Gününüze renk katmak için uygulayabileceğiniz “küçük mutluluk” önerileri

Çoğu zaman hepimiz hayatımızı nasıl yaşamamız gerektiğini, küçük şeylere neden takılmamamız gerektiğini ve aslında her anımızın ne kadar değerli olduğunu unutuyoruz. Mutluluğu anlık güzelliklerden değil de gelecekten bekliyoruz. Nasıl hissettiğimizi etrafımızdaki insanlarla kurduğumuz iletişimler, ertesi günkü planlarımız, isteklerimiz, beklentilerimiz ya da korkularımız belirliyor. Ancak unutmamak gerekir ki mutluluğun sihirli kaynağına zaten sahibiz. Sadece bazen onu ortaya çıkarmak için küçük adımlar atmak gerekiyor. 

Mutlu hissetmemizi engelleyen tüm o dış etkenlerden arınıp, kendi içimizdeki neşeyi ortaya çıkarmanın ve yüzümüzü güldürmenin aslında çok basit yolları var. İşte gününüze hareket ve renk katacak 10 küçük mutluluk önerisi:

Soğuk duş alın

Soğuk duşun yalnızca yaz aylarında değil, her daim bedeninize ve zihninize yararı var. Günün ilk dakikalarında alacağınız 10 dakikalık bir soğuk duş tam olarak ayılmanızı sağlarken, enerjinizi ve kararlılığınızı arttırıyor ve aynı zamanda sizi daha atik biri haline getiriyor. Soğuk duşu bir rutin haline getirmenin hayatınıza oldukça güzel katkıları olacağını söyleyebiliriz. Güne daha enerjik başlamak için harika bir yol, değil mi?

Güne son zamanlarda sizi en çok neşelendiren şarkıyı dinleyerek başlayın

Her zaman belirli bir zaman diliminde dilimizden düşmeyen, bizi mutlu hissettiren, toplu taşımalarda dahi dans etme isteği yaratan bir şarkıya takılırız. Bazı melodiler zihnimizle öyle bir iletişim kuruyor ki, çoğu zaman hissedemediğimiz ya da hissetmeyi özlediğimiz duyguları hatırlatıyor bize. Güne başlarken ya da isteğinize göre gün arasında 5 dakika ayırın ve size güzel şeyler hissettiren o şarkıyı dinleyin.

Zıplayın

Evet, doğru okudunuz. Zıplamak endorfin hormonu salgıladığından sinir sistemini dengeleyerek sizi strese karşı koruyor. Üstelik bu basit ve zaman almayan egzersizin fiziksel sağlığınıza da oldukça fazla katkısı var. Metabolizmayı hızlandırıyor, kan basıncını düşürüyor, kemikleri güçlendiriyor ve daha pek çoğu… Yani elinizde oldukça kolay uygulayabileceğiniz mucizevi bir egzersiz seçeneğiniz var. Gün içinde en bunaldığınız anda ayağa kalkın ve zıplayın! 

Tanımadığınız insanlara gülümseyin

Gülümsemek, tanımadığınız insanlarla konuşmadan kurabileceğiniz en güçlü iletişim şekli. Gülümseyin, daha çok gülümseyin, herkese gülümseyin… Metroda, iş yerinde, markette, sokakta, köpeğinizi gezdirirken, her an gülümseyin. Gülümsemenin etrafınıza yaydığı güzel enerjinin karşılığını mutlaka alacaksınız. 

Her gün yeni bir yol keşfedin

İster arabayla, ister yürüyerek… Her gün aynı yolu kullanmak, aynı manzarayı görmek, hatta aynı detaylara takılmak bir süre sonra sizi monotonlaştırır ve hayatınızdan ve günlük rutinlerinizden bunalmanıza neden olur. Kendinize bir kural koyun ve her gün farklı bir sokaktan geçin. Devamlı bunu yapmak bir süre sonra içinizdeki keşif ruhunu ortaya çıkarır ve etrafınızdaki güzelliklerin farkına varmanızı sağlar.

Annenizi arayın

Sizi sizden çok düşünen annenizi bir sebep yokken arayın. Ne konuşacağınızı düşünmeden, sadece o an neler yaptığınızdan ve neler düşündüğünüzden bahsedin, onun nasıl hissettiğini ve hayatının nasıl gittiğini sorun. 

Sevdiklerinize notlar yazın

Başkalarını mutlu hissettirmek ve yüzlerini güldürmek sanılandan daha mutlu edici bir şey. Sevdiklerinizi mutlu ettikçe siz de mutlu olacaksınız. Sabahları evden çıkmadan bir kağıda aranızda çok fazla güldüğünüz bir konuyu yazın. Yazarken hem sizin yüzünüz gülecek hem de okurken karşınızdakinin… 

Bir sokak hayvanını doyurun

Her gün mutlaka sokakta onlarca, yüzlerce sokak hayvanına rastlıyoruz, dayanamayıp onları seviyoruz. Hatta bazen her gün kullandığımız “o” yolda aynı hayvanları görüyor, belki içimizden onlara isimler takıyoruz. Sokak hayvanları her ne kadar sevgimize muhtaç olsalar da öncelikleri karınlarını doyurmaları… Uygun fiyata aldığınız bir mamayla her gün farklı bir sokak hayvanını doyurun. Onların size çok ihtiyacı var.

Daha fazla sarılın

Sarılın, sarılın ve sarılın. “Ben fiziksel temastan hoşlanmam, kişisel alanıma müdahale edilmesini sevmem” diye düşünüyor olsanız da mutlaka hayatınızda sarıldığınız zaman sizi iyi hissettirecek insanlar vardır. Fiziksel temas, özellikle de sarılmak vücudunuzun oksitosin hormonu salgılamasını sağlar. Güven, sevgi ve şefkat hislerini de beraberinde getirir. 

Aynaya bakın ve kendinize ne kadar güzel olduğunuzu söyleyin

Kendinize nasıl davrandığınız, diğer insanların size nasıl davranacağını belirler. Kendinizi nasıl gördüğünüz de aynı şekilde. Kalkın, size en yakın aynanın karşısına gidin ve kendinize bakın. Sesli bir şekilde kendinize “ne kadar güzel göründüğünüzü, güldüğünüzde gözlerinizin kenarında beliren çizgilerin ne kadar güzel olduğunu, saçlarınızın ne kadar güzel göründüğünü, gülerken çıkardığınız sesin ne kadar güzel olduğunu, ne kadar güzel olduğunuzu” söyleyin. Çünkü siz gerçekten çok güzelsiniz.

Gün içinde size bunları, siz söylemeye gerek kalmadan hatırlatan lezzetli mi lezzetli atıştırmalık Activia, şimdi her kutuda farklı bir iltifatla çıkıyor karşınıza. Size de “ne kadar özel olduğunuzu” hatırlatan bu ince düşünülmüş iltifatlarla birlikte gelen eşsiz lezzetlerin tadını çıkarmak kalıyor. İster sade, ister meyveli, siz de kendi Activia’nızı seçin, iltifatlarla karşılaşmaya hazır olun.