Sonsuz mutluluk ve yaşam enerjisi vadeden yemyeşil masallar diyarı: İsviçre

Şu ana kadar gördüğüm yerler içinde beni doğası ile kendine hayran bırakan en güzel ülkelerden biri oldu İsviçre. Ülkeyi bir uçtan bir uca saran alpleri, gölleri, uçsuz bucaksız yemyeşil köyleri, sevimli inekleri ve kilo almanıza neden olacak kadar lezzetli çikolataları ile tam bir masal ülkesi. Bu masal ülkesinin sunduğu, Heidi gibi kırlarda koşabileceğiniz birbirinden güzel kasaba ve köylerini keşfetmek isterseniz bu yazı tam size göre.

Mürren

Mürren, İsviçre’nin en güzel bölgesi Jungfrau’da yer alan ve arabayla girilmeyen çok şirin bir köy. Köye gitmek için eğer arabanız varsa önce Stechelberg’e park etmeniz gerekiyor. Daha sonra buradan bineceğiniz teleferik ile önce Gimmelwald’a daha sonra Mürren’e ulaşabilirsiniz. Eğer bilet satış gişesi kapandıktan sonra teleferiğe binerseniz kalkış saatine kadar etrafta görevli göremeyebilirsiniz. Ödemeyi teleferikte görevliye nakit olarak yapmanız gerekiyor. Euro da kabul ediyorlar.

Teleferik ile çıkarken manzara giderek güzelleşiyor ve en sonunda Mürren’e ulaştığınızda, bir de hava açık ise gözlerinize inanmakta zorlanacağınız güzellikte bir manzara sizi karşılıyor.

Bu güzel köyde, kendinizi dağlara o kadar yakın hissediyorsunuz ki doğa adeta sizi kucaklıyor. Mürren köyünde birçok yürüyüş rotası da bulunuyor. Özellikle yazın sizin için uygun olan bir rota seçip dağları keşfedebilirsiniz. Mürren, James Bond filmine de ev sahipliği yapan Schilthorn Dağı’nın eteklerine kurulu. Birçok yerde James Bond filminin afişlerini görürseniz ve hatta teleferiklere bindiğinizde filmin müziğini duyarsanız sakın şaşırmayın.

Lauterbrunnen

Yine Jungfrau bölgesinde yer alan bu şirin kasabanın manzarasını güzelleştiren en önemli şey Staubbach Şelalesi. Yemyeşil vadiye dağılmış evler, Staubbach Şelalesi ve tepesi karlarla kaplı dağlar öyle bir manzara oluşturuyor ki kendinizi bir kartpostalın içinde hissediyorsunuz.

Vadinin en güzel manzarasını izlemek istiyorsanız araba girmeyen bir diğer köy Wengen’e gitmelisiniz. Buradan Lauterbrunnen’in manzarası soluğunuzu kesebilir. 

Wengen

Lauterbrunnen’den kısa ama çok keyifli bir tren yolculuğu ile ulaşabileceğiniz araba girmeyen köylerden bir diğeri Wengen. Eğer arabanız varsa Lauterbrunnen’de tren istasyonunda bulunan otoparka aracınızı bırakabilirsiniz.

Wengen’e doğru tren ilerlerken nereye bakacağınızı şaşırtacak manzaralar size eşlik ediyor. Wengen’e ulaştığınızda yemyeşil kırlara adeta serpiştirilmiş evleri görünce orada yaşayanlara karşı yoğun bir kıskançlık hissedebilirsiniz.

Köyü dolaştıktan sonra yapılması gereken en güzel şey kilisenin hemen ilerisinde yer alan seyir noktasına gidip Lauterbrunnen Vadisi’nin muhteşem manzarasını izlemek. Burada keyifle kurulup manzarayı izleyebileceğiniz banklar da yer alıyor. Kilise nerede derseniz, çan seslerini takip etmeniz yeterli.

Grindelwald

Görülmesi gereken bir güzel kasaba daha. Lauterbrunnen’den araba ile 20-25 dakika mesafede bulunan bu güzel kasabaya giderken içinizden gelen en yoğun istek yemyeşil kırlarda yuvarlanmak oluyor. Göz kamaştıran parlaklıkta yemyeşil kırlarda zaman zaman otlayan sevimli inekler, koyunlar görmeniz de mümkün. İsviçre çikolatalarının neden bu kadar lezzetli olduğuna şaşırmamak lazım.

Grindelwald aynı zamanda Avrupa’nın trenle çıkılabilen en yüksek dağı Jungfrau’nun en güzel görülebildiği kasaba.

Grindelwald’a yazın güzel bir havada yolunuz düşerse Pfingstegg teleferiğine binmenizi öneririm. Teleferik ile çıkarken Grindelwald manzarasını kuşbakışı görmek oldukça etkileyici.

Teleferikten indikten sonra yapılacak en eğlenceli aktivite Toboggan ismindeki kaydırak. Bulunduğunuz yerden gördüğünüz yemyeşil manzara ve etrafınızı saran dağların eşliğinde biraz adrenalin salgılatan oldukça keyifli bir aktivite kesinlikle denenmeli. Hatta denedikten sonra bir kere binmenin kesinlikle yeterli gelmediğini göreceksiniz.

Böylesine güzel bir yere gelmişken manzaranın da tadını çıkarmak gerek. Buradan ayrılmadan koşuşturmaya ara verip bu güzellikleri izleyebileceğiniz keyifli bir zaman ayırın kendinize.

İsviçre’ye yolunuzu düşürürseniz ve doğaya tutkunsanız bu güzellikleri görmeye çalışın mutlaka. Sonsuz mutluluk ve yaşam enerjisi vadeden doğanın içinde kaybolup köylerden ayrılmayı hiç istemeyeceksiniz. İsviçre masalının sizler için de gerçeğe dönüşmesini dilerim.

İlginizi çekebilir: Bali’nin ortasında, dağların tepesinde, palmiye ağaçlarının arasında: Ubud