Polikistik over sendromu için 3 beslenme tüyosu

Polikistik Over Sendromu (PCOS veya PKOS) doğurganlık çağındaki kadınlarda sıklıkla görülen bir metabolik bozukluktur. Bu hastalığın herhangi bir başlangıç yaşı yoktur, 13-14 yaşında ergenliğin başlarında ortaya çıkabildiği gibi, 30’lu yaşlarınızda da meydana gelebilir. Hastalık kronik seyirlidir yani tamamen iyileşme ve hastalıktan kurtulma şansınız yoktur.

Polikistik Over Sendromu (PCOS veya PKOS) doğurganlık çağındaki kadınlarda sıklıkla görülen bir metabolik bozukluktur.

PCOS’un genetik ve çevresel faktörler sebebiyle doğurganlık çağındaki birçok kadını olumsuz yönde etkilediğini biliyoruz. Ancak bunun tek suçlusu olarak genlerinizi görmemeniz gerekir. PCOS’lu bir hayatın daha güzel, keyifli ve kaliteli geçmesi için hayat standartlarınızı değiştirerek daha iyi seyreden bir hastalığa sahip olabilme şansınız bulunuyor.

PKOS gibi bir hastalık birçok rahatsızlığı da beraberinde getiriyor. Bunlardan bazılarını sıralayacak olursak;

  • Tüylenme
  • Adet düzensizliği
  • Kısırlık
  • Obezite (% 40-60 oranında görülmektedir)
  • Sivilceler ve cilt problemleri
  • Saç sorunları

PCOS’un tedavisinde, doktor kontrolü ve hormon tedavisi önemli bir yer taşımakla birlikte beslenme alışkanlıklarınız da oldukça önemlidir. Beslenme ile ilgili yapılan çalışmalardan öne çıkan önerileri sizlerle paylaşacağım:

Düşük Glisemik İndeks’e göre beslenmek

PCOS’lu kadınlarda özellikle insülin direnci sıklıkla yaşanmaktadır. İnsülin direnci yüzünden kan şekeri seviyesinin düzenli şekilde ayarlanamaması söz konusudur. Düşük glisemik indeks beslenme, kan şekerinin daha düşük hızla yükselmesini sağlamakta ve bu sayede insülin direncinin önüne geçilmekte. Bu tarz bir beslenme programı için işlenmiş gıdalardan uzak durmanız ve bazı yiyecekleri hayatınızdan çıkarmanız gerekiyor. Düşük glisemik indeks daha iyi bir hızla kilo kaybetmenizi ve regl düzensizliğinin ortadan kalkmasını sağlıyor. 

Kahvaltıya özen göstermek

Her yerde okuyor ve duyuyorsunuz. Evet! PCOS’a sahipseniz kahvaltı en önemli öğün, atlamamanız çok önemli. Aslında sizin tüm öğünleri dengeli ve düzenli bir hale getirmeniz oldukça önemli. Dengeli beslenmenin, ovulasyonun sağlanmasında oldukça önemli bir yere sahip olduğunu gösteren çalışmalar mevcut.

Mutlaka sağlıklı yağlar tüketmek
Sağlıklı yağ kaynakları; balık yağı, avokado, zeytinyağı ve kuru yemişlerin içerdiği yağlar…

Yeterli miktardaki sağlıklı yağların, Omega-3 içerikleri sayesinde, insülin düzeyinin ve hormonların dengelenmesinde etkili olduğu ortaya konmuştur. Sağlıklı yağ kaynakları olarak, balık yağı, avokado, zeytinyağı ve kuru yemişlerin içerdiği yağlar sıralanabilir. Ayrıca yapılan çalışmalar, Omega-3 takviyesi alan PKOS’lu kadınların semptomlarının azaldığını göstermiştir.

 

İlginizi çekebilir: Depresyon kilo aldırır mı, bu süreçte nasıl beslenmek gerekir?

Diyetisyen Sinem Akgün Diyetisyen
Gaziantep doğumluyum. Beslenme kültürünün en yoğun olduğu o coğrafyadan dolayı mıdır bilemem ama 2009 yılında kendimi hiç bilmediğim bir dünyanın içinde, yani Hacettepe Beslenme ... Devam