Başkalarının sizin hakkınızdaki düşünceleriyle ilgili endişelenmemenin yolu

Mahcubiyet ve bununla ilişkili utanma hissi, bizden beklenen şeyleri yapmadığımızda veya toplumun bazı ahlaki kurallarını ihlal ettiğimizde ortaya çıkar. Bununla birlikte bir sınavda kopya çekerken veya kötü bir şey yaparken yakalandığımızda da aynı şeyi hissederiz. Bu duygular, başkalarının bizim hakkımızda ne kadar kötü düşündüğünü merak ettiğimizde daha da artar.

Mahcubiyet ve utanma tabii ki tecrübe etmesi hoş olan duygular değil. Ancak zaman zaman bu duyguların işe yarar bir amaca hizmet ettiği de oluyor. Araştırmalara göre mahcubiyet ve utanma duygularını tattığımızda daha düşünceli ve kibar, aynı zamanda geçmişteki hataları düzeltmeye daha meyilli oluyoruz. Yani belli bir seviyeye kadar başkalarının bizim hakkımızda ne düşündüğüne önem vermek iyi sonuçlara neden olabilir.

Başkalarının sizin hakkınızdaki düşünceleriyle ilgili endişelenmemenin yolu
Başkalarına çok fazla önem veriyoruz çünkü mutluluğumuz, başkalarıyla kurduğumuz ilişkilere bağlı.

 

Ancak gerçek olan bir şey var ki, hepimiz başkalarının düşünceleri hakkında çok fazla endişeye kapılıyoruz. Araştırmalar, başkalarının düşüncelerini kafamızda fazla büyüttüğümüzü gösteriyor. Bunun istenmeyen bir sonucu olarak da birçoğumuz daha çekingen insanlara dönüşüyor ve normalde olabileceğimizden daha az keyifli insanlar oluyoruz.

İyi haber ise birçoğumuzun bunun farkına varmış olması. Birçoğumuz başkalarının düşüncelerine takılıp kalmak istemiyoruz. Peki bunu nasıl başarabiliriz? Uplifers olarak başkalarının düşüncelerine takılıp kalmamak için uygulayabileceğiniz adımları derledik:

1. Başkalarını merkeze koymamak

Biz insanlar sosyal yaratıklarız. Beynimizde arka planda devam eden süreçlerin büyük bir bölümü, başkalarıyla ilişkilerimizle alakalı. Başkalarına çok fazla önem veriyoruz çünkü mutluluğumuz, başkalarıyla kurduğumuz ilişkilere bağlı. Bir araştırma, katılımcılarının yüzde 10’unun mutlu olduğunu ve mutlu olan bu kişilerin en az bir samimi ilişkisinin olduğunu gösteriyor. Yani eğer mutlu olan yüzde 10’luk kesimde yer almak istiyorsanız, iyi bir ilişki sizin için lüks değil bir gereklilik halini alıyor.

Kısacası, başkalarının düşüncelerini önemsememizin altında güzel bir sebep yatıyor. Çünkü onların sevdiği kişilerden biri olmak, böylelikle ilişkilerimizi geliştirmek ve beslemek istiyoruz. Bir başka deyişle, başkalarının dostluğunu veya samimiyetini kaybetmekten korkuyoruz. Bu korku bazı durumlarda işe yarayabilir. Ancak eğer bu korku çok yüksekse zarar verici hale gelebilir. Anksiyete, güvensizlik gibi duygulara neden olabilir. Hatta bu duygular başkalarının daha çok uzaklaşmasına neden olabilir. Bir nevi kısır döngü… Bu kısır döngüyü kırmanın yolu ise başkalarını değil kendinizi merkeze koyarak düşünmek. Eğer yeterince kibar ve düşünceli olduğunuzu düşünüyorsanız, başkalarının sizinle ilgili fikirleri hakkında kaygılanmanıza gerek yok. Bunun iki nedeni var; birincisi kibar ve düşünceli olduğunuzda başkalarının sizi doğal olarak daha çok sevmesi, ikincisi de istenmeyen sonuçları olsa bile iyi niyetli olduğunuzu bilmeniz. Bu durum sizde zihinsel bir özgürlük de yaratacak ve başkalarını çok fazla düşünmekten kurtaracaktır.

Başkalarının sizin hakkınızdaki düşünceleriyle ilgili endişelenmemenin yolu
Belli bir seviyeye kadar başkalarının bizim hakkımızda ne düşündüğüne önem vermek iyi sonuçlara neden olabilir.

2. Kırılan insanların daha kırıcı olduğunu unutmayın

Kırılan insanlar daha kırıcı olur. Bu bir tekerleme değil. Anlamı ise şu; siz ne kadar kibar ve düşünceli olsanız da bazen başkaları tarafından negatif algılanabilirsiniz. Bu sizin davranışlarınızın bir yansıması değil, karşınızdakinin kırgınlıklarının bir yansımasıdır. Bazen siz ne yaparsanız yapın, insanlar kendi istedikleri şekilde davranır. Bunun farkına varmak, onlara karşı daha şefkatli olmanızı sağlayabilir. Böylelikle onların sizi sevip sevmemesiyle ilgili endişeleriniz de azalır.

3. Kontrolünüzü geliştirin

Bazen, başkalarının sizinle ilgili olumsuz yargılarının doğru olduğunu düşünebilirsiniz. En basit haliyle, işleri batırmış olabilirsiniz. Ancak bu, her zaman mahcubiyet ve utanma duygusu içinde yüzeceğiniz anlamına gelmiyor. Bunun yerine dikkat kontrolünüzü geliştirme yolunu seçebilirsiniz. Yani, dikkat gösterdiğiniz şeyler üzerindeki kontrolünüzü artırmaya çalışabilirsiniz. Bunu yapmanın en iyi yolu ise farkındalığınızı artırmak.

Kaynak:
Psychology Today

İlginizi çekebilecek diğer yazılar:

Güvensizlik hissinin ilişkilerinize zarar vermesini engellemek için izlemeniz gereken 5 adım

Mutluluk algınızı değiştirecek 50 önemli hatırlatma

Özgüven formülü: “Başkalarının ne düşündüğünü önemsemeyin”

Başkalarının ‘mükemmel’ görünen hayatlarını kıskanmayı bırakın

Uplifers
Kaliteli ve mutlu yaşam koçunuz!