Grup düşüncesi: Uyumlu olma çabası bizi nasıl yanıltıyor?

“Hiç, aklınıza tam olarak yatmayan bir fikri, sırf odadaki çoğunluk coşkuyla destekliyor diye sessizce onayladığınız oldu mu?” Ya da arkadaş grubunuzda gidilecek mekanla ilgili alınan kararı saçma bulmanıza rağmen, “uyumsuzluk çıkaran kişi” olmamak için sustuğunuz oldu mu?

İnsan, evrimsel kodları gereği sosyal bir varlıktır. Atalarımız için kabileden dışlanmak ölümle eşdeğerdi. Bu yüzden beynimiz, topluluğa uymayı ve çatışmadan kaçınmayı bir hayatta kalma stratejisi olarak benimsemiştir. Ancak modern dünyada, karmaşık kararlar almamız gereken durumlarda bu “uyum sağlama arzusu”, rasyonel düşünme yetimizi felce uğratabilir.

Gelin, bu zihinsel modele yakından bakalım ve zekamızı nasıl körelttiğini anlayalım.

Grup düşüncesi nedir?

Kavram ilk olarak 1972 yılında sosyal psikolog Irving Janis tarafından ortaya atıldı. Janis’e göre Grup Düşüncesi; uyum ve beraberlik arzusunun, alternatifleri gerçekçi bir şekilde değerlendirme isteğini bastırdığı durumlarda ortaya çıkar.

Yani, grup içindeki “huzur” bozulmasın diye, mantık kapı dışarı edilir. Sonuç? Bireysel olarak asla yapmayacağımız hataları, grup halindeyken büyük bir özgüvenle yaparız. Tarih; Domuzlar Körfezi çıkarmasından Challenger Uzay Mekiği faciasına kadar, zeki insanların bir araya gelip kolektif bir aptallıkla aldığı yanlış kararlarla doludur.

Grup düşüncesinin belirtileri: Tuzağa düştüğünüzü nasıl anlarsınız?

Bir toplulukta aşağıdaki belirtileri görüyorsanız, orada eleştirel düşünce yerini “sürü psikolojisine” bırakmış demektir:

Yenilmezlik illüzyonu: Grubun aşırı iyimserliğe kapılarak riskleri görmezden gelmesi. “Biz harika bir ekibiz, asla hata yapmayız” algısı.

Oto-sansür: Kişilerin, grubun genel görüşüne ters düşmemek için kendi şüphelerini dile getirmekten kaçınması. “Şimdi itiraz edersem herkes bana cephe alır” korkusu.

Fikir birliği illüzyonu: Sessizliğin “onay” olarak kabul edilmesi. Kimse itiraz etmediği için herkesin hemfikir olduğu sanılır, oysa herkes içten içe şüphe duyuyor olabilir. 

Zihin bekçiliği: Grup üyelerinin, lideri veya grubu “rahatsız edici” bilgilerden korumaya çalışması.

Bu tuzaktan nasıl kurtuluruz?

Grup düşüncesi, inovasyonun ve sağlıklı karar almanın en büyük düşmanıdır. Peki, bu zihinsel virüsü sistemimizden nasıl temizleriz?

Anonim geri bildirim: İnsanlar yüz yüzeyken söyleyemedikleri gerçekleri, isimleri gizliyken daha rahat ifade ederler.

Farklı perspektifleri davet edin: Grubun dışından, olaylara duygusal bağı olmayan kişilerin görüşünü alın. “Dışarıdan bir göz” genellikle içeridekilerin kör olduğu noktaları hemen görür.

Uyumlu bir grup olmak harikadır; ancak herkesin aynı şeyi düşündüğü bir odada, muhtemelen hiç kimse yeterince düşünmüyordur.

İlginizi çekebilir: Hayatta kalan yanılgısı: Neden hep başarılı olanların hikayesini duyuyoruz?

Mustafa Direk Blog Yazarı
Merhaba, ben Mustafa. Şu anda İstanbul Üniversitesi Marka İletişimi bölümünde öğrenciyim. 10 yıllık eczane tecrübem sayesinde insanlarla iletişim kurma ve problem çözme becerilerimi geliştirdim. ... Devam