Çocuklarınızın seçimlerine ne kadar müdahale etmelisiniz?

Biz anneler çocuklarımız için hep en iyi olanı, onların becerilerini ortaya çıkarabildiklerini, yeteneklerini görmek isteriz. Fakat bazen bizim isteklerimiz ile onların istekleri bir olmuyor. Kafanızda bambaşka bir yerde canlandırdığınız çocuğunuz bambaşka bir alanda, bambaşka şeyler yapmak istiyor. 

Ben her zaman çocuklarımızın mutlu oldukları yerde, dilediği faaliyeti yapmalarından yanayım. Tabii bizim öngörülerimiz ve olması gerekenler bu noktada çok önemli. Örneğin yüzme gibi öğrenilmesi gereken bir sporu asla es geçemem.

Oğlum Emir dört yaşındayken yüzme derslerinden korkuyor ve ağlıyordu. Üzerine gitmemin yanlış olacağını düşünüp dersleri bıraktık. Bu sene beş yaşını doldurduktan sonra, artık korksa bile bir şekilde ona anlatarak, yüzebileceği zaman boğulmayacağından ve çok daha fazla keyif alacağından bahsederek motive etmeye çalıştım. İlk iki derste yine ağladı fakat bu defa derslere ara vermedim. Yazlığa gelir gelmez ders aldırmaya başladım. O, grup derslerine katılmayı tercih etti, ben de grupça alacağı derslerde daha fazla eğleneceğini düşünerek onay verdim. Grup dersleri küçüklerin havuzunda olduğu için korkmadı. Arkadaşlarının arasında da çok daha fazla motive olduğunu gözlemledim. Aynı zamanda özel dersleri de ek olarak aldırdım. Bu dersler ise büyüklerin havuzunda almaya devam etti. Böylece hem onun hem benim istediğim şekilde yüzmeyi öğrenmeye başladı. Bazı şeyler doğru zamanda çok daha kolay olabiliyor.

Bunun dışında satranç, basket, cimnastik gibi çeşitli dallara da yazılmak istedi, ben bunlardan cimnastiği seçtim. Hem sevdiği bir sporu yapacak hem de kapalı bir alanda olduğu için başına güneş geçmeyecekti. Ama Emir’in aklı yine futbolda kaldı ve ona da gitmek istediğini söyledi. Sanırım bu yaş grubu çocuklar her branşta kendilerini göstermek istiyorlar. Benim fikrim; onun kendisini bulması ve ne istediğine tam olarak karar vermesi için ona her zaman şans tanımak.

Çocuklar neyi başarabilirlerse onda kendilerini mutlu hissedecek ve sonraki süreçte onu devam ettirmek isteyeceklerdir. Bizim “hayır olmaz, bu sana uygun değil” tavırlarımızla onları her uzaklaştırmaya çalışacağımız branş, onlara daha değerli ve ulaşılmaz gelecektir. O yüzden karşılarında olmak yerine yanında olarak deneme şansı verelim sevgili anneler ve babalar. Belki bizim aklımızdaki sporda değil de bir başka faaliyette daha mutlu olacaklardır. Ya da gerçekten vazgeçip bizim seçtiğimiz alana yöneleceklerdir. Ama emin olun sonuç ne olursa olsun her ikisinde de, daha özgüvenli ve sevgiyle bakan çocuklar olacaklar.    

İlginizi çekebilir: Çocuğunuzun karakterine göre paylaşmayı öğretmek

Yazarın diğer yazıları için tıklayın.

Melis Dilmener
Merhaba ben Melis Dilmener. 1985 doğumlu, evli ve bir çocuk annesiyim. Eğitimimi Kadir Has Üniversitesi’nde Halkla İlişkiler ve Reklamcılık bölümünde tamamladım. NLP İstanbul ‘Educational ... Devam