Tepkilerini sen mi seçiyorsun, bedenin mi?

Geçen hafta, zihnimizde yıllarca ezberlediğimiz duygusal tepkilerin nasıl bir otoyola dönüştüğünü konuşmuştuk. Eski bir düşüncenin, aynı duyguyu tekrar tekrar tetiklediği o tanıdık yolları…

Bu yolların yanına yeni, daha huzurlu rotalar çizebileceğimizi. Peki sonra? O yeni yolu her seçişimizde, sadece düşüncemiz değil, bedenimiz de dönüşmeye başlarsa? İşte bu yazı, o otomatikleşme durumuna odaklanıyor. Zihnin seçtiğini, bedenin ezberlemesini sağlayan sessiz ustaya gidiyoruz: Serebellum.

Alışkanlıkların hafıza kartı

Bisiklete binmek, araba kullanmak gibi “düşünmeden” yaptığımız her eylemin otomatik pilotu serebellumdur. Ama ya öfkeye sakinlikle karşılık vermek, eleştiride savunmaya geçmeden kalabilmek… Bunlar da birer otomatik beceriye dönüşse?

Serebellumun vaadi şudur: Zihinsel bir pratiği, bedenin refleksi haline getirmek. Yani sadece düşünmeyi değil, hissetmeyi de yeniden programlamak.

Yeni benliği programlamak: Holistik araç kutusu

Kalıcı dönüşüm, sadece düşünceyle değil; bedenin, beslenmenin, hareketin ve çevrenin ortak diliyle mümkün olur. Yani holistik bir yaklaşım gerektirir.

İşte bu bütünsel değişimin 6 temel aracı:

  • Zihinsel prova & meditasyon: Yeni bir benliği zihinde canlandırmakla kalma. Onu bedenine de hissettir. Böylece beyin, eski panik otoyolu yerine bu “provalı huzur yolunu” otomatik olarak seçmeye başlar. Buraya bir dip not düşmek istiyorum: Meditasyon deyince herkesin aklına çok sakin bir ortam gevşeme rahatlama teknikleri geliyor ama sadece böyle olmak zorunda değil. Bugün ki şartlar eski zamanlarla aynı değil dolayısıyla meditasyon anlayışımızı biraz geliştirmemiz lazım. Buna o yüzden zihinsel provayı da kattım çünkü aslında her koşulda her ortamda birkaç dakika farkındalık anı yaratarak kendi meditasyonlarınızı oluşturabilirsiniz. Bu size daha uygulanabilir alanlar sağlayacaktır.
  • Hareketin bilgeliği: Egzersiz sadece kaslar için değil, beyin için de bir mesajdır: “Güvendeyim.” Her türlü egzersiz ve hareket içeren pratikler bedeninizi esnetirken ya da geliştirirken zihni de dayanıklı kılar.
  • Beslenme – nöronların inşaat malzemesi: Sağlıklı bir sinir sistemi için sadece motivasyon yetmez. Stabil kan şekeri, dengeli bağırsak florası, duygusal tepkilerin biyolojik zeminidir.
  • Mikro seçimler, makro kodlar: Trafikte derin nefes almak gibi küçük farkındalıklar bile, zamanla serebellumun yazılımına kazınır. Yani bütün yoğun stres yaşadığınız anlarda o küçük farkındalık çalışmaları size yol, su, elektrik olarak dönecektir. Seçimler, tepkilere dönüşür.
  • Çevresel sinyaller: Sadece içeriden değil, dışarıdan da etkileniriz. İlham veren sohbetler, rahatlatıcı müzikler, bilinçli bir çevre düzenlemesi dönüşümün zeminini kurar.
  • Uykunun kaydet tuşu: Ne öğrenirsek öğrenelim, ancak kaliteli bir uyku ile “kaydedilir”. Dinlenmeyen beyin, yeni yolları güçlendiremez.

Sonuç: Mimar artık sizsiniz

Kalıcı değişim, tek bir sihirli anda değil; küçük küçük tekrarlarda saklıdır. O yüzden size sihirli, mucizevi vaatlerde bulunan tavsiyeler yerine hayatınıza ufak farkındalık anları ve alışkanlıklar kazandırmaya çalışın. Küçük adımlarla başlayacağınız her alışkanlık zamanla adaptasyona ve öğrenmeye dönüşecek, sinir sisteminizde yeni olumlu uyarılar sağlayarak, yeni yolların temelini atacak ve bir bakacaksınız ki o küçük alışkanlıklar kocaman otoyollara dönmüş. Zihninde başlayan o farkındalık, bedeninizde yeni ezberlere dönüşebilir ve otomatikleşir. Sadece ne hissettiğiniz değil, nasıl hissetmeye alıştığınız da değişebilir.

Çünkü mimar artık sizsiniz. Bu kez, plan sizde. Yolunuza ışık olması dileğiyle…

İlginizi çekebilir: Bedeninizin navigasyonunu hackleyin

Mert Bağ Egzersiz Uzmanı ve Nefes Koçu
Merhabalar, ben Mert Bağ. Erken yaşlarda ilk olarak voleybol branşını hayatıma kattıktan sonra basketbolla tanıştım ve uzun yıllar basketbol ve voleybol branşlarında çeşitli takımlarda ... Devam