Güne motive bir şekilde başlamak için mutlaka uygulamanız gerekenler
Bazen gün, bizim için doğuyormuş gibi hissederiz, bazense güne hiç hazır olmadığımızı… Ne var ki hayat, her iki şekilde de aynı seyrinde devam ediyor.
Güne nasıl başladığımız, günün geri kalanının nasıl geçeceğiyle ilgili en büyük ipuçlarından biridir. Sabahları yataktan kalktığımız andan evden çıktığımız ana dek nasıl hissettiğimiz, önümüzdeki uzun günden ne beklediğimiz ve motivasyonumuz günün havasını tam anlamıyla değiştirebilir. Güne aksi bir şekilde başladığınızı düşünün; siz böyleyken çevrenizdeki insanları ve dolayısıyla size geri yansıyan şeyleri olumlu bir şekilde etkilemeniz mümkün mü?
Biz cevabı verelim, ne yazık ki değil. Her saniyenin ve her anın fırsatlarla dolu olduğunu ve kötü giden şeyleri tam tersine çevirebileceğimizi biliyoruz. Ancak bu fırsatları göremiyorsak ne yapacağız?
Uplifers olarak güneşin doğuşuyla başlayan her günün sahip olduğu güzellikleri görmenizi ve yataktan heyecanla kalkmanızı sağlayacak önerileri sizler için derledik.
Esneyin ve egzersiz yapın: İnsan vücudu her şeyiyle mucizevi bir bütündür. Kafanızdaki düşünceler, bedeninizle de bağlantılıdır. En önemlisi hissettiğiniz her güzel ve kötü duygu, bedeninizde kodlanır. Siz bedeninizi geri planda bırakırsanız ve bu kodları görmezden gelirseniz, hayatınızı olumsuz etkileyebilirsiniz. Bunun için her sabah uyandıktan sonra, kendinize 15 dakikalık bir zaman ayırın ve bu zamanı egzersiz yapmak ve vücudunuzu esnetmek için kullanın.
Keyif molaları verin: Bazen verdiğiniz küçük molalar, fazla mesailerden çok daha işe yarar olabiliyor. Hayata ve sorumlulukları es vermezseniz, yükünüz her geçen gün daha da artar ve ileride daha da büyümüş bir şekilde karşınıza çıkar. Gün içinde bunaldığınızı, yorulduğunuzu düşündüğünüz anlarda size iyi gelen bir şeyler yapacağınız keyif molaları yaratın. Bu sadece sevdiğiniz bir bitki çayını içmek bile olabilir...
Bugüne odaklanın: Geleceğinizi planlamak birçok zaman hayatınıza daha doğru yön vermenizi sağlıyor olsa da, aklınızın her daim gelecekte olması günü ve günün getirdiği fırsatları kaçırmanıza neden olur. Ne var ki bugüne odaklandığınızda bir sonraki adımlarınızı daha sağlam atabilirsiniz.
Hayallerinizi yazın: Bazen fazla yoğunluktan kendi hayallerinizi ve motivasyonlarınızı dahi unutabilirsiniz. Yolun yarısında bir bakarsınız ki başlangıç noktasından beri çok şey değişmiştir. İşte bu yüzden hayallerinizi kendinize hatırlatmanız oldukça önemli. Bunun en etkili yoluysa yazmak. Siz hayallerinizi yazdıkça, onlarla göz göze geldikçe tutkunuz her geçen gün daha da büyür.
Arkadaşlarınızı ve ailenizi daha sık arayın: Düşüncelerinizi yakın bulduğunuz insanlarla paylaşmak ufkunuzu sandığınızdan daha fazla açabilir. Bazen motive olmak için tek duymanız gereken şey, güvendiğiniz birinden gelen "sen yaparsın" cümlesidir.
Odaklanın ve disiplini elden bırakmayın: Günümüzde, her an yeni bir içeriğe maruz kalabiliyoruz. Teknoloji ve sosyal medya, her an dikkatimizi dağıtabiliyor, odağımızı başka yere yönlendirebiliyor. Bu durum da büyük zaman kayıplarına yol açıyor. Ne var ki dikkat dağıtıcı etkenlere kulaklarınızı tıkamak sizin elinizde. Bunun için de disiplin, sizin en güçlü silahınız. Disiplini elden bırakmadığınız koşulda, bir şeylere gerçekten odaklanmanız gereken zamanlarda dikkatinizi hiçbir şey dağıtamaz.
Gün içinde birkaç saatinizi sadece eğlenmeye ve doğaya ayırın: Sorumluluklarınız var, yapmazsanız büyük sorunlara yol açabileceğiniz işleriniz var ve bir noktada hayatın gerçeklerini düşünmek zorundasınız, evet. Ancak bu gerçeklerden kaçmadan da hayatınıza tat katmanız mümkün. Öncelikle eğlenmeyi, doğada olmayı ve gülmeyi bir sorumsuzluk olarak görmeyin ve tıpkı diğer her şey gibi bunları yapmaya da ihtiyacınız olduğunu unutmayın. Gün içinde birkaç saatinizi eğlenmeye, gezmeye ve sevdiğiniz şeyleri yapmaya ayırdığınızda diğer sorumluluklarınızı daha da hevesli ve enerjik bir şekilde yerine getireceksiniz.
Yeni beceriler edinin: El becerileri ve hobiler, her yetişkinin mutlaka sahip olması gereken önemli artılardan biri. Hobiler ve yeni el becerileri, tıpkı meditasyon gibidir, ellerinizi ve zihninizi her zaman yönlendirdiğiniz alandan farklı bir yere yönlendirmek size esneklik kazandırır.
Kendinizi geliştirin: Değişime ayak uydurmak ve gelişmek, sizi vazgeçilmez yapar. İş hayatında birçok farklı ortamda bulunabilir, birbirinden farklı insanlarla iletişim kurmak durumunda kalabilirsiniz. Bu yüzden tüm değişkenlere ne kadar hızlı adapte olabildiğiniz çok önemli. Aynı şekilde yerinde saymak yerine, her geçen gün kendinize bir şeyler katmak da değişime daha kolay ayak uydurmanızı sağlar. Boş zamanlarınızda kendinize ne katabileceğinizi düşünün ve bu anlamda ufak adımlar atın. Bir gün attığınız o ufak adımlar size büyük kazançlar sağlayabilir.
Karşılık beklemeden verin: Ne yazık ki günümüzde pek çok kişi, kendi hayatlarına odaklanmaktan yanlarındaki kişilere dahi dikkat etmeyebiliyor. Bu durum da giderek daha kaba, ilgisiz ve düşüncesiz ilişkiler kurulmasına yol açıyor. Ancak bu, her geçen gün ışığınızın daha çok sönmesine ve çevrenizin boşalmasına neden olur. Eğer gerçekten mutlu ve başarılı olmak istiyorsanız çevrenizdeki insanlara, onların saygısına ve sevgisine ihtiyacınız var. Karşılık beklemeden vermek ve yardım etmek, sizi hiç beklemediğiniz mucizelere sürükleyebilir.
Kendinizi daha iyi pazarlamanın yollarını arayın: Günümüzde başarının ve öne çıkmanın ilk adımı, kendinizi diğer insanlara nasıl tanıttığınızla başlıyor. Bunun için ilk olarak kendinizi iyi tanımanız ve belli bir öz güvene sahip olmanız gerek. Eğer siz kendi imajınızı istediğiniz şekilde çizemiyorsanız ve fikirlerinizi insanlara doğru bir şekilde aktaramıyorsanız, insanlar sahip olduğunuz becerileri göremez. Dolayısıyla kendinizi iş hayatında hangi konuma koyduğunuza ve fikirlerinizi nasıl ilettiğinize dikkat edin ve kendinizi en iyi şekilde pazarlamanın yollarını arayın. Bu yeni bi beceri edinmek de olabilir, topluluk içinde daha etkili bir şekilde konuşmayı öğrenmek de...
Sizi geliştirecek bir mentor edinin: İster iş dünyasına yeni girmiş olun, ister yıllarınızı vermiş olun, sizi anlayacak, fikirlerinizi geliştirmenize yardımcı olacak bir mentora her zaman ihtiyaç duyabilirsiniz. Bazen tıkandığınızı hissettiğiniz durumlardan kendi çabanızla çıkamayabilirsiniz. Tam bu noktada yolunuza ışık olacak bir mentor, hayat kurtarıcı olabilir.
Fikir alışverişi yapabileceğiniz bir ekip oluşturun: İş hayatı gün geçtikçe yaratıcı fikirlerden daha da çok beslenmeye başlıyor. Artık bir şeyi en iyi şekilde yapmak yeterli değil, işi devam ettirebilmek, geliştirmek, şekil vermek çok daha önemli. Bunun için tek başınıza ne kadar fikir yürütürseniz yürütün, ne kadar çok çalışırsanız çalışın sağlıklı bir tartışma ortamının verimliliğini elde edemezsiniz. Bu yüzden fikirlerine ve enerjilerine güvendiğiniz insanlardan bir ekip oluşturun ve yaratıcı toplantılar gerçekleştirin. Bu sayede iş hayatında hem hız hem de ivme kazanacaksınız.
Kişisel bir blog açın: Fikirlerinizi yeterince paylaşamadığınızı ve insanların sizi yeterince iyi dinlemediğini düşünüyorsanız, düşüncelerinizi yönlendirdiğiniz başka mecraların arayışına girebilirsiniz. Örneğin kişisel bir blog açarak yaratıcılığınızı tüm dünyaya yansıtabilir, başka insanlardan işinize yarayacak geri dönüşler alabilirsiniz.
Dengeli bir hayat yaşayın: İşlerinize, ailenize ayırdığınız kadar kendinize ve güzel anlara da zaman ayırın dedik. Çünkü hayatın güzelliği, sahip olduğu kusursuz dengede saklı. Siz bu dengeyi kişisel hayatınızda ne kadar başarılı uygularsanız, hayat da sizinle bir o kadar senkronize ve uyumlu ilerler.
Korkularınızla yüzleşin: Başarılı olmanızın, mutlu hissetmenizin ve hayatı dolu dolu yaşamanızın önünde duran en büyük engel, sizsiniz. Ancak bu engeli en iyi şekilde aşabilecek olan tek kişi de sizsiniz. Korkularınızı ağaçlı ve yeşil bir yoldaki dikenler olarak düşünün. O dikenleri cesur bir şekilde atlayamadığınızda devam etmeniz imkansızdır. Ama o dikenleri geçebilmek de sizin elinizdedir...
Yeni insanlarla tanışın: Her rutin gibi, sosyal yaşamdaki rutinler de oldukça sınırlayıcı olabiliyor. Bazen en yakın arkadaşlarınızla birlikte olduğunuz konfor alanınıza ihtiyaç duysanız da, kimi zaman farklı insanlarla da sosyalleşmeniz gerekebilir. Birçok insan belli bir yaştan sonra arkadaş edinemeyeceğine inanır ve sosyal hayatına sınırlar koyar. Ne var ki yeni insanlar demek, yeni bakış açıları kazanmak demek ve yeni bakış açıları, yeni fikirler demek.
Görünümünüze özen gösterin: Dış görünüş her şey olmasa da, aynaya baktığınızda kendinizi güzel, bakımlı ve özenli görmek herkes için en motive edici şeylerden biridir. Yani kendinizi nasıl hissettiğiniz, nasıl göründüğünüzle yakından ilgilidir. Bazen yeni bir parfüm bile kendinizi öz güvenli ve enerjik hissetmenize yeter.
Kısa seyahatlere çıkın: Bir toplantı, yeni bir iş ya da yeni bir fikir için harcadığınız zamanın birazını küçük seyahatler planlamaya ayırın. Şehre verdiğiniz nefes molaları, bedeninizde ve zihninizde biriken stresi ve gerginliği geride bırakmanız için en güzel yöntemlerden biri. Üstelik az da olsa her gün gördüğünüz, yaşadığını yerden farklı bir yerde uyanmak, sizi tazelenmiş ve yenilenmiş hissettirir.
Hayatı çok fazla ciddiye almayın: En büyük motivasyon, hayata daha güçlü, özgür ve eğlenceli bir şekilde yaklaşmaktan geçer. Çünkü ancak bu şekilde kendinizi geçmişten ve gelecekten soyutlayıp anda kalırsınız. Çünkü bir kez hayatın ne kadar güzel olduğunu fark ettiğinizde, sizi hiçbir şey durduramaz!


