Uzun süreli ve sağlıklı ilişkinin 5 sırrı

uzun sureli iliski

Günümüzde bireysel ihtiyaçlar ve kişisel hedefler ön planda olduğu için, fedakarlık ve emek gerektiren uzun süreli ilişkiler kurmamız gittikçe zorlaşıyor. Özellikle ilişki boyutunda her şeyin hızlı ve yüzeysel olarak gerçekleştiği bir dünyada, ilişkisini uzun süreli ve sağlıklı kılmak isteyenlerin dikkat etmesi gereken 5 şeyi sizler için derledik;

1. İşe kendinizden başlayın

Her bireyin kendisini geliştirmesi gereken konular ve eksiklikleri vardır. Büyürken ailemizde ve çevremize var olan bazı değerler ve kalıplar bizi şekillendirir.  Bu değerlerin ve kalıpların bazıları olumlu, bazıları olumsuz şeyler olabilir.  Yetişkin bireyler haline geldiğimizde, özellikle başkalarıyla olan iletişimimiz geliştikçe, bu değerler kişilik özelliklerimiz olarak ortaya çıkmaya başlar. Hayatımıza olumlu ya da olumsuz etkileri olan değerlerimizi ve kalıplarımızı görebilmemiz ve bunlar üzerinde çalışabilmemiz kolaylaşır.

Özellikle yakın ilişkilerimizi etkileyen bu değerler üzerinde çalışmak, yani işe kendimizden başlamak, sağlıklı, uzun süreli ve güvenli bir ilişki geliştirmenin ilk adımıdır. Bu nedenle karşınızdaki kişiyle nasıl iletişim kurduğunuzun, hangi davranışlarınızın ve söylemlerinizin çevrenizdeki kişileri rahatsız ettiğinin farkında olmalı; bu davranışları değiştirebilmek için çözüm yolları aramalı, ve gerektiğinde profesyonel yardım almaktan çekinmemelisiniz.

Kendinizle ilgili gerçekleştirdiğiniz bu değişim hem çevrenizdeki kişilerle olan iletişiminizin düzelmesine hem de özgüveninizin artmasına yardımcı olacak, uzun süreli ve sağlıklı ilişkiler geliştirmenizi sağlayacaktır.

2. Sizinle benzer özelliklerdeki birini bulmaya çalışın

Uzun süreli birliktelik için kendinizi değiştirerek attığınız ilk adımdan sonra ikinci yapılması gereken şey, uygun partner adayını bulabilmek. Bunu tabii ki evde koltukta oturup televizyon izlerken ya da internette sörf yaparken gerçekleştiremeyeceğiniz çok açık. Dışarı çıkıp sosyalleşmek, ilgi duyduğunuz aktiviteleri toplulukla beraber gerçekleştirmek sizinle uyumlu olabilecek biriyle karşılaşma olasılığını artıran bir durum.

Hayvanları seviyorsanız bir köpek sahiplenin ve parkta gezerken köpeği olan diğer insanlarla da tanışın. Dans etmeyi seviyorsanız Salsa kursuna yazılın.

İlgi alanlarınızı bildikten ve buna uygun aktiviteler içinde yer aldıktan sonra, yeni sosyal çevrenizde anlaşabileceğiniz birini bulmak çok daha kolay olacaktır.

3. Duygularınızın mantığınızın önüne geçmesine izin vermeyin

Bir çoğumuz ilişkinin ilk aşamalarını aceleye getirdiğimiz ve partnerimizi dikkatli seçemediğimiz için çabuk sonlanan ilişkiler içinden oluyoruz.

Her ilişki birbirinden farklı ve doğru kişiyi bulmanın herhangi bir kuralı yok, ancak ilişkinin ilk aşamasını daha sakin ve dikkatli geçirmeniz için bazı önerilerde bulunabiliriz. Örneğin, cinsel anlamda beraber olmak için partnerinizi iyi tanımayı ve birbirinize tam olarak güvendiğinizden emin olmayı beklemelisiniz.

Yeni biriyle birlikte olmaya başladığımızda, o kişiyle uzun süreli bir beraberlik yaşayacağımızı ve hiç ayrılmayacağımızı düşünürüz. Kendimizi ona yakın hissetmek isteriz, çünkü vücudumuzun bu yakınlıktan aldığı bir biyolojik reaksiyon ve rahatlama hissi vardır. Bunun dezavantajı ise, özellikle ilişkinin ilk aşamalarında duygularımızın mantığımızın önüne geçmesi ve mantıklı düşünemememiz.  Bu nedenle yapılabilecek en uygun şey, ilişkinin ilk aşamalarında süreci arkadaşlık boyutunda ilerletmek ve bu aşamada birbirinizi tanımak. Bu süreç partnerinizi daha iyi tanımanızı ve mantığınızla hareket etmenizi sağlayarak ilişkinizin daha uzun süreli olmasını sağlayacaktır.

4. Bağlılık ve özgürlük sınırlarını iyi belirleyin

Özgürlük, kendi ihtiyaçlarımızı karşılayabilmemiz; bağlılıksa iki kişinin birbirlerinin ihtiyaçlarını karşılayabilmesi olarak tanımlanabilir.  Para kazanmak, araba satın almak gibi ihtiyaçlar kendi kendimize karşılayabileceğimiz ihtiyaçlarımızdır. Ancak birinden sevgi ve ilgi görmek, kendi kendimize karşılayabileceğimiz ihtiyaçların önüne geçebilir.

Bağımlılık ve özgürlük konusunda herkesin sınırları farklılık gösterir. Bu özelliğimiz ailemizle olan iletişimimiz, erken yıllardaki ilişkilerimiz gibi faktörlerden etkilenebilir. Örneğin; ailesiyle çok yakın ilişki içinde olmayan, ya da ailesinden erken ayrılmış olan biri daha özgür ve bağlanmayı sevmeyen bir karakter geliştirmiş olabilir.

Partnerinizin sizin özgürlük alanınıza saygı duyması ya da bağlılık konusunda değerlerinizin uyuşması, ilişkinizin sağlıklı ve uzun süreli olması açısından önem taşıyor.

5. İlişkinizin ihtiyaçlarını kendi ihtiyaçlarınızın önüne koyun

Bir çok ilişkinin bitmesinin temelinde bireylerin kişisel ihtiyaçlarını ilişkinin ihtiyaçlarının önünde tutması yatıyor.  Değişen yaşam koşulları, bizi daha bireysel yaşamaya yönlendiriyor ve kişisel hedeflerimiz dışında çevremizde olup bitenleri çok fazla önemsemiyoruz. Bu bakış açısı, ilişkilerimizi de olumsuz etkiliyor. Kendi ihtiyaçlarımızı ilişkimizin ihtiyaçlarının önüne koymamız, daha bencil ve kendinden başka kimseyi önemsemeyen bir görüntü çizmemize, dolayısıyla ilişkimizin kalitesinin azalmasına ve problemler yaşanmasına neden olabiliyor.

Bu nedenle kendi ihtiyaçlarınızdan önce ilişkinizin ihtiyaçlarını göz önünde bulundurmanız ve az da olsa, kendi değerlerinizle çakışmayacak şekilde karşınızdaki kişinin isteklerini ve ihtiyaçlarını da önemsemeniz; ilişkinizin uzun soluklu olmasına yardımcı olacaktır.

Uplifers
Kaliteli ve mutlu yaşam koçunuz!