Harita ve arazi ayrımı ile düşünmek
Bir arkadaşınız bir filmi “hayatımda izlediğim en iyi yapım” diyerek önerir. O kadar övgüyle anlatır ki, zihninizde film çoktan bir başyapıt olarak yer eder. İzlediğinizde ise beklentinizle ekran arasındaki mesafeyi hissedersiniz. Film fena değildir ama anlatıldığı kadar da değildir.
Harita arazi değildir
Zihin, dış dünyayı doğrudan değil, temsiller aracılığıyla algılar. Kavramlar, inançlar, ideolojiler, teoriler… (1) Bunların her biri birer haritadır. Ancak harita, arazinin kendisi değildir.
Bir “harita” gerçekliği anlamaya yardım eder ama onu bütünüyle kapsayamaz. “Bu insan narsisttir” dediğinizde, karmaşık bir kişiliği tek bir tanıma indirgersiniz. “Bu teori her şeyi açıklar” dediğinizde, çok katmanlı bir olguyu bir çerçevenin içine sıkıştırırsınız.
Kavramsal körlük

Zihin, bir modeli benimsediğinde onu gerçeklikle karıştırma eğilimindedir. Bu eğilim “kavramsal kapan” yaratır: kişi düşünmeyi bırakarak yalnızca kendi modelini doğrulamaya başlar.(2) Benzer bir içerik doğrulama yanlılığı başlıklı yazıya gitmek için buraya tıklayabilirsiniz.
Bir düşünce sistemi, bir ideoloji ya da kimlik tanımı; başlangıçta yön bulmaya yardım eder, ama zamanla haritayı mutlaklaştırır. Böylece yeni veriler görmezden gelinir, farklı bakış açıları “yanlış” olarak etiketlenir.
Bu mekanizma yalnızca felsefi tartışmalarda değil; iş hayatında, ilişkilerde, hatta kendi benlik algımızda da işler. “Ben zaten böyle biriyim.” cümlesi, çoğu zaman haritanın araziden kopmaya başladığı andır.
Sorun nerede?
Harita–arazi karışıklığı iki düzeyde bedel üretir:
- Algısal daralma: Zihin kendi modeline aşırı güvendiğinde, yeni bilgileri dışarıda bırakır. Merak azalır, öğrenme kapasitesi düşer.
- Gerçeklik sapması: Varsayımlar doğruluğun yerine geçer; kişi dünyayı olduğu gibi değil, görmek istediği gibi görmeye başlar.
Harita ve arazi ayrımını korumak için pratik yaklaşımlar
- Model farkındalığı: Her kavramı, “bu bir haritadır” ön kabulüyle kullanın. Bu küçük hatırlatma, düşüncede açıklık yaratır.
- Veri güncellemesi: Bir teori veya inanç, yeni veriye rağmen değişmiyorsa; artık gerçekliği temsil etmiyor olabilir.
- Çoklu harita yöntemi: Aynı olguyu açıklamak için birden fazla model kullanın. Bir sistemin açıklayamadığı alanı diğeri aydınlatabilir. Bunun için hipotetik düşünce yöntemi kullanılabilir. Hipotetik düşünce nedir?
- Dil filtresi: “Her zaman”, “kesinlikle”, “tam olarak” gibi mutlak ifadeler, genellikle haritanın sınırını gizler. Dili yumuşatmak düşünceyi esnekleştirir.
- Deneyim kalibrasyonu: Bir kavramın sahadaki karşılığını test edin. Teori ne söylüyor, gerçek ne gösteriyor? Bu karşılaştırma, zihinsel haritayı güncel tutar.
Haritalar vazgeçilmezdir; onlarsız düşünebilmek mümkün değildir. Ancak iyi bir düşünür, haritasına aşık olmaz.
Kaynaklar: gsi.berkeley.edu Cognitive Constructivism, britannica.com confirmation bias
İlginizi çekebilir: Opsiyon kapanı düşünme yöntemi



