Panik atak tetikleyicileri her zaman gözle görünmez
Terapistler danışanları ile panik atak nedeniyle bir araya geldiklerinde sordukları ilk sorulardan bir tanesi; panik atağın belli bir olay veya durumla ilişkisini fark edip etmedikleri olur. İnsanlar bazen kalabalıklar içerisinde olmak, günün belli bir zamanı veya belli bir ruh hali gibi şeyler söyleyebilirler.
Ancak pek çok danışan genellikle “neyin tetiklediğini bilmiyorum, rastgele gibi görünüyor ve bu nedenle çok rahatsız edici” derler. Bu paniği daha korkunç hale getirir çünkü bedeniniz sebepsiz yere bir şey yapıyor gibidir.
Eğer panik atağınızın sebebini hemen tanımlayamadığınız için endişeleniyorsanız, bu konuyu bir masaya yatıralım.
Panik atağın tüm tetikleyicileri görünür olmaz
En basit cevaplardan bir tanesi panik atağın dışsal değil içsel faktörlerden kaynaklanmasıdır.
Markete gitmek veya kalabalık bir uçakta olmak gibi dışsal panik işaretleri çevresel faktörlerle alakalıdırlar. Ancak pek çok insan için panik, onun içinde olup bitenlerle alakalıdır.
Panik bozukluk aslında kaygının kendisine dair bir kaygıdır. Başlamak üzere olan bir panik atağın iç bedensel hissiyatlarına dair bir korku vardır. İnsanlar bu iç hisleri çeşitli sebeplerden hissedebilirler.
Örneğin panik atak geçireceğiniz zaman başınızın döndüğünü veya bayılacak gibi olduğunuzu fark edebilirsiniz. Panik ataklar geçirene kadar bunu hiç fark etmemişsinizdir ancak aslında insanların bedenleri gün içerisinde çeşitli dalgalanmalar yaşar. Daha önce panik atak geçirmediyseniz, hafif bir baş dönmesini muhtemelen hiç kafaya takmadınız ve gününüze devam ettiniz. Hatta onu fark bile etmediniz.
Ancak ilk panik atağınızı geçirdikten sonra paniğin fiziksel belirtilerine karşı çok hassas hale gelirsiniz.
Artık hafif bir baş dönmesi bile size “panik atak geçireceğim” dedirttiği için kaygılanmaya başlarsınız.
Baş dönmesi veya sersemlik anksiyetenin bir belirtisi olduğundan anksiyeteyi hissetmek belirtileri daha kötü hale getirir ve artık gerçekten iyice başınız döner.
Başınız döndükçe de daha kaygılı olursunuz çünkü giderek panik atağa benzer görüntüler ortaya çıkar. Bu da anksiyete ve baş dönmesini bir kısır döngüye sokar. En sonunda da tam kapsamlı bir panik atak yaşarsınız.
Bu süreç rastgele olmaz. İlk tetikleyici hafif bir baş dönmesi veya sersemlik hissiydi ve işler oradan büyüdü.
Peki ne yapmak gerekir? Hislerinizi hissetmemeniz imkansızdır ancak onlara verdiğiniz tepkiyi değiştirebilirsiniz.
İç tetikleyicilere nasıl tepki vermeli?
Panik yaptığınız gerçeği hakkında hiçbir şey yapmamak en iyisidir.
Panik yapma iznini kendinize verin ancak bunun bir şeyleri yapmanıza engel olmasına izin vermeyin. Panik yapmıyormuş gibi davranın: O saatte ne yapacaksanız onu yapın.
Kaçınmak anksiyeteyi kapıda tutar, bu nedenle panik ataktan kurtulmak için yapacağınız her şey kısa süreliğine iyi hissettirse de uzun vadede sonucu daha kötü olur. Beyninize iç hislerin tehlikeli olmadıklarını öğretmeniz gerekiyor. Beynin bunu öğrenmesi için gelen hislere karşı tam olarak hiç bir şey yapmamanız gerekir ve hiçbir şey yokmuş gibi davranmak gerekir. Maruziyet terapisinin çok etkili olmasının sebebi de budur.
Panikle savaşmak için hiçbir şey yapmamak, farkındalığınızı tekrar ana ve yaptığınız işe çeker. Bu hisleri fark etmemek imkansız olabilir ancak onları fark ettiğinizi fark ettiğinizde ve odaklandığınızda, onlara daha az dikkat vermeye uğraşabilirsiniz.
Unutmayın ki bir duyguyla yapılacak en iyi şey onu hissetmektir.
Böylece paniğin yaşamınıza engel olmasını engelleyebilirsiniz ve panik atak da zamanla daha iyi hale gelir çünkü beyin panik yapmanın normal bir şey olduğunu öğrenir. Bunu bir defa öğrendiğinde tetikte olmanıza gerek kalmaz ve panik zamanla kendiliğinden hafifler.
Kaynak: psychologytoday
İlginizi çekebilir: Tetikleyiciler ve parıltılar: Geçmişin izleri şimdiki anımızı nasıl etkiliyor?