Ailenin kaçıncı çocuğu olduğunuz romantik ilişkilerinizi nasıl etkiliyor?

Romantik ilişkilerinizde başarısız olmanızın sebebinin bir kısmının ailenizle ilgili olduğunu biliyor muydunuz? Bilmiyorsanız biz açıklayalım: Ailede kaçıncı çocuk olduğunuz ve doğum sıranız insanlarla kurduğunuz kişiliğinizi, dolayısıyla insan ilişkilerinizi ve romantik ilişkilerdeki davranışlarınızı önemli derecede etkileyen bir faktör.

Ailenin kaçıncı çocuğu olduğunuz ilişkilerinizi nasıl etkiliyor?
Ailede kaçıncı çocuk olduğunuz ve doğum sıranız insanlarla kurduğunuz kişiliğinizi, dolayısıyla insan ilişkilerinizi ve romantik ilişkilerdeki davranışlarınızı önemli derecede etkileyen bir faktör.

Biraz sonra aşağıda okuyacağınız bilgiler, ilişkinizi tekrar gözden geçirmenize ve kendinizle ilgili farkındalık kazanmanıza yardımcı olacaktır. Ancak daha da önemlisi, bundan sonraki ilişki sürecinizde çok daha bilinçli ve stratejik davranmanız için rehberlik edecek nitelikte.

Ailenin en büyük çocuğuysanız…

Büyük ihtimalle hayatı daha planlı yaşamayı tercih eden, hırslı, kendine güvenen ve baskın bir karakteriniz var.

Ailenin ilk çocuğu olduğunuz için tüm başarılarınız onlar için bir ilkti ve başarılarınız nedeniyle sürekli takdir edildiniz. Aile albümlerinde tüm kardeşlerinizden daha çok fotoğrafınızın olması ya da diplomanızın evin baş köşesinde durması sizin için olağan üstü bir durum değil.

Ailenizdeki herkesin odağında olmanız, aslında sürekli kontrol altında olmanızı da beraberinde getiriyor. Ailede başarılarıyla var olmuş birinin başarısız olduğu durumlarda beklenmedik tepkiler alıyor olması da oldukça olası. Bu da mükemmeliyetçi bir kişiliği beraberinde getiriyor. Bu nedenle ailenin en büyük çocuğuysanız, ilişkilerinizde paylaşımcı olmak, kıskançlık ve uzlaşmacılık konularında problem yaşamanız çok olası.

Daha planlı ve başarı odaklı olduğunuz için, partneriniz ilişkinizle ilgili sorumluluklarda sizin aktif rol almanızı bekleyecektir. Bu da sizde gerginlik ve kullanılmışlık hissi yaratabilir. Bu duyguların önüne geçmek için ilişkilerinizde biraz daha spontane davranmanız, yani olayları akışına bırakmanız hem sizi hem de partnerinizi rahatlatacaktır.

Ortanca çocuksanız…

Oldukça sosyal, isyankar ve uzlaşmacı bir yapıdasınız. Genelde küçük kardeşler ve en büyük kardeş arasında köprü görevi gördüğünüz için, uzlaşmacı bir kişilik geliştirmiş olabilirsiniz. Bu nedenle ilişkilerinizde karşınızdaki kişi kim olursa olsun kolaylıkla anlaşabilirsiniz. İlişkide problem çıkmaması sizin için oldukça önemli. Bu nedenle yaşanan anlaşmazlıklarda daima alttan alan ve durumu tatlıya bağlamaya çalışan taraf siz oluyorsunuz. Bu nedenle ikili ilişkilerinizde de siz mutlu olduğunuz sürece ilişkinizde herhangi bir problem yaşamanız söz konusu değil.

Ortanca çocuklar diğer çocuklara göre yeni deneyimlere daha açıksınız. Bu yönünüz isyankar yapınızla birleştiğinde hayatınızda çok daha cesur adımlar atabilir, marjinal davranışlar sergileyebilirsiniz. Abiniz ya da ablanız başarılı kariyerinde emin adımlarla ilerlerken ve bu yönüyle takdir görüyorken, onun izinden gidip ebeveynlerinizin dikkatini çekmek yerine konservatuvarda tiyatro eğitimi almak size daha çekici geliyor olabilir.

İlişkide de yaratıcı ve spontane davranışlarınız partneriniz tarafından takdir görecektir ancak ciddi konulardaki umursamazlığınız ve rahatlığınız biraz problem yaratabilir. Bu nedenle partneriniz sizinle ciddi konuları tartışırken karşınızdaki kişiyi dinlediğinizi ve konuyu en az onun kadar önemsediğinizi göstermeniz, ilişkinizde problem yaşamanızın önüne geçecektir.

En küçük çocuksanız…

Siz büyük bir olasılıkla daha dışa dönük, daha az karmaşık ve daha ben merkezcisiniz.

Ailede yaşanan herhangi bir problemden en az etkilenecek olan, en az sorumluluk alması beklenen çocuklar genelde ailenin en küçükleridir. Aileniz sizden önceki çocuklarından edindikleri deneyimler sayesinde gelişim sürecinizde size daha bilinçli şekilde destek olabilecek altyapıya sahiptirler. Bu nedenle sizi daha özgür bırakırlar. Sizden herhangi bir konuda sorumluluk almanızı beklemedikleri için, en az söz hakkı genelde sizdedir. Ailenin en küçüğü olmanız nedeniyle etrafınızda sizden daha büyük insanlarla büyümüş olmak, espri anlayışınızı, olaylara bakış açınızı ve hassasiyetinizi erken yaşta artırır. Bu nedenle ailenin en küçüğü olanlar, genelde neşeli ve eğlenceli insanlardır.

İlişkide, özellikle plan yapma ve sorumluluk alma konusunda kendinizi eksik hissetmeniz oldukça normal çünkü şimdiye kadar ihtiyaç duyduğunuz her şeyle ilgilenen birileri oldu. Bu nedenle ilişkilerinizde partnerinize bağımlı hale gelmemeye özen göstermelisiniz. Karşınızdaki kişinin sizin ebeveyniniz değil birlikte olduğunuz kişi olduğunun bilincinde olun ve çocuk gibi davranmayın.

Tek çocuksanız…

Büyük bir olasılıkla sorumluluk sahibi, olgun, bağımlı ve hassas bir kişilik yapınız var.

Ailenizin tüm odağı daima sizde olduğu için biraz şımartılmış olabilir ve karşılaştığınız problemlerle başa çıkmak konusunda çaresiz kalmış olabilirsiniz. Ailede rol modeli olarak sadece anne ve babanız olduğu ve onların yetişkinlerle olan ilişkilerini gözlemleyebildiğiniz için biraz daha yaşınızdan olgun davranabilir, daha sakin ve ciddi bir kişilik yapısı geliştirmiş olabilirsiniz.

Çevrenizdeki insanların ihtiyaçlarına ve isteklerine karşı duyarlı olabilirsiniz ancak tek büyümüş bir çocuk olarak bu duyarlılık size zarar verecek seviyelerde olabilir. Bu nedenle ilişkide de gerçekleştirdiğiniz eylemlerin boyutunun aşırıya kaçmamasına ve tepkilerinizin normal olmasına özen göstermelisiniz.

 

İlginizi çekebilecek diğer yazılar: 

Aile ile geçirilen zamanın çocuklar üzerindeki etkisi

Ailenin kaçıncı ferdi olduğunuzun kişiliğiniz üzerindeki etkileri

Aile içi iletişimin önemi

Uplifers
Kaliteli ve mutlu yaşam koçunuz!