X

Alabaş Kaç Kalori?

Alman şalgamı ve yer lahanası gibi isimlerle bilinen alabaş, gövdesi ve yaprakları yenebilen yabani bir lahanadır. Avrupa ve Asya ülkelerinde sıkça tüketilen alabaşın içerisinde bulunan bileşenlerin, sağlık açısından pek çok faydası olduğu düşünülmektedir.

Alabaşın kalori ve besin değerlerini, faydalarını ve alabaşa dair merak ettiğiniz diğer şeyleri bu yazıda okuyabilirsiniz.

Alabaş Besin Değeri

Alabaş, lif ve su içeriği yüksek bir sebzedir. Beslenme düzeninize çeşitli şekillerde ekleyebileceğiniz bu sebzenin 100 gramındaki kalori ve besin değerleri yaklaşık olarak şu şekildedir:

Kalori: 27

Karbonhidrat: 6,2 g

Lif: 3,6 g

Protein: 1,7 g

Alabaş, vitaminler ve mineraller bakımından zengin olmasının yanı sıra düşük kalorili bir sebzedir. Güçlü antioksidanlara sahip alabaşı beslenme düzeninize çiğ ya da pişmiş şekilde istediğiniz gibi ekleyebilirsiniz.

Alabaşın Faydaları

Alabaş, içerisinde çeşitli vitaminler ve mineraller bulunan bir sebzedir. Besin değerleri bakımından zengin olan alabaşın sağlık üzerindeki faydalardan bazıları şunlardır:

Antioksidanlar bakımından zengindir

Alabaş; , C vitamini, antosiyaninler, izotiyosiyanatlar ve glukozinolatlar gibi çok çeşitli antioksidanlar bakımından zengindir. Bu bitkisel bileşenler hücrelerinizi serbest radikallere karşı koruyarak hastalıklara yakalanma riskinizin azalmasını sağlar.

Alabaş gibi antioksidanlar bakımından zengin yiyecekleri beslenme düzeninize ekleyerek diyabet, metabolik hastalıklar ve erken ölüm gibi şeylere karşı riskinizi azaltabilirsiniz.

Kanserle savaşmaya yardımcı olur

Alabaş, turpgiller ailesinin kanserle savaşmaya yardımcı olan üyelerinden bir tanesidir. Turpgillerde bulunan maddelerin, kanser hücrelerinin büyümesine karşı etkili olduğunu gösteren araştırmalar bulunmaktadır.

Turpgiller ailesinin benzersiz üyelerinden biri olan alabaşta glukosinolatlar adı verilen kükürt içeren bileşenler bulunmaktadır. Bu bileşenler, indol-3-karbinol ve izotiyosiyanatların üretimini destekleyerek bazı kanser türlerine karşı korunmaya yardımcı olabilmektedir.

Alabaştaki bu güçlü bileşenler, bu sebzenin kanserle savaşan güçlü bir olmasını sağlar. Alabaşta bulunan bileşenler, kanserojen maddeler DNA’ya zarar vermeden önce bunların ortadan kaldırılmasına yardımcı olarak hücrelerin kanserli hücrelere dönüşmesini engellemeye yardımcı olur.

Diyabeti ve obeziteyi engellemeye yardımcı olabilir

Alabaş, tıpkı diğer sebzeler gibi su ve lif bakımından zengin bir yiyecektir. Alabaşın su ve lif bakımından zengin olması, kendinizi daha tok hissetmenize, kalori alımınızı azaltmanıza ve sonuç olarak vücut ağırlığınızın azalmasına yardımcı olur. Tip 2 diyabet bakımından en büyük risk faktörlerinden bir tanesi obezite olduğu için alabaş gibi sebzeler bakımından zengin bir beslenme düzeni belirleyerek obezite riskinizi ve dolayısıyla diyabet riskinizi azaltabilirsiniz.

Halihazırda diyabetiniz olsa dahi beslenme düzeninize alabaş gibi sebzeler ekleyip daha sağlıklı bir yaşam tarzına sahip olduğunuzda kan şekerinizi düzenleyici ilaçlara daha az ihtiyaç duyduğunuzu görebilirsiniz.

Enerji seviyelerinizi artırabilir

Potasyum bakımından zengin olan alabaş, enerji seviyelerinizin artmasına yardımcı olabilir. Potasyum, vücuttaki kaslar ve sinirler açısından önemli bir mineraldir. Potasyum hareket etmemize, nefes almamıza ve günlük hayatımızı devam ettirmemize yardımcı olur. Bu mineralin vücudunuzda yeterli miktarda bulunması kendinizi daha uyanık ve daha enerjik hissetmenize yardımcı olabilir.

Kan basıncının düşmesini sağlayabilir

Yüksek tansiyon, kan basıncının arter duvarlarına uzun bir süre boyunca baskı yapmasıyla meydana gelen bir rahatsızlıktır. Yüksek tansiyonun kalp hastalığı, kalp krizi ve felç riskini artırdığı bilinen bir gerçektir.

Yüksek tansiyonu düşürmenin en iyi yollarından bir tanesi, beslenme düzeninde değişiklikler yapmaktır. Alabaş gibi besin değerleri bakımından zengin sebzelerden oluşan bir beslenme düzeni, tansiyonunuzu kontrol altına almanıza yardımcı olacaktır.

Yüksek tansiyon, vücuttaki C vitamini seviyelerinin düşük olması sonucu meydana gelebilmektedir. Bununla birlikte C vitamininizin eksin olması başka rahatsızlıklara da yol açabilmektedir. Alabaş gibi yiyeceklerle C vitamini alımınızı artırarak yüksek tansiyonla birlikte diğer ciddi sağlık sorunları yaşama riskinizi azaltabilirsiniz.

Alabaştaki potasyum da kan basıncını düzenlemeye yardımcı olarak yüksek tansiyonun iyileşmesinde yardımcı olabilir. Potasyum, kan damarlarındaki ve arterlerdeki baskıyı azaltarak kalp-damar sistemindeki yükün azalmasını sağlayabilir.

Bağırsak sağlığını destekler

Alabaş hem çözünebilir hem de çözünemeyen lifler bakımından zengin bir kaynaktır. Alabaştaki çözünebilir lifler, kan şekeri ile kolesterol seviyelerinin sağlıklı seviyelerde olmasına yardımcı olur. Çözünemeyen lifler ise bağırsakta parçalanmayacağı için dışkının oluşmasına ve bağırsak hareketlerinin düzenli olmasına yardımcı olur.

Alabaşın lif bakımından zengin olması, bağırsaklardaki bakteriler bakımından da iyi bir şeydir. Bağırsaklardaki faydalı bakteriler, kısa zincirli yağ asitleri üreterek bağırsaklardaki hücrelerin beslenmesine ve çeşitli hastalıklara karşı korunmaya yardımcı olur.

Bağırsaklardaki bakterilerin dengeli olmasının aynı zamanda sağlıklı bir bağışıklık sistemine katkıda bulunduğu ve obezite ve bağırsak hastalıkları riskini azalttığı da bilinmektedir.

Bağışıklık sistemini desteklemeye yardımcı olur

Alabaştaki besinlerin, bağışıklık sistemi üzerinde çeşitli faydaları vardır. B6 vitamini bakımından zengin olan alabaşın, kırmızı han hücrelerinin gelişimi ve protein metabolizması üzerinde faydaları vardır. B6 vitamini, beyaz kan hücreleri ve T-hücrelerinin üretim sürecine de dahilidir. Bu hücreler, vücudun yabancı maddelerle savaşmasına ve bağışıklık sisteminin desteklenmesine yardımcı olur. B6 vitamini yönünden eksik besleniyorsanız, bağışıklık sisteminizin zayıfladığını fark edebilirsiniz.

Alabaşın Zararları

Alabaşın şimdiye kadar tespit edilmiş bir zararı yoktur. Bununla birlikte turpgiller ailesinin diğer üyelerine karşı alerjiniz ya da hassasiyetiniz varsa alabaş tüketmeden önce doktorunuza danışmak isteyebilirsiniz. Alabaş alerjisi sık rastlanan bir durum olmadığı için alabaş tükettiğinizde bir yan etkiyle karşılaşma ihtimaliniz düşük olacaktır.

Alabaşın Yemeği Nasıl Yapılır?

Alabaşı ister çiğ isterseniz de pişirerek tüketebilirsiniz. Alabaşı pişirmediğinizde tadının brokoliyi andırdığını, ancak brokoliden daha hafif bir tada sahip olduğunu fark edebilirsiniz.

Alabaşı tüketmek için öncelikle keskin bir sebze soyucu ile dış tabakasını almanız gerekir. Alabaşın dış kısmını soyduğunuzda içinin daha yumuşak ve soluk renkli olduğunu göreceksiniz. Taze alabaşın yapraklarını mutfak makasıyla kolayca ayırabilir ve yapraklar sert değilse bunları salata içerisinde tüketebilirsiniz.

Alabaşı rendelediğinizde ya da ince ince dilimlediğinizde salatalarda harika bir lezzet elde edebilirsiniz. Alabaşı çiğ ya da hafifçe pişmiş yiyecekseniz, spiral halinde de doğrayabilirsiniz.

Alabaşı pişirdiğinizde tadı daha yumuşak ve hafif hale getirecektir. Alabaşı pişirerek tüketmek için fırını yaklaşık 220 dereceye ayarlayın ve üzerine yağ döktüğünüz dilimlenmiş alabaşları yumuşayana ve rengi altın rengi ila kahverengi olana kadar pişirin.

Alabaşı karnabahar, brokoli ve soğan gibi çabuk pişen diğer sebzelerle de fırınlayabilirsiniz. Ayrıca alabaşları pişirdikten sonra patates ve otlarla birlikte püre haline getirerek yemeklerin yanına harika bir meze hazırlayabilirsiniz. Alabaşı zeytinyağı ve sarımsakla buharda pişirip sote ederek de tüketebileceğiniz gibi çorbalarınıza ve omletlerinize yeşillik katmak için de kullanabilirsiniz.

Alabaş Nasıl Saklanır?

Alabaşın yapraksız ya da yapraklarıyla birlikte satıldığını görebilirsiniz.

Alabaş yapraksız satın aldıysanız, ağzı sıkıca kapanan bir poşete koyduktan sonra buzdolabına kaldırabilirsiniz. Alabaşın bir kısmını kullandıktan sonra kalanını saklamak istiyorsanız, hava almayan bir kabın içerisine koyduğunuzdan emin olun. Kesilmiş ya da dilimleniş parçaları hava geçirmeyen bir kapta saklamanız şarttır.

Alabaşı yapraklarıyla birlikte aldıysanız, mutfak poşetine koyduktan sonra buzdolabına kaldırabilirsiniz. Bununla birlikte yaprakların birkaç gün içinde solduklarını görebilirsiniz. Bu yüzden alabaşın yapraklarını kısa zaman içerisinde tüketmeye çalışmanız iyi olacaktır. Yaprakların hafifçe solması sorun olmasa da yapraklarda koku fark ediyorsanız bunları kullanmak yerine çöpe atmalısınız.

Uplifers: Kaliteli ve mutlu yaşam koçunuz!

Kıyafetlerinize özen gösteren teknoloji: Siemens iQ500 ile tanışın

Evde zamanımızın büyük bir kısmı, farkında olmasak da rutin işlere gidiyor. Pek çoğumuz için bu rutinde en çok vakit alan işlerden biri de şüphesiz ki çamaşır yıkamak ve kurutmak. Çamaşırlar için uygun programı seçmek, deterjanı ayarlamak, ıslak çamaşırların kurumasını beklemek ve ütü… Tüm bunlar bazen günün temposu içinde küçük ama rutinde bir yük haline dönüşebiliyor. Hayatı kolaylaştıracak birçok yenilik ise Siemens’ten geliyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makineleri ile rutininiz artık hiç olmadığı kadar kolay ve pratik. Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makinesinde çamaşırlarınızı sizden önce düşünen, her adımı sizin yerinize planlayan bir teknoloji var. Size ise bu teknolojinin keyfini çıkarmak kalıyor. 



intelligentDry: “Ben ne yapacağımı bilirim” diyen çamaşır ve kurutma ikilisi 

Pamuk tişörtler, hassas bluzlar, okuldan gelen kalın eşofmanlar… Normalde hepsi için ayrı ayrı düşünüp doğru programı aramanız gerekir. Ama artık değil. Gün içinde onlarca şeyle uğraşırken bir de çamaşırın “fazla mı kurudu, az mı kurudu, ya buruşursa?” stresi yaşamıyorsunuz. Çünkü makineler zaten kendi arasında konuşup sizin yerinize karar veriyor.  

Çamaşır ve kurutma makineniz sadece yan yana duran iki cihaz değil; birbirini anlayan, sizin yerinize düşünen bir ikili. Siemens iQ500’ün intelligentDry teknolojisi sayesinde “Acaba doğru programı seçtim mi?” stresi tamamen bitiyor. Yıkama bittiği anda çamaşır makineniz tüm detayları (kumaş türü, yük miktarı, ıslaklık seviyesi, hatta ısı toleransını) tek tek kurutma makinesine iletiyor. Kurutma makinesi de tüm bu bilgileri alıp kıyafetlerin için en doğru programı otomatik olarak seçiyor ve başlatıyor. 



Evinizde görünmez bir iş ortağı varmış gibi… Sessiz, hızlı ve tamamen sizin konforunuz için çalışan. Tek yapmanız gereken çamaşırları makineye atmak; gerisini teknolojinin kendisine bırakmak ve keyfini çıkarmak. 

Mini Yük Özelliği: “Şunu bir hızlı aradan çıkarayım” dediğiniz anlar için 

Spor sonrası sepette sırasını bekleyen bir tişört, “yarın tekrar giyeceğim” diye bir kenara ayırdığınız gömlek ya da akşam dışarı çıkmadan önce anında yıkanması gereken bir bluz. Makineyi tam dolduracak kadar birikmesini beklemek istemezsiniz; ama tek parça kıyafet için makinenizi çalıştırmak istemezsiniz. Siemens iQ500 çamaşır makinesinin mini yük özelliği tam da bu anlar için tasarlandı. Yarım kiloya kadar olan birkaç parça çamaşırı, kısa sürede ve düşük enerji tüketimiyle yıkayabilirsiniz. 



Günlük hayatın koşturmacasında en güzeli de şu: Siemens Home Connect uygulaması üzerinden bir dokunuşla mini yük programını açıyor, çamaşırlarınızı dakikalar içinde temiz ve mis gibi alıyorsunuz. Pratik, hızlı ve o küçük yükleri büyük bir mesele olmaktan çıkaracak kadar akıllı. Siz temponuza devam edin; o, çamaşırlarınız için detayları halletsin.  

20’den fazla yıkama ve 15’den fazla kurutma programı ile gardırobunuzdaki her kıyafete ayrı bir seçenek 

Her kumaş, her kullanım, her kıyafetin ayrı bir dili vardır. Siemens çamaşır ve kurutma makinesi işte bu yüzden onlarca akıllı programla kıyafetlerinizin ömrünü uzatıyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma Makineniz, tüm ihtiyaçları bilir ve sizin için en uygun seçeneği sunar. Siemens Home Connect uygulaması sayesinde tüm programlara tek dokunuşla erişebilir, hatta yeni çıkan programları indirerek makinenizi kişiselleştirebilirsiniz. Böylece makineniz yıllar geçse bile zamana ayak uydurmaya devam eder.  

Program Asistanı: “Sen söyle, ben ayarlarım” diyen yardımcı 

“Hangi program daha doğru? Çamaşır az mı çok mu? Bir kere giydim ama uzun programa atsam mı?” diye düşünmenize gerek kalmadan Program Asistanı tüm bunları size en doğru programında çalıştırır. Kumaş türünü, çamaşırın ağırlığını, kirlilik seviyesini analiz eder ve size en uygun yıkama-kurutma programını önerir. Bu sayede yalnızca doğru programı bulmakla kalmaz; suyu, enerjiyi ve zamanı en verimli şekilde kullanır. Siz de makinelerin işini yapmasına izin verip, geri kalan zamanınızı kendinize ya da sevdiklerinize ayırabilirsiniz. 

SmartFinish: Ütüye ayırdığınız süre artık size kaldı 

Kim ister çamaşırların başında ütüyle saatlerini harcamayı? SmartFinish teknolojisi buharın gücünü kullanarak kırışıklıkları daha makineden çıkmadan %50’ye kadar azaltıyor. Sonuç? Daha az ütü, daha çok kendinize ayırdığınız zaman. Teknolojinin keyfini çıkarmak için Siemens Home Connect uygulamasıyla SmartFinish’i açmanız yeterli. Ütü masası açmadan, güç harcamadan, zaman kaybetmeden kıyafetleriniz giyime hazır hale gelir. Bir toplantı öncesi, spontane bir plan öncesi ya da sadece rahatlık istediğiniz bir anda SmartFinish teknolojisi sizin için çalışır.  

Program İndirme: Makineniz hep güncel, hep “yenilikte” 

Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makinesi, güncel yeni programları kolayca indirip tek dokunuşla kullanabilirsiniz. İhtiyaç değiştikçe çamaşır makineniz de sizinle birlikte kendini güncelliyor. Siemens’in en sevilen yanlarından biri, cihazların statik kalmaması. Yani bugün aldığınız çamaşır makinesi birkaç yıl sonra bile yeni özellikler kazanabiliyor. 



Siemens Home Connect üzerinden cihaza özel yeni yıkama ve kurutma programları indirebiliyorsunuz. Mevsimsel ihtiyaçlar, moda olan yeni kumaş türleri, spor kıyafetlerin gelişmesi… Ne değişirse değişsin, makineniz hep güncel kalıyor. 

Tıpkı telefonunuza uygulama güncellemesi indirir gibi çamaşır ve kurutma makineniz de güncellemelerle değişen yaşam tarzınıza ayak uyduruyor. 

Akıllı deterjan yönetimi: i-Dos ile her yıkamada doğru ölçü 

Makineyi tamamen doldurunca veya tek parça kıyafeti makineye attığınızda ne kadar deterjan koyacağınızı bilemiyor olabilirsiniz. İşte tam bu noktada i-Dos Deterjan Tarama teknolojisi devreye giriyor. Siemens Home Connect üzerinden şişelerin barkodunu okutup su sertliği ve deterjan yoğunluğunu makineye iletiyor, i-Dos ise her yıkamada doğru miktarı otomatik olarak ayarlıyor. Üstelik Siemens Home Connect uygulaması, deterjan seviyesini takip ederek deterjanınız tükenmeden önce size haber veriyor. Tek yapmanız gereken uygulamayı telefonunuza yüklemek ve çamaşır makinenizi uygulamaya bağlamak. 

stainRemoval teknolojisi: Zorlu lekelerle inatlaşmayı unutun 

Çay, yağ, makyaj, çikolata lekeleri… Gün içinde fark etmeden üzerinize bulaşan lekeler artık kâbus olmaktan çıkıyor. Siemens iQ500 çamaşır makinesi ile stainRemoval teknolojisi devreye giriyor. Tek bir dokunuşla çay, yağ, kozmetik veya günlük hayatta karşılaştığınız diğer zor lekeler için özel programları aktif edebilirsiniz. 

Siemens Home Connect uygulaması sayesinde daha fazla leke türünü ve bunlar için geliştirilmiş özel programları keşfetmek de mümkün. Yani sadece “lekeyi çıkar” demekle kalmıyor, sizin için en doğru yıkama programını da otomatik olarak öneriyor. Böylece hem lekelerle uğraşmak zorunda kalmıyor hem de giysilerinizin ömrünü koruyorsunuz. 

Artık çocuğunuza yemek yedirirken dökülen yemek lekeleri, kahve kazaları ya da mutfakta sıçrayan yağ lekeleri sizi endişelendirmiyor. stainRemoval, günlük hayatın getirdiği küçük sürprizlere karşı en güvenilir yardımcınız oluyor. 

Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makineleri, artık sadece kıyafetlerinizi temizleyen makineler değil; size zaman, konfor ve güven veren akıllı iş ortaklarınızdır. Ütüye harcadığınız vakti kendinize ayırın, lekelerle uğraşmayı unutun ve teknolojinin yaşam alanınıza uyumunun keyfini yaşayın.

*Bu yazı Siemens’in katkılarıyla hazırlanmıştır. 





İlgili Makale