Meditasyon varyasyonları ve gong ile ses banyosu Uplifers deneyimi

Geçtiğimiz ay Kolektif House Levent’te iki gün arka arkaya Rida Kıraşı’nın önderliğinde düzenlenen meditasyon varyasyonları ve gong terapisi etkinliğine, Uplifers olarak biz de katıldık. İki gün boyunca 3’er saat süren eğitim sürecinde gerçekten akla hayale sığmayacak kadar çok bilgi edindik ve pek çok şeyi bizzat deneyimleme şansına sahip olduk.

Rida Kıraşı önderliğinde gerçekleşen bu eğitimin amacı aslında gerçekten meditasyonun ne anlama geldiğini öğrenmek ve hangi yollarla ne derece ve nasıl medite olunabileceğini deneyimlemekti. Öyle de oldu. Mumlar ve tütsüler yakıldı, ışıklar karartıldı, işten henüz çıkmış olan bizler bu huzurlu ambiyansa ayak uydurarak sessizleştik ve Rida’ya çevirdik bakışlarımızı. Uzakdoğu’dan Hindistan’a meditasyona dair öğrendiği ve yaşadığı ne varsa adeta bir masal gibi anlattı bizlere Rida. Bunu yaparken aralara akışa göre 4 farklı meditasyon serpiştirdi. Bu varyasyonlardan önce, meditasyonun neden önemli olduğundan ve gerçekten ne işe yaradığından biraz bahsedelim.

Son zamanlarda bu kadar çok gündemde olan “meditasyon” gerçekten nedir?

“Hayatında hiç meditasyon yapmamış olan var mı?” sorusuyla giriyor Rida konuya. Cevaplar veriliyor ve konuya giriliyor. Öncelikle meditasyon yapmanın en önemli noktalarından birinin, hislerin geçici olduğuna inanmaktan ve önemli olan tek şeyin anı yaşamaktan ve nefesi tanımaktan geçtiğini söylüyor. “Meditasyon yaparken hedeflenen, gün içinde, 50.000 ile 70.000 arasında gidip gelen düşüncelerimizde çok küçük fakat çok etkili olan bir an için durabilmektir.” diyor Rida. Yani meditasyon; iki düşünce arasındaki süreyi uzatmak amacıyla yapılıyor aslında. Eğer meditasyon bittiğinde ne kadar sürdüğünün farkında değilseniz ya da bir anlık hiçbir şey düşünmediğinizi fark ediyorsanız o başarılı bir meditasyon olarak sayılıyor. Her zaman aynı sonucu vermeyen meditasyon; bazı zamanlar farkında olmadığınız sorunların su yüzeyine çıkmasını sağlıyor (kimileri meditasyonun başarısız olduğunu düşünüyor bunu yaşayınca fakat aslında kimi zaman bu sonucu almak sizi tıkayan büyük sorunların oluşmasını engelleyen önemli bir adım), bazı zamanlarda ise gerçek anlamda tüm düşüncelerinizden bir anlığına kurtulduğunuz mükemmel bir deneyim yaşatıyor size. Bu yolda ise en yakın dostunuz “nefesiniz” oluyor.

Nefes kontrolü; bize anda olmayı, farkındalığı, durmayı, ve düşüncelerimizi yönlendirmeyi öğretiyor. Yani yaşadığımız bu stresli dünyada yaşadığımızı hatırlamayı ve anda olmanın ne kadar güzel olduğunu hatırlatıyor bizlere. Fakat bir nokta çok önemli; meditasyonu hayatımıza sokacaksak, onu bir alışkanlık haline getirmemiz gerekiyor. İşte bu yüzden meditasyonun farklı varyasyonlarını bilmenin ve öğrenmenin önemi büyük. Çünkü o zaman anımıza, ruh halimize, kafa yapımıza ve hislerimize uygun yöntemi bulup medite olma aşamamızı kolay ve rahat bir hale getirebilme gücümüz oluyor. Bizim bu varyasyonlardan uyguladığımız 4 meditasyon şunlardı:

Pranayama (dairesel nefes):

Pranayama nefes alma (paraka), nefes verme (recaka) ve nefesi tutma (kumbhaka) işlemlerinden oluşur. Vücudun fight or flight (savaş ya da kaç) halinden, rest and digest (dinlen ve sindir) haline geçişini sağlayan dairesel nefes meditasyonu sinir noktalarımızı rahatlatır ve bahsettiğimiz “anda oluş”u sağlar. Bedenin laftan anlamadığını söyleyen Rida, bunun için “bedenin her zaman deneyimlemesi gerekiyor”u savunuyor. Nefes alırken ve verirken vücudumuzu taradığımız ve nerede sorun hissediyorsak ilgimizi ve nefesimizi o bölgeye odakladığımız bu meditasyon yöntemi gün içinde kendiniz için uygun alanı oluşturup uygulayabileceğiniz en kolay yöntemlerden biri.

Mantra Meditasyon (So-hum):

Meditasyonu “dünya üzerindeki en dürüst arkadaşımız” olarak tanımlayan Rida Kırası, ikinci olarak meditasyon varyasyonlarından mantra meditasyon yöntemini uygulatıyor bizlere. Mantra meditasyon “zihnin aracı” olarak kabul edilebilir. Bu meditasyon yönteminde bir mantra (bir söz dizisi, ya da belirli bir odak düşünce) belirleniyor ve o mantra üzerinden bedenimizi ve zihnimizi kendi kontrolümüz altına alıyoruz. “I am that” yani “ben oyum” anlamına gelen “so hum” mantrası, medite olurken zihnimizin bedenimizle ve ruhumuzla bütünleşmesinde bir araç haline geliyor. Her meditasyon sonrası kendimize üç soru sormamızı istiyor bizden Rida:

  1. Ben kimim?
  2. Şu an neye ihtiyacım var?
  3. Hayat amacım ne?

Bu 3 soruya zamanla cevap bulduktan sonra, bireysel olarak cevap aradığımız soruları sorabiliriz kendimize. Fakat bu sorular başlangıç için en doğru sorular.

Qi Gong Meditasyonu:

“Chi” kelimesi, bütün evrende yaşayan ve her yerde bulunan enerji anlamına, “gong” kelimesi ise “yönetme” anlamına gelmektedir. Bu meditasyon varyasyonunda amaçlanan şey kendi chi’mizi yönetmek, kontrol altına almak, büyütmek ve özgürleştirmektir. Chi kelimesi “iyi chi” ve “kötü chi” olarak ikiye ayrılıyor. Kötü chi bizi ağırlaştıran yaşam enerjisiyken, iyi chi tam tersi bizi hafifleten yaşam enerjisidir. Qi gong meditasyonu Uzakdoğu’da ortaya çıkmıştır ve Pranayama’nın yani dairesel nefes meditasyonunun daha aktif bir şekilde, ayakta ve belirli hareketlerle yapılan halidir. Yine amaçlanan şey kendi enerji alanımızı büyütmek ve var olan güzel chi’yi kendi içimize çekebilmektir. Genelde bir şelalenin karşısında ya da ormanlık alanlarda uygulamanın daha etkili olacağı söyleniyor.

Chanting:

Chanting, mantraların müzik eşliğinde söylendiği bir meditasyon varyasyonudur. Mantrayı sesli söylemek nelere iyi geliyor:

  • Dilimizin üstünde belli öneme sahip 16 tane nokta var. Mantra tekrarlandığında dilde ve damakta, bedenimizde denk gelen, kitlenen ve engellenen bölgeleri aktive ediyor ve sorunu ortaya çıkarıyor ya da çözüyor.
  • Nefesi düzenliyor.
  • Chanting genelde bir grup insanla birlikte yapılıyor, bu sayede eşlik ettiğimiz müzikle beraber, kolektif bilincimizi arttırıyor.

Bu 4 meditasyon varyasyonu dışında iki günde de eğitim bitiminde Rida bizlere gong ile ses terapisi uyguladı. Hepimiz yoga matlarımızın üstüne yattık, üstümüze örtümüzü aldık, gözlerimizi kapadık ve gongun büyüleyici sesine bıraktık kendimizi. Gong sesi dünya üzerindeki en güçlü ses titreşimlerini yayan ses olarak biliniyor. Gerçekten de Rida gonga sakin ritimlerle her vurduğunda, kendimizi daha da büyük bir şeyin parçasıymışız gibi hissettik. Ses titreşimlerinin her birini tüm bedenimizde ve ruhumuzda duyduk. Deneyimlemenizi fazlasıyla tavsiye ediyoruz. Çünkü bu yolculuk, çıkılmadan, hissedilmeden, duymadan ve denemeden pek anlaşılacak bir şey değil.

Kolektif House’un benimsediği “work-life balance (iş ve hayat dengesi)” politikası

Ruhunu ölçen bir bilim olmadığı gibi, ruhuna yatırım yapan bir bilim de yok. Halbuki en mühimi ruha yapılan yatırım olduğunu düşünen Kolektif House, üyelerinin daima motive kalmalarının, çalışma alanlarında kendilerini mutlu ve huzurlu hissetmelerinin onlar için en önemli şey olduğunu söylüyor. Pazartesi yogaları, Cosmomia’da kişisel gelişim eğitimleri, Rida’dan meditasyon eğitimi ve meditasyon odası, nefes egzersizleri, ofis yogası ve drum circle’ları gibi etkinlikleri neredeyse her hafta en az bir tane olacak şekilde üyelerine sunuyor. İş hayatında huzurlu kalabilmenin en doğru yollarından biri olan “work-life balance (iş ve hayat dengesi)” politikasını olabilecek en iyi şekilde uygulamanın mutlak başarıyı getireceğine ve üyelerinin verimliliklerini arttırabileceğine inanıyor ve bu tür meditatif aktivitelere her zaman yer veriyor.

1 Mart 2017 tarihiyle üst katını yeni üyelere açan Kolektif House Levent’te artık iş saatleri arasında üyelerin rahat bir şekilde meditasyon yapabilecekleri meditasyon odaları bulunuyor. Dolayısıyla artık üyeler, çalışma ortamlarında hem en ideal atmosfere sahip olabilecekler hem de ruhlarına en güzel yatırımı yapabilecekler.

Kolektif House hakkında daha fazla bilgi için bu linke tıklayabilirsiniz.

Uplifers
Kaliteli ve mutlu yaşam koçunuz!