenle ayrılık sonrasında da yaşadığımız pişmanlıklarla, kararsızlıklarla ve zor durumlarla baş etmeye çalışırken ya çok fazla yer, ya da yemek yemeyi unutarak kendimizi en kolay yoldan cezalandırmaya çalışırız. Ancak bu durumun yalnızca ayrılık sonrasındaki en fazla bir aylık bir süre için normal olduğunun, daha uzun ve sık gözlendiğinde mutlaka bir uzmandan yardım almanız gerektiğinin altını çizmemizde de yarar olacaktır.

Daha sık dışarı çıkmak

Arkadaşlarınız sizi aradı ve biraz eğlenmek, biraz da kafanızı dağıtmak için dışarı çıkmayı teklif ettiler. Dolabınızı açtınız, uzun zamandır hiç giymediğiniz elbisenizi giydiniz, makyajınızı yaptınız, topuklularınızı giydiniz ve geceye hazırsınız! Ancak büyük bir ihtimalle bu yaptığınızın doğru olup olmadığıyla ilgili sürekli gel-git içinde olacaksınız.

Ayrılık sonrasında arkadaşlarınızla zaman geçirmeniz, küçük flörtleşmeler yaşamanız ya da dilediğiniz kadar dans etmeniz anormal ya da yapmamanız gereken bir şey değil. Hatta ayrılık süreciyle en kolay baş etme yöntemlerinden biri. Bunun için herhangi bir pişmanlık duymanıza ya da kendinizi suçlu hissetmeniz gerekmiyor. Ağlama ihtiyacınıza karşın yanınıza kapatıcınızı ve rimelinizi alın ve gecenin tadını çıkarın.

Aynada kendi kendinize konuşmak

Kimsenin sizi anlamadığını düşündüğünüz bir zamanda yaşadığınız durumu en iyi bilen kendinizle konuşmanız oldukça doğal. Aynanın karşısına geçip kendinize daha önce itiraf edemediğiniz şeyleri itiraf etmek, kendinizi fiziksel olarak incelemek, kendi kendinizin gözlerinin içine bakmak ve kendinizi gözden geçirmek için ayrılık sonrasından daha doğru bir zaman olamaz. Duygularınız yoğunken ve kendinizi, çevrenizi ve yaşadıklarınızı bu kadar sorgulamışken biraz daha derine inerek kendinizi tanıma yolunda bir adım daha atabilirsiniz.

Yaşadıklarınızın üstesinden gelme çabası

Sizi mutlu eden şeyleri keşfetmeye çalışın. Unutmayın, eskiden yapmış olduğunuz bir takım hatalar ya da davranışlar sebebiyle bu kadar üzgünsünüz. Bu nedenle yenilikçi olun ve kendinizi geliştirmek için yeni yollar arayın. Arkadaşlarınızla tatile gitmek, meditasyona başlamak, yazmak, resim yapmak, vakit bulamadığınız için okuyamadığınız kitapları okumak ya da spora başlamak… Size iyi gelebileceğini düşündüğünüz şeyleri deneyimleyin ve size en iyi geleni alışkanlık haline getirmeyi deneyin.

En çok da kendinizi sevmeyi ve kendinizi keşfetmeyi deneyin. Yeni bir ilişkiye başlarken, kendinize yeni bir siz olarak başlama sözü verin. Hatalar öğrenme ve gelişme sürecinin bir parçasıdır. Kendinizi hatalarınızla ve güçlü yönlerinizle bir bütün olarak kabul edin.

Uplifers: Kaliteli ve mutlu yaşam koçunuz!

Kıyafetlerinize özen gösteren teknoloji: Siemens iQ500 ile tanışın

Evde zamanımızın büyük bir kısmı, farkında olmasak da rutin işlere gidiyor. Pek çoğumuz için bu rutinde en çok vakit alan işlerden biri de şüphesiz ki çamaşır yıkamak ve kurutmak. Çamaşırlar için uygun programı seçmek, deterjanı ayarlamak, ıslak çamaşırların kurumasını beklemek ve ütü… Tüm bunlar bazen günün temposu içinde küçük ama rutinde bir yük haline dönüşebiliyor. Hayatı kolaylaştıracak birçok yenilik ise Siemens’ten geliyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makineleri ile rutininiz artık hiç olmadığı kadar kolay ve pratik. Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makinesinde çamaşırlarınızı sizden önce düşünen, her adımı sizin yerinize planlayan bir teknoloji var. Size ise bu teknolojinin keyfini çıkarmak kalıyor. 



intelligentDry: “Ben ne yapacağımı bilirim” diyen çamaşır ve kurutma ikilisi 

Pamuk tişörtler, hassas bluzlar, okuldan gelen kalın eşofmanlar… Normalde hepsi için ayrı ayrı düşünüp doğru programı aramanız gerekir. Ama artık değil. Gün içinde onlarca şeyle uğraşırken bir de çamaşırın “fazla mı kurudu, az mı kurudu, ya buruşursa?” stresi yaşamıyorsunuz. Çünkü makineler zaten kendi arasında konuşup sizin yerinize karar veriyor.  

Çamaşır ve kurutma makineniz sadece yan yana duran iki cihaz değil; birbirini anlayan, sizin yerinize düşünen bir ikili. Siemens iQ500’ün intelligentDry teknolojisi sayesinde “Acaba doğru programı seçtim mi?” stresi tamamen bitiyor. Yıkama bittiği anda çamaşır makineniz tüm detayları (kumaş türü, yük miktarı, ıslaklık seviyesi, hatta ısı toleransını) tek tek kurutma makinesine iletiyor. Kurutma makinesi de tüm bu bilgileri alıp kıyafetlerin için en doğru programı otomatik olarak seçiyor ve başlatıyor. 

Evinizde görünmez bir iş ortağı varmış gibi… Sessiz, hızlı ve tamamen sizin konforunuz için çalışan. Tek yapmanız gereken çamaşırları makineye atmak; gerisini teknolojinin kendisine bırakmak ve keyfini çıkarmak. 

Mini Yük Özelliği: “Şunu bir hızlı aradan çıkarayım” dediğiniz anlar için 

Spor sonrası sepette sırasını bekleyen bir tişört, “yarın tekrar giyeceğim” diye bir kenara ayırdığınız gömlek ya da akşam dışarı çıkmadan önce anında yıkanması gereken bir bluz. Makineyi tam dolduracak kadar birikmesini beklemek istemezsiniz; ama tek parça kıyafet için makinenizi çalıştırmak istemezsiniz. Siemens iQ500 çamaşır makinesinin mini yük özelliği tam da bu anlar için tasarlandı. Yarım kiloya kadar olan birkaç parça çamaşırı, kısa sürede ve düşük enerji tüketimiyle yıkayabilirsiniz. 



Günlük hayatın koşturmacasında en güzeli de şu: Siemens Home Connect uygulaması üzerinden bir dokunuşla mini yük programını açıyor, çamaşırlarınızı dakikalar içinde temiz ve mis gibi alıyorsunuz. Pratik, hızlı ve o küçük yükleri büyük bir mesele olmaktan çıkaracak kadar akıllı. Siz temponuza devam edin; o, çamaşırlarınız için detayları halletsin.  

20’den fazla yıkama ve 15’den fazla kurutma programı ile gardırobunuzdaki her kıyafete ayrı bir seçenek 

Her kumaş, her kullanım, her kıyafetin ayrı bir dili vardır. Siemens çamaşır ve kurutma makinesi işte bu yüzden onlarca akıllı programla kıyafetlerinizin ömrünü uzatıyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma Makineniz, tüm ihtiyaçları bilir ve sizin için en uygun seçeneği sunar. Siemens Home Connect uygulaması sayesinde tüm programlara tek dokunuşla erişebilir, hatta yeni çıkan programları indirerek makinenizi kişiselleştirebilirsiniz. Böylece makineniz yıllar geçse bile zamana ayak uydurmaya devam eder.  

Program Asistanı: “Sen söyle, ben ayarlarım” diyen yardımcı 

“Hangi program daha doğru? Çamaşır az mı çok mu? Bir kere giydim ama uzun programa atsam mı?” diye düşünmenize gerek kalmadan Program Asistanı tüm bunları size en doğru programında çalıştırır. Kumaş türünü, çamaşırın ağırlığını, kirlilik seviyesini analiz eder ve size en uygun yıkama-kurutma programını önerir. Bu sayede yalnızca doğru programı bulmakla kalmaz; suyu, enerjiyi ve zamanı en verimli şekilde kullanır. Siz de makinelerin işini yapmasına izin verip, geri kalan zamanınızı kendinize ya da sevdiklerinize ayırabilirsiniz. 

SmartFinish: Ütüye ayırdığınız süre artık size kaldı 

Kim ister çamaşırların başında ütüyle saatlerini harcamayı? SmartFinish teknolojisi buharın gücünü kullanarak kırışıklıkları daha makineden çıkmadan %50’ye kadar azaltıyor. Sonuç? Daha az ütü, daha çok kendinize ayırdığınız zaman. Teknolojinin keyfini çıkarmak için Siemens Home Connect uygulamasıyla SmartFinish’i açmanız yeterli. Ütü masası açmadan, güç harcamadan, zaman kaybetmeden kıyafetleriniz giyime hazır hale gelir. Bir toplantı öncesi, spontane bir plan öncesi ya da sadece rahatlık istediğiniz bir anda SmartFinish teknolojisi sizin için çalışır.  

Program İndirme: Makineniz hep güncel, hep “yenilikte” 

Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makinesi, güncel yeni programları kolayca indirip tek dokunuşla kullanabilirsiniz. İhtiyaç değiştikçe çamaşır makineniz de sizinle birlikte kendini güncelliyor. Siemens’in en sevilen yanlarından biri, cihazların statik kalmaması. Yani bugün aldığınız çamaşır makinesi birkaç yıl sonra bile yeni özellikler kazanabiliyor. 



Siemens Home Connect üzerinden cihaza özel yeni yıkama ve kurutma programları indirebiliyorsunuz. Mevsimsel ihtiyaçlar, moda olan yeni kumaş türleri, spor kıyafetlerin gelişmesi… Ne değişirse değişsin, makineniz hep güncel kalıyor. 

Tıpkı telefonunuza uygulama güncellemesi indirir gibi çamaşır ve kurutma makineniz de güncellemelerle değişen yaşam tarzınıza ayak uyduruyor. 

Akıllı deterjan yönetimi: i-Dos ile her yıkamada doğru ölçü 

Makineyi tamamen doldurunca veya tek parça kıyafeti makineye attığınızda ne kadar deterjan koyacağınızı bilemiyor olabilirsiniz. İşte tam bu noktada i-Dos Deterjan Tarama teknolojisi devreye giriyor. Siemens Home Connect üzerinden şişelerin barkodunu okutup su sertliği ve deterjan yoğunluğunu makineye iletiyor, i-Dos ise her yıkamada doğru miktarı otomatik olarak ayarlıyor. Üstelik Siemens Home Connect uygulaması, deterjan seviyesini takip ederek deterjanınız tükenmeden önce size haber veriyor. Tek yapmanız gereken uygulamayı telefonunuza yüklemek ve çamaşır makinenizi uygulamaya bağlamak. 

stainRemoval teknolojisi: Zorlu lekelerle inatlaşmayı unutun 

Çay, yağ, makyaj, çikolata lekeleri… Gün içinde fark etmeden üzerinize bulaşan lekeler artık kâbus olmaktan çıkıyor. Siemens iQ500 çamaşır makinesi ile stainRemoval teknolojisi devreye giriyor. Tek bir dokunuşla çay, yağ, kozmetik veya günlük hayatta karşılaştığınız diğer zor lekeler için özel programları aktif edebilirsiniz. 

Siemens Home Connect uygulaması sayesinde daha fazla leke türünü ve bunlar için geliştirilmiş özel programları keşfetmek de mümkün. Yani sadece “lekeyi çıkar” demekle kalmıyor, sizin için en doğru yıkama programını da otomatik olarak öneriyor. Böylece hem lekelerle uğraşmak zorunda kalmıyor hem de giysilerinizin ömrünü koruyorsunuz. 

Artık çocuğunuza yemek yedirirken dökülen yemek lekeleri, kahve kazaları ya da mutfakta sıçrayan yağ lekeleri sizi endişelendirmiyor. stainRemoval, günlük hayatın getirdiği küçük sürprizlere karşı en güvenilir yardımcınız oluyor. 

Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makineleri, artık sadece kıyafetlerinizi temizleyen makineler değil; size zaman, konfor ve güven veren akıllı iş ortaklarınızdır. Ütüye harcadığınız vakti kendinize ayırın, lekelerle uğraşmayı unutun ve teknolojinin yaşam alanınıza uyumunun keyfini yaşayın.

*Bu yazı Siemens’in katkılarıyla hazırlanmıştır. 





İlgili Makale