Fiziksel performansın sınırlarını zorlayan sanatçı: Marina Abramovic

Saat akşamüstü 5 sularındayken, sanatseverler, en uzun süren sanat performansına tanıklık ediyordu ve Marina Abramovic ise büyüleyici performansının sonuna geliyordu. Marina Abramovic, Museum of Modern Art’taki performansını sergilemeye başladığından beri haftanın 6 günü, günde 7 saat hiç durmadan sandalyede oturuyordu. Pazartesi günü performansını sonlandırıp sandalyeden kalktığında, tam tamına 700 saattir oturuyordu.

Tüm bu zaman zarfında rutini çok az değişmişti. Her gün müze açılmadan çok az bir zaman önce yerini alıyor ve müze kapandıktan sonra oradan ayrılıyordu. Genellikle de benzer elbiselerin kırmızı, beyaz ve mavi renklerini giyerek performansını sergiliyordu.

Saçları her zaman örülü olup, sol omzuna doğru dökülüyordu. Teni her zaman bembeyaz, kanı çekilmiş gibi görünüyordu. Nadiren duruşunu değiştiriyordu. Vücudu genellikle öne doğru bükülmüş olup sürekli dosdoğru karşıya bakıyordu.

Performansında yalnızca bir değişken bulunuyordu: Seyirciler!

Ziyaretçiler müzeyi ziyaret ettiklerinde, sırayla Marina’nın karşısında bulunan sandalyeye oturarak, gözünü onlara dikmiş olan Marina’ya bakıyorlardı. Sandalye çok nadir boş kalıyordu. Performansı boyunca bazı ziyaretçiler 1 ya da 2 dakika kalmalarına karşın, tam tamına 1400 kişi sandalyeye oturmuştu.

Abramovic’le birlikte oturmak, gerçekten de o dönemde kaçırılmaması gereken bir etkinlikti. İçlerinde Bjork, Marisa Tomei, Isabella Rossellini, Lou Reed, Rufus Wainwright’ın bulunduğu ünlü insanlar, New York Modern Sanat Müzesi’ne gelerek kısa da olsa zaman ayırarak bu performansı izlediler. Performansı birkaç kez izleyip sandalyeye oturan insanlar kısa süreliğine ünlü olurken, sandalyede uzun süre vakit geçiren insanlar kuyrukta bekleyen diğer insanların acımasız bakışlarına kurban oluyorlardı.

İlgili yazı: İstanbul’un en önemli çağdaş sanat mekanları

Marina’nın performansı sanal ortamda da inanılmaz bir ilgi görüyor. Video, moma.org sitesinde konulduğundan beri 800.000 kişi tarafından izlendi. Müzenin tahminlerine göre toplamda yarım milyon insan bu performansa tanıklık etti ve bu da performansın, müzeye gelen insan sayısına kıyasla sanal ortamda çok daha fazla kişi tarafından izlendiğini gösteriyor.

Elbette performansın en çok ilgi çeken kısmı, aniden Marina’nın eski sevgilisi Ulay’ın geldiği zaman oluyor. Yıllar önce birbirlerine tutkuyla bağlı olan sanatçı çift, bu dönemde çok önemli işlere imza atıyorlar. İkili için oldukça önemli olan proje ise Çin Seddi’nde bir performans sergilemekti. Bu performansa hazırlandıkları noktada Marina, Ulay’ın kendisini aldattığını ve başka bir kadını hamile bıraktığını öğreniyor. Bu yüzden ilişkilerini bitirme kararı alan çift, bunu bir seremoni haline getirerek, Çin Seddi’nin farklı iki ucundan birbirlerine doğru yürümeye başlıyorlar. 6000 km uzunluğundaki Çin Seddi’ni günlerce yürüyerek tamamlayan çift, kavuştuklarında ise son kez birbirlerine sarılıp ayrılıyorlar. Ulay diğer kadınla evleniyor. 21 yıl sonra, Marina’nın efsanevi ‘The Artist is Present’ projesi için aniden çıkıp gelen Ulay’ın geliş nedeni ise hala merak konusu. Marina Abramovic’in performansından bir kesite ve Ulay’la karşılaştığı o unutulmaz ana bu videodan ulaşabilirsiniz:

Kaynak:

nytimes.com