Fotoğraf manipülasyonunda yaratıcı çizgiler: Eugenio Recuenco

Yaratıcı insanların işlerine baktığımızda ”nasıl bir dünyaları var” deyip, kafalarının içini merak ederiz. Genelde de çözemeyiz. Benim başarısına imrendiğim ve işlerini hayranlıkla takip ettiğim isim Eugenio Recuenco.

eugenio

Kendisi Fotoğraf Sanatçısı, aslında büyük de bir manipülasyon ustası.

” Çalışmalarım çok fazla şeyin etkisini taşıyor, bunlardan biri de klasik resimler. Dramatik yapı, triyal atmosfer ve ışığın kazandırdığı hacim duygusu. ” diyen sanatçı aslında kendini ve işini tam da tahmin ettiğim gibi tanımlamış.

Fotoğraf çok kapsamlı, renkli ve gelişken bir algı hatta olgu; örneğin eskiden kadraj bizler için çok önemliydi, aman kolu bilekten kesmeyelim, modeli ortalayalım, o bardağın kulbu nerede gibi fotoğraf hataları olarak nitelendirdiğimiz durumlar olurdu. Aslında bu algıyı oluşturanlar da bizlerdik.

2014 yılında ise bir moda dergisini elimize aldığımızda, dünyaca bilinirliği olan markaların fotoğraf çekimlerinde eskiden ”hata” olarak nitelendirdiğimiz tüm hareketleri görebiliyoruz, hatta abartılmış haliyle. Bu konu hakkında dünyanın bir çok yerinde yorumlar yapıldı, benim de savunduğum gibi, kalıplaşmadan uzaklaşmalıyız ve kendimizi rahat bırakmalıyız. Fotoğrafta kurallara değil bize verilen duyguya bakmalıyız.

Eugenio’da bu tarz bir isim, tamamen hikayesel, ruh halini veya bir düşünceyi ifade eden, sinema tadında bol animasyon çağrışımı olan, harika işler çıkarıyor. İspanyol olan ve üniversitede resim eğitimi alan sanatçı fotoğraflarını işlerken de resim etkisini işine yansıtıyor gibi.

Keyifle göz atabiliriz;

Fotoğrafçılığa ilk olarak babasının fotoğraf makinesiyle adım atan Eugenio, bu işi meslek edinmemde ailem model rol değildi, fakat İspanya‘da istediğiniz hayatı ve işi ailenize kabul ettirmeniz çok zordur, ailem en azından bunu kabul etti ve emekleri tabii ki sonsuz diyor.

Fotoğraf efeketlerinin bir çoğunu eşi yapıyormuş, kendisiyle okulda tanışmışlar ve yaptığı çekimleri gönül rahatlığıyla teslim edebildiği tek insanmış.

Bir arkadaş vardı, fotoğrafçı, işinde ve kariyerinde belli yerlere gelmiş olmasına rağmen Eugenio’ya asistanlık yapma şansım olsa ve beş kuruş para almasam dahi evimi işimi bırakır İspanya‘ya gider bu işi alırdım derdi; ki düşününce çokta haksız ve abartmış sayılmaz.

Kendisine bol çekimler, bize de iyi seyirler.

Uktem Topçu
Harbiye Açık Hava Sahnesi stajında ''Mary Stuart'' oyununun kostümlerini işledikten sonra birkaç hafta parmaklarını kullanamayınca, “nakıştan ellerim yorulacağına biraz da flash’tan gözlerim yorulsun” diyerek, ... Devam