Kapı vizesiyle gidilebilecek 7 Yunan Adası ve karakteristik özellikleri

Yaz aylarında Ege’nin karşı kıyılarına uzanmak, başka bir ülkeye gitmeden “başka bir dünya” deneyimlemek isteyenler için kapı vizesi tam anlamıyla biçilmiş kaftan. Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarının bazı Yunan Adalarına, önceden Schengen vizesi almaya gerek kalmadan sadece birkaç belgeyle seyahat edebilmesi, bu adaları hem cazip hem de ulaşılabilir kılıyor. Üstelik bu keyifli kaçamaklar yalnızca deniz ve güneşten ibaret değil. Her biri kendine has ruh taşıyan adalar, gastronomiden tarihe kadar pek çok tat sunuyor. Yola çıkarken “Sakız Adası feribot seferleri nereden kalkıyor?” sorusu ilk rehberiniz olabilir, çünkü en çok tercih edilen rotalardan biri orası.

İzmir-Çeşme’den hareket eden feribotla sadece 20 dakikada ulaşılabilen Sakız Adası (Chios), hem yakınlığı hem de karakteristik mimarisiyle öne çıkıyor. Taş sokaklarında dolaşmak, ortaçağdan kalma köyleri ziyaret etmek, damla sakızıyla yapılmış tatlıların peşine düşmek burada bir rutine dönüşüyor. Tarih, deniz ve gastronomiyi bir arada yaşamak isteyenler için Sakız, harika bir başlangıç noktası.

1. Samos (Sisam): Zeytin Ağaçları ve Matematikle Anılan Ada

Kuşadası’ndan feribotla ulaşılabilen Samos, Samos feribot bileti araştırması yapanların gözdesi hâline geldi. Pisagor’un memleketi olan bu ada, mitolojik bir dokuyu doğayla harmanlıyor. Uzun sahil şeridinde yürürken bir yanda zeytin ağaçlarının kokusu, diğer yanda antik kalıntıların sessizliği eşlik ediyor. Küçük kasabalarında kahve içmek ya da üzüm bağlarında vakit geçirmek burada bir ritüel hâline geliyor.

2. Midilli (Lesvos): Uzo ve Şiir Kokan Sokaklar

Ayvalık’tan yaklaşık 1,5 saat süren feribot yolculuğu sonrası varılan Midilli, hem doğal hem kültürel zenginliğiyle kendine özgü bir dokuya sahip. Burada zaman yavaş akar, insanlar ağır konuşur, yemekler aceleye gelmez. En çok da uzo ile özdeşleşen bu ada, serin yaz akşamlarında sahil kasabalarında oturmak isteyenlerin tercihi. Yazar ve şairlerin ilham aldığı bu sokaklarda, her köşe başında bir öykü gizli.

3. Kos (İstanköy): Tarih ve Plajın Kesiştiği Yer

Bodrum’dan sadece yarım saatlik bir yolculukla ulaşılabilen Kos Adası, hem tarihiyle hem de deniziyle öne çıkıyor. Hipokrat’ın doğduğu bu adada modern tıp tarihine dair birçok iz görülebiliyor. Diğer yandan berrak suya sahip plajlarıyla deniz tatili arayanları da memnun ediyor. Hem kültür hem dinlenme diyenler için doğru adres olabilir.

4. Rodos: Ortaçağ’ın Yaşadığı Kale Şehri

Fethiye ya da Marmaris’ten yapılan feribot seferleriyle ulaşılabilen Rodos, diğer adalardan biraz daha büyük ve daha hareketli. Yüksek taş duvarlarla çevrili tarihi merkezi, UNESCO Dünya Mirası listesinde yer alıyor. Burada gezerken kendinizi şövalyeler döneminde hissedebilirsiniz. Aynı zamanda lüks butik oteller, gurme restoranlar ve uzun sahil yürüyüşleriyle günümüz tatil anlayışına da hitap ediyor.

5. Meis (Kastellorizo): Küçük Ama Renkli

Kaş’ın tam karşısında yer alan Meis, sadece birkaç yüz kişinin yaşadığı minik ama etkileyici bir ada. Pastel renkli evleri, dingin limanı ve sade yaşam tarzıyla dikkat çekiyor. Kalabalıktan uzaklaşıp sadece birkaç günlüğüne bile olsa yavaşlamak isteyenlerin favorisi.

6. Kalymnos: Dalgıçların Adası

Tırmanış sporu ve sünger avcılığıyla bilinen Kalymnos, daha çok macera arayanların listesine girmiş durumda. Kos’tan kısa bir tekne yolculuğuyla ulaşılabiliyor. Doğal kayalıkları ve denizin altındaki zenginliğiyle dalış meraklıları için adeta bir açık hava müzesi.

7. Leros: Sessizlik ve Yalınlık

Kalymnos’a yakın olan Leros, sakinlik arayanlara hitap ediyor. Gürültülü gece hayatından uzak, küçük kasaba yaşantısı sunan bu ada, sessiz koyları ve balıkçı lokantalarıyla dikkat çekiyor. Yunan adaları arasında belki de en az turistik olanlardan biri, bu yüzden en otantik olanlardan da biri.

Uplifers
Kaliteli ve mutlu yaşam koçunuz!