Dünyayı değiştirmeye bilinç seviyenizden başlayın

“Benim oğlum dünyayı değiştirmek istiyor.”

Çok sevdiğim, yogaya gönül vermiş bir dostumun, hocamıza 16 yaşındaki oğlunu anlatırken söylediği sözler, duyduğum andan beri kulaklarımda çınlıyor.

Zaman zaman benim de göğsümü yakan bu çığlıkları, son dönemlerde o kadar kişiden duyar oldum ki! İşlerin böyle gitmemesi gerektiğini kalbinin derinlerinde bilen ama koskocaman bir sistemin içinde nereden ve nasıl başlaması gerektiğini tam oturtamayan bizleri, içten körükleyen bir alev kümesi var sanki.

Bu çığlıklar, alevler, isyanlar nedeniyle sanıyoruz ki, dünyayı değiştirmek için çok ama çok büyük bir şeyler yapmamız lazım. Bir kahraman gibi ortaya çıkıp, milyonları peşimize takıp, uyuyan kim varsa, elimizden geldiğince uyandırmamız lazım.

En azından ben, hep öyle sandım.

Ta ki, frekanslar (bir dalganın belli bir zaman birimi içerisinde tekrarlanma sıklığı) ve frekansların bilinç düzeyinde etkisi hakkında Dr. David Hawkins’in 1 çalışmalarına denk gelinceye kadar. Dr. Hawkins diyor ki:

  • Her şeyin frekansı vardır.
  • İnsan bedenindeki her hücrenin ve aynı zamanda hastalık, bakteri ve virüslerin kendine göre bir doğal frekansı bulunur.
  • Duyguların, düşüncelerin, ilişkilerin, bireysel bilincimizin ve toplumun kendisinin de frekansı vardır.
  • Bedenin frekansıyla çatışan, onu bloke eden dalga boyları ise hastalığa hatta ölüme neden olabilir. Her hücreyi kendi doğal frekansına döndürmek, bedeni sağlığa kavuşturur.
  • Sevgi, şefkat dolu bir bireysel bilince, sağlıklı fiziksel ve enerji bedenine sahip olmak yüksek titreşim frekansında olmayı bonus olarak yanında getirir.
  • Yüksek frekanslı duygu ve düşünceler, düşük frekanslı olanlardan daha güçlü ve etkilidir.
  • Yüksek frekansa ulaşan bilinçler, düşük frekanslıları dengeler.
  • 200’ün altındaki enerji alanları, açlık, kıtlık ve hastalıkların çok yaşandığı, cahillik ve işsizliğin çok olduğu ortamlardır. Tatmin edici bir yaşam 250 frekans bandında başlar.
  • 300’e gelince teknolojik ve ekonomik olarak gelişmiş bir toplum, 400’e gelince ise yüksek bir eğitim, kültür ve sanat seviyesi mümkün olacaktır.
  • 500, başka bir büyük sıçramanın gerçekleştiği eşiktir. 500’lerin sonunda toplum artık spiritüel olarak gelişkindir. 600 ise bütün topluma şefkat ve merhametin hâkim olduğu, sevginin bütün eylemleri yönlendirdiği bir seviyedir.

İlgili yazı:  Titreşmek güzeldir, sizin frekansınız hangisi?

Yani, kısaca Dr. Hawkins diyor ki; bilinç seviyenizi yüksek tutmanız, içinde yaşadığınız toplumun gelişmesine otomatik olarak katkıda bulunacaktır.

Bilinç Haritası

Untitled

frekans
Frekans seviyesini yükseltmek için bazı önerilerden faydalanabilirsiniz. Bu sayede toplumun gelişimine de katkıda bulunmuş olursunuz.

Eğer siz de frekans seviyenizden memnun değilseniz, ya da “Ben daha fazla insana olumlu katkıda bulunmak istiyorum” diyorsanız, frekans seviyenizi yükseltmek için: (Bilinç haritasındaki duygu seviyelerine bakarak kendi frekans seviyenizi bulabilirsiniz.)

  • Hayatınızın, yaşadıklarınızın ve kendi mutluluğunuzun sorumluluğunu alın.
  • Dert ettiğiniz türlü olayları, içerlediğiniz insanları affettikten sonra, kendinizi de şimdiye dek tüm yaptıklarınız ya da yapamadıklarınız için affedin.
  • Kendinizi, aynada yüzünüze bakıp “Seni seviyorum, hem de ÇOK!” diye çığlıklar atacak kadar sevin.
  • Nefes aldığınız her an, aslında bir sonrakini yarattığınızı ve geleceğinizin de temel taşlarını oluşturduğunuzu bilerek, bilinçli devam edin.
  • Sağlıklı beslenin, işlenmiş gıdalardan uzak durun ve düzenli egzersiz yapın.
  • Yoga, nefes çalışmaları ve meditasyonu günlük hayatınızın bir parçası haline getirin.
  • Kalbinizi sevgiyle doldurup, iyiliğe niyetle adımlarınızı seçin.
  • Ve son olarak, yolculuğunuzu, öğrendiklerinizi çevrenizle PAYLAŞMAYI UNUTMAYIN!

Namaste;

1 Kaynak:

Power vs Force, David Hawkins

Duygu Demir
90’ların proje çocuklarından biriyken (Orta direk ailelerin, “iyi okullardan” mezun, “kurumsal” bir işi olan, evden işe işten eve giden çocuklardan...) dışarda aradığım mutluluğun, mutsuzluk ... Devam