Aldatmanın anatomisi: Neden aldatırız, neden aldatılırız?

Evlilikte sadakatsizlik, çok sık rastlanmakla beraber boşanmaların en büyük sebeplerinden birini oluşturuyor. Tahminler değişebilir ve güvenilirliği tartışılır; ama yine de insanların %30-50 arasındaki bir yüzdeliği evlilik hayatlarının bir bölümünde eşlerini aldattıklarını itiraf ediyor. Peki, ‘’sadakatsizlik’’ten tam olarak ne anlıyoruz ve neden aldatıyoruz?

aldatmak

Aldatmanın birçok farklı tanımı var ve bu tanımlar kişiye göre değişebiliyor. İnsanların çoğu, başkalarıyla seks yapmanın (seksi nasıl tanımladığınızdan bağımsız olarak) açık bir biçimde sadakatsizlik olduğunu düşünüyor. Aynı şey diğer fiziksel yakınlaşmalar için de geçerli; öpüşmek, el ele tutuşmak gibi. Ancak aldatma aynı zamanda tabiatı gereği duygusal da olabiliyor. Uzun konuşmalar ve telefonlaşmalar, başka birine duyulan aşkın, hissedilen duyguların ifade edilmesi; bunların hepsi, fiziksel bir etkileşimde bulunmasanız bile eğer eşiniz/partneriniz dışında biriyle yapıyorsanız sadakatsizlik olarak sayılabilecek şeyler. Diğer davranışların aldatma olarak sayılabilmesi ise biraz zor.

Print

Sanal seks

Başka biriyle internet üzerinden cinsel paylaşımda bulunma olarak tanımlanan sanal seksi düşünün. Sanal sekse örnek olarak Skype üzerinden karşılıklı mastürbasyon yapma, bir internet sitesinde yüzlerce insan için soyunma, belki fantezilerinizi ya da Snapchat üzerinden karşılıklı çıplak fotoğraflarınızı paylaşma gösterilebilir. Eğer eşiniz bütün bunları yapsaydı, aldatıldığınızı düşünür müydünüz?

Birçok insan sanal seksin evliliklerine zarar verecek bir şey olduğunu değil de, pornografinin başka bir şekli olduğunu düşünüyor. Ancak bazı araştırmacılar buna katılmıyor ve sanal seksin herhangi bir şeklini ciddi bir problem olarak görüyor. Diğer online davranışları ise aldatma olarak etiketlemek daha zor: Tinder’da profil sahibi olmak sadakatsizlik olarak sayılabilir mı? Ya da gece geç saatlerde bir iş arkadaşıyla internet üzerinden konuşmak? Peki ya porno izlemek?

Aldatmanın ve sadakatsizliğin tanımı değişiklik gösterse de, asıl üzerinde durulması gereken soru, insanların neden aldatmayı seçtiği.

YourTango.com tarafından gerçekleştirilen bir araştırmada (2012) toplamda 1.200 psikolog, terapist ve danışman yardımıyla aldatmanın arkasındaki sebepler aydınlatılmaya çalışıldı. Katılımcılara eşlerini aldatmalarının en önemli sebebi nedir diye sorulduğunda, cevap ‘’ilişkideki duygusal tatminsizlik’’ oldu. İlişkilerinde kendilerini değerli ve önemli hissetmemeleri, ayrıca duygusal olarak yakın olmamaları, kişileri eşlerini aldatmaya yöneltiyor. İnsanlar daha fazla seks istedikleri için değil, daha çok kendilerini önemli hissetmek için aldatıyor. Önemsendiklerini ve değer gördüklerini bilmek hoşlarına gidiyor. Bu ihtiyaçları giderilmediğinde, bunu başka yerde aramaları o kadar da şaşırılacak bir şey değil. Ama yine de aldatmaya yönelmenin duygusal terk edilmişliğe sebep olduğu değil, duygusal terk edilmişlikten sonra ortaya çıktığı akılda tutulması gereken önemli bir nokta.

Bazı tahminler kadınların da erkekler kadar aldattıklarını öne sürüyor, ama bu aldatmalar cinsellik değil daha çok duygusal temelli. Bazı kadın ve erkeklerin ilişkilerinde her zaman eşlerinin onlara verebileceklerinden daha fazla istemelerine rağmen, kadın ve erkekleri aldatmaya yönelten asıl sebep oldukça basit: Birincisi, kadın ve erkekler ilişkilerinde kendilerini önemli ve değerli hissetmek, eşleri tarafından sevildiklerini bilmek istiyorlar. Cinsel tatminsizlik nadir rastlanan bir aldatma nedeni, asıl sebep duygusal tatminsizlik. İkinci olarak, eşler arasındaki iletişim inanılmaz derecede büyük bir önem taşıyor. Eğer eşinizle iletişim kuramıyor, hissettiklerinizi ve problemlerinizi onunla paylaşamıyorsanız ya da eşiniz sizi dinlemiyorsa, duygusal reddedilme ile başa çıkmak oldukça imkansız hale gelebilir. O yüzden, aldatan kişiyi başkasıyla (duygusal veya cinsel) ilişkisi var diye suçlamadan önce kişinin bu davranışının ilişkisindeki hangi sorunu yansıttığını düşünün. Kabul etmek zor olsa da, çoğu zaman asıl kurban aldatandır.

Yazarın diğer yazıları için tıklayınız.  

Ryan Wise
New York Syracuse Üniversitesi’nde İnsan Gelişimi üzerine doktoramı tamamladıktan hemen sonra İstanbul Bilgi Üniversitesi Psikoloji Bölümü’nde öğretim görevlisi olarak çalışmaya başlamak üzere İstanbul’a taşındım. ... Devam