Mercedes’ten ikonik yıldız logosunun hikayesini anlatan etkileyici sürdürülebilirlik kampanyası: “Kara. Deniz. Hava.”

Günümüzde, otomotiv sektörü küresel iklim krizi ve çevre kirliliği gibi sorunların en büyük sorumlularından biri. Yüksek miktarda karbon salınımı, hızla artan otomobil sayısı, fosil yakıt kullanımı gibi pek çok faktör çevre üzerinde ciddi olumsuz etkilere sahip. Bu nedenle mobilite alanında ‘sürdürülebilirlik’ adına atılan her adım çok kıymetli. Sektörün öncülerinden, otomobilin mucidi Mercedes, geleceğe giden yolda da geçmişinden ilham alıp öncü olma rolünü somut adımlarla güçlendirmeye devam ediyor. Önümüzdeki dönem için sürdürülebilirliği merkezine alan marka, ikonik yıldız logosunun hikayesini merkezine alan bir kampanya yayınladı.

Bir asırdan daha uzun bir süre önce, Mercedes yıldızının üç köşesi, Gottlieb Daimler‘in karada, denizde ve havada mobilitede öncü olma vizyonunu temsil ederek doğdu. Yeni Mercedes-Benz kampanyası ile ikonik yıldızın üç köşesi artık kuruluşunda ilham aldığı elementlerin korunması, geri dönüşüm ve CO2 nötr olma yoluyla sürdürülebilirlikte öncü olma vizyonuna dönüşüyor. Kara. Deniz. Hava isimli kampanyada toprak, su ve hava elementleri, Mercedes-Benz markasının itici gücünü her zamankinden daha fazla oluşturuyor.

Mercedes, logosunun ilham aldığı elementleri koruma ve gelecek vizyonuna vurgu yapıyor

Mercedes’in dünden bugüne benzersiz tarihi, markayı karakterize eden öncü ruhu ve yeni bir mobilite çağının başlamasını mümkün kılan yenilikçi gücünü temsil ediyor. Kampanya, “Yeni Zamanların Simgesi” sloganı ile bu öncü vizyonunun altını çizerken, aynı zamanda lüks ve sürdürebilirliğin her zaman bir arada olduğunu gösteriyor.

Mercedes-Benz, 2030’da tamamen elektrikli olacak

Mercedes, elektrikli geleceğe dair verdiği sözleri şimdiden tutma yolunda. En geç 2030’da tamamen elektrikli olmaya hazırlanan marka, şimdiden otomobil sunduğu tüm segmentlerde tamamen elektrikli bir model sunuyor. 2025 yılından itibaren ise tüm yeni otomobil mimarileri sadece tamamen elektrikli olacak. Mercedes-Benz ayrıca 2027’ye kadar Kuzey Amerika, Avrupa, Çin ve diğer ana pazarlarında 2.000 konum ve 10.000’den fazla şarj noktasıyla kendi küresel yüksek güçlü şarj ağını kuracak.

Hedef 2039: Tamamen karbonsuz bir gelecek

Mercedes-Benz, Ambition 2039 planı ile gelecekte tamamen elektrikli mobilite için tutarlı ve bütünsel bir yaklaşım izliyor. Amaç, sadece elektrikli araçlara geçmekle kalmayıp, 2039 yılından itibaren otomotivdeki tüm değer zinciri ve yaşam döngüsünün yanı sıra, kısmî olarak karbon telafisi de dahil olmak üzere tamamen CO₂ nötr olan otomobil ve hafif ticari araçlardan oluşan bir filo sunmak.

Geçen yıldan bu yana kısmen ofsetler de dahil olmak üzere, Mercedes-Benz’in tüm fabrikalarındaki araç ve batarya üretimi, CO2 nötr hale geldi. 2022’den itibaren, Mercedes-Benz AG’nin dünya genelinde kendine ait olan tüm üretim tesisleri, sadece yenilenebilir kaynaklardan elde edilen çevre dostu elektrik kullanıyor. Buna tedarikçiler de dahil. Yıldızlı marka, satın-alma süreçlerinde ve tedarik sözleşmelerinde CO₂ nötr olmayı önemli bir kriter haline getirdi. Hedef, en geç 2039 yılından itibaren Mercedes-Benz fabrika kapılarından sadece değer zincirinin tüm aşamalarında CO2 nötr olan ürünlerin çıkarılması.

Mercedes-Benz, 2025 yılından itibaren koklaşabilir taş kömürü yerine hidrojen ile üretim yaparak araç üretiminde sıfır CO2 ile elde edilen çelik kullanmayı hedefliyor. Sürdürülebilir lüksün öncüsü Mercedes, her geçen gün hedeflerine ve çok daha fazlasına ulaşırken daha iyi bir dünya için çalışmalarını hız kesmeden sürdürüyor.

Otomobillerinde %40 geri dönüştürülmüş malzeme

Mercedes-Benz, birincil kaynakları korumak, israfı önlemek ve ayrıca CO2 salınımını azaltmak için malzeme döngülerini kapatmak ve geri dönüştürülmüş malzemelerin oranını artırmak için yoğun bir şekilde çalışıyor. Geri dönüştürülmüş çelik ve alüminyum dışında da çok sayıda yenilikçi geri dönüştürülmüş malzeme halen kullanılıyor. Örneğin, geri dönüştürülmüş evsel atıklardan üretilen UBQTM markalı plastik yerine geçen malzeme, EQS ve EQE’nin kablo kanallarında kullanılıyor. Bu yılın ilerleyen dönemlerinde EQE ve S-Serisi, üretiminde fosil temelli hammaddelerin yerine biyometan ve geri dönüştürülmüş lastiklerden elde edilen piroliz yağının kullanıldığı, kimyasal geri dönüşümle üretilen kapı kollarına sahip ilk seri üretim modeller olacak.

EQS‘in zemin döşemelerinde balıkçı ağları ve halı gibi geri dönüştürülebilir malzemelerden elde edilen naylon iplik kullanılıyor. Mercedes-Benz, kaliteli suni deri ve mikrofiber kumaşa ek olarak aracın iç mekânında yüzde 100’e kadar geri dönüştürülmüş PET şişelerden üretilen çeşitli kumaşlar kullanıyor. Mercedes-Benz, VISION EQXX teknoloji programı ile yenilikçi malzemelerden üretilen sürdürülebilir lüksün potansiyelini gözler önüne seriyor. Bunlardan bazıları; kaktüs ve mantara dayanan hayvansal olmayan deri alternatifleri, bambu elyafından halılar ve biyoteknoloji ile üretilen iç kapı kolları, vegan ve ipeksi kumaş detayları olarak öne çıkıyor.

“Kara. Deniz. Hava.” kampanya filmine linkten ulaşabilirsiniz.

*Bu yazı Mercedes-Benz katkılarıyla hazırlanmıştır.

Uplifers
Kaliteli ve mutlu yaşam koçunuz!
Advertisement